Bu yıl 49'uncusu düzenlenen Altın Kelebek Ödülleri'nde sunuculuk yapan oyuncu Cem Davran'ın Cumhuriyetin 100'üncü yılına özel yaptığı 'Atatürk' ve 'Cumhuriyet' ağırlıklı konuşma, geceye damga vururken, sosyal medyada da gündem oldu.
Davran, "Atatürk" diyemeyenlere Ödül Töreni’nde gönderme yaparak "Es geçenler var ama ben es geçmeyeceğim, bu Cumhuriyet’i, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. O’nu ve arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz" dedi.
Davran'ın Atatürk ve Cumhuriyet vurgusu salonda coşkuyla karşılandı.
Altın Kelebek Ödül Töreni'nde Norm Ender ve korosu 100. Yıl Marşı'nı (Parla) seslendirdi. (Ayrıntılar gazetelerde)
Vay canına sayın seyirciler, meğer faiz haram değil mi imiş?!
Bir zamanların önde gelen futbolcularından Ümit Ö, aşırı faiz almak uğruna Fatih T. Fonu'nda milyonlarca dolar kaybeden futbolcu müsvedde ve eskilerini ti'ye aldı.
Faiz yolunda gazi(!) olan milyon dolarlık gariban(!) ve zavallılar(!) meğer bir zamanlar "Faiz haram tEvbe!" deyU, camiden çıkmazlar imiş.
Yüksek faiz almak isterken paralarını kaptıran bu ünlü isimlerle dalgasını geçen Ümit Ö, şunları ekledi: "Bunların içinde faiz haram diye vaaz verenler ve camiden çıkmayanlar vardı. Ama faizin adını değiştirip kendileri almasını becerdiler. Kimi kandırıyorsunuz?.. Almaya gelince alıyorsunuz. Adı neymiş, faiz değilmiş, fonmuş. Bırakın bu ayakları!" (Ayrıntılar gazetelerde)
... DEVAMI VAR Kendisini hatır gönül ricayla -olmadı, zopa tehdidiyle- imparator ilan eden/ettiren kişinin fonda nereye konduğuna gelinceee... (Devamı banka çıkışı...)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR "Aşk, doğa tarafından oluşturulmuş ve hayal gücü ile süslenmiş bir tuvaldir." (VOLTAIRE, ya da gerçek adıyla François Marie AROUET / 1694 ile 1778 yılları arasında yaşayan ve Fransız Aydınlanması'nın babası olan yazar ve filozof)
KADIN'a DAİR "Bir kadının yüzündeki ifade, üzerindeki giysiden çok daha önemlidir." (Dale CARNEGIE / 1888 ile 1955 yılları arasında yaşayan, ABD'li yazar, hatip, kişisel gelişimci ve iletişim uzmanı)
"...... Hiçbirine bağlanmadım Ona bağlandığım kadar. Sade kadın değil, insan. Ne kibarlık budalası, Ne malda mülkte gözü var. Hür olsak der, Eşit olsak der. İnsanları sevmesini bilir Yaşamayı sevdiği kadar."
(Orhan Veli KANIK'ın "Aşk Resmi Geçidi" şiirinden)
CUMHURİYET ve LAİKLİK Yazar: Nergis MÜTEVELLİOĞLU Cumhuriyet Kitapları 240 sayfa 102 TL
Kitap hakkında: "Laikliğin Türk devriminde 'din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması' gibi basmakalıp kimi tanımlamaların ötesinde bir yeri vardır ve işte bu sıyrılışı, bağımsızlaşmayı içerir.
Laiklik, çok yalın bir deyişle 'din adına insanlara baskı yapılmasını önlemek'tir.
Bu kitap, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin katkılarıyla hazırlanan, çağdaş yaşamın temeli olan laik, demokratik Cumhuriyet’in harcını oluşturan ilkelerin değerli aydınların kaleminden açımlandığı bir dizi yapıtın çok önemli ve tamamlayıcı bir parçasıdır." (Tanıtımdan)
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR "Özgürlük" ve "demokrasi" sözcükleri sürekli kullanıldığında, kafanızda soru isaretleri oluşması normaldir... Çünkü gerçekten özgür ve demokrat ulkelerde kimse size özgür olduğunuzu sürekli vurgulamaz.'' (Jacque FRESCO / 1916 ile 2017 yılları arasında yaşayan ABD'li toplum mühendisi, yazar, endüstriyel tasarımcı, fütürist)
sabah uyanırken tüm yolları yitirdiğim günler geldi aklıma. yitirdiğim yalnızca yollar da değildi. tüm yol arkadaşlarım ve tüm yolcular da yoktu yanımda. zamanın ortasında mekânsizligi yaşamıştım bir başıma. kendime yol bulmam yol açmam lazımdı mekâni bulsam o da kolaydı. yersiz yurtsuz bir mekânsizlik ortasında kalmıştım. yaşamıma son vermemiştim ama bir nevi yaşamıma son verilmişti...aldığım nefesti hayatı devam ettiren. yataktan kalkmadan bir pazar sabahi neler düşündüm daha neler. ve uyumadan, gözümü kapatınca rüyalar gördüm. bu da ilginçti nasıl oluyor diyerek yine gözümü kapattım, yine rüyalar gördüm. akşamı edebilirdim bu yatakta bu şekilde düşünceler ve düşler icinde ama açtığım yollar, yürümem gereken yollar vardi artık... içim sevinçle dolmuyor ama buruk tebessümler konuyor yüzüme.
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR "Çocukların ne geçmiş, ne de gelecek kaygısı vardır... Doğrusunu yapar onlar; şimdiki zamanı, tadını çıkara çıkara yaşarlar." (Jean de La BRUYERE / 1645 ile 1696 yılları arasında yaşayan Fransız yazar ve ahlakçı)
Kar Altında Hüzün Denemesi dünyanın en uzun hüznü yağıyor yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne kar yağıyor ve sen gidiyorsun ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi o insan ve tabiat çağını
dön bana ve dinle kuslar uçuşuyor içimde
loş bir keman solosu gibi kuşların uçuştuğunu içimde dön bana ve dinle
karanlık denizlerin dibinde birtakım incilerin olduğunu birtakım incilere ve hatıralara neden bağlı olduğumuzu unutma.
duy beni ve dinle denizler boğuşuyor içimde.
unutma diyorum ama sen anla anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.
Tiyatromuzun önemli yazarlarından Oktay Arayıcı tarafından kaleme alınan Türk tiyatro klasiği “Rumuz Goncagül”, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından Aralık ayında İstanbul Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde seyircilerle buluşacak.
70’li yılların sonlarında değişen sosyal yapının ve ekonomik hayatın etkisiyle adını, varlığını ve çaresizliğini çözmeye çalışan kadınların sıkışmışlığını çağdaş bir ortaoyunu dünya bakış açısından anlatan ve 5, 6, 7, 8, 9 Aralık’ta izlenebilecek müzikli oyunun biletleri Biletinial’da satışa çıktı.
Konusu: Her şey Gülsün adına bir gazetenin gönül postası köşesine ‘Goncagül’ rumuzuyla, "Aile kızıyım, ev işlerini becerir, güzel yemek pişirir. İlkokul mezunuyum. Ahlaklı biriyle evlenmek istiyorum. İç güveyi de olabilir. İsteklilerin Goncagül rumuzuna yazmaları” diyen bir mektupla başlar. Mektubu 'Goncagül’ rumuzuyla yazan
Gülsün’e anında 261 koca adayı birden talip olur. Olaylar böylece, güldürürken düşündürecek biçimde gelişir... (Haberin ayrıntıları gazetelerde)
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR "Senin” ve “benim” sözcükleri ortadan kaldırılsaydı insanlar barış içinde yaşarlardı. (ANAKSAGORAS / MÖ.500 ile MÖ 428 yılları arasında yaşayan ve Sokrates öncesi doğa filozoflarının sonuncusu)
KADIN'a DAİR "Karısı güzel olan adam mutlu olur; güzel olmayan ise filozof..." (SOKRATES / MÖ 470 ile MÖ 399 yılları arasında yaşayan, Antik Yunan felsefesinin kurucu filozofu)
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
Cem Davran’dan ‘Atatürk ve Cumhuriyet’
Bu yıl 49'uncusu düzenlenen Altın Kelebek Ödülleri'nde sunuculuk yapan oyuncu Cem Davran'ın Cumhuriyetin 100'üncü yılına özel yaptığı 'Atatürk' ve 'Cumhuriyet' ağırlıklı konuşma, geceye damga vururken, sosyal medyada da gündem oldu.
Davran, "Atatürk" diyemeyenlere Ödül Töreni’nde gönderme yaparak "Es geçenler var ama ben es geçmeyeceğim, bu Cumhuriyet’i, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. O’nu ve arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz" dedi.
Davran'ın Atatürk ve Cumhuriyet vurgusu salonda coşkuyla karşılandı.
Altın Kelebek Ödül Töreni'nde Norm Ender ve korosu 100. Yıl Marşı'nı (Parla) seslendirdi. (Ayrıntılar gazetelerde)
TEŞHİR PANOSU
Vay canına sayın seyirciler, meğer faiz haram değil mi imiş?!
Bir zamanların önde gelen futbolcularından Ümit Ö, aşırı faiz almak uğruna Fatih T. Fonu'nda milyonlarca dolar kaybeden futbolcu müsvedde ve eskilerini ti'ye aldı.
Faiz yolunda gazi(!) olan milyon dolarlık gariban(!) ve zavallılar(!) meğer bir zamanlar "Faiz haram tEvbe!" deyU, camiden çıkmazlar imiş.
Yüksek faiz almak isterken paralarını
kaptıran bu ünlü isimlerle dalgasını
geçen Ümit Ö, şunları ekledi: "Bunların
içinde faiz haram diye vaaz verenler ve camiden çıkmayanlar vardı. Ama faizin
adını değiştirip kendileri almasını becerdiler. Kimi kandırıyorsunuz?.. Almaya gelince alıyorsunuz. Adı neymiş, faiz değilmiş, fonmuş. Bırakın bu ayakları!" (Ayrıntılar gazetelerde)
... DEVAMI VAR
Kendisini hatır gönül ricayla -olmadı, zopa tehdidiyle- imparator ilan eden/ettiren kişinin fonda nereye konduğuna gelinceee... (Devamı banka çıkışı...)
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Uluslar, icraatına tahammül ettiği hükümetlerin sorumluluğuna ortaktır." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR
"Aşk, doğa tarafından oluşturulmuş ve hayal gücü ile süslenmiş bir tuvaldir." (VOLTAIRE, ya da gerçek adıyla François Marie AROUET / 1694 ile 1778 yılları arasında yaşayan ve Fransız Aydınlanması'nın babası olan yazar ve filozof)
İNSANLIK ÜZERİNE
"Suçluyu kazıyın, altından insan çıkar.”
(Prof Dr.Ahmet Faruk EREM / 1913 ile 1998 yılları arasında yaşayan Türk hukukçu ve yazar)
KADIN'a DAİR
"Bir kadının yüzündeki ifade, üzerindeki giysiden çok daha önemlidir." (Dale CARNEGIE / 1888 ile 1955 yılları arasında yaşayan, ABD'li yazar, hatip, kişisel gelişimci ve iletişim uzmanı)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
Çocukken yakalardık gökyüzünün mavisini, pembesini hayallerimizin... Ner'de şimdi o renkler?
DOĞA'ya DAİR
"Doğa bize her zaman ipucu sunar, sürekli bir şeyler sürer ortaya... Ve derken birdenbire ipucunu yakalarız."
YAŞAM'a DAİR
Yaşam, duygulananlar için bir trajedi, düşünenler için bir komedidir... Umursamazlar içinse bir çadır tiyatrosundan öte geçmez. (Derleme)
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
"Gökyüzünü görmeyi beceremeyenlerin kalbi, çabuk kararır." (Cahit Zarifoğlu)
BUZLUK :(((
İsa bir gün çöl turu yaparken, ağlayan bir ihtiyar görmüş ve derdini sormuş. İhtiyar, kaybolan oğlunu aradığını söylemiş.
İsa, yaşlı adama acımış, "Beraber arayalım"
demiş ve yine sormuş; "Oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı, mesela doğum lekesi filan gibi?.."
İhtiyar, "Evet" demiş, "oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı "
O anda İsa’nin gözleri dolmuş ve haykırmış; "Baba!!!"
İhtiyar da haykırmış; "Pinokyo!!!"
... Bana göre:
Tam DNA tesbitlenesi bir vaka!
Gereği ricasıyla Müge Anlı'ya havale... :(((
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
?si=TzrrdbZYnKmO06kS
Un Anno d’Amore
Müzik: Nino Ferrer
Söz: Mogol & Alberto Testa
Düzenleme: Augusto Martelli
Yorum: Mina
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
"......
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar."
(Orhan Veli KANIK'ın "Aşk Resmi Geçidi" şiirinden)
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
CUMHURİYET ve LAİKLİK
Yazar: Nergis MÜTEVELLİOĞLU
Cumhuriyet Kitapları
240 sayfa
102 TL
Kitap hakkında:
"Laikliğin Türk devriminde 'din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması' gibi basmakalıp kimi tanımlamaların ötesinde bir yeri vardır ve işte bu sıyrılışı, bağımsızlaşmayı içerir.
Laiklik, çok yalın bir deyişle 'din adına insanlara baskı yapılmasını önlemek'tir.
Bu kitap, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin katkılarıyla hazırlanan, çağdaş yaşamın temeli olan laik, demokratik Cumhuriyet’in harcını oluşturan ilkelerin değerli aydınların kaleminden açımlandığı bir dizi yapıtın çok önemli ve tamamlayıcı bir parçasıdır." (Tanıtımdan)
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Özgürlük" ve "demokrasi" sözcükleri sürekli kullanıldığında, kafanızda soru isaretleri oluşması normaldir... Çünkü gerçekten özgür ve demokrat ulkelerde kimse size özgür olduğunuzu sürekli vurgulamaz.'' (Jacque FRESCO / 1916 ile 2017 yılları arasında yaşayan ABD'li toplum mühendisi, yazar, endüstriyel tasarımcı, fütürist)
YAR'in GÜLÜŞÜ'ne DAİR
"Bulutları çarpışa çarpışa yorgun bir gökyüzüdür artık gülüşün..." (Adnan YÜCEL'in "Hangi Günün Yüzyılı" şiirinden dize)
sabah uyanırken tüm yolları yitirdiğim günler geldi aklıma. yitirdiğim yalnızca yollar da değildi. tüm yol arkadaşlarım ve tüm yolcular da yoktu yanımda. zamanın ortasında mekânsizligi yaşamıştım bir başıma.
kendime yol bulmam yol açmam lazımdı mekâni bulsam o da kolaydı. yersiz yurtsuz bir mekânsizlik ortasında kalmıştım.
yaşamıma son vermemiştim ama bir nevi yaşamıma son verilmişti...aldığım nefesti hayatı devam ettiren.
yataktan kalkmadan bir pazar sabahi neler düşündüm daha neler. ve uyumadan, gözümü kapatınca rüyalar gördüm. bu da ilginçti nasıl oluyor diyerek yine gözümü kapattım, yine rüyalar gördüm.
akşamı edebilirdim bu yatakta bu şekilde düşünceler ve düşler icinde ama açtığım yollar, yürümem gereken yollar vardi artık... içim sevinçle dolmuyor ama buruk tebessümler konuyor yüzüme.
ADAMLIK ÜZERİNE
"Adam gibi sevmesini -olmadı, adam gibi gitmesini- bilirsen adamsın!" (Raconumsu)
KADIN'a DAİR
"Kadınınıza birkaç sözcük ettiğinizde, birkaç paragrafla karşılık almaya hazır olun!" (Anonim)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Çocukların ne geçmiş, ne de gelecek kaygısı vardır... Doğrusunu yapar onlar; şimdiki zamanı, tadını çıkara çıkara yaşarlar." (Jean de La BRUYERE / 1645 ile 1696 yılları arasında yaşayan Fransız yazar ve ahlakçı)
DOĞA'ya DAİR
"Doğayı insanların ihtiyacını karşılayacak bir kaynak topluluğu olarak görmek, çevrenin yok olmasına davetiye çıkarmak demektir."
YAŞAM'a DAİR
"Yaşamı öyle bir değerlendir ki, kapanışta kendini alkışlayabilesin..." (SOKRATES)
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
"Yeryüzünde esir olduğun kaygısına kapılıyorsan, başını kaldırıp gökyüzüne bak; işte orada özgürlüğü hissedeceksin."(Uyarlama)
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
Unutulmayan Film Müzikleri
("Yazık oldu Yarınlara" filminden, 1974
İlhan İrem'in aynı adı taşıyan şarkısı)
?si=KnCB96wUaN-nxNKk
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
Kar Altında Hüzün Denemesi
dünyanın en uzun hüznü yağıyor
yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
kar yağıyor ve sen gidiyorsun
ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun
belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi
o insan ve tabiat çağını
dön bana ve dinle
kuslar uçuşuyor içimde
loş bir keman solosu gibi
kuşların uçuştuğunu içimde
dön bana ve dinle
karanlık denizlerin dibinde
birtakım incilerin olduğunu
birtakım incilere ve hatıralara
neden bağlı olduğumuzu unutma.
duy beni ve dinle
denizler boğuşuyor içimde.
unutma diyorum ama sen anla
anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.
Erdem BEYAZIT
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
"RUMUZ GONCAGÜL" Sahnede!
Tiyatromuzun önemli yazarlarından
Oktay Arayıcı tarafından kaleme alınan
Türk tiyatro klasiği “Rumuz Goncagül”, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından Aralık ayında İstanbul Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde seyircilerle buluşacak.
70’li yılların sonlarında değişen sosyal
yapının ve ekonomik hayatın etkisiyle adını, varlığını ve çaresizliğini çözmeye çalışan kadınların sıkışmışlığını çağdaş bir ortaoyunu dünya bakış açısından anlatan ve 5, 6, 7, 8, 9 Aralık’ta izlenebilecek müzikli oyunun biletleri Biletinial’da satışa çıktı.
Konusu:
Her şey Gülsün adına bir gazetenin gönül postası köşesine ‘Goncagül’ rumuzuyla, "Aile kızıyım, ev işlerini becerir, güzel yemek pişirir. İlkokul mezunuyum. Ahlaklı biriyle evlenmek istiyorum. İç güveyi de olabilir. İsteklilerin Goncagül rumuzuna yazmaları” diyen bir mektupla başlar. Mektubu 'Goncagül’ rumuzuyla yazan
Gülsün’e anında 261 koca adayı
birden talip olur. Olaylar böylece,
güldürürken düşündürecek biçimde
gelişir... (Haberin ayrıntıları gazetelerde)
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Senin” ve “benim” sözcükleri ortadan kaldırılsaydı insanlar barış içinde yaşarlardı. (ANAKSAGORAS / MÖ.500 ile MÖ 428 yılları arasında yaşayan ve Sokrates öncesi doğa filozoflarının sonuncusu)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR
"Aşk acısı taşımayan yürek, ya deliye aittir, ya ölüy?..."
İNSANLIK/ADAMLIK/ERKEKLİK ÜZERİNE
"İnsan geçinen öyleleri var ki, eskiciye versen karşılığında mandal bile alamazsın..."
KADIN'a DAİR
"Karısı güzel olan adam mutlu olur; güzel olmayan ise filozof..." (SOKRATES / MÖ 470 ile MÖ 399 yılları arasında yaşayan, Antik Yunan felsefesinin kurucu filozofu)