© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
YAR'in GİDİŞI'ne DAİR
"Şart mı dudaklarımla da 'kal' demem, gözlerim çığlık çığlığa gitme diye haykırırken?.." (Alıntı)
ADAMLIK ÜZERİNE
"Bir daha "Asla!" deme, çünkü yalana girer."
YALAN MAKİNESİ
"Yalan söylemeyen kadın, kadın değildir." (Evrensel/ Enternasyonal/Anonim)
KADIN'a DAİR
Kadınınızı, daha dogrusu, karınızı araklayan adama verebileceğiniz en büyük ceza, "Sende kalsın" demek... miş!
(Bunu 1885-1957 arası yaşayan Fransız oyuncu, yönetmen, yazar Sacha GUITRY söylemiş... Yani artık kendisini meŞaŞ yağmuruna tutup protesto etme şansımız yok. Allah affetsin. Amin!"
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Çocukluk başlı başına bir memlekettir, hatta sılasıdır insanın... Büyüdükçe sıla özlemimiz artar, hayat giderek gurbetleşir. Sanki ne yaşarsak yaşayalım hep gurbetteyizdir. Büyümek, gurbete çıkmaktır. (Murathan MUNGAN)
DOĞA'ya DAİR
Doğa, bize dedelerimizden kalan bir miras değil, torunlarımıza bırakacağımız bir emanet... idi. Ne yazık ki anlayamadığımız gibi, koruyamıyoruz da!
YAŞAM'a DAİR
"Değişim ne zaman gerekli, sorusuna verilecek en iyi yanıt, gerekli hale gelmeden öncedir." (Claus MOLLER / Danimarkalı psikolog ve ekonomist)
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
"Bazen durgun, bazen öfkeli bazen sessiz bazen gürültülü... Gökyüzünün ne kadar da çabuk değiştiğine baktıkça, onu biz insanların yaptığını sanmaya başlıyorum."
[John RUSKIN (1819-1900) / İngiliz yazar, şair ve sanat eleştirmeni]
BUZLUK:(((
Babam ve taa liseden iki arkadaşı, yıllar sonra bizde bir araya gelmişlerdi. O gün evde adeta bayram havası vardı, üçü de çok sevinçli ve heyecanlı idi.
Sarmaş dolaş ve hoş beşten sonra, birbirlerinden uzak oldukları yıllarda neler yaptıklarını anlatmaya başladılar.
Birinci amca, "Tanrıdan bir çiçek istedim, o bana bir bahçe verdi" diye özetledi. Keyfi yerindeydi.
İkinci amca da keyifliydi, "Tanrıdan bir ağaç istedim, o bana bir orman verdi" dedi özetle.
Sıra babamdaydı.
Babam, "Tanrıdan bir hıyar tarlası istedim" diye başladı ağır ağır...Ve durakladı.
"Eee?" diye merakla babama baktı amcalar.
Devam etti babam kahkaha atıp beni göstererek, "Bana bu salağı verdi."
... Alacağın olsun bUba, ben de senin kuru fasulye tenceresini gizlice nasıl kaşıkladığını anama söylemezsem n'olim!!! O zaman da gülebilecen mi bakalım?! Kah kuh koh :(((
YALAN MAKİNESİ
"Yalandan hiç hoşlanmam." (Anonim)
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
?si=OWRs3mnHcz70w0Gd
"Kum Gibi"
Söz/Müzik/Yorum: Ahmet Kaya
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
"......
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir incir ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme
beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir.
Ne çok severdik seni.aklına getir."
(Arif DAMAR'ın "Gitme Kal" şiirinden)
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
Yeşil Gece / Reşat Nuri Güntekin
İnkılap Kitabevi
Konu:
Toplumsal yönü ağır basan romanda, medresede yetişen ancak sonra öğretmen okulunu bitirerek gittiği bir kasabada gerici ve çıkarcı birtakım güçlere direnen idealist bir gencin mücadelesi anlatılıyor...
Hakkında:
Atatürk Devrimi’nin coşkulu havası içinde,
çok güçlü sezgi ve gözlemlerle kaleme alınmış
romanda, toplumumuzun o günkü bütün büyük sorunları, yürekli bir biçimde tartışılıyor.
?si=lvmYUto4jClDtmAM
Reşat Nuri Güntekin (1889-1956):
Milli Edebiyat Döneminde önemli bir yeri olan Çalıkuşu, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü ve Anadolu Notları gibi eserlere imza atmış Türk roman, öykü ve oyun yazarıdır.
Müfettişlik görevi ile Anadolu'da gezdiği süreçte Anadolu insanını yakından tanımıştır. Yapıtlarında Anadolu'daki yaşamı ve toplumsal sorunları ele almış, insanı insan-çevre ilişkisi içinde yansıtmıştır.
(Bilgiler, "tanıtım"dandır.)
Ben de diyorum ki;
"Ulusal Bağımsızlık Savaşı’mızın Başkahramanı ve Cumhuriyetimiz'in Kurucu Lideri Mustafa Kemal Atatürk ile yine Cumhuriyetimiz'in çağdaş kuruluş ilkelerine içeriden ve dışarıdan haince ve soysuzca saldırıların peşpeşe geldiği bugünlerde tam da okunacak bir kitap..." diyorum.
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Demokraside yüz bin fakir sandığa gider, sandıktan bir tane zengin çıkar.'' [Ali ŞERİATİ (1933-1977) / İranlı çağdaş İslam düşünürü, sosyolog ve yazar]
YAR'in GÜLÜŞÜ'ne DAİR
"Farklıydık işte kadınım; sen gülü severdin, ben senin gülüşünü..." (Uyarlama)
ADAMLIK ÜZERİNE
"Karakterimle tavrımı birbirine karıştırmayınız; karakterim, kim olduğumla ilgilidir, tavrım ise sizin kim olduğunuzla..." (Alıntı)
KADIN'a DAİR
"Terörizm beni hiç endişelendirmiyor, çünkü zaten iki yıldır evliyim." [Samuel Burl KINISON (1853-1992) / Amerikalı komedyen]
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Çocuklarınıza 'iyi geceler' öpücüğü vermeyi asla ihmal etmeyin, çoktan uyumuş olsalar bile..." [Horace Jackson BROWN Jr (1940-2021) / Amerikalı yazar]
DOĞA'ya DAİR
"İnsan, doğadan uzaklaştıkça, vicdanı katılaşır." (Kızılderili Atasözü)
YAŞAM'a DAİR
"Yaşam bir oyunsa, herkes kendi sahnesinde oynamalıdır."
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
"Gökyüzünün her yerde mavi olduğunu anlamak için dünyayı dolaşmanız gerekmez." [Johann Wolfgang Von GOETHE (1749-1832) / Alman edebiyatçı, ressam ve doğabilimci]
BUZLUK :(((
Pazarlığın püf noktası!
İkinci el telefon pazarına gittim, bi telefoncuya daldım. Vitrinde gözüme kestirdiğim telefonu sordum. "9 bin 999 lira" dedi tezgahtar.
" Düz hesap 10 bin diyon yani, he?"
"He abi" diye yanıtladı tezgahtar.
"11 bin olmaz mı?" dedim.
Afalladı. Bakışları yüzüme sabitlenip dondu.
Aldırmadım. Parayı sayıp, tezgaha bıraktım.
Telefonu cebime koyup tukkandan çıktım. Tezgahtar hala donmuş görüntüdeydi.
... Pazarlık dediğin böyle olur usta. Kimse başedemez benim ile. Anamın "gınalı guzusu"yum ben!
Ya bUbam?
Onu da aĞşama 11 bin'in hesabini verir iken göreceyiz/dir. Hani "nası' tanır idiniz merhumu?" hikayesi var ya, işte o...Kah kuh koh :(((
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
(Unutulmayan Film Müzikleri)
"Mambo Italiano" filminden
aynı adlı şarkı (2003)
Söz ve Müzik: Bob Merrill
Yorum: Maria & Lido Brothers
?si=d64AMoFz_A62APdN
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
"......
Nilüferler gibi solgun Ophelia!
Yanaklarına yapışır saçları.
Açılır etekleri suyun yüzünde,
Seyrederdi söğüt ağaçları.
İnsan kalbi o zamanlar da vardı
Daha küçüktü,
daha kırmızıydı ama şimdikinden
Kopardılar kalbini Ophelia'nin
Nilüferler gibi sarardı.
Şimdi de kızlar sokaklarda,
Minnacık eller, ayaklar, saçlar.
Ama nerde onlar, nerde Ophelia*
Nerde evvel zaman içindeki aşklar.
......"
(Cahit KÜLEBİ'nin "Kayıp Sevda" şiirinden)
* Ophelia
William Shakespeare'in Hamlet adlı oyunundaki bir kadın karakterdir. Hamlet'e duyduğu aşk onu deliliğe sürüklemiş ve suda boğularak ölmesine neden olmuştur.
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Demokrasi yok olduğunda memleket yine yerinde kalır; lakin artık bir yurt mevcut değildir.'' [Fançois Rene de CHATEAUBRIAND (1768-1848) / Fransız yazar, politikacı ve diplomat]
AŞK'a ve İHANET'e DAİR
"Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını... Lakin aç idik, yedik karanfil parasını..." ( Yılmaz GÜNEY)
İNSANLIK/ADAMLIK ÜZERİNE
"Büyük hayallerini küçük insanlarla ziyan etme!" [Eugene VIDAL (1925-2012) / Amerikalı yazar ve siyasal aktivist]
KADIN'a DAİR
"Uzun evliliğimizin sırrı şu: Haftada iki kez restorana gideriz. Biraz mum ışığı, akşam yemeği, hafif müzik ve dans... Karım salı günleri gider, ben cuma..." [Henry "Henny" YOUNGMAN (1906-1998) / Amerikalı komedyen ve müzisyen]
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Gökte uçan uçurtmalardır çocukluk düşleri;
onlar gibi zamanla bırakıp giderler."
DOĞA'ya DAİR
"Kuş, uçmayı bildiği için göktedir."