farkındalık : varlık nesne kütle beden: suretse . hissettiklerimizde: sirettir. nasıl bizim bi bedenimiz var ve bide hissettiklerimiz var ve hissettiklerimizin kalp levhasında sevgiye ve sevginin miktarlarına ve sevginin zıttının miktarlarına dönüşmüş oluyor yani duygularımız ve gönül dediğimiz yapımız ve insan kainatın özetiyse ve en küçük en büyüğün bi modeliyse ve en büyükte en küçüğün bi modeliyse (sen sandın kendini bir parça küçük oysa sende alem var en büyük (muhittin arabii)( burda benzetme ilminin farkında olmak gerekiyor insandaki bu yapının bi benzeri kainatta da olmalı (benzetme ilmi aynı zamanda ladün ilmidir ) kainatında sureti ve sireti olmalı yani evrenin madde hali yani sureti ve bide sireti var suretin hissettiği siret yada siretin varlığı sureti diyelim aynı insanda olduğu gibi iç ve dış yapımız. içsel yapımızda rabb ımıza dua ederken tüm alemlerin rabb ı dediğimizde yaratıcımızın en büyük ismi allah la iletişim kuruyoruz. yani her şeyin içinde alemlerin rabbı olan allah ın bir rabb şubesi var .
Farkındalık, ikilikle bir arada olamaz. Ve zihin, ikilik olmadan var olamaz. Farkındalık ikiliğin olmamasıdır ve zihin ikiliktir. Bu nedenle sadece izle ;)
kim bu kendi köşesinde ‘’duraduran ‘’ hancı.. ya ruhundaki konar göçer yolcu kim.. nedir bu sukunetten sıyrılıp isyanlara varmalar.. çılgınlığın zirvesi gibi hissediyorum..ama buna rağmen hassas bir terazi gibi dengeli.. sukunet biraz yükselse, isyan biraz düşse bilinçlilik ve farkındalık çaresizliğe dönüşecek gibi sanki.. yağdırdığın ‘‘ince yağmurlar ‘’ denizlere ve toprağa düşüyor.. baharların cemresimisin ne.. yahut güz güllerini için için ısıtan güneşmisin acep :)
mutluluk ve coşkuyla,zamanın geçişini seyrettiğimiz anlar vardır.. bin bir renk ve ahenkle bir ‘’anlamın’’ yollardan geçtiğini fark ederiz. ve göz bebeklerimizde silüeti, melodiler de zuhur eder dilimizden. kim ciddiye alır anlamsızlığı :) böyle anlar uygundur neşeli şarkılar söylemeye… söyleriz.. :)
Ve KADIN,her şeyin farkındadır aslında. Kendisine kur yapıldığında, yalan söylendiğinde,kandırılmaya çalışıldığında, oyalandığın da, istenmediğinde,çok sevildiğinde, değersiz görüldüğünde. Yani her şeyin FARKINDA'dır...!
farkın farkında olmak: aslında herkez farkı kullanır düşünürken ama kullandığını fark etmez.tüm akıl yürütmeleri farklar ve benzerliklerle yapılır.ve herşey zıttıyla bilinir farkı benzerliklerle benzerlikleride farkla biliriz anlam da hep zıtıyla ortaya çıkar. sıcağı soğukla biliriziz zararı karla iyiyi kötüyle.ve herşey zıttıyla var olur.kainatın düzeni bunun üzerine kurulmuştur.en zor kavradığım bilgi farkların benzerliğiydi.mesela hiç daha önce yimediğiniz bi yemek varsayalım kavak mantarı yediniz bi akşam yanında da bol limonlu bi marul salatası çok beğendiniz. bir kaç gün sonra tekrar kavak mantarı aldınız kocaman bi demet marul yanında. ve yine harika bi yemek yediniz. bir hafta sonra yine kavakmantarı yaptınız yine yanında marul salatası yine çok harika. bir hafta sonra yine kavak mantarı ama bu sefer marul salatası yok.ve gece müthiş bi karın ağrısı belkide gözünüzü hastanede açıyorsunuz. burda beyin yeterli miktarda acı hissedildiğinde. mutlaka sebebini arar. ve bi neden bulmak içinde farklardan yararlanır.bu mantarı daha önce üçkez yedim hiç bişey olmamıştı neden şimdi dokundu der. ve iki durumun arasındaki farkları aramaya başlar. ve ilk tespit ilk üç yemekte mantar yemeğinin yanında hep marul salatası vardı dokunmamıştı son yemekte yine aynı mantar yemeği ama yanında marul salatası yoktu diye tespit eder.. mantar aynı mantar ama sadece salata yok farklı olan salatanın olmaması.ilk üç yemek te sorun yok benzer durum dördüncü yemekte sorun var. salatanın olmadığı yemekle sancılanmanın olduğu yemek iki farklı durum birbirinin sebebi gibi gözüküyor bir farklı durum diğer farklı durum la örtüşüyor.farklardan benzerlik bulmak.
aşağıdaki yazımı temel bilgi olsun diye paylaştım.esas farkettirmek istediğim sağ burun deliğinizin iç kısmını hissetmeye ve daha çokta sağ burun deliğinizin diş etinize en yakın kısmını hissedin sonra burnunuzun sağ iç delğininin diş etlerinize en yakın kısmından başlayan hayali içsel bi hat varmışçasına sağ eye kemiğinizin yaklaşık iki üç parmak altında karnınızın içini hissedin bu sizi iç dokunsal ve huzurlu bi duruma getirecektir. ve çok başarılı dengeli çok mantıklı olduğunuz bi durumu düşünün.ve eğer hissedebilirseniz bu sıra dışı bi hal dir.
bir şey yiyorsunuz ve ağzınızda o yediğiniz şeyin için de bi başka şeyi de varlığını hissediyorsunuz ağzınızda bi kıl var dilinizle o kılı bula biliyorsunuz.dilinizi o kıla yönlendirdiğiniz bi his var. onunla biliyorsunuz. yada bilgisayarınız açık bi müzik dinliyorsunuz. bu arada kulağınıza bi başka yerden bi müzik sesi geliyor. o sesi dinliyorsunuz. sonra kendi bilgisayarınızdaki müziği dinliyorsunuz bi birinin anlamaya çalışıyorsunuz sonra öbürünü.kulağınızı bi birine sonrada diğerine yönlendiriyorsun.işte bu yönlendirmeyi yapanı yani o hissi anlatmak farkettirmek istiyorum.bu hissi elektirikli makkapa benzetirim nasılki bu makkabın ucundaki delici ucu çıkartırım yerine zımparayı takarım elimdeki makkap zımpara olur yada zımparayı çıkartırım lokma anahtar takarım elimdeki alet anahtar olur. yani burda kulak göz dil hep bunlar zımpara makkap anahtar yerine olan şeyler o hisse bağlı şeyler has olan o his. sabah uyandınız bedeninizi hissettiniz.bedeninizin doğadaki konumunu hissettiniz yani hacminizi uyandığınızda gözlerinizi açtınız tavanı gördünüz. yanlarınızda ki duvarları hissettiniz altınızı üstünüzü önünüzü arkanızı sağınızı solunuzu hissettiniz o hissi hapsettiniz.yazımın ilk bölümünde yazdığım hissiniz esir oldu maddeye bağlı kaldı demektir bedeninizi ve bedeninizin içinde bulunduğu konumu hissetmiceksiniz sanıyorum hipnozdada bunu yapıyorlar. yazımın ilk başındaki hissi özgür bırakıyorlar. sanırım sıradan olmayan bilgilere böyle ulaşılıyor.bilgiye ulaşmak için sabah uykusu çok önemlidir.anlamakta zorlandığım bilgileri çok rahat anlar ve kavrarım sabah uykularında.
Şimdiye değin nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın. Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafındaki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın. Var olanı değil, sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır o. Ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasret çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakîkat suratına. Sana içindeki bu boşluğu gösteren bu kişi bir Pîr, Üstad, Arkadaş, Yoldaş, Eş ya da bazan bir Çocuk olabilir. Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmandır. Her peygamberin verdiği öğüt aynıdır. Sana ayna olacak insanı bul!
'Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. ...Uçar gider, koşsan da tutamazsın...'
benim güzel çocuğum, ömür boyu acı çekeceksin.acı çekeceksin zira ki gözlerin görüyor.o kadar yanacak ki mustarip ruhun, bir zaman sonra hiç bir şey canını yakmamaya başlayacak.hiç bir şey seni şaşırtamayacak.farkındalık çözümsüz bir hastalıktır.istesen de şaşıramayacaksın.insanların koşarak kaçtığı salyalar saçan kuduz köpekleri gördüğünde istifini bozmadan duracaksın.tepkisiz ve kıpırtısız.köpekler ve insanlar yalnızca onlardan korkanları ısırabilirler.
bir daha 'barış manço kara sevda' dinlerken aynı bakışlar konaklamayacak yüzlerimizde... biliyorum... siz de bilin... dünya döndü... biz rehin kaldık kara karanlıkta... hayatın tavanarasında...
Farkında Olmalı İnsan... Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı. Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen... Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını Fark Etmeli.. Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını Fark Etmeli. Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu Fark Etmeli. Henüz Bebekken 'Dünya Benim! ' Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların 'Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum İşte! ' Dercesine Apaçık Kaldığını Fark Etmeli. Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli. Baskın Yeteneğini Fark Etmeli Sonra. Azrailin Her An Sürpriz Yapabileceğini, Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini Fark Etmeli İnsan Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli. Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini Fark Etmeli. Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu Fark Etmeli. Ve Ona Göre Yaşamalı. Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü Fark Etmeli. Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını Fark Etmeli. Eşine 'Seni Çok Seviyorum! ' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü Fark Etmeli. Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu Fark Etmeli. Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini Fark Etmeli. FARK ETMELİ. Ömür Dediğin Üç Gündür, Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür, O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür. CAN YÜCEL
Fark etmekle başlayan farkındalık ancak bunu sürdürmekle sağlanır..... Adı farkındalık olur.... Fark edip geçmek herhangi bir kitapta herhangi bir sayfadaki nüansı fark etmek gibidir... Geçicidir... Işığını açık tut heran bir farkındalık yakalayabilirsin....
bilincin farkında olma hali, bilinci tanıma hali dersek daha doğru olur…beş duyumuzla ve de sezgilerimizle algıladığımız âlemde neler olup bittiğini kavrayabilme yeteneği de diyebiliriz…psikoloijide iç içe geçmiş kavramlardır bunlar; ‘bilinç’, ‘algı’ ve ‘farkındalık’…farkındalık, bilincin bütününe, yani: bilinç, bilinçaltı ve bilinçüstüne derinlemesine müdahale edebilen bir iç görüdür…
sezgisel olur kimi zaman, kimi zamansa bilgiye dayalı… ikisi bir ara olursa da fazladan farkındalığın da bir farkındalığı olur hani…
birini özlediğinde üzülmek yerine,
özleyebilecek birine sahip olduğu için, kendisini şanslı hissetmesi gerektiğini fark edebilmeli insan.
farkındalık : varlık nesne kütle beden: suretse . hissettiklerimizde: sirettir. nasıl bizim bi bedenimiz var ve bide hissettiklerimiz var ve hissettiklerimizin kalp levhasında sevgiye ve sevginin miktarlarına ve sevginin zıttının miktarlarına dönüşmüş oluyor yani duygularımız ve gönül dediğimiz yapımız ve insan kainatın özetiyse ve en küçük en büyüğün bi modeliyse ve en büyükte en küçüğün bi modeliyse (sen sandın kendini bir parça küçük oysa sende alem var en büyük (muhittin arabii)( burda benzetme ilminin farkında olmak gerekiyor insandaki bu yapının bi benzeri kainatta da olmalı (benzetme ilmi aynı zamanda ladün ilmidir ) kainatında sureti ve sireti olmalı yani evrenin madde hali yani sureti ve bide sireti var suretin hissettiği siret yada siretin varlığı sureti diyelim aynı insanda olduğu gibi iç ve dış yapımız. içsel yapımızda rabb ımıza dua ederken tüm alemlerin rabb ı dediğimizde yaratıcımızın en büyük ismi allah la iletişim kuruyoruz. yani her şeyin içinde alemlerin rabbı olan allah ın bir rabb şubesi var .
Farkındalık, ikilikle bir arada olamaz.
Ve zihin, ikilik olmadan var olamaz.
Farkındalık ikiliğin olmamasıdır ve zihin ikiliktir.
Bu nedenle sadece izle ;)
öylesine özelsin ki şövalye... öylesine değil.
kim bu kendi köşesinde ‘’duraduran ‘’ hancı.. ya ruhundaki konar göçer yolcu kim..
nedir bu sukunetten sıyrılıp isyanlara varmalar..
çılgınlığın zirvesi gibi hissediyorum..ama buna rağmen hassas bir terazi gibi dengeli..
sukunet biraz yükselse, isyan biraz düşse bilinçlilik ve farkındalık çaresizliğe dönüşecek gibi sanki..
yağdırdığın ‘‘ince yağmurlar ‘’ denizlere ve toprağa düşüyor..
baharların cemresimisin ne.. yahut güz güllerini için için ısıtan güneşmisin acep :)
en güzeli insanın kendinin farkında olması.........
.......ve farkındaysan kendının...
o zaman fark edersin farklı olanları.....
'Fark edilen' biri tarafından, fark edilmek... :)
Heyy Şövalye ;)
Farkındalığın farkına vardığının
farkındayım ben de farkımla,
farklılığının da farkıyla :)
mutluluk ve coşkuyla,zamanın geçişini seyrettiğimiz anlar vardır..
bin bir renk ve ahenkle bir ‘’anlamın’’ yollardan geçtiğini fark ederiz.
ve göz bebeklerimizde silüeti, melodiler de zuhur eder dilimizden.
kim ciddiye alır anlamsızlığı :)
böyle anlar uygundur neşeli şarkılar söylemeye…
söyleriz.. :)
'Sizin sevginizden korkuyorum' dedi fakir çocuk;
Çünkü sevginizi, sadaka gibi veriyorsunuz.'
Ve KADIN,her şeyin farkındadır aslında.
Kendisine kur yapıldığında, yalan söylendiğinde,kandırılmaya çalışıldığında, oyalandığın da, istenmediğinde,çok sevildiğinde, değersiz görüldüğünde.
Yani her şeyin FARKINDA'dır...!
Bir ömür taşıdığın sevinçlerin üzüntülerin herşeyin gömülmesi 10 dakikayı almıyor.
Sadece bunu bil ey adem.
Birseyi idrak ettigim an`da diger an lara dogru ilerledigim yolda; zihnimin uyanik haliyle bir seyi kavrayisimin bana kattigi verilerin toplaminda zihinsel,duygusal ruhsal zekamin seviyesiyle orantili veritabanindaki güc yada potansiyel olabilir..
farkın farkında olmak: aslında herkez farkı kullanır düşünürken ama kullandığını fark etmez.tüm akıl yürütmeleri farklar ve benzerliklerle yapılır.ve herşey zıttıyla bilinir farkı benzerliklerle benzerlikleride farkla biliriz anlam da hep zıtıyla ortaya çıkar. sıcağı soğukla biliriziz zararı karla iyiyi kötüyle.ve herşey zıttıyla var olur.kainatın düzeni bunun üzerine kurulmuştur.en zor kavradığım bilgi farkların benzerliğiydi.mesela hiç daha önce yimediğiniz bi yemek varsayalım kavak mantarı yediniz bi akşam yanında da bol limonlu bi marul salatası çok beğendiniz. bir kaç gün sonra tekrar kavak mantarı aldınız kocaman bi demet marul yanında. ve yine harika bi yemek yediniz. bir hafta sonra yine kavakmantarı yaptınız yine yanında marul salatası yine çok harika. bir hafta sonra yine kavak mantarı ama bu sefer marul salatası yok.ve gece müthiş bi karın ağrısı belkide gözünüzü hastanede açıyorsunuz. burda beyin yeterli miktarda acı hissedildiğinde. mutlaka sebebini arar. ve bi neden bulmak içinde farklardan yararlanır.bu mantarı daha önce üçkez yedim hiç bişey olmamıştı neden şimdi dokundu der. ve iki durumun arasındaki farkları aramaya başlar. ve ilk tespit ilk üç yemekte mantar yemeğinin yanında hep marul salatası vardı dokunmamıştı son yemekte yine aynı mantar yemeği ama yanında marul salatası yoktu diye tespit eder.. mantar aynı mantar ama sadece salata yok farklı olan salatanın olmaması.ilk üç yemek te sorun yok benzer durum dördüncü yemekte sorun var. salatanın olmadığı yemekle sancılanmanın olduğu yemek iki farklı durum birbirinin sebebi gibi gözüküyor bir farklı durum diğer farklı durum la örtüşüyor.farklardan benzerlik bulmak.
Bakmakla görmek arasında ki fark ;) önce görmeden bakmak, sonrasında bakmadan görmek :) sonra bakmaya görmeye ihtiyaç olmadan anlamak..
farkında olmak düşmanı betaraf etmenin ilk hamlesidir.
aşağıdaki yazımı temel bilgi olsun diye paylaştım.esas farkettirmek istediğim sağ burun deliğinizin iç kısmını hissetmeye ve daha çokta sağ burun deliğinizin diş etinize en yakın kısmını hissedin sonra burnunuzun sağ iç delğininin diş etlerinize en yakın kısmından başlayan hayali içsel bi hat varmışçasına sağ eye kemiğinizin yaklaşık iki üç parmak altında karnınızın içini hissedin bu sizi iç dokunsal ve huzurlu bi duruma getirecektir. ve çok başarılı dengeli çok mantıklı olduğunuz bi durumu düşünün.ve eğer hissedebilirseniz bu sıra dışı bi hal dir.
bir şey yiyorsunuz ve ağzınızda o yediğiniz şeyin için de bi başka şeyi de varlığını hissediyorsunuz ağzınızda bi kıl var dilinizle o kılı bula biliyorsunuz.dilinizi o kıla yönlendirdiğiniz bi his var. onunla biliyorsunuz. yada bilgisayarınız açık bi müzik dinliyorsunuz. bu arada kulağınıza bi başka yerden bi müzik sesi geliyor. o sesi dinliyorsunuz. sonra kendi bilgisayarınızdaki müziği dinliyorsunuz bi birinin anlamaya çalışıyorsunuz sonra öbürünü.kulağınızı bi birine sonrada diğerine yönlendiriyorsun.işte bu yönlendirmeyi yapanı yani o hissi anlatmak farkettirmek istiyorum.bu hissi elektirikli makkapa benzetirim nasılki bu makkabın ucundaki delici ucu çıkartırım yerine zımparayı takarım elimdeki makkap zımpara olur yada zımparayı çıkartırım lokma anahtar takarım elimdeki alet anahtar olur. yani burda kulak göz dil hep bunlar zımpara makkap anahtar yerine olan şeyler o hisse bağlı şeyler has olan o his.
sabah uyandınız bedeninizi hissettiniz.bedeninizin doğadaki konumunu hissettiniz yani hacminizi uyandığınızda gözlerinizi açtınız tavanı gördünüz. yanlarınızda ki duvarları hissettiniz altınızı üstünüzü önünüzü arkanızı sağınızı solunuzu hissettiniz o hissi hapsettiniz.yazımın ilk bölümünde yazdığım hissiniz esir oldu maddeye bağlı kaldı demektir bedeninizi ve bedeninizin içinde bulunduğu konumu hissetmiceksiniz sanıyorum hipnozdada bunu yapıyorlar. yazımın ilk başındaki hissi özgür bırakıyorlar. sanırım sıradan olmayan bilgilere böyle ulaşılıyor.bilgiye ulaşmak için sabah uykusu çok önemlidir.anlamakta zorlandığım bilgileri çok rahat anlar ve kavrarım sabah uykularında.
Şimdiye değin nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın. Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafındaki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın. Var olanı değil, sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır o. Ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasret çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakîkat suratına. Sana içindeki bu boşluğu gösteren bu kişi bir Pîr, Üstad, Arkadaş, Yoldaş, Eş ya da bazan bir Çocuk olabilir. Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmandır. Her peygamberin verdiği öğüt aynıdır. Sana ayna olacak insanı bul!
'Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
...Uçar gider, koşsan da tutamazsın...'
William Shakespeare
farkinda olmak bence yeniden dogmak cünki farkina varmadan yasanan bir ömür yasanmis sayilmaz
benim güzel çocuğum, ömür boyu acı çekeceksin.acı çekeceksin zira ki gözlerin görüyor.o kadar yanacak ki mustarip ruhun, bir zaman sonra hiç bir şey canını yakmamaya başlayacak.hiç bir şey seni şaşırtamayacak.farkındalık çözümsüz bir hastalıktır.istesen de şaşıramayacaksın.insanların koşarak kaçtığı salyalar saçan kuduz köpekleri gördüğünde istifini bozmadan duracaksın.tepkisiz ve kıpırtısız.köpekler ve insanlar yalnızca onlardan korkanları ısırabilirler.
bir daha 'barış manço kara sevda' dinlerken aynı bakışlar konaklamayacak yüzlerimizde...
biliyorum...
siz de bilin...
dünya döndü...
biz rehin kaldık kara karanlıkta...
hayatın tavanarasında...
Farkında Olmalı İnsan...
Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.
Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen...
Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını
Fark Etmeli..
Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını
Fark Etmeli.
Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu
Fark Etmeli.
Henüz Bebekken 'Dünya Benim! ' Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı
Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların 'Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum
İşte! ' Dercesine Apaçık Kaldığını
Fark Etmeli.
Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını
Fark Etmeli.
Baskın Yeteneğini
Fark Etmeli Sonra.
Azrailin Her An Sürpriz Yapabileceğini,
Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
Fark Etmeli İnsan
Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli.
Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini
Fark Etmeli.
Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu
Fark Etmeli.
Ve Ona Göre Yaşamalı.
Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü
Fark Etmeli.
Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde
Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını
Fark Etmeli.
Eşine 'Seni Çok Seviyorum! ' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü
Fark Etmeli.
Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka
Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu
Fark Etmeli.
Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini
Fark Etmeli.
FARK ETMELİ.
Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.
CAN YÜCEL
En çok istediğim bir durum olmasına rağmen bir türlü ulaşamadığım bir durum.
aşk bittiğinde başlar
çoğu zaman da acı verir..
Fark etmekle başlayan farkındalık ancak bunu sürdürmekle sağlanır..... Adı farkındalık olur.... Fark edip geçmek herhangi bir kitapta herhangi bir sayfadaki nüansı fark etmek gibidir... Geçicidir... Işığını açık tut heran bir farkındalık yakalayabilirsin....
'heeeeeeeeyyyyT,hetheytttT! ! ! ' diyerekten kendimize döndüğümüz zamanlardır.
bilincin farkında olma hali, bilinci tanıma hali dersek daha doğru olur…beş duyumuzla ve de sezgilerimizle algıladığımız âlemde neler olup bittiğini kavrayabilme yeteneği de diyebiliriz…psikoloijide iç içe geçmiş kavramlardır bunlar; ‘bilinç’, ‘algı’ ve ‘farkındalık’…farkındalık, bilincin bütününe, yani: bilinç, bilinçaltı ve bilinçüstüne derinlemesine müdahale edebilen bir iç görüdür…
sezgisel olur kimi zaman, kimi zamansa bilgiye dayalı… ikisi bir ara olursa da fazladan farkındalığın da bir farkındalığı olur hani…
teyakkuzda olma hali, aşşağıdakilerden
ilham ilen...