Mustafa Kemal Atatürkün yakınında bulunmuş biri.1923 ten ölümüne kadar Ulu önderin yanında yer almıştır.gazeteci ve yazardır. 'ÇANKAYA' adlı kitabında Atatürk'ün hayatını, yaptığı inkılapları, harp zamanında düşmana karşı verdiği mücadeleyi anlatır. 'ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR' adlı kitapta ise Atatürkçülüğü aktarmıştır.
Konu: BİR ALINTI – İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN – Falih Rıfkı ATAY’dan
bir ileti günümüze okadar yakışıyorki, sanki bugün icin yazılmış gibi.
BEN YALNIZ, BU İLETİDEN (Falih Rıfkı ATAY’dan) BİRKAÇ PASAJI SUNMAKLA YETİNECEĞİM.
İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN
„…NAPOLYON ıslahatçı idi, FAKAT ONUN ISLAHATI, GERİ VE KARIŞIK BİR TOPLULUĞU KÜLTÜR VE MEDENİYET BUHRANLARINDAN KURTARAN ATATÜRK İNİKLAPLARI İLE BOY ÖLÇÜŞEMEZ. BU İNKİLAPLAR ŞİMDİ AYNI ŞARTLAR İÇİNDEKİ TOPLULUKLAR İÇİN YOL GÖSTERİCİ BİR MEKTEP HALİNE GELDİ. BU MEKTEBİN ADI ‘’KEMALİZM’’ dir.“
„Atatürk’ün ideal savaşları ilk gençliğinden ölümüne kadar sürdü.Bu yüzden bütün hayatı eşsiz bir ahenk gösterir.Yüzbaşı iken ne ise,devlet başkanı ikende o dur.Bu ahengin sırrı Atatürk’ün bir ideal adamı oluşundadır.“ ….
O İLK GENÇLİĞİNDEN BERİ, HEMEN HEMEN BÜTÜN ÇAĞDAŞLARI AKSİNE DÜŞMANI DIŞARDA OLARAK GÖRMÜYORDU. Batı dünyası canımıza kast ettiği için dağılıp bitip gidiyoruz fikrinde değildi. ASIL TÜRK DÜŞMANI BİZ KENDİMİZDİK. GERİLİKLERİMİZE MUKADDES GELENEKLER GİBİ YAPIŞARAK, ÜSTÜN KÜLTÜR VE ÜSTÜN MEDENİYETE KARŞI ANCAK BİZİ YIKIP PARÇALAYAN KÖR BİR SAVAŞ VERİYORDUK. İLK YAPACAĞIMIZ ŞEY ÇAĞIMIZDAN OLMAKTI. BATI MEDENİYETLERİ TOPLUMUNA KATILMAKTI. KÜLTÜRCE VE TEFEKKÜRCE ONLARDAN OLMAKTI. ATATÜRK CAN ÇEKİŞEN HASTA ADAMI İNKİLAPLARI İLE DİRİLTTİĞİNDEN BERİ NEREDE BATININ DÜŞMANLIĞI? BİZ ŞİMDİ BATININ EN YAKIN DOSTLARI ARASINDAYIZ.
Atatürk batı emperyalizminin pençesinden ilk kurtardığı bir doğu milletinin kahramanı olarak, Asya ve Afrika’nın yarı ve tam sömürgelerine kurtuluş kılavuzu olmuştur.Çin kapitülasyonlardan Türkiye’den sonra silkinmiştir.Müslüman Topluluklar içinde ilk Hürriyetine ve haklarına kavuşan kadın Türk kadınıdır.Asya ve Afrika ‘da bütün Müslüman milletlerin kadınlığı bizim örneğimiz üzerinde mücadelesini yürütüyor ve Afrika milletlerinin hepsinin kurtuluş hikayelerinde Atatürk’ün adı baş sayfalarda geçecektir.
Bizim içinde bu gün olduğundan da büyük olan dava,Atatürk değil,o fani idi öldü,fakat Atatürkçülüktür.Bu bakımdan son yıllardaki sefil ve aşağı politikacılık Türk şanına ve şerefine büyük lekeler sürmüştür.Yeni nesillerin vazifesi Türklüğü bu lekelenmeden kurtarmak ve Atatürkçülüğe yeniden eski heyecanını ve hızını vermektir.
Ulu önderimizin,Atamızın düşünce ve fikirlerini paylaştığı,yaşadığı olayları anlattığı değerli bir yazarımız...TBMM'nin ilk yıllarında Bolu milletvekilliği yapmış,Atatürk ile ilgili çok sayıda kitabı bulunan değerli bir yazar.Akşam gazetisinin kurucularından......
1894 yılında İstanbul'da doğdu. Fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ün kazanan Falih Rıfkı Atay, Kovacılar semtindeki Rehberi Tahsil Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra Hüseyin Cahit'in Yalçın müdürlük yaptığı Mercan İdadisi'nde öğrenimini tamamladı. Darülfünunun Edebiyat bölümünü bitirdi. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Erozan ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi Orhon, Falih Rıfkı'nın edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldular. İlk Yazıları, Serveti Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlanan Falih Rıfkı'nın Tecelli(1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın(1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı.
1912'de Tanin gazetesinde düz yazıları yayımlanmağa başladı; İstanbul Mektupları, Edirne mektupları gibi yazıları çıktı. 1913-1914 yıllarında sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte gittiği Bükreş'ten Tanin gazetesine röportaj yazıları yolladı. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu. I. Dünya Savaşında yedek subay olarak Suriye'ye gitti; 4. Ordu kumandanı Cemal Paşa'nın hususi katipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını 'Ateş ve Güneş' (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa'nın Bahriye nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi (1917) . Kazım Şinasi Dersan, Necmettin Sadık Sadak, Ali Naci Karacan ile birlikte Akşam Gazetesini çıkarmağa başladı (1918) . Bu gazetede Günün Fıkraları başlığıyla sürekli yazılar yazdı. Kurtuluş Savaşını destekleyen etkili yazıları dolayısıyla idam istenerek Kürt Mustafa Divanı Harbi'ne verildi. Fakat İnönü Zaferinin kazanılması üzerine Divanı Harp tutumunu değiştirdiği için idamdan kurtuldu. Kurtuluş Savaşı sona erdiği sırada İzmir'de Atatürk ile görüşmeğe gelen gazeteciler arasındaydı. Atatürk'ün isteği üzerine İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Bolu'dan milletvekili seçildi (1922) . Daha sonra uzun yıllar Ankara Milletvekili olarak T.B.M.M.'de bulundu. Hakimiyeti Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı.
Yeni Türk Alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın tutumuna şiddetle karşı çıktı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı. 1946'da çok partili döneme geçildikten sonra Ulus gazetesinde CHP'nin savunuculuğunu sürdürdü. Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya Gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti; yeni iktidara karşı Atatürk devrimlerini savundu.
Falih Rıfkı Atay, sağlam, atak, çekici, anlatımı ve duru Türkçesiyle Cumhuriyet basınının Encümeninde usta kalemlerinden biriydi. Günlük siyasi olayları ele alan başyazı ve fıkraları yanında Ulus ve Dünya gazetelerinde Pazar günleri yayımladığı haftalık yazılarında çok usta bir deneme ve söyleşi yazarı niteliği gösteriyordu. Gezi ve anı türlerinde Cumhuriyet döneminin çok ilginç ürünlerini verdi.
Mustafa Kemal Atatürkün yakınında bulunmuş biri.1923 ten ölümüne kadar Ulu önderin yanında yer almıştır.gazeteci ve yazardır. 'ÇANKAYA' adlı kitabında Atatürk'ün hayatını, yaptığı inkılapları, harp zamanında düşmana karşı verdiği mücadeleyi anlatır. 'ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR' adlı kitapta ise Atatürkçülüğü aktarmıştır.
Konu: BİR ALINTI – İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN – Falih Rıfkı ATAY’dan
bir ileti günümüze okadar yakışıyorki, sanki bugün icin yazılmış gibi.
BEN YALNIZ, BU İLETİDEN (Falih Rıfkı ATAY’dan) BİRKAÇ PASAJI SUNMAKLA YETİNECEĞİM.
İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN
„…NAPOLYON ıslahatçı idi, FAKAT ONUN ISLAHATI, GERİ VE KARIŞIK BİR TOPLULUĞU KÜLTÜR VE MEDENİYET BUHRANLARINDAN KURTARAN ATATÜRK İNİKLAPLARI İLE BOY ÖLÇÜŞEMEZ.
BU İNKİLAPLAR ŞİMDİ AYNI ŞARTLAR İÇİNDEKİ TOPLULUKLAR İÇİN YOL GÖSTERİCİ BİR MEKTEP HALİNE GELDİ. BU MEKTEBİN ADI ‘’KEMALİZM’’ dir.“
„Atatürk’ün ideal savaşları ilk gençliğinden ölümüne kadar sürdü.Bu yüzden bütün hayatı eşsiz bir ahenk gösterir.Yüzbaşı iken ne ise,devlet başkanı ikende o dur.Bu ahengin sırrı Atatürk’ün bir ideal adamı oluşundadır.“ ….
O İLK GENÇLİĞİNDEN BERİ, HEMEN HEMEN BÜTÜN ÇAĞDAŞLARI AKSİNE DÜŞMANI DIŞARDA OLARAK GÖRMÜYORDU. Batı dünyası canımıza kast ettiği için dağılıp bitip gidiyoruz fikrinde değildi. ASIL TÜRK DÜŞMANI BİZ KENDİMİZDİK. GERİLİKLERİMİZE MUKADDES GELENEKLER GİBİ YAPIŞARAK, ÜSTÜN KÜLTÜR VE ÜSTÜN MEDENİYETE KARŞI ANCAK BİZİ YIKIP PARÇALAYAN KÖR BİR SAVAŞ VERİYORDUK. İLK YAPACAĞIMIZ ŞEY ÇAĞIMIZDAN OLMAKTI. BATI MEDENİYETLERİ TOPLUMUNA KATILMAKTI. KÜLTÜRCE VE TEFEKKÜRCE ONLARDAN OLMAKTI. ATATÜRK CAN ÇEKİŞEN HASTA ADAMI İNKİLAPLARI İLE DİRİLTTİĞİNDEN BERİ NEREDE BATININ DÜŞMANLIĞI? BİZ ŞİMDİ BATININ EN YAKIN DOSTLARI ARASINDAYIZ.
Atatürk batı emperyalizminin pençesinden ilk kurtardığı bir doğu milletinin kahramanı olarak, Asya ve Afrika’nın yarı ve tam sömürgelerine kurtuluş kılavuzu olmuştur.Çin kapitülasyonlardan Türkiye’den sonra silkinmiştir.Müslüman Topluluklar içinde ilk Hürriyetine ve haklarına kavuşan kadın Türk kadınıdır.Asya ve Afrika ‘da bütün Müslüman milletlerin kadınlığı bizim örneğimiz üzerinde mücadelesini yürütüyor ve Afrika milletlerinin hepsinin kurtuluş hikayelerinde Atatürk’ün adı baş sayfalarda geçecektir.
Bizim içinde bu gün olduğundan da büyük olan dava,Atatürk değil,o fani idi öldü,fakat Atatürkçülüktür.Bu bakımdan son yıllardaki sefil ve aşağı politikacılık Türk şanına ve şerefine büyük lekeler sürmüştür.Yeni nesillerin vazifesi Türklüğü bu lekelenmeden kurtarmak ve Atatürkçülüğe yeniden eski heyecanını ve hızını vermektir.
Falih Rıfkı ATAY
……………………….
Saygılarımla
Ahmet Yilmaz
22.08.2007
Ulu önderimizin,Atamızın düşünce ve fikirlerini paylaştığı,yaşadığı olayları anlattığı değerli bir yazarımız...TBMM'nin ilk yıllarında Bolu milletvekilliği yapmış,Atatürk ile ilgili çok sayıda kitabı bulunan değerli bir yazar.Akşam gazetisinin kurucularından......
1894 yılında İstanbul'da doğdu. Fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ün kazanan Falih Rıfkı Atay, Kovacılar semtindeki Rehberi Tahsil Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra Hüseyin Cahit'in Yalçın müdürlük yaptığı Mercan İdadisi'nde öğrenimini tamamladı. Darülfünunun Edebiyat bölümünü bitirdi. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Erozan ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi Orhon, Falih Rıfkı'nın edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldular. İlk Yazıları, Serveti Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlanan Falih Rıfkı'nın Tecelli(1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın(1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı.
1912'de Tanin gazetesinde düz yazıları yayımlanmağa başladı; İstanbul Mektupları, Edirne mektupları gibi yazıları çıktı. 1913-1914 yıllarında sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte gittiği Bükreş'ten Tanin gazetesine röportaj yazıları yolladı. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu. I. Dünya Savaşında yedek subay olarak Suriye'ye gitti; 4. Ordu kumandanı Cemal Paşa'nın hususi katipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını 'Ateş ve Güneş' (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa'nın Bahriye nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi (1917) . Kazım Şinasi Dersan, Necmettin Sadık Sadak, Ali Naci Karacan ile birlikte Akşam Gazetesini çıkarmağa başladı (1918) . Bu gazetede Günün Fıkraları başlığıyla sürekli yazılar yazdı. Kurtuluş Savaşını destekleyen etkili yazıları dolayısıyla idam istenerek Kürt Mustafa Divanı Harbi'ne verildi. Fakat İnönü Zaferinin kazanılması üzerine Divanı Harp tutumunu değiştirdiği için idamdan kurtuldu. Kurtuluş Savaşı sona erdiği sırada İzmir'de Atatürk ile görüşmeğe gelen gazeteciler arasındaydı. Atatürk'ün isteği üzerine İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Bolu'dan milletvekili seçildi (1922) . Daha sonra uzun yıllar Ankara Milletvekili olarak T.B.M.M.'de bulundu. Hakimiyeti Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı.
Yeni Türk Alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın tutumuna şiddetle karşı çıktı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı. 1946'da çok partili döneme geçildikten sonra Ulus gazetesinde CHP'nin savunuculuğunu sürdürdü. Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya Gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti; yeni iktidara karşı Atatürk devrimlerini savundu.
Falih Rıfkı Atay, sağlam, atak, çekici, anlatımı ve duru Türkçesiyle Cumhuriyet basınının Encümeninde usta kalemlerinden biriydi. Günlük siyasi olayları ele alan başyazı ve fıkraları yanında Ulus ve Dünya gazetelerinde Pazar günleri yayımladığı haftalık yazılarında çok usta bir deneme ve söyleşi yazarı niteliği gösteriyordu. Gezi ve anı türlerinde Cumhuriyet döneminin çok ilginç ürünlerini verdi.
Çankaya kitabını
milli mücadeleyi, inkılapları yani gerçektarihi öğrenmek için önemli bir kitap..