'Beni hayatımın çok tuhaf bir döneminde tanıdın..' repliği ile hafızama kazınmış. Özgüven konusunu çok iyi şekilde ele alarak, hayatla mücadele edebilmek için kendimizle barışık olmamız gerektiğini ve ölümlü bireyler olduğumuzu toplumsal mesajlarla bizlere aktaran güzel bir filmdir.
estetik merkezinin yağ çöplüğündeki sahne iğrençti... zenginlerden giden ağlar,kozmetik olarak tekrar onlara dönüyor... (en iyi sabun,insan yağıyla olur)
'Yaptığın iş değilsin...Cüzdanındaki para, sırtındaki üniforman ya da sana bugüne kadar değer verilmesini sağlayan diğer özelliklerin. Aslında bunların seninle hiçbir ilgisi yok...
Kendini saydam ve her an eriyebilecek bir kar tanesi gibi güzel ve eşsiz mi hissediyorsun? Sen aslında hiçbir şeysin. Çünkü sahip olduğun varlıklar gün gelip sana sahip olmaya başlarlar. Sonra ne mi olur? Önce uyuyamamaya başlarsın. Ardından çevrendeki her şeye yabancılaşmaya..
Aslında gördüğünü zannettiklerinin görülmediğini ve sandıklarının da apaçık ortada olduğunu fark edeceksin...'
Sonsuza kadar yaşamak istiyorsanız, ilk adım olarak ölmek zorunda olduğunuzu unutmayın...Bu benim için yakındır.... İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir.... Hayatta elde edebileceğiniz her şeyin sonunda çöpe gideceğini anladığınız zaman ağlamak çok kolaydır. Sevdiğiniz herkesin size sırt çevireceğini ya da öleceğini fark ettiğiniz zaman ağlamak kolaydır. Uykusuzluk...Her şey çok uzaklardadır, her şey suretin suretinin sureti... Dünyayla arana öyle bir mesafe sokar ki, ne sen bir şeye dokunabilirsin, ne de bir şey sana. Bütün umutlarımı kaybetim artık özgürüm...Bu yüzden Her akşam ölüyor ve her sabah yeniden doğuyorum... Bunun benim hayatım olduğunu biliyorum ve anan sona eriyor.... Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim diye soruyorum hep kendime... Uyanırsın ve hiçbir yerdesindir.... Ve sizin gibi mahlukalar...Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz.Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur. Ama AreS ne istiyor biliyormusnuz...Hiçbir zaman tamamlanmış olmamayı...Hiçbir zaman halimden memnun olmamayı Hiçbir zaman kusursuz olmamayı...Kurtar beni, tanrım, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar. Belki de kendimizi daha iyi bir şeye dönüştürmek için her şeyi kırıp dökmemiz gerekiyor. Bazen bir şey yapar ve belanızı bulursunuz. Bazen de yapmadığınız şeyler size belanızı buldurur. Artık Kendi cerahatli ve hastalıklı çürümemi kucaklıyorum.Kovulmak; der AreS; herhangi birimizin başına gelebilecek en iyi şey olurdu. Böylece havanda su dövmekten kurtulur ve hayatlarımızla bir şey yapardık. Çünkü ancak kendimi mahvederek ruhumun gerçek gücünü keşfedebilirim. Güzel ve emsalsiz bir kar tanesi değilsin. Herkes gibi sen de o çürüyen organik maddeden yapılmasın. Hepimiz aynı pürenin parçasıyız... Kültürümüz hepimizi aynı yaptı. Artık kimse gerçek anlamda beyaz ya da siyah, zengin ya da yoksul değil. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Teker teker, hiçbirimiz hiçbir şey değiliz. Güçlü kadın ve erkeklerin oluşturduğu bir sınıf var ve bunlar hayatlarını bir şeye feda etmek istiyorlar. Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar, neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için. Hayatta her şey parayla ilgili değildir. Bize dünyanın bokundan ve pisliğinden başka bir şey bırakmayacaklar... Medeniyetin önde gittiği bu yönde Artık maddi eşyaların önemini reddediyorum. Bizler eşşiz değiliz.Süprüntü ya da pislik de değiliz.Biz sadece biziz..Biz sadece biziz ve hayatta başımıza gelenlerin bir nedeni yok.... Tutkulu bir yasam tarzının yan ürünleriyiz..Ve bundan nefret ediyoruz.... Artık insanoğlu kızların veya erkelerin peşlerinden koşmayı bırakın saçmalıklarla uğraşmayın....Acı,Mutluluk,Sevgi,Aşk gib kavramları kafanıza takmayın artık... Hayatımda en son neyin olmasını istiyorum biliyormusnuz? Beynime bir silah dayanıp duvarları beynimle boyanmasını... Tanrı'nın senden hoşlanmadığı olasılığını düşünmelisin. O seni hiç istemedi, hatta büyük olasılıkla senden nefret ediyor. Bu basına gelecek en kotu şey değil. Laneti ve affedilmeyi boş ver. Biz Tanrı'nın istenmeyen çocuklarıyız.Buna karşın ben tanrıya inanırım fakat bunu düşünmek varsaymak bir çok şeyi çözüyor... Bu görüşleri hepinize ters gelebilir Saçmada gelebilir bu umrumda bile değil.Bunları okuduktan Sonra beni dışlayabilirsiniz.Buda umrumda değil.Ama lanet olası hayatlarınızdan kurtulun artık Çırpınmayı bırakın Bırakın herşey düşeceği yere düşsün.
filmin mesajı ne? ' birgün sahip olduklarımız bize sahip olur.' edvard norton bu film için ne güzel bir seçim.koskoca brad pitt meğer sadece bir hayalmiş.david fischer sen bu hoollywood camiasının yüz akısın ama onların haberi yok. bu seni gururlandırsın aslında.amerikan tarihini yalan yanlış anlatan yönetmenlere ödüller yağdırırlar.aman sen sakın bir oscar sevdasına karizmayı çizdirme.benim ve benim gibilerin gönlünde tahtın altın kaplama.
'...yakışıklısın, sexisin, yatakta çok iyisin ama olmaz' harika bi filmdi size bi sır bana da bi arkadaşım söyledi binalar yıkıldıktan sonra saniye saniye durdurun ekranı han bunlar elele tutuşuyo sonra ekran karışıyo bi ara tam orada durdurun net göründü alana kadar uğraşın çünkü normalde farkedilmiyo hadi bakalım... :))
sistemin bizi bize nasıl yabancılaştırdığını gözler önüne sermiş.seyretmekten ve okumaktan asla bıkmayacağım senaryo.çünkü hergün yaşadığım,içinde olduğum bir olgu....
first rule of the fight club: you do not talk about fight club! second rule of the fight club: you do not talk about fight club! 3.if someone yells 'stop', goes limp, taps out the fight is over 4.only two guys to a fight 5.one fight at a time 6.no shirts,no shoes 7.fights will go on as long as they have to 8.if this is your first night at fight club, you have to fight! ! !
Film mi belk 10 defa izleim çokk güzle bi film her izlediğimde yeni yeni şeyleri görüyorum bence dünyayı gerçek insanları anlatıyoo sanki hayatta olanı bitenin gösterimi gibi:D Tyler ın dediği gibi Bizler marklı ayakkabıalr değiliz bizler giydiğimiz elbiseer kullandığımız aletler değili birler dünyanın dans eden ve şarkı söyleyen pislikleriyizz.
Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur. Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım. Hiçbir zaman kusursuz olmayayım. Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar. . /.
filmi 5.kez izledim geçen gece..ve ne zaman tekrar izliorum,o zaman yeni şeyler farkediyorum..
'Dövüş Kulübü' grubumun,filmin doğası ve felsefesi gereği dağıtıldıktan sona şöyle bi grup açtım; Dövüş Kulübü ve Artık Bezmiş Üyeleri :)) -aslında bu isim üyeler gelirken D.K ve Kıdemli Üyeleri idi ama ben arada değişiklikler yapıyorum; misal Zibidiler Grubu diye,kimsenin ruhu duymuyor :) -
diyeceğim o ki burda reklam yapıyorum,madem filmi tekrar izledim ve tartışmak istiorum,sen de gel..
şudur ki; 'Dövüş Kulübü ve Artık Bezmiş Üyeleri ' (öneriye göre-filmle alakalı olmak kaydıyle-isim değiştirilebilir)
İşte 1990'ların en önemli birkaç filminden biri. Hayattan bezmiş bir adam birden hayat dolu bir gençle tanışır. Her şeyi birlikte yapmaya başlar ve bu arada erkekler-arası dövüşleri yüreklendiren bir özel kulübün üyeleri arasın katılırlar. Her şey çılgınca bir dizi klip gibi gelişmektedir. Taa ki... İşte turnesol kağıdı işlevi görebilecek bir film. David Fincher'in her anlamda (hikâye, mesaj, biçim) şaşırtıcı olan 1999 yapımı filmini klasik ve yaşını-başını almış seyirci ve eleştirmenler sevmediler, filmi 'faşist' diye niteleyenler bile oldu. Oysa içerdiği yeniliklerin tadına varan gençler bayıldılar: Time Out'un sinema yüzyılının 100 filminden biri... Evet, her fikir kutsaldır, her görüş saygındır. Yine de, kronik Hollywood düşmanı olanların bize böylesine dahiyane bir filmin nasıl olup ta yine Hollywood'dan ve ancak ordan çıkabildiğini açıklamaları gerekmez mi? Atilla Dorsay
Edward.. seni seviyorum yahu
'Beni hayatımın çok tuhaf bir döneminde tanıdın..' repliği ile hafızama kazınmış. Özgüven konusunu çok iyi şekilde ele alarak, hayatla mücadele edebilmek için kendimizle barışık olmamız gerektiğini ve ölümlü bireyler olduğumuzu toplumsal mesajlarla bizlere aktaran güzel bir filmdir.
zirvede kalmak zirveye tırmanmaktan zor idir!
kontrol edilemeyen güç; güç değildir.
estetik merkezinin yağ çöplüğündeki sahne iğrençti...
zenginlerden giden ağlar,kozmetik olarak tekrar onlara dönüyor...
(en iyi sabun,insan yağıyla olur)
sistem elestirisini bu kadar basarili anlatan nadide basyapit.
bugüne kadar izlediğim en güzel film
'Yaptığın iş değilsin...Cüzdanındaki para, sırtındaki üniforman ya da sana bugüne kadar değer verilmesini sağlayan diğer özelliklerin. Aslında bunların seninle hiçbir ilgisi yok...
Kendini saydam ve her an eriyebilecek bir kar tanesi gibi güzel ve eşsiz mi hissediyorsun? Sen aslında hiçbir şeysin. Çünkü sahip olduğun varlıklar gün gelip sana sahip olmaya başlarlar. Sonra ne mi olur? Önce uyuyamamaya başlarsın. Ardından çevrendeki her şeye yabancılaşmaya..
Aslında gördüğünü zannettiklerinin görülmediğini ve sandıklarının da apaçık ortada olduğunu fark edeceksin...'
f.c.
edward norton a hayranlığımın başladığı film..şu anda had safhasında :) :)
TyLer Durden'in vasiyeti..!
Sonsuza kadar yaşamak istiyorsanız, ilk adım olarak ölmek zorunda olduğunuzu unutmayın...Bu benim için yakındır....
İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir....
Hayatta elde edebileceğiniz her şeyin sonunda çöpe gideceğini anladığınız zaman ağlamak çok kolaydır.
Sevdiğiniz herkesin size sırt çevireceğini ya da öleceğini fark ettiğiniz zaman ağlamak kolaydır.
Uykusuzluk...Her şey çok uzaklardadır, her şey suretin suretinin sureti...
Dünyayla arana öyle bir mesafe sokar ki, ne sen bir şeye dokunabilirsin, ne de bir şey sana.
Bütün umutlarımı kaybetim artık özgürüm...Bu yüzden Her akşam ölüyor ve her sabah yeniden doğuyorum...
Bunun benim hayatım olduğunu biliyorum ve anan sona eriyor....
Başka bir yerde, başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim diye soruyorum hep kendime...
Uyanırsın ve hiçbir yerdesindir....
Ve sizin gibi mahlukalar...Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz.Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur.
Ama AreS ne istiyor biliyormusnuz...Hiçbir zaman tamamlanmış olmamayı...Hiçbir zaman halimden memnun olmamayı
Hiçbir zaman kusursuz olmamayı...Kurtar beni, tanrım, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar.
Belki de kendimizi daha iyi bir şeye dönüştürmek için her şeyi kırıp dökmemiz gerekiyor.
Bazen bir şey yapar ve belanızı bulursunuz. Bazen de yapmadığınız şeyler size belanızı buldurur.
Artık Kendi cerahatli ve hastalıklı çürümemi kucaklıyorum.Kovulmak; der AreS; herhangi birimizin başına gelebilecek en iyi şey olurdu. Böylece havanda su dövmekten kurtulur ve hayatlarımızla bir şey yapardık.
Çünkü ancak kendimi mahvederek ruhumun gerçek gücünü keşfedebilirim.
Güzel ve emsalsiz bir kar tanesi değilsin. Herkes gibi sen de o çürüyen organik maddeden yapılmasın. Hepimiz aynı pürenin parçasıyız...
Kültürümüz hepimizi aynı yaptı. Artık kimse gerçek anlamda beyaz ya da siyah, zengin ya da yoksul değil.
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Teker teker, hiçbirimiz hiçbir şey değiliz.
Güçlü kadın ve erkeklerin oluşturduğu bir sınıf var ve bunlar hayatlarını bir şeye feda etmek istiyorlar.
Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor.
Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar, neden?
Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için.
Hayatta her şey parayla ilgili değildir.
Bize dünyanın bokundan ve pisliğinden başka bir şey bırakmayacaklar...
Medeniyetin önde gittiği bu yönde Artık maddi eşyaların önemini reddediyorum.
Bizler eşşiz değiliz.Süprüntü ya da pislik de değiliz.Biz sadece biziz..Biz sadece biziz ve hayatta başımıza gelenlerin bir nedeni yok....
Tutkulu bir yasam tarzının yan ürünleriyiz..Ve bundan nefret ediyoruz....
Artık insanoğlu kızların veya erkelerin peşlerinden koşmayı bırakın saçmalıklarla uğraşmayın....Acı,Mutluluk,Sevgi,Aşk gib kavramları kafanıza takmayın artık...
Hayatımda en son neyin olmasını istiyorum biliyormusnuz?
Beynime bir silah dayanıp duvarları beynimle boyanmasını...
Tanrı'nın senden hoşlanmadığı olasılığını düşünmelisin. O seni hiç istemedi, hatta büyük olasılıkla senden nefret ediyor. Bu basına gelecek en kotu şey değil. Laneti ve affedilmeyi boş ver. Biz Tanrı'nın istenmeyen çocuklarıyız.Buna karşın ben tanrıya inanırım fakat bunu düşünmek varsaymak bir çok şeyi çözüyor...
Bu görüşleri hepinize ters gelebilir Saçmada gelebilir bu umrumda bile değil.Bunları okuduktan Sonra beni dışlayabilirsiniz.Buda umrumda değil.Ama lanet olası hayatlarınızdan kurtulun artık Çırpınmayı bırakın Bırakın herşey düşeceği yere düşsün.
TyLer sizi seLamLadı.!
filmin mesajı ne? ' birgün sahip olduklarımız bize sahip olur.' edvard norton bu film için ne güzel bir seçim.koskoca brad pitt meğer sadece bir hayalmiş.david fischer sen bu hoollywood camiasının yüz akısın ama onların haberi yok. bu seni gururlandırsın aslında.amerikan tarihini yalan yanlış anlatan yönetmenlere ödüller yağdırırlar.aman sen sakın bir oscar sevdasına karizmayı çizdirme.benim ve benim gibilerin gönlünde tahtın altın kaplama.
hoş bi fılmdı ama en cekılır yanı o müzgi yokmu.where ıs my mınd.muhtesem bısey
uçak ne zaman sert bir kalkış yapsa havada bir çarpışma için dua ediyorum
sizler dünyanın şarkı söyleyüp dans eden maymunlarısınız
sizler paranız kadarsınız
'Hepimiz aynı pisliğin lacivertleri...' miyiz?
ne çağrıştırmasını bekliyon ki
'...yakışıklısın, sexisin, yatakta çok iyisin ama olmaz'
harika bi filmdi size bi sır bana da bi arkadaşım söyledi binalar yıkıldıktan sonra saniye saniye durdurun ekranı han bunlar elele tutuşuyo sonra ekran karışıyo bi ara tam orada durdurun net göründü alana kadar uğraşın çünkü normalde farkedilmiyo hadi bakalım... :))
sistemin bizi bize nasıl yabancılaştırdığını gözler önüne sermiş.seyretmekten ve okumaktan asla bıkmayacağım senaryo.çünkü hergün yaşadığım,içinde olduğum bir olgu....
ya çok süper bi film..bide izlesem bayılıcam ;))
tabi türkçesini:D
bknz:purplesuicide :))
gentleman welcome the fight club..
first rule of the fight club: you do not talk about fight club!
second rule of the fight club: you do not talk about fight club!
3.if someone yells 'stop', goes limp, taps out the fight is over
4.only two guys to a fight
5.one fight at a time
6.no shirts,no shoes
7.fights will go on as long as they have to
8.if this is your first night at fight club, you have to fight! ! !
gibi...
'Beni çok garip bir dönemimde tanıdın'
Evet oldukça garip :)
Film mi belk 10 defa izleim çokk güzle bi film her izlediğimde yeni yeni şeyleri görüyorum bence dünyayı gerçek insanları anlatıyoo sanki hayatta olanı bitenin gösterimi gibi:D Tyler ın dediği gibi Bizler marklı ayakkabıalr değiliz bizler giydiğimiz elbiseer kullandığımız aletler değili birler dünyanın dans eden ve şarkı söyleyen pislikleriyizz.
marla şimdi midemde...
Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur.
Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım.
Hiçbir zaman kusursuz olmayayım.
Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar.
. /.
where is my mind? ...
bir tümörüm olsaydı adını fight club koyardım..
-şimdi reklamlar-
filmi 5.kez izledim geçen gece..ve ne zaman tekrar izliorum,o zaman yeni şeyler farkediyorum..
'Dövüş Kulübü' grubumun,filmin doğası ve felsefesi gereği dağıtıldıktan sona şöyle bi grup açtım; Dövüş Kulübü ve Artık Bezmiş Üyeleri :))
-aslında bu isim üyeler gelirken D.K ve Kıdemli Üyeleri idi ama ben arada değişiklikler yapıyorum; misal Zibidiler Grubu diye,kimsenin ruhu duymuyor :) -
diyeceğim o ki burda reklam yapıyorum,madem filmi tekrar izledim ve tartışmak istiorum,sen de gel..
şudur ki;
'Dövüş Kulübü ve Artık Bezmiş Üyeleri '
(öneriye göre-filmle alakalı olmak kaydıyle-isim değiştirilebilir)
de buyrun gelin..
-reklamlar bitti dağılın-
ben filmin son sahnesindeki olaya baktım ama adamlar asıl olayı koymamışlar hehehe tabee ben biliyom orda ne var.)) (hiiiç iyi bişiler yok hiiiç)
onları kaç kişi gerçekten anlayabiliyor....
İşte 1990'ların en önemli birkaç filminden biri. Hayattan bezmiş bir adam birden hayat dolu bir gençle tanışır. Her şeyi birlikte yapmaya başlar ve bu arada erkekler-arası dövüşleri yüreklendiren bir özel kulübün üyeleri arasın katılırlar. Her şey çılgınca bir dizi klip gibi gelişmektedir. Taa ki... İşte turnesol kağıdı işlevi görebilecek bir film. David Fincher'in her anlamda (hikâye, mesaj, biçim) şaşırtıcı olan 1999 yapımı filmini klasik ve yaşını-başını almış seyirci ve eleştirmenler sevmediler, filmi 'faşist' diye niteleyenler bile oldu. Oysa içerdiği yeniliklerin tadına varan gençler bayıldılar: Time Out'un sinema yüzyılının 100 filminden biri... Evet, her fikir kutsaldır, her görüş saygındır. Yine de, kronik Hollywood düşmanı olanların bize böylesine dahiyane bir filmin nasıl olup ta yine Hollywood'dan ve ancak ordan çıkabildiğini açıklamaları gerekmez mi?
Atilla Dorsay