1-bir aşireti oluşturan herkes akrabadır.yani büyükçe bir ailedir.Bunların başında,onlardan biri olan,kendileri tarafından kabul edilen bir kişi bulunur.Bunun başa nasıl geçtiğine o aşiret karar verir.(Ağa vb lakaplarla anılır.) 2-birden fazla aşiretin başında, Derebey veya Bey veya Beg bulunur.Bunlarda en tepedeki,yani Kral veya Han veya Mir tarafından atanır.Krallar,derebeylerle akrabadır. büyük bir aile yada dinsel gücü elinde bulunduranlardır. 3-En tepede kral,altında derebeyler ve onun aşağısında da ağalar vb bulunur.
Böylelikle toplumdaki herkesin bir temsilcisi vardır ve o temsilci onlardan biridir.Bu yapılanma siyasal düşüncelerle bir araya gelmeyle olmayıp,soyla oluşur.belkide,özünde,demokrasi mantığıyla aynıdır.
teoride, belkide, güzel ve uygulaması kolay bir düşüncedir,pratiği uygulayıcıların kalitesine bağlıdır...
İdeal feodal toplum İdeal bir feodal toplumda (bir hile-i şeriye, Haçlılar’ın kurduğu Kudüs Latin Krallığı’nda neredeyse tamamen hayata geçirilmiştir) tüm toprakların mülkiyeti kralın üzerinde toplanmıştır. Hiyerarşik olarak kralın yanında asiller bulunmaktadır. Önde gelen asiller toprak hakkını doğrudan kraldan alırlar. Daha alt seviyedeki asiller bu hakkı bir önceki asil grubundan; tek bir çiftliğe sahip senyörler de sözkonusu ikinci kademe asillerinden alır. Merkezinde çiftlik bulunan siyasî ekonomik sistem yereldi ve tarıma dayanmaktaydı. Çiftlik sisteminde köylüler, işçiler veya serfler toprağın işlenmesinden sorumluydular. Senyörler, serflere veya köylülere toprak işleme hakkı ve şahsî koruma verirken, karşılığında da kişisel hizmet ve aynî ödeme almaktaydılar.
Feodalizm; özellikle Batı Avrupa’da, Charlemagne İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından ortaya çıkan ve mutlaki monarşilerin kuruluşuna kadar devam eden, siyasi ve toplumsal örgütlenme biçimine verilen addır. Feodalizm kelimesi, Latince feodum (tımar) ile taşınabilir değerli mal anlamına gelen Cermen kökenli bir kelimeden türetilmiştir. Diğer medeniyetlerde de benzer toplumsal sistemler görünmekle birlikte, Orta Çağ Avrupası’ndaki feodalizm, feodal toplum düzeninin genel bir örneğini teşkil etmiştir.
sosyal kontrolün ön planda olduğu yönetim biçimidir. ilginç olan özelliklerinde biri bu dönemde hapis ve sürgün cezasıjının bulunmamasıdır. işçiye ihtiyaç duyulan dönemde suçlunun sürgüne gönderilmesi veya hapise girmesi işçi kaybı ve dolayısıyla üretim kaybı olduğu için daha farklı yöntemlere başvuruluyordu..
insanların kendinden daha büyük bir varlığa kendini vermesinden olsa gerek ki feodalite derebeyliktir...ilk ortaya çıkışı karmaşa ve istiladan korkan köylü halkın, zengin ve askere sahip olan lordların yanına sığınmasıyla başlamıştır...
feodalite denince, tarihde kalmis bir kesit seklindeki degerlendirmeleri kafami hep karistirmistir. örnegin tükiye, tarihte degisik zamanlarin belirleyenleri olarak tanimlanmasina ragmen, degisik yapilarin icice oldugunu görürüz. yani feodal yapi oldugu gibi, kapitalist toplumun ögerlerine de rastlariz.
öyleyse, feodalite bir seylere ragmen degil de, farkl bir yapinin, örnegin modern toplum olarak tanimlanan olgunun olmazsa olmaz sarti, onun belirleyeni, meydana cikmasinin yegane nedeniymis gibi aligiliyorum.
feodalite arti modern toplum günmüzün kosulu. modern bir toplumun nimetleri feodal baska bir toplumun varligindan gecerek varlik ifade ettigine göre, gönencleriyle övünen biz modern toplum fertleri, ondan kendimize pay cikarttigimiz icin olabiliyormus gibi geliyor.
nasil bir yerde bir deger birikirken baska bir yerden soyulmaktaysa, feodal toplumlarin varligi da modern toplumlarin faturasi gibi görünmekte.
Tarihci Ganshof feodal sistemi '' 'vasal' denen ozgur bir insanin 'senyor' denen ozgur bir insana karsi baglilik ve hizmet - ozellikle askeri hizmet - yukumluluklerini, buna karsilik senyorun de genelllikle 'fief' denen mulk vererek vasalin ihtiyaclarini karsilama ve onu koruma yukumluluklerini duzenleyen kurumlar butunu'' olarak tanimlar. Aha Zugurt Aga ile Saban iliskisinin tanimi iste boyle yapilir agam...
Yeniçağda,devletler ve merkezi hükümetler halkın tamamını güçlendirmek yerine kendilerine yakın duran şahıslara toprak dağıtıp; tarıma dayanan,kadının ikinci sınıf olarak görüleceği ağalık derebeylik sistemleri getirmişlerdir..Bunlar yöneticilerle iyi geçindikleri taktirde hiçbir zararları olmayıp,bilinçsiz halkı yönetmek ve iplerini elde tutmak için mükemmel bir sistem olmuştur..(Osmanlıda kullanılan Tımar sistemi gibi ama tabiki ayrıldığı noktalar da vardır) Günümüzde bu sistem Güneydoğu Anadolu da devam etmektedir diyebiliriz...
orta çağ awrupasının yönetim şekliydi. diğer b adı derebeylik.. 15. yüzyıldada coğrafi keşiflerden sonra barutun topla kullanılması sonucu şatoların yıkılabileceği anlaşılınca yıkılmıştır..
1-bir aşireti oluşturan herkes akrabadır.yani büyükçe bir ailedir.Bunların başında,onlardan biri olan,kendileri tarafından kabul edilen bir kişi bulunur.Bunun başa nasıl geçtiğine o aşiret karar verir.(Ağa vb lakaplarla anılır.)
2-birden fazla aşiretin başında, Derebey veya Bey veya Beg bulunur.Bunlarda en tepedeki,yani Kral veya Han veya Mir tarafından atanır.Krallar,derebeylerle akrabadır. büyük bir aile yada dinsel gücü elinde bulunduranlardır.
3-En tepede kral,altında derebeyler ve onun aşağısında da ağalar vb bulunur.
Böylelikle toplumdaki herkesin bir temsilcisi vardır ve o temsilci onlardan biridir.Bu yapılanma siyasal düşüncelerle bir araya gelmeyle olmayıp,soyla oluşur.belkide,özünde,demokrasi mantığıyla aynıdır.
teoride, belkide, güzel ve uygulaması kolay bir düşüncedir,pratiği uygulayıcıların kalitesine bağlıdır...
biraz feodaliteyi savunayım dedim...
vasal ile süzerenin arasındaki anlaşma sonucu ortaya çıkmış bir sistem.aslında iki tarafta mennun.
bnim bildiğim surlarla çevrili küçük derebeylikler. İç işlerinde serbest dış işlerinde bağımlı(özerk) .
sanırım kavimler göçüyle kurulan bir yapı...iyi birşeymiş gibi gelmiyor kulağa...
feodalite
feodalite
İdeal feodal toplum
İdeal bir feodal toplumda (bir hile-i şeriye, Haçlılar’ın kurduğu Kudüs Latin Krallığı’nda neredeyse tamamen hayata geçirilmiştir) tüm toprakların mülkiyeti kralın üzerinde toplanmıştır. Hiyerarşik olarak kralın yanında asiller bulunmaktadır. Önde gelen asiller toprak hakkını doğrudan kraldan alırlar. Daha alt seviyedeki asiller bu hakkı bir önceki asil grubundan; tek bir çiftliğe sahip senyörler de sözkonusu ikinci kademe asillerinden alır. Merkezinde çiftlik bulunan siyasî ekonomik sistem yereldi ve tarıma dayanmaktaydı. Çiftlik sisteminde köylüler, işçiler veya serfler toprağın işlenmesinden sorumluydular. Senyörler, serflere veya köylülere toprak işleme hakkı ve şahsî koruma verirken, karşılığında da kişisel hizmet ve aynî ödeme almaktaydılar.
Feodalizm; özellikle Batı Avrupa’da, Charlemagne İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından ortaya çıkan ve mutlaki monarşilerin kuruluşuna kadar devam eden, siyasi ve toplumsal örgütlenme biçimine verilen addır. Feodalizm kelimesi, Latince feodum (tımar) ile taşınabilir değerli mal anlamına gelen Cermen kökenli bir kelimeden türetilmiştir. Diğer medeniyetlerde de benzer toplumsal sistemler görünmekle birlikte, Orta Çağ Avrupası’ndaki feodalizm, feodal toplum düzeninin genel bir örneğini teşkil etmiştir.
feodalite hakkında bilgi
sosyal kontrolün ön planda olduğu yönetim biçimidir. ilginç olan özelliklerinde biri bu dönemde hapis ve sürgün cezasıjının bulunmamasıdır. işçiye ihtiyaç duyulan dönemde suçlunun sürgüne gönderilmesi veya hapise girmesi işçi kaybı ve dolayısıyla üretim kaybı olduğu için daha farklı yöntemlere başvuruluyordu..
insanların kendinden daha büyük bir varlığa kendini vermesinden olsa gerek ki feodalite derebeyliktir...ilk ortaya çıkışı karmaşa ve istiladan korkan köylü halkın, zengin ve askere sahip olan lordların yanına sığınmasıyla başlamıştır...
insanların yüzlerine feodal kalelerin duvarlarının ardından burçlardan bakmak...
Ülkemizin güneydoğu dediğimiz kısmında hala geçerli bir sistem benzeri
sömürrr...
Sosyo-ekonomik formasyonlar dizisinin üçüncü durağı olan feoalizmin 'uygulanırlılığı', feodalizmle ilgili olan... Derebeylik.
feodalite denince, tarihde kalmis bir kesit seklindeki degerlendirmeleri kafami hep karistirmistir. örnegin tükiye, tarihte degisik zamanlarin belirleyenleri olarak tanimlanmasina ragmen, degisik yapilarin icice oldugunu görürüz. yani feodal yapi oldugu gibi, kapitalist toplumun ögerlerine de rastlariz.
öyleyse, feodalite bir seylere ragmen degil de, farkl bir yapinin, örnegin modern toplum olarak tanimlanan olgunun olmazsa olmaz sarti, onun belirleyeni, meydana cikmasinin yegane nedeniymis gibi aligiliyorum.
feodalite arti modern toplum günmüzün kosulu. modern bir toplumun nimetleri feodal baska bir toplumun varligindan gecerek varlik ifade ettigine göre, gönencleriyle övünen biz modern toplum fertleri, ondan kendimize pay cikarttigimiz icin olabiliyormus gibi geliyor.
nasil bir yerde bir deger birikirken baska bir yerden soyulmaktaysa, feodal toplumlarin varligi da modern toplumlarin faturasi gibi görünmekte.
feodalıte ınsan gucunun en acık sekilde somuruldugu ınsanları sevıyelere ayıran cok urkutucu bır duzen
Tarihci Ganshof feodal sistemi '' 'vasal' denen ozgur bir insanin 'senyor' denen ozgur bir insana karsi baglilik ve hizmet - ozellikle askeri hizmet - yukumluluklerini, buna karsilik senyorun de genelllikle 'fief' denen mulk vererek vasalin ihtiyaclarini karsilama ve onu koruma yukumluluklerini duzenleyen kurumlar butunu'' olarak tanimlar. Aha Zugurt Aga ile Saban iliskisinin tanimi iste boyle yapilir agam...
köylüleri ve aynı kesim insanları tek bir kişinin malı sayan Orta Çağ siyaseti...
Yeniçağda,devletler ve merkezi hükümetler halkın tamamını güçlendirmek yerine kendilerine yakın duran şahıslara toprak dağıtıp; tarıma dayanan,kadının ikinci sınıf olarak görüleceği ağalık derebeylik sistemleri getirmişlerdir..Bunlar yöneticilerle iyi geçindikleri taktirde hiçbir zararları olmayıp,bilinçsiz halkı yönetmek ve iplerini elde tutmak için mükemmel bir sistem olmuştur..(Osmanlıda kullanılan Tımar sistemi gibi ama tabiki ayrıldığı noktalar da vardır) Günümüzde bu sistem Güneydoğu Anadolu da devam etmektedir diyebiliriz...
orta çağ awrupasının yönetim şekliydi. diğer b adı derebeylik.. 15. yüzyıldada coğrafi keşiflerden sonra barutun topla kullanılması sonucu şatoların yıkılabileceği anlaşılınca yıkılmıştır..
Babamın iki lafından biri.
Derebeyligi. Eski avrupanin yonetim bicimi.