Kültür Sanat Edebiyat Şiir

fıkra sizce ne demek, fıkra size neyi çağrıştırıyor?

fıkra terimi Ss tarafından tarihinde eklendi

  • Meryem Türkeri
    Meryem Türkeri

    Ünlü güftekâr ve tamburî Osman Nihat Beyefendi çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu sıralarda güzel bir günde Kızılay'a doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş. Osman Nihat Bey kadına biraz yaklaşarak başlamış dil dökmeye:
    - Aman Ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın. Ya saçların omuzlara dökülüşü. Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp, kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
    - Bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekisiniz ne de hoş... Sizinle birlikte olmak her halde hayata bedeldir...' Ve daha neler ne dil dökmeler... Tam bu sırada Kızılay Meydanı' na yaklaşmışlar. Dört yol ağzına ve polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün sinirli haliyle Osman Nihat Bey'e dönerek:
    -Şimdi polise veririm! Deyince: Osman Nihat, masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak
    - Aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum. Niye polise

  • Harun Çat
    Harun Çat

    garip bi şey fıkra anlatmak....
    hiç bi zaman anlatılan fıkralara yoğunlaşamamışımdır....
    çünki o fıkra anlatırken....
    ben de ondan sonra anlatacağım fıkra ne olmalı diye düşünmüşümdür....
    bu arayışlarla bir fıkra gelir bir fıkra geçer...
    sonuç anlayamam...tekrar ederler.....

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    Amerika'da ölen bir kadın için kilisede cenaze töreni düzenlenmişti.
    Tören sonunda cenaze görevlileri tabutu taşırken, tabutun ön bölümünü
    yanlışlıkla kilisedeki sütunlardan birine çarptılar.
    Bu olaydan sonra tabuttan bır inilti sesi duyuldu. Tabut açıldı ve
    öldüğü sanılan kadının yaşadığı anlaşıldı. Bir süre hastanede tedavi
    edilen kadın
    iyileşti ve bir 10 yıl daha yaşadı.

    10 yıl sonra öldüğünde ise cenaze töreni yine aynı kilisede yapıldı.
    Tören sonrası görevliler tabutu taşırken kilisedeki aynı sütunun önüne
    geldiklerinde, ölen kadının kocası bağırdı:
    -Lütfen sütunlara dikkat edelim! '

  • Lavanta Kokusu
    Lavanta Kokusu

    - Sanığı sorguladınız mı? ..
    - Evet efendim..
    - İtiraf etti mi?
    - Hayır efendim..

    - Ona sürekli aynı soruları sorun, sürekli suçlayın, bunaltın,
    anlamsız şeylere kafasını takıp sinirlendirin...çin işkencesi yapin..

    - ııı..İşe yaramaz efendim..

    - Neden? ..

    - eee..adam evli efendim..

  • Wwwfecrgentr
    Wwwfecrgentr

    HASTA GEYIK

    Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek
    için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar.

    Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok
    hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir.

    Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya
    başlayınca kısa süre sonra tüm otlar biter.

    Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şeyi
    kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Kadinin biri kocasini 3 erkekle aldatiyormus, hergün kocasi
    evden gidince 3 adam eve gelir ve kadinla yatarmis. Kadin yine
    böyle bir günün sonunda adamlardan birisine demis ki
    'Sen yarin gelirken bir tepsi dolma yaptirip getir';
    digerine
    - 'Sen de bir büyük kap ayran getir.'
    demis. Diger adam çok fakir oldugu için ona
    - 'Sen de...Bosver, sen hiç bir sey
    getirme'demis.
    Ertesi gün gelmis fakat kadin bugünün
    günlerden Pazar oldugunu unutmus, etegi tutusmaya baslamis
    - 'Eyvaah' diyerek kocasinin yanina gitmis.
    - 'Sen bugün kahveye filan gitmeyecekmisin?
    Ben evde temizlik yapacagim'deyip kocasini zar zor da olsa evden yollamis.
    Kocasi gittigi gibi 3 adam da eve gelmis. Kadin demis ki
    - 'Siz hemen gidin. Kocam buralarda! '
    Tam bunu söylerken zil çalmis.
    Kadin - 'Eyvah' demis, ' geldi galiba! '
    Adamlari saga sola saklamis ve kapiya bakmaya gitmis.
    Kocasini karsisinda görünce 'Ne oldu? ' diye sormus.
    Adam da - 'Yahu karnim çok acikti. Bana dolma yapsana, canim çok
    istedi'demis.
    Kadin - ' Allah'im bir tepsi dolma olsa da yesek! ' demis.
    Elinde dolma tepsisi olan adam çikip yanlarina gelmis.
    Kadinin kocasi sasirmis.
    -'Sen kimsin yahu? ! ' diye sormus. Adam
    sakin bir sekilde- 'Ben Allah tarafindan geliyorum. Kariniz dolma istedi.'
    demis. Ve hemen çikip gitmis kadinin
    kocasi olayin sokunu atlatamadan..
    - 'Yaa tamam da..' demis bu sefer koca,
    - 'Bu ayransiz gitmez Sen bari bi ayran yap' Kadin büyük bir sevinçle
    - 'Allah'im bir damacana ayran olsa da içsek' demis.
    Ayrani getiren adam çikip gelmis.Kocasi tabii çok sasirmis.
    - 'Sen de kimsin? ' demis. Adam da digeri gibi
    - 'Ben Allah tarafindan gönderildim. Kariniz ayran istedi'
    diyerek çikmis gitmis.
    Kocasi hayretler içinde, kendi kendine
    'Bizim kari ermis mi oldu ki? 'diye söylenmis.
    Kadinla kocasi yemekleri yemisler ama
    3.adam hâlâ saklaniyormus.
    1 saat geçmis, 2 saat geçmis. 3 saat derken, adam dayanamayip çikmis
    yerinden.
    Kadinin kocasi bagirmis
    - 'Ulan sen de kimsin? ! ! '
    Adamin agzindan su laflar dökülmüs:
    - 'Ben Allah tarafindan geliyorum.Boslari alacam! '

    :)

  • Sim
    Sim

    Uluslararasi ölçekte bir kadin arastirmasi yapan sosyolog, dünyanin çesitli ülkelerinde
    kadinlara bir soru sormus.

    Kocanizi baska bir kadinla yakalarsaniz ne yaparsiniz? ? ?

    Isveçli: Neyimi begenmedigini sorarim.
    Rus: Evi terk ederim.
    Fransiz: Sesimi çikarmam, sevgilime gider beni teselli
    etmesini isterim.
    italyan: Kadini vururum.
    Ispanyol: Kocami vururum.
    Yunanli: Her ikisini de vururum.
    Türk: Benim kocam yapmaz

  • Rüya
    Rüya

    İzmir'den trene binen yaslı teyze, kondüktöre Ege sivesiyle:

    - 'Menimen'e gelence beni haber et yavrııım, unutma'

    der.

    Gecenin ilerleyen saatlerinde Menemen'i gecer gecmez yaslı teyzenin Menemen'de inecegi kondüktörün aklına gelir hemen makiniste gidip haber verir. Makinist de:

    - 'Gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremiyecegimize göre geri geri gidecegiz soran olursa 'tren makas degiştiriyor deriz'

    diyor.

    Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e geliniyor ve Kondüktör, teyzeye gidip haber verir:

    ' Hadi teyze Menemen'e geldik'

    Teyzem:

    - 'saol yavrııım'

    deyip çantasından hapını cıkarıp iciyor

    :))) ha ha cok komikti...

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz
    olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
    'Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun! '
    Bush, gülerek yanitlar:
    'Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki? '
    Temel düsünür:
    'Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar...' ve
    yanit verir: '9 kisidur daa! '
    Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
    'Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam
    2 milyon askerden olusmaktadir! ' der.
    'Hmmm...' der Temel:
    'Sizu pir süre sonra arayacagum.'
    Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
    'Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size
    karsi! '
    Bush, ilgiyle sorar:
    'Neymis bunlar? ' 'Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek
    bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri...'
    Bush güler:
    'Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim
    var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu! '
    Temel yeni gelisme karsisinda biraz sıkılmıstır:
    'Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum.'
    Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
    'Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum.'
    Bush merakla sorar:
    'Neden? '
    Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
    'Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak
    yerimiz yoktur! '

  • Aydın Aydın
    Aydın Aydın

    TEMEL İLE DURSUN

    temel bir gün arapça kur'an okuyordu.ordan geçmekte olan dursun'da temelin arapça kur'an okuduğunu görünce takılmadan edemedi.'ula temel haçan sen ne anlayisunde arapça kur'an okiyayisun.' dedi.temel'de başını kaldırıp şöyle dedi' haçan pen ne eteyum tursin anamten papamten poyle işittum poyle kördum.' dursun bu cevabı alınca temelin aklını başına getirmek için bir plan yaptı.ve alelacele bir kitapçıdan ingilizce kur'an kapıp geldi.baktı temel orda oturuyor çaktırmadan karşısına geçip başladı ingilizce kur'an'ı okumaya? bir iki ayet derken temel işitip yanına geldi ve dursuna sordu; 'ula tursin haçan sen ne okiyayisun oyle pakayum' dedi.dursunda başını kaldırıp; 'haçan pen inciluzce kur'an okiyayirum' dedi.temel dayanamayıp sordu; 'haçan sen incilizmisunde inciluzce okiyayisun oyle.' dedi.dursun tamda düşündüğü sorunun sorulduğunu işitince; ' haçan sen arapmisunki arapça okiyayisunde,kelmiş pana puni sorayisun'temel aldığı cevap karşısında bir şey söyleyemeyince şöyle dedi; 'haçan keşkem anam papam arap olsaidude pen o saman bu arapça kur'an'in ne tetuğuni anlasaidum' dedi.

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    While waiting for the plane to take off, the passenger sitting next to
    him spoke to the man:
    'I read somewhere that if you start a conversation with your
    co-passenger, it makes the flight seem shorter'
    The man who had opened his book to read, slowly closed it and asked:
    'What subject would you like to talk about? '
    'I don't know …… what about nuclear energy? '
    'Possibly, it could be an interesting subject. But before you start on
    nuclear energy, can I ask you one question? A horse, a cow and a goat,
    although they all feed on grass, the goat's solid excretion is shaped
    like pebbles, cow's is liquid and the horse's is like dry straw. Do you
    know why? '
    The man who wanted to chat, looked bewildered:
    'I don't know, I cannot think of anything'
    The man who wanted to read his book:
    'If you have no idea about any shit, why do you want to talk about
    nuclear energy'.

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    Deli Dana

    Bir hanım TV Programcısı 'Deli Dana' hastalığı üzerine bir çiftçiyle program yapmaktadır ve sorar:

    '- İyi akşamlar bayım, 'Deli Dana' hastalığının sebebini araştırmak için buradayız. Sizce bu hastalığın sebebi ne olabilir? '

    Çiftçi cevap verir:

    '-Biliyorsunuz hanımefendi, boğalar danaları senede bir defa becerirler.'

    Program yapımcısı biraz şaşırır ve:

    '- Evet, beyefendi bunu bilmiyorduk, ancak bu durumla 'Deli Dana' hastalığının ne ilgisi var?

    Çiftçi kadına bakar ve: '- Biliyorsunuz, bir de biz danaları günde 4 kez sağarız! '

    Kadın sunucu biraz kızar ve: ' - Evet, ama tüm bunların konumuzla ne alakası var?

    Çiftçi:' - Konuya geliyorum efendim'der ve '- Biri sizin günde 4 kez göğüslerinizle oynasa ve senede bir kez birlikte olsa, size ne olurdu? ' diye sorar.

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    TAMPON - :)))))

    Aralarında Temel'in de bulunduğu üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
    - Eeee sen ne getirdin?
    Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler. İkinci mahkum bir deste iskambil kağıdı çıkarır:
    - Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.

    Üçüncü mahkuma merakla sorarlar:
    - Sen ne getirdin?
    Temel bir kutu çıkarır ve gülerek 'Bu tamponları getirdim.' der.
    Kafası karışan diğer iki mahkum merakla sorarlar:
    - Bunlarla ne yapabilirsin ki?
    Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek şöyle der:
    - Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.

  • Atmaca
    Atmaca

    Tursun arkadaşlarına sormuş.
    Ula uşaklar.... Sari saçli kiz ellerini pencerenun pervazına dayayup dişari pakti ve güldü' cümlesini kim bana kisaltip söyler?
    Temel hemen ayağa kalkmış ve şöyle demiş.
    'Orospi'

  • Atmaca
    Atmaca

    Otelci Temel'in kapisini bir gece bir İspanyol asilzedesi
    çalmiş.
    Odaniz var mi?
    Kimsunuz?
    Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
    Haa, pu katar uşağu alacak yerum yok!

  • Atmaca
    Atmaca

    ingiliz alman bite bizim temel çocuk doğurtturma yarışmasi ıçın...bir araya gelmişler...
    yarışmanın kuralıda şöyle herkese dışı bir maymun verilecek issiz bir adaya götürülecekler ve belli bir süre sonra en çok maymun yavrusu kim doğurturabilirse birinci olacak...
    neyse yarışma başlar aradan epey bır zaman geçer ingiliz
    3 maymun yavrusuyla gelir ardından alman 4 yavruyla gelır...tabi herkez temel kesın bırıncı olmuştur gözüyle temelı beklerken temel gelır bakmışlar 1 tane maymun vavrusu...
    sormuşlar ya temel noldu neden bukadar az?
    EE DEDI VERDİĞİNİZ ERKEK MAYMUNDAN ANCAK BU KADAR OLMUŞ DEMIŞ :)))

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
    'kahrolsun Amerika' diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini görürler.

    Bunun üzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın geldiğimizde görürsek seni mahvederiz' derler.

    Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer sakıncası yoksa papağanları değişelim' der Hoca kabul eder ve değişim gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler ve kızarak:
    'biz sana bunu yok edeceksin demedik mi? '
    Amca bu papağan o değil dese de inandıramaz. Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
    'Kahrolsun Amerika! !
    ses çıkmayınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
    -Kahrolsun Amerika!
    (ses yok)
    -Kahrolsun Amerika!
    (ses yok)
    -Kahrolsun Amerika!

    papağan dile gelir
    -Amin evlatlarım.. :-)))

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Adamın bir bir gün diye başlar ya hep; öyle komiklikleri ciddi ciddi yaşadım ki; anılarımdan ne zaman bahsetsem
    bir gün ben nakşii iken
    bir gün ben chatte iken
    bir gün ben şeklinde başlarım hep :)

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Saygıdeğer Hakim Bey..

    Saygılarımla size açıklama özgürlüğümü kullanarak bazı
    şeyleri bildirmek istiyorum.

    Umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa
    kavuşturursunuz..
    Su günlerde askerliğe çağırılacağım.

    Yasım 24 ve 44 yasında bir dul bayanla evlendim,
    kendisinin de bir kızı var 25 yasında.
    Babam ise bu bahs etmis oldugum kizi ile evlendi.
    Böylelikle Babam, karimin kizi ile evlendigi icin
    damadim olmus oldu.
    Bunun üzerine kizim da üvey annem olmus oldu babamla
    evlendigi icin..

    Hanimimin ve benim gecen sene bir oglumuz oldu.
    Oglum hanimimin kizinin erkek kardesi oldu, ayni
    zamanda Babamin da enistesi.
    Bir de üveyannemin erkek kardesi oldugu icin dayi oldu.
    Anliyacaginiz benim oglum benim dayim oldu..

    Babamin esi sene sonunda dünyaya bir erkek cocugu getirdi.
    O babamin oglu oldugu icin benimde erkek kardesim,
    vede kizimin oglu oldugu icin de torunum.
    Yani beni torunumun erkek kardesiyim.
    Ayrica bir Annenin evladinin babasi esi olduguna göre
    bende Esimin Kizinin babasiyim vede kizimin erkek
    cocugunun erkek kardesiyim.
    Kisacasi kendimin büyükbabasiyim..

    Sayin Hakim Bey, sizden ricam beni Askerlik görevimden
    azl etmenizdir,siz de biliyorsunuz ki kanunlarimizda
    Baba, Ogul ve Torun ayni zamanda askerlik yapamazlar..
    :))

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Dünya Genetik Projeler Yarismasi yapiliyormus. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarismaya çalismalari ile katilmis. Ilk Fransiz profesörün çalismasinin basina gelmisler. Jüri baskani çalismasinin ne oldugunu sormus. Fransiz profesör baslamis anlatmaya:
    - Ben inek genleri ile tavuk genlerini birlestirdim, Ortaya çikan mahlukatin eti kirmizi et kadar lezzetli, beyaz et kadar saglikli oldu demis....
    Ardindan diger çalismalari ülke ülke gezmeye baslamislar. Sira gelmis Türkiye'den bizim Laz profesöre, Jüri baskani:
    -Sizin çalismaniz nedir? diye sormus. Laz profesör anlatmis:
    Ben demis, karpuz genleri ile hamamböcegi genlerini birlestirdim! , Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmus ve baskan Laz
    profesöre
    - Bu çalisma ne ise yarar? diye sormus. Laz profesör:
    - Acayip ise yariyor abicim, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçisiyo!

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Temel, yosma olarak bilinen köyün en işveli en cilveli kızıyla evlenmiş. Ama Temel evde yokken evin önünde uzun kuyruklar oluyormuş.

    Birgün Dursun'un yüreği el vermemiş Temel'i bu karıdan ayırayım demiş.
    - E Temel'ciğim sen yokken bu evin önünde uzun kuyruklar oluyor. Boşan artık bundan demiş.
    Temel'de;
    - Neden ula demiş. Ne zorum var, kuyruğa girip para vermek için mi boşanayım demiş.

  • Zeynep Yılmaz
    Zeynep Yılmaz

    Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
    Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar 'Niye
    ögretmen de digerleri degil? ' diye. Temel de ona döner:
    -Ula der, bilmez misin doktorlar 'bugün git yarin gel' der, santralci de 'su an
    mesgul daha sonra tekrar deneyin' der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha
    tekrarliyalim...
    :)))

  • Banu Bal
    Banu Bal

    adamın birisi oğlunu okuldan almış eve gitmek için bir taksiye binmişler.yolda kırmızı ışıkta taksici durmuş.tam karşıdada genelev varmış.çocuk şaşırmış babasına sormuş.
    -baba bu evler nasıl evler
    baba cevap vermiş
    normal evler oğlum.
    taksici hemen atılmış
    -yok onlar normal evler değil obiçim evler
    çocuk tekrar sormuş
    baba bu evler neden mavi
    baba cevap vermiş
    -mavi rengi sevdikleri için o renge boyamışlar oğlum
    taksici hemen atılmış
    -yok yok onlar maviyi sevdiklerinden değil o biçim ev olduklarından mavi boyalı
    çocuk eve doğru giden süslenmiş kadınları görmüş tekrar babasına sormuş
    -baba bu kadınlar neden bu evlere gidiyor
    -evleri orası olduğu için oğlum
    taksici tekrar atılır
    -yok yok onların evi orası değil başka bir şey için gidiyor onlar oraya
    -baba bu kadınlar neden süslenmişler
    -öylesine süslenmişler oğlum
    bizim taksici yine araya girer
    -yok yok onlar başka sebepten süslenmişler
    çocuk sorar
    -baba bu kadınların çocuları varmıdır
    -vardır oğlum
    taksici atılır
    -onların o biçim çocukları vardır
    çocuk tekrar sorar
    -baba bu kadınların çocukları büyüdüklerinde ne olurlar
    bizim taksici tam atılacak adam ondan önce davranır ve cevap verir
    -taksici olurlar oğlum taksici...

  • Drag Bonfire
    Drag Bonfire

    hitler, stalin ve mussolini bir masanın etrafında oturmuş ve hararetli hararetli yeni kıyım planlarını tartışmaktalar.. derken içeri sıradan bir vatandaş girer.. onların kafa kafaya verrmiş ne planladıklarını sorar.. hitler adama döner ve cevap verir;
    - 30.000 yahudi ve bir de bisiklet tamircisini öldürmeyi planlıyoruz..
    vatandaş şaşkınlıkla sorar;
    - ne bisiklet tamircisi mi?
    hitler masadaki arkadaşlarına döner ve;
    -ben size demiştim 30.000 yahudiyi kimse önemsemez..
    :)

  • Esin Gölnur
    Esin Gölnur

    aslında yaşanmış bir olayın üzerine,yahut sohbetler sırasında bir olayı örneklendirirken eğlenmek amaçlı anlatılması gereken küçük hikayelerdir kanaatimce..ancak bizler yerli yersiz haydi bir gülelim diye bir fıkra anlatıp,fıkra kültürünüde yanlış kullanmaktayız diye düşünüyorum...

  • Blue Send Me
    Blue Send Me

    Nazi kampından kaçan iki Yahudi bir mevzide saklanmış kendilerine doğru yaklaşan SS subaylarını endişeyle izlemektedirler. Yahudi’nin biri diğerine “Şimdi ne olacak? ” diye sormuş. Diğeri şöyle cevap vermiş: “İki olasılık var. Ya bizi yakalayacaklar ya da yakalayamayacaklar. Eğer yakalayamazlarsa iyi, ama yakalarlarsa yine iki olasılık var; ya bizi öldürürler ya da kampa geri gönderirler. Eğer kampa gönderirlerse iyi, ama öldürürlerse yine iki olasılık var; ya hemen öldürürler ya da ham madde olmak üzere fabrikalara gönderirler. Eğer hemen öldürürlerse iyi, ama ham madde olmak üzere fabrikalara gönderirlerse yine iki olasılık var; ya sabun fabrikasına gönderirler ya da kağıt fabrikasına gönderirler. Eğer sabun fabrikasına gönderirlerse iyi, ama kağıt fabrikasına gönderirlerse yine iki olasılık var; bizi ya evrak kağıdı yaparlar ya da tuvalet kağıdı, evrak kağıdı olursak iyi ama tuvalet kağıdı olursak... İşte o zaman boku yedik! ”

  • Düşünmüyorum Yine De Varım
    Düşünmüyorum Yine De Varım

    Temel Sehir disinda bir yolda hizla araba kullaniyormus. Bakmis birtabela
    'YAVASLA 80 km'. Temel hizini 80'e indirmis. Birazdan baska bir tabela
    'YAVASLA 60 '. Temel hizini 60' a indirmis.Merakla giderken yeniden bir
    tabela ' YAVASLA 40 '. Temel 40 km'ye inmisbir yandan da acaba yolda calisma
    mi var? diye dusunuyormus.Epey gittikten sonra bakmis yine bir tabela '
    YAVASLA 15 '.Temel hizini 15 km'ye indirmis yolun en sagindan tingir mingir
    gitmeyebaslamis ama meraktan da catlayacak. Uflaya puflaya bir saat
    dahagittikten sonrayeni bir tabela gormus: 'YAVASLA'YA HOS GELDINIZ,
    NUFUS:2500 '

  • Nilay Aytek
    Nilay Aytek

    Temelle Fadime evlenmişler ve geceleri birlikte oluyorlarmış. Bir sabah Temel işe gitmek üzere tam kapıdaymış ki Fadime gelmiş ve demiş ki: 'ula Temelum haçan biz boyle her gece her gece beraber oliyruk ama ben bi kadun programında dinledum kadunların zevk alabilmeleri için önceden uyarılmaları gerekiymuş da' Temel ayakkabılarını giymiş kapıdan tam çıkacak geri dönmüş ve Fadimeye demiş ki: 'bağa bak Fadime! akşama gelince seni edeceğum önceden uyarmadı demeyesun'

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    ATEİST


    Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere
    bakıyormuş. 'Evrim ne güzellikler yaratıyor! ' diye düşünüp mest
    oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu
    kovalamaya
    başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta
    ayının daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir
    kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın
    üzerine
    atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam
    'TANRIM! ! ! ' diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş,
    ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve
    gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamiş. Çok derinden
    gelen ilahi bir ses adama: - 'Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı
    kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi
    istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım? ' demiş. Adam utanç
    içinde: - 'Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem
    haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz.' demiş. Ses: -
    'Peki.' diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya
    baslamis. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki
    pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamiş: - 'Tanrım,
    senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere.'

  • İrem
    İrem

    80'lik bir dede 20 lik bir genç ile evlenmiş.Bunlar bir çocuk sahibi olmak istiyorlarmış.(Tabiiki doktor başvurusuyla) Gitmişler doktora doktor demiş ki 'Amca,baba olmak için deneme olarak şu kavanoza sperm akıtmanız lazım'.Adam soyunma kabinine girmiş 'ahhhhh uuhhhh'diye sesler gelmeye başlamış.Adam çırılçıplak olduğu için sadece kafasını dışarı çıkarmış ve demişki 'Doktor bey karımda buraya gelebilirmi? ' demiş.Doktor tabiiki demiş.Karısı gitmiş yanına bu sefer hem adamdan hem kadından 'aaaaahhh uhhhh'diye sesler gelmiş.Adam doktoru çağırmış demişki doktor bey yapamıyoruz! Sağ elimle denedim olmadı sol elimle denedim olmadı iki elimle denedim olmadı karım sağ eli ile denedi olmadı sol eli ile denedi olmadı hatta ağzı ile bile denedi olmadı demiş! 'Doktor bey biz bukavanozun kapağını açamıyoruz' :)))))))))))))))