Ertelenmiş, yaşanmamış, kalbimizin bir köşesinde öylece duran güzelliklerin heba edildiğini görüyoruz. Hayat ertelenir mi? Nefes alış sayımız belli iken nasıl oluyor da erteliyoruz? Ama erteliyoruz işte. Ömrümüzü, bir daha geriye gelmeyecek bu güzel yılları erteliyoruz. Ve yitiriyoruz hepsini. Bazen bir tebessümü erteliyoruz, ailemizle geçireceğimiz huzurlu dakikaları erteliyoruz. Bir dosta bir arkadaşa ulaşacak cümleleri yok ediyoruz. En çok ta kendi yüreğimizi erteliyoruz. Zaten bütün ertelenmişliklerde bundan kaynaklanıyor. Hayatta her şey başlı başına bir olay. Her şey bir mucize ve anlamları sonsuz kadar derin. Hayatı anlamlı ve ertelemeden yaşayabilmek. İşte işin püf noktası sanırım bu. Bunu nasıl başaracağız. İşe önce kendimizle başlayacağız. Kendimizi sevip sayacağız. Kendimize değer vereceğiz. Öncelikle yüreğimizi kendimize açmasını bileceğiz. İçimizdekilerin dışa vuruşunu sağlayacağız. Kendi içimizi açığa çıkaracağız. İçimizdeki o hiç tükenmeyen hazineyi tetiklemek gerekiyor. Hayat gönül gözüyle bakmayı bilenlere hep güzellikleri sunar. Hayallerden umutlardan vazgeçmemek asıl olan her şeye rağmen her şeye inat. Karşılıklı iletişimin empati kurmanın insan için vazgeçilmez önemi. Hayatta başımıza gelen bütün olaylar bize tutulmuş aynadır. Onlarda sadece kendimizi, kendi duygu ve düşüncelerimizi görürüz.
sana gelişlerimi erteliyorum hep bir yarına birikti hepsi kazasını eda edemeyeceğim gelişlerimle dolu çıkınım pişmanlıklarım ağır geliyor. tutamadığım sözleri vermeye verip veriştiriyorum şimdi ve ben bir gelişimi daha yarına erteliyorum..
aman beah hayatta herşeyi bir sıraya koymaktan bıktım battı balık yan gitsin sonuna kadar erteliyorum yatış saatimi belki de babam beni netin başından kaldırıp arabaya atacak ıyy çok iğrenç olacak ama burası çok eğlenceli gitmiom yatmaya işte erteledim....
Kendimizi kandırmak için ürettiğimiz bir laf çambazlığı yada korkaklığımızdan söyleyemediğimiz sözcükler için yapabileceğimiz en son ve çaresizce düşündüğümüz bir pişmanlık
Ertelemek mi doğru yoksa anları yaşamak mı? Anları yaşamayıp başka anlara ertelediğimizde, o başka anlar belki de hiç.... Anları yaşamak lazım, ertelemek değil...
Masaya düşecek gölgeni..
“Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır.
Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.”
' Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır.Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, acıktıysan ye, uykun geldiyse yat, özlediysen arkasından koş, sıkıldıysan çarp kapıyı çık, konuşmak istiyorsan konuş.
Sonraya ertelenen ne varsa ruhunu, kokusunu, tazeliğini, öz suyunu yitirir… Söylenmeyen sözler de zamanaşımına uğrarlar…'
zamanın kilitlendiğine inanan insanların yaptığı eylem.
.
' Rüyayı bir başka vakte erteleyin...
İç dünyâm kırık bir vazo gibi
Şiiri bir başka zamana erteleyin..' N.K'den
.
-Artık bitirmeli bu sessizliği, tarihsiz takvim yaprağı eklemeli seneye.
-Düşünmek istemiyorsun öyle ise.
-Galiba.
-Takvim yaprakları tarihi, sen düşünmeyi erteliyorsun.
-Hayır! Düşünceme tarih verdikçe, beni erteliyorum, böyle!
Ertelenmiş, yaşanmamış, kalbimizin bir köşesinde öylece duran güzelliklerin heba edildiğini görüyoruz. Hayat ertelenir mi? Nefes alış sayımız belli iken nasıl oluyor da erteliyoruz? Ama erteliyoruz işte.
Ömrümüzü, bir daha geriye gelmeyecek bu güzel yılları erteliyoruz. Ve yitiriyoruz hepsini.
Bazen bir tebessümü erteliyoruz, ailemizle geçireceğimiz huzurlu dakikaları erteliyoruz. Bir dosta bir arkadaşa ulaşacak cümleleri yok ediyoruz. En çok ta kendi yüreğimizi erteliyoruz.
Zaten bütün ertelenmişliklerde bundan kaynaklanıyor.
Hayatta her şey başlı başına bir olay. Her şey bir mucize ve anlamları sonsuz kadar derin.
Hayatı anlamlı ve ertelemeden yaşayabilmek.
İşte işin püf noktası sanırım bu.
Bunu nasıl başaracağız. İşe önce kendimizle başlayacağız. Kendimizi sevip sayacağız. Kendimize değer vereceğiz. Öncelikle yüreğimizi kendimize açmasını bileceğiz. İçimizdekilerin dışa vuruşunu sağlayacağız. Kendi içimizi açığa çıkaracağız. İçimizdeki o hiç tükenmeyen hazineyi tetiklemek gerekiyor. Hayat gönül gözüyle bakmayı bilenlere hep güzellikleri sunar. Hayallerden umutlardan vazgeçmemek asıl olan her şeye rağmen her şeye inat. Karşılıklı iletişimin empati kurmanın insan için vazgeçilmez önemi. Hayatta başımıza gelen bütün olaylar bize tutulmuş aynadır. Onlarda sadece kendimizi, kendi duygu ve düşüncelerimizi görürüz.
sana gelişlerimi erteliyorum hep
bir yarına birikti hepsi
kazasını eda edemeyeceğim gelişlerimle dolu
çıkınım
pişmanlıklarım ağır geliyor.
tutamadığım sözleri vermeye verip veriştiriyorum şimdi
ve ben bir gelişimi daha
yarına erteliyorum..
kimseye tavsiye etmem...demir tavinda dovulur...
kimseye tavsiye etmem...her is zamaninda olur....
hayatı ertelemeyin sadece...hatta.başarabiliyorsanız hayatınıza ertelemeleri hiç sokmayın..!
telefonun saatini beş dk beş dk erteleye erteleye sonunda bi saat sonrasında kalkabildiğim zamanlar. kısacası tatil dışındaki yılın tüm günleri...
aman beah hayatta herşeyi bir sıraya koymaktan bıktım battı balık yan gitsin sonuna kadar erteliyorum yatış saatimi belki de babam beni netin başından kaldırıp arabaya atacak ıyy çok iğrenç olacak ama burası çok eğlenceli gitmiom yatmaya işte erteledim....
TC vatandaşı olmanın ana kuralı
Kendimizi kandırmak için ürettiğimiz bir laf çambazlığı yada korkaklığımızdan söyleyemediğimiz sözcükler için yapabileceğimiz en son ve çaresizce düşündüğümüz bir pişmanlık
şeytanın başarılı olduğu en iyi oyun
Ertelemek mi doğru yoksa anları yaşamak mı? Anları yaşamayıp başka anlara ertelediğimizde, o başka anlar belki de hiç....
Anları yaşamak lazım, ertelemek değil...
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdini)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli Bahçenizde
Açan çiçekler,
Gecelerde va yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı
Behçet Necatigil
Millet olarak çoğumuzun benimsediği hayat felsefesi.
tembellik :)
erteledim o ani,
erteledim bütün hayati,
batiyor ah batiyor bu gemi,
kalbime hapsettim matemi..
..."an" ı yaşamamak...
...korku...