Su kaynaklarının giderek azalması dünyanın en korkutucu sorunlarından biri.
Bilim insanları kafa patlatıyor bu sorun için, büyük devletler milyarlarca dolar harcıyor araştırmalar yapıyor, bilimsel raporlar hazırlıyor.
Bu arada Can Ataklı da boş durmamış ve o da bir dizi öneride bulunmuş. Dinleyelim :)) CAN ATAKLI'NIN ÖNERİLERI Su böreği ve sulu köfteyi az tüketelim. Yola gidenin arkasından su dökmeyelim. Ona buna sulanmayalım. Sulu boya değil kuru boya kullanalım. Meyve suyu değil, posasını tüketelim. Kimseyle aramızdan su sızdırmayalım. Yürüyüp ayağımıza kara sular indirmeyelim. Kimseyi bir kaşık suda boğmayalım. Havadan konuşalım, sudan konuşmayalım. Saman altından su yürütmeyelim. Pişmiş aşa su katmayalım. Sulukule ekibini fazla izlemeyelim. Olayları sulandırmayalım. Sudan sebeplere kafamızı takmayalım. Su terazisi kullanmayalım. Rakımıza su katmayalım.
Fıkra bu ya, memleketin birinde "godu mu oturtan dünya lideri" namlı acımasız bi padişah var imiş. bir gün danışmanlarıyla birlikte halkın arasında dolaşmaya çıkmış.
Bir kahvehaneye buyur etmişler. Hoş beş derken, laf lafi açmış, konu eski yöneticilere gelmiş. Padişah sormuş: - Doğru söyleyin, benmi daha korkusuzum, Turgut Özalmı?
Baş yağcısı, pardon, baş danışmani atılmış: - Siz daha korkusuzsunuz efendimiz. - Neden? - Çünkü Turgut Özal, cumhurbaşkanından korkardı. Siz ise korkmuyorsunuz.
- Peki Süleyman Demirel mı ben mi? - Siz efendimiz. - Neden? - Çünkü Süleyman Demirel, askerden korkardı. Siz ise korkmuyorsunuz.
Dünya lideri padişah, aldığı yağlı cevaplardan memnun bir şekilde yine sormuş: - Son bir soru, Hz Ali mi korkusuzdu ben mi?
Hık! Baş yağcı da dahil tüm yağcılar, pardon danışmanlar, "Ula soru mu bu şimdi, ne yapsak, neyi nasıl uydursak" diye şoklanmış gibi buz keserken, arka sıralarda oturan Bektaşi cevap vermiş: - Siz daha korkusuzsunuz padişahım. - Neden? - Çünkü Hz.Ali hazretleri Allah'tan korkardı. Sizde ise zerre kadar Allah korkusu yok.
Türk sofrasının olmazsa olmazı ekmeğe iller bazında peşpeşe zamlar geliyor. AKPnin seçim kalesi Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde de 6 liradan satılan ekmek 10 lira olmuş. Olsun, bize dokAnmaz, ekmek alamazsak ejder meyvesi yirik loo. (Ejder meyvesi için bkz: Saray ziyafetleri)
Gözlerin İçimdeki Gökyüzü yaşadığım şehir sen susuyor gece takıyor gerdanına en güzel kolyesini eteğinin pililerine nasıl da diziliyor yıldızlar
ve aşk hüzzam bir şarkıyla ağlıyor dolunaya içimizde düş iniltileri üzerimizde bir tutam sevda işliyor birer birer tenimize dudaklarıma yerleşiyor hüzün gülücükleri
tüm tonlarıyla mavi raks ediyor saçlarımda güvercin misali çırpınıyor sol yanımın iç yüzü
Sabahları kahvaltı yapamıyorum çünkü seni düşünüyorum. Öğlenleri ve akşamları yemek yiyemiyorum çünkü yine seni düşünüyorum. Gece olunca da açlıktan uyuyamıyorum. Ingh!
Güz kaplar içimi Baharın Susuzum Gürül gürül sağnaklarda Düğünlerde dul Dam altında öksüzüm Hülyasızcasına bahtsız Ne demeli ne demeli Bilmem ki Ben mi şenliksiz Dünya mı densiz.
Aşk konusundaki görüşleriniz ve gökyüzüne dair deyişlerinizi ilgiyle okuyor ve yararlanıyorum. Teşekkür ederim.
Ben bu konuda daha önce bir başka forumda belirttiğim ve forum sahibi hanımefendiden sırf bu nedenle sıkı bir dayak yemekten kıl payı kurtulduğum görüşlerimi yinelemekle yetineceğim. Şaka tabii :)) Ama siz gerçekten dövmeye filan kalkmazsınız umarım.
Neyse, başlıyorum: Aşk, hesap kitap meselesi değildir, kalıplara sokamazsın. Formülü yoktur, kare kökü alınmaz. Denklemlere sığmaz. Bir zoolog için de, Nobel ödüllü bir yazar için de, bir iş insanı için de, köyün güzeli için de aynıdır aşk.
Yani, aşık olayım diye kitap okumam, keşif ve icat peşinde koşmam, felsefeye ihtiyacım yoktur, falan feşmekan... O'nu görünce elim ayağım dilim dolaşıyormu, kalbim küt küt atıyormu, kulaklarıma kadar kızarıyormuyum, bunlara bakarım. Yanıtlarım evet ise anlarımki aşığım.
Ömer Hayyamin, Sigmund Freudun, Yunanlı şair bilmem kimin. bir zoologun, bir beden işçisinin, bir iş insanının, köyün güzelinin aşktan ne anladıkları, aşkı nasıl anlattıkları beni ilgilendirmez, ben onların aşka dair ne anlattıklarına değil, aşık olduğumda hangi duyguları yaşadığıma bakarim. Kaldı ki onlarda aynı duygulari yaşar, ayni tepkileri verir.
Dikkat edin, aşkı anlatılanla değil, yaşanılanla açıklıyorum.
Uzattım sanırım... Konuyu bu kadar uzatarak, aşk öcüymüş gibi lanse edip, aşk arayanların gözünü korkutmaya da hiç ama hiç gerek yoktur :))
Elin adamının veya kadınının dediği gibi kısaca ve basitçe, "Aşk is a many splendored thing."
İnsanlar bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyorlar. (Amin Maalouf)
(Amin Maalouf ya da Emin Maluf, kitaplarını Fransızca yazan Lübnanlı yazardır. 1993 yılında Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür. Yapıtları 40'tan fazla dile çevrilmiş ve geniş okur kitlesine ulaşmıştır.)
Gök cisimlerinin oluşumu, gelişimi ve fiziksellikleri başta olmak üzere diğer özellikleri konusunda oldukça iyisiniz sn Semiramis. ama bu konuda bilgi sahibi olmadığım için size bir karşılık veremiyor, sadece takdir ederek izliyorum.
Tabii siz devam edin paylaşmaya. çünkü daha önce belirttiğim gibi yararlanıyoruz. Emeklerinize saygı.
TraCi gomiK :))
Su kaynaklarının giderek azalması dünyanın en korkutucu sorunlarından biri.
Bilim insanları kafa patlatıyor bu sorun için, büyük devletler milyarlarca dolar harcıyor araştırmalar yapıyor, bilimsel raporlar hazırlıyor.
Bu arada Can Ataklı da boş durmamış ve o da bir dizi öneride bulunmuş. Dinleyelim :))
CAN ATAKLI'NIN ÖNERİLERI
Su böreği ve sulu köfteyi az tüketelim.
Yola gidenin arkasından su dökmeyelim.
Ona buna sulanmayalım.
Sulu boya değil kuru boya kullanalım.
Meyve suyu değil, posasını tüketelim.
Kimseyle aramızdan su sızdırmayalım.
Yürüyüp ayağımıza kara sular indirmeyelim.
Kimseyi bir kaşık suda boğmayalım.
Havadan konuşalım, sudan konuşmayalım.
Saman altından su yürütmeyelim.
Pişmiş aşa su katmayalım.
Sulukule ekibini fazla izlemeyelim.
Olayları sulandırmayalım.
Sudan sebeplere kafamızı takmayalım.
Su terazisi kullanmayalım.
Rakımıza su katmayalım.
Fıkra bu ya, memleketin birinde "godu mu oturtan dünya lideri" namlı acımasız bi padişah var imiş. bir gün danışmanlarıyla birlikte halkın arasında dolaşmaya çıkmış.
Bir kahvehaneye buyur etmişler. Hoş beş derken, laf lafi açmış, konu eski yöneticilere gelmiş. Padişah sormuş:
- Doğru söyleyin, benmi daha korkusuzum, Turgut Özalmı?
Baş yağcısı, pardon, baş danışmani atılmış:
- Siz daha korkusuzsunuz efendimiz.
- Neden?
- Çünkü Turgut Özal, cumhurbaşkanından korkardı. Siz ise korkmuyorsunuz.
- Peki Süleyman Demirel mı ben mi?
- Siz efendimiz.
- Neden?
- Çünkü Süleyman Demirel, askerden korkardı. Siz ise korkmuyorsunuz.
Dünya lideri padişah, aldığı yağlı cevaplardan memnun bir şekilde yine sormuş:
- Son bir soru, Hz Ali mi korkusuzdu ben mi?
Hık!
Baş yağcı da dahil tüm yağcılar, pardon danışmanlar, "Ula soru mu bu şimdi, ne yapsak, neyi nasıl uydursak" diye şoklanmış gibi buz keserken, arka sıralarda oturan Bektaşi cevap vermiş:
- Siz daha korkusuzsunuz padişahım.
- Neden?
- Çünkü Hz.Ali hazretleri Allah'tan korkardı. Sizde ise zerre kadar Allah korkusu yok.
Unutulmayan Film Müzikleri
(Love is a Many Splendored Thing)
(Aşk Güzel Şeydir, 1955)
Söz: Paul Francis Webster
Müzik: Sammy Fain
Türk sofrasının olmazsa olmazı ekmeğe iller bazında peşpeşe zamlar geliyor. AKPnin seçim kalesi Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde de 6 liradan satılan ekmek 10 lira olmuş. Olsun, bize dokAnmaz, ekmek alamazsak ejder meyvesi yirik loo. (Ejder meyvesi için bkz: Saray ziyafetleri)
"Kumarda kazanan aşkta kaybeder"yalanına inanmaya devam edin ama unutmayın ki, kumarda kazanan.aşkı da satın alıyor.
sayın Yasemin Elbek'in izniyle...
Gözlerin İçimdeki Gökyüzü
yaşadığım şehir sen susuyor
gece takıyor gerdanına en güzel kolyesini
eteğinin pililerine
nasıl da diziliyor yıldızlar
ve aşk
hüzzam bir şarkıyla
ağlıyor dolunaya
içimizde düş iniltileri
üzerimizde bir tutam sevda
işliyor birer birer tenimize
dudaklarıma yerleşiyor hüzün gülücükleri
tüm tonlarıyla mavi raks ediyor saçlarımda
güvercin misali çırpınıyor sol yanımın iç yüzü
üstümde kuantum
efsunkâr feza
gözlerin diyorum
gözlerin içimdeki gökyüzü
Yasemin ELBEK
Gökyüzü, güzel olan şeylerin ulaşılmaz olduğunun en büyük kanıtıdır.
Ah aşşkkk!
Sabahları kahvaltı yapamıyorum çünkü seni düşünüyorum. Öğlenleri ve akşamları yemek yiyemiyorum çünkü yine seni düşünüyorum.
Gece olunca da açlıktan uyuyamıyorum.
Ingh!
Bilmem ki
Güz kaplar içimi
Baharın
Susuzum
Gürül gürül sağnaklarda
Düğünlerde dul
Dam altında öksüzüm
Hülyasızcasına bahtsız
Ne demeli ne demeli
Bilmem ki
Ben mi şenliksiz
Dünya mı densiz.
Mediha Çınar TURGAY
Büyük işlerin içinde namus aramak, namusun içinde büyük işler aramak kadar yanlıştır. (Özdemir Asaf)
Bırak hayalleri gökyüzüne, bulutlar özlediklerini getirsin.
Dünyanın en kısa fıkrası:
"İki KADIN bir gün hiç KONUŞMADAN oturuyorlarmış."
sayın Semiramis
Aşkın Celladı'ni (Irvin D. Yalom) ilk fırsatta edinecegim. teşekkürler öneriniz için.
Alfabetik sırayla :))
sayın Elbek
sayın Kırlı
sayın Semiramis
Aşk konusundaki görüşleriniz ve
gökyüzüne dair deyişlerinizi ilgiyle okuyor
ve yararlanıyorum. Teşekkür ederim.
Ben bu konuda daha önce bir başka forumda belirttiğim ve forum sahibi hanımefendiden sırf bu nedenle sıkı bir dayak yemekten kıl payı kurtulduğum görüşlerimi yinelemekle yetineceğim. Şaka tabii :)) Ama siz gerçekten dövmeye filan kalkmazsınız umarım.
Neyse, başlıyorum:
Aşk, hesap kitap meselesi değildir, kalıplara sokamazsın. Formülü yoktur, kare kökü alınmaz. Denklemlere sığmaz. Bir zoolog için de, Nobel ödüllü bir yazar için de, bir iş insanı için de, köyün güzeli için de aynıdır aşk.
Yani, aşık olayım diye kitap okumam, keşif ve icat peşinde koşmam, felsefeye ihtiyacım yoktur, falan feşmekan... O'nu görünce elim ayağım dilim dolaşıyormu, kalbim küt küt atıyormu, kulaklarıma kadar kızarıyormuyum, bunlara bakarım. Yanıtlarım evet ise anlarımki aşığım.
Ömer Hayyamin, Sigmund Freudun, Yunanlı şair bilmem kimin. bir zoologun, bir beden işçisinin, bir iş insanının, köyün güzelinin aşktan ne anladıkları, aşkı nasıl anlattıkları beni ilgilendirmez, ben onların aşka dair ne anlattıklarına değil, aşık olduğumda hangi duyguları yaşadığıma bakarim. Kaldı ki onlarda aynı duygulari yaşar, ayni tepkileri verir.
Dikkat edin, aşkı anlatılanla değil, yaşanılanla açıklıyorum.
Uzattım sanırım...
Konuyu bu kadar uzatarak, aşk öcüymüş
gibi lanse edip, aşk arayanların gözünü korkutmaya da hiç ama hiç gerek yoktur :))
Elin adamının veya kadınının dediği gibi kısaca ve basitçe, "Aşk is a many splendored thing."
Üç yakın arkadaş ...
Gece , gökyüzü , kurtlar .
aşk için ömür vermeye değer be Bildiğin Gibi Değil. değmezmi?
Dişinden tırnağından artırılmaz sevgi
Az olsun öz olsun yoktur aşkta
Hep fazlasını ister vicdansız
Fedakarlık ayağına ömrünü yer...
Sağolasın Son Şovalye
Gökyüzüne giden yolun hep açık olsun
Unutulmayan Film Müzikleri
(Umutsuzlar, 1971)
Müzik; Yalçın Tura
Namaz beş vakit, ahlak ise yirmi dört saat farzdır.
İnsanlar bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyorlar. (Amin Maalouf)
(Amin Maalouf ya da Emin Maluf, kitaplarını Fransızca yazan Lübnanlı yazardır. 1993 yılında Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür. Yapıtları 40'tan fazla dile çevrilmiş ve geniş okur kitlesine ulaşmıştır.)
Ayrılık
Dün gece gökyüzünde
Yıldızımı gördüm de
Acıdım kendime,
Sonra yıldızıma da acıdım
Kendimi görünce.
Erdoğan TOKMAKÇIOĞLU
Göklere yükselmeyen düşünce, duygu, umut ve hayaller yerde sürünmeye ve sonunda çürüyüp yok olmaya mahkumdurlar.
Günaydın sayın Semiramis ve sayın Bildiğin Gibi Değil ve tüm diğer gökyüzü aşıkları. gününüz masmavi geçsin:)))
Mesele gökyüzü ise
Kuşlara sormalı
Bulutlar ise
Yağmura
Yıldızlar ise
Geceye sormalı...
Güzel yakalamışsınız Dolunay hanım,
gökyüzü taa çocukluğumuzda girmeye
başlamıştı yaşamımıza. ve hala yaşamımızda.
Gök cisimlerinin oluşumu, gelişimi ve fiziksellikleri başta olmak üzere diğer özellikleri konusunda oldukça iyisiniz sn Semiramis. ama bu konuda bilgi sahibi olmadığım için size bir karşılık veremiyor, sadece takdir ederek izliyorum.
Tabii siz devam edin paylaşmaya. çünkü daha önce belirttiğim gibi yararlanıyoruz. Emeklerinize saygı.
Çocukluğumdan hatırladığım
Ay dede ay dede
Senin evin nerede
Gökyüzün de , tepede :)
Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur ...