gazete okumak tarafsız gazete olduğunda hoştur. yoksa gerisi boştur. insanın kafasını ve beynini sulandıran yanlı yayınlara karşıyız. basın özgürlüğü kadar en az basın tarafsızlığını da istiyoruz..
guzel seydır gazete okumak hem yararlıdırda.. amaaa otobuste okundugu vakıt ısler degısır...eger arkanızda oturan kadın veya adam okudu gazetenın 2 kanadınıda acmıssa ve gazetenın sayfalarını cevırırken bır yandan arkadan sızın sacınızı yoluyorsa..hıcte zevklı ve yararlı bır hal almaz..ona kültür katarken,size sinir katar...yol boyunja stres sahıbı bır ınsan olur cıkarsınız..
'ah şu gerçek! zavallı gerçek ne kadar acı halbu ki...' diyor dante... evet şu gerçek ne kadar acı ki ülkemizde okunmak için -ne yazık ki- bir gazete çıkarılmıyor. ikinci ve üçüncü sayfa haberlerinin güdemi belirlediği bir sistem içinde elbette son sayfa güzeli de olmazsa olmaz. biz de gazete okumak değilde gazateye bakmak alışkanlığı zaruriyet oldu...
gazete okumak tarafsız gazete olduğunda hoştur. yoksa gerisi boştur. insanın kafasını ve beynini sulandıran yanlı yayınlara karşıyız. basın özgürlüğü kadar en az basın tarafsızlığını da istiyoruz..
bunu yapıyorsanız(ne okuduğunuz önemli değil) kafadan entellektüel sayılırsınız.
Gazete çıkarmak kolaydır ama gazete okuma kültürüne sahip okur bulmak zordur...
Her ne kadar internetten yani sanaldan tüm gazeteleri okumak kolaylığı ve beleşçiliği var isede;
sanki o gazete kağıdının kokusu, sayfaların çevirilme sesi bile güzel gibi geliyor bana.
Şu sıralar adam gibi okunacak gazete kalmamış gibi olsa da.
internet varken gazete okumak
ne gerek var canıımm
guzel seydır gazete okumak hem yararlıdırda..
amaaa otobuste okundugu vakıt ısler degısır...eger arkanızda oturan kadın veya adam okudu gazetenın 2 kanadınıda acmıssa ve gazetenın sayfalarını cevırırken bır yandan arkadan sızın sacınızı yoluyorsa..hıcte zevklı ve yararlı bır hal almaz..ona kültür katarken,size sinir katar...yol boyunja stres sahıbı bır ınsan olur cıkarsınız..
dedem hep tersten okumaya başlardı..
neden dediğimde kuran-ı kerimi kastederek
alışkanlık derdi...
pazar sabahları gidilen açıkhava kahvaltı mekanlarında araya tatlı sohbetleri katarak...
Vapurun üst arka bölümünde demli güzel bir çayla okunan gazetenin keyfide bir başkadır hani,püfür püfür oooooh...
camsilin ekürisi
kiminin tamamı kiminin sadece* bazı* köşeleri okunur,kalan büyük kısmı ise sadece cam silerken camı parlatmaya yarar.
herşeye rağmen....güzel....
vakit olduğunda...
yanında bir fincan türk kahvesi ve bir bardak suyla...
hele de günlerden pazarsa...
'ah şu gerçek! zavallı gerçek ne kadar acı halbu ki...' diyor dante...
evet şu gerçek ne kadar acı ki ülkemizde okunmak için -ne yazık ki- bir gazete çıkarılmıyor. ikinci ve üçüncü sayfa haberlerinin güdemi belirlediği bir sistem içinde elbette son sayfa güzeli de olmazsa olmaz.
biz de gazete okumak değilde gazateye bakmak alışkanlığı zaruriyet oldu...
eskiden daha vakit alırdı..şimdilerde kurşunla boyanmış koca sayfalar dolusu boşluk okutuyorlar..