Kültür Sanat Edebiyat Şiir

franz kafka sizce ne demek, franz kafka size neyi çağrıştırıyor?

franz kafka terimi Erhan Hakalmaz tarafından tarihinde eklendi

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    ah dedi fare..dünya hergeçen gün daha da daralıyor..önceleri o kadar genişti ki bu beni korkuturdu.yürümeye devam ettim mutluydum nihayet uzaklarda sağlı sollu gördüm fakat bu uzun duvarlar birbiri ardısıra o denli hızla üstüme geliyorlar ki ben şimdiden son odadayım bile...ve orada köşede kendisine doğru yürümekte olduğum bir kapan dururyor..
    _sadece istikametini değiştirmelisin...dedi kedi ve onu yedi...franz kafka

  • Derya Hasdemir
    Derya Hasdemir

    değişim şato güzeldir,buhranlı ve karışık bir ruh haline sahiptir

  • Asuva Dans Pistinde
    Asuva Dans Pistinde

    tüm hayatını bi baba korkusu yönlendirmiş garip adam, onu seviyorum, onu gibi olanıda seviyorum

  • değişimmm
    güzel kitaptı hatta çokm güzelllll........

  • Elif Gülen
    Elif Gülen

    'ellerim gece yatısına çağrılmış ve telaşsız görünmeye çalışan bir kafka gibi'

    (Cemal SÜREYYA)

  • Lanet Herif
    Lanet Herif

    minör edebiyat, polonyalı yahudi. hasta. yıkımla eşgüdümlüdür kafka. kendini yıkmak yani. ama bana milena'yı daha çok hatırlatıyor... milena'yı güzelleştiriyor onun sevgisi. bir kadını güzel kılmak budur sanırım. sen güzel değildin. seni ben güzel ettim der bir şair.

  • Talha Yasin
    Talha Yasin

    kaf dağında oturan bir fransız sanırsam. ben bi filmini izlemiştim.çok zor şartlar altında yaşıyordu. robinson gibi bir hayatı vardı.üstelik ondan daha zor şartların adamıydı. burnunu kaf dağına gönderenlerlede uğraşmak zorunda kalıyordu.bu kötü bi durum tabe.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    prag'ta her kaldırım taşında kokusu var...

    bir de müdavimi olduğu cafe...

    seveni var sevmiyeni var..ama bilmeyen yok gibi :)

    delidir kafka...

    iyidir iyii :)

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    ve bazende bir sabah kapınıza dayanıp 'suçlusun' derler..halbu ki suçunun ne olduğunu daha onlar bile bilmiyordur..
    musevi, ve çektir
    tıpkı albert camus chopin, george orwell, weber ve cat stevens gibi tüberküloz hastasıydı..
    gregor samsa (dönüşüm) ve josef K. (dava) en önemli karakterleridir...
    ve birde en az kafka kadar fun a sahip milenası vardır...milenaya mektuplar adlı kitapta en çok satan romanlarından biridir...ayrıca almanca konuştuğu için çekler, yahudi olduğu içinde almanalr tarafından sevilmiyor ve aidiyetsizlik hissini kitaplarda hissettiriyordu

  • Muhammed Yıldız
    Muhammed Yıldız

    bizim buralarda okuma işleri dar kot pantolonun modası geçtiği için giyilmemesi gibi kenara atılan kitaplardan arta kalanlardan ibarettir .. nasıl bir cümle oldu bu.. kafkayı pekçe okumuştum.. tavsiye etmeye kalkamam ne kafkayı nede başka birini.. kimin neyi alıp neyi bırakacağını bilemiyorum çünkü..
    keyifle okurdum.. keyifle başkalaşırdım diyorum..

  • Selma Öz
    Selma Öz

    Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de insanı çelmelemek içindir sanki.
    ....
    Sen ödevsin. Ama görünürde öğrenci yok
    ...
    İnsan ancak olabildiğinde az yalan söylediğinde olabildiğince az yalan söylemiş olur, yoksa olabildiğince az yalan söyleme fırsatını bulduğunda değil.
    ...

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    mezarında samsalar

  • Aylin Yıldız
    Aylin Yıldız

    Milenaya aşık olması kaçınılmazdı.

  • Kübra Ceviz
    Kübra Ceviz

    bir sabah kalkıp böcek olmaktan korkutan..vurucu darbe yazarı..

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    gregor samsa....

  • Banu Cklr
    Banu Cklr

    Aşağılık kompleksleriyle boğulan bir adam...

  • Levent Özdemir
    Levent Özdemir

    Sana bu DAVAyla mahkum oldum

  • 'Belli bir noktanın ötesinde artık geri dönüş yoktur, işte o noktaya da ulaşmak gerekir.'

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    'İnsanı ısıran, sokan kitaplar okumalıyız, okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa, okuyup da ne olacak sanki.'
    FRANZ KAFKA

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    güzel bi arkadaşımın tavsiyesiii...kesinlikle inceliyeceğim...

  • Serdar Suyadal
    Serdar Suyadal

    Değişim adındaki kitabının biraz kısaltılmış halini okumuştum. Morali bozuluyor insanın tavsiye etmem ailenize karşı tavrınız değişebilir kitabın amacı budur belki değişim. Yalnız bu olumsuz bir değişim.

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    Çek asıllı Alman...
    Gregor ile JosefK nın bunalımdan hiç çıkamayan yazarı...
    Duyduğuma göre yengeç burcuyuş (hani benimkinden) ...
    Hayatta olsaydı peşinden koşacağım tiplerden biri olurdu muhterem...
    Tek kelimeyle insana...........sıkışmışlık..........hissi veriyor.
    Şiddetle tavsiye ediyorum ki DAVA sını okuyun.

  • Onur Umut
    Onur Umut

    babası ilginç bi adamdır

  • Nazlı Bostanoğlu
    Nazlı Bostanoğlu

    Ben onu tanımadan evvel korkularını tanıdım..

  • Ayhan Karadag
    Ayhan Karadag

    eserleri:
    Bir savaşın betimlemesi, Gözlem, Dava, Değişim, Ceza sömürgesi, Şarkıcı Josefine yada fareler ulusu
    ölümünden sonra yayınlanan eserleri:
    Şato, Amerika, Çin seddi

  • Ayhan Karadag
    Ayhan Karadag

    edebiyat tarihinin güzide eserlerinden biri sayılacak olan 'Milena'ya Mektupları'da Kafka şöyle dile getirir durumunu; 'En çok seni seviyorum diyorum ama gerçek sevgi bu değil sanırım, sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki...'

    Milena bu mektupları 1939 yılında yayınlaması için yakın arkadaşı Willy Haas'a verdi ve kendisi 17 Mayıs 1944'te Almanya'da toplama kampında öldü.

  • Ayhan Karadag
    Ayhan Karadag

    Katka dostu Max'ten, ölümünden sonra yazdıgı her şeyi yakmasını istedi. Yazdıklarının gereğinden fazla kişisel ve değersiz olduğunu düşünüyordu. Tabii Max onunla aynı fikirde değildi ve Kafka'nın ölümünden sonra, karışık halde bulunan binlerce sayfa metni toplayıp düzenleyerek yayınladı. (Yani bir Kafka yazısı yazarken Max Brod'u da saygıyla anmak gerekir.) ,

  • Ayhan Karadag
    Ayhan Karadag

    1917 Ağustosu'nda başlayan kanlı öksürükler Franz Kafka'yı yedi yıl sonra Viyana yakınlarında bir sanatoryumda öldürdü. Ölürken tuhaf bir huzur içindeydi. Belki de yanında kendisinden oldukça küçük bir kadın olan Dora Diamant olduğu içindi bu, öyle ya ilk defa mektup yazmadan konuşabileceği bir kadına sahipti ama ne acı ki ölmek üzere olan bir adam için bunun fazla bir değeri yoktu.

  • Ayhan Karadag
    Ayhan Karadag

    3 Temmuz 1883 yılında doğan Franz Kafka, Praglı bir yahudiydi. Yahudi olduğu için Almanlar tarafından sevilmiyor ve Almanca konuştuğu içinse Çek'ler tarafından hor görülüyordu. İriyarı ve sağlıklı babası Hermann Kafka içinse, Kafka ancak bir böcekti. Tüm çocukluğu boyunca kendisini 'hiçbirşey' gibi hisseden Kafka, bir yetişkin oldugu zamanda bu düşüncesinden vazgeçmedi. Babasıyla başlayan otorite fobisi onun hemen hemen tüm kitaplarına sızmıştır. Otorite karşısında, zaten zayıf olan bedeninin iyice küçülmeye, yok olmaya başladığına inanır. Bu düşünce Kafka’yı ömür boyu bırakmadı.


    Albert Camus'nün taş olmak istemesi gibi Kafka da, kara saplanmış yararsız bir odun parçası olmak ister. Ona göre ne kadar küçük ve basit bir yaşamı olursa o kadar mutlu ve sorunsuz olacaktır. Çünkü bir insan olarak yaşamak ve doğru yolda ilerlemek hemen hemen imkansızdır. Şöyle gerekçelendirir bu durumu; 'Doğru yol yerden bir karış yüksekte bulunan gergin bir ip gibidir. Fakat bu ip, üstünde yürümek için değil de insanın ayağının takılıp tökezlenmesi için vardır ancak..'

  • Senem Shamsili
    Senem Shamsili

    Kafka bana grinin icinde
    daima kizili tasidigini; monotonlugun icinde
    selalelerin cagladigini; kucuk, los odalarin, dar
    koridorlarin, basik tavanlarin, sIkI sIkIya kapali
    pencerelerin isiga, atese acildigini anlatiyor. Butun
    bunlarin yaninda insanin kendisini gorus bicimiyle
    gorulus bicimi arasinda ki farki, yanilsama denen
    seyin ne olabilecegini, hayalgucu denen seyin insani
    nerelere goturebilecegini, aslinda bir sandalyede
    degil hanlar hamamlar saraylar satolar kurulu bir
    boslugun uzerinde oturdugumuzu anlatiyor...