Kültür Sanat Edebiyat Şiir

emek sizce ne demek, emek size neyi çağrıştırıyor?

emek terimi Sermet Sait tarafından tarihinde eklendi

  • Şinasi Akay
    Şinasi Akay

    "Ne kadar çok emek verdiğini görüyorum".

  • Kübra Belgü
    Kübra Belgü

    ''Hiçbir kimse asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah'ın peygamberi Davud (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.''(Buhârî, Büyû, 15)

  • Gökhan Oflazoğlu
    Gökhan Oflazoğlu

    Sadece burdan ışık sızar, dünya karanlık bir yerdir, yarıp ilerlemek isteyenler için.

  • Ahmet Yavaş
    Ahmet Yavaş

    Değişim güzeldir. Düşüncelerin değişmesi güzeldir. Değişmek değerlidir. Bu gelişmenin işaretidir. Farklı bakmayı, farklı görmeyi öğrenmektir. Tabiatı, insanları yeni gözlerle izleyebilmektir.
    Bundan 50 yıl önce, 1 Mayısı komünist bayramı diye nitelerken bugün emeğin bayramı olarak görmek kıymetlidir.
    Dünün kafasından çıkıp bu güne gelmek, bu günde yaşamak, farklılıkları bir zenginlik olarak görmek hoştur.
    Sonuçta, hepimizi, Allah'ın yarattığı varlıklar olarak görmek, insanın insana kul, köle olamayacağını, özgürlüğün bir değer olduğunu kabul etmek hoşluktur.
    Sadece ve sadece, "Emeğin, alın terinin kutsal, insana ancak çalışmasının karşılığının hak olduğunu" bildiren bir Allah'a boyun eğmek, onun gönderdiği dinin yüceliğinin farkına varmak, insanlara sevgi dolu gözlerle bakabilmek, bakmak kıymetlidir.
    Kıymet ve değer verdiğiniz şeylerin çoğalması dileğiyle "Emeğin Bayramı" kutlu olsun..
    Ahmet Yavas

  • Handan Ocak
    Handan Ocak

    emeğin zayi oluşunu, harcanan zamanın çabanın boşa gidişini seyretmek de yaşamın yüzlerinden...
    abus,karanlık bir o kadar da kasvetli olsa da karşılaşmamak mümkün değil o suratla...

  • Gökhan Oflazoğlu
    Gökhan Oflazoğlu

    Yeryüzündeki en üstün kavramdır, kendine, başkasına verdiğin emek, zaten takva onu kapsar, Allaha çalışmak, hem kendine, gayret göstererek, hem de başkalarına aynı şekilde yapılandır, bu modernde sakatlanır, ve sıkı döker, çünkü başkaları bitmiş ve sadece kendin kalmışsındır, ve yaşamın artık topallayarak ilerler, dökme de temel nedendir, takvacı işte bunu aşar, tuzağa düşmez, geleceğe böyle hak kazanır yani verdiği emekle, ondan, bu kadar istisnai bir konuda, kılını kıpırdatma ihtiyacı duymayan, moderndir, takvacı olamaz, yani istisnaisinde bile bencilliğini aşamayanın gündelik kalan yaşamında biri için bir şey yapacağına ancak kargalar inanır, bir de kendi, teskin olmak için, gerisi yalan rüzgarıdır, biz o rüzgarı ömrümüzce yaşadık, ama, beklemeden yapmaya da devam ettik, takva işte odur, herkes eşit, ve açıktır, yapan da kendine, yapmayan da, sınav da bu.

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    ah sen de;
    üzümler kadar beyaz ellerin için derken,
    üzgünümleri ve tatlanmış üzümlerin
    tatlı bağ bozumu telaşesini,
    külahıma anlat pablo neruda,
    anlat anlat hacet deflerini;
    ki metal kırpıntısı ve
    kalıptan/tornadan çıkmış,
    tek tipleşen kalpler taşlaşa ve
    pıhtılaşa dursun kan k/ayıplarımız…,

    ha diriliş mi, bana ulaşan sesidir çapanın,
    reyhanîden destur almış bir gurbetçinin;
    ağır başlı nefesidir…,

    zamanelerin zıpçıktı kuşaklı
    yürek kapılarını kapayan dijital çığ,
    siber koru,
    karın örttüğü büyük apdest değil mi…,
    bu nasıl krizantemdir kardeşim;
    incinmişliğimi daha nereye kadar,
    kan kusarken kızılcık şurubu içmişliğe verebilirim,

    gel bakalım sen de ahmet telli;
    çocuksun sen öyle mi, peki
    her ayrılıkta bozulan imlanın alfabesi kaç harf,
    ve üç ayrı \h sessizlerine malik mi…,
    ah tabi elvedalar, hoş/çakal sevgilimler,
    ve her türlü tövbenin yüz karası…,
    sözünden dönenin önde gidenlerine râm,
    kahpelerin devranı,

    kibarlıkların bitlenmiş arap saçını
    ve ayıkla pirincin taşını şimdi hadi...,
    yüz hatlarımızda bekleyen tebessümler,
    gözlerimi mesken tutmuş…,
    vakitsiz ecel gibi buruşmuş,
    yalandan güz ve alaycı yüzler,
    mevsimsiz göçler,

    küfürü hüner sayanların emmisi,
    beri gel sen de,
    tek sevdiğin babanla beraber can yücel,
    sevdiğim kadar sevilirim öyle mi,
    salağın en salağı,
    buysa hayat, bu hayatın yedi sülalesi,
    istanbulun ta yedi tepesi,

    ki dibi tutmuş bir kere
    akdeniz kokusunun dahi…,
    çukulatadan beklene dursun seretonin,
    harman yerindeki yanık tenin
    yerini tutacak tarımsal/kırsal kalkınma,
    öyle mi…,
    tabi tabi bekleyelim,
    sirkecideki han hamallarının sırtındaki,
    küfe ip izlerinin helali olan,
    ayran aşı kadar,
    içimize aş olacak ha…,
    emekçilerin emekleri;

  • Gökhan Oflazoğlu
    Gökhan Oflazoğlu

    Ne güçlüklerle, milim milim ilerliyordum, yıldan yıla,
    bir yol yaptım taş arasında,. Aşındı dişlerim, ve kırıldı
    tırnaklarım, bin yıldır varmak için oraya, öbür tarafa,
    ışığa ve açık havaya. Ve şimdi kanayan ellerim, eğrilmiş
    dişlerim, işe yaramaz bir halde, susuzluk ve tozdan
    çatlamış bir oyukta, şöyle bir durup tartıyorum verdiğim
    emeği, varmışım hayatımın ikinci yarısına, kayaları
    parçalayıp, duvarları oyarak, kapıları delerek, ve engelleri,
    kırarak, bir yer edindim, ışık ve kendim arasında, hayatımın
    ilk yarısı boyunca.



    Octavio PAZ, Meksikalı Dahi ŞAİR, 1998

    Çev. Adnan ÖZER.

  • Mehmet Tunabas
    Mehmet Tunabas

    Bence 'Emek'İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci...Saygılarımla

  • Ncati Duran
    Ncati Duran

    yenilen bişey

  • çınar demirölmez
    çınar demirölmez

    emek ne demek

























































































































































































































































































































































































































































































































































  • Modus Operandi
    Modus Operandi

    " Az önce o adama ne dedin ?
    – Daha hızlı çalışmasını söyledim !

    – Ona ne kadar ücret veriyorsun ?
    – Günde 10 dolar !

    – Ona vereceğin parayı nereden buluyorsun ?
    – Malları satıyorum !

    – Bu malları kim üretiyor ?
    – O yapıyor !

    – Bir günde kaç tane mal üretiyor ?
    – 50 dolarlık .

    – O halde, bırak ona ödeme yapmayı, kendisine daha hızlı çalış demen için
    O sana günde 40 dolar ödüyor !
    – Ha?

    – Ama … Makineler bana ait !

    – Peki bu makineleri nasıl elde ettin ?
    – Malları satıp aldım !

    – İyi de o malları kim yaptı ?

    – Kapa çeneni … Seni duyabilir ! "

  • Ali Perisa
    Ali Perisa

    burası her nsıl bir yerdir ki için de tek bir sesli müzik eseri yok

  • Sude Kaya
    Sude Kaya

    uğraş çaba demektir

  • Kadir Yıldız
    Kadir Yıldız

    emek sineması vardı bir de değil mi?

  • Hüseyin Başaoğlu
    Hüseyin Başaoğlu

    Madem emek kutaldır; Kutsal olduğuna göre etrafında tavaf yapılabilirmi. kaç turda kaç sevap veya para alabilirsiniz. Kutsal bir şeyi ziyarete gidene hacı diyorlar emeği ziyaret edene ne demek gerekir cacık olabilirmi.Gün de kaç defa tesbihle emek kutsaldır çekersek uçabiliriz. Uçamazsak bile sırtımızda kanat çıkıntıları belirirmi. Belirirse bu kafada çıkan çıkıntılarla aynı şekildemi yorumlanmalıdır yoksa daha güzel bir yorum yapılabilirmi. Emek kutsal olduğuna göre emeği naylon poşetlerde veya bidonlarda uçakla getirmek mümkünmüdür. Getirebilirsek evde hangi yöne bakacak şekilde ve hangi yüksekliğe asmamız gerekir veya içmeye kalkarsak ayaktamı, oturarak mı içmelidir ki daha sevap olsun. Ayakta başka, oturarak başka içersek aynı dualarla mı içmeliyiz. Kutsal olan emek hindistana götürülürse ineklerle geçinebilirmi.Eğer üstüne inek pislerse nasıl bir işlem yapılmalıdır, otomatik makinede 40 derecedemi yıkanır yoksa illede elde ve çitilemedenmi yıkamalıdır. Bu konuda tecrübeli olan varsa yardımlarını rica ediyorum..

  • Hüseyin Başaoğlu
    Hüseyin Başaoğlu

    Bakın yedi sayfa yazılmış bana cevap veren kimse yok.Yazımı tekrar koyayım da tekrar okuyup bunada bir cevap veriverin lütfen eğer varsa.
    -------
    Emek nedir emek sağ olabilirmi. Sağ ise sağlık sorunları yaşıyabiliyor mudur. Değilse ölmüş demektir, ölüyse ölüye sağlık dilenir mi? Sağlık sorunu yaşıyorsa tedavi edilebilirmi, yani emek hastaneye kaldırılabilirmi, doktora götürülebilirmi? Götürülürse hangi bölümde tedavi görür,göz mü KBB mi cerrahiyemi hangisine başvurmak lazımdır. Emek ile sağlık arasında ne gibi bir bağlantı vardır? Varsa nasıl izah edebilirsiniz? Emek bir canlı mıdır? Canlıysa kaç ayaklıdır, gözü, kulağı, yada pulu,anteni bacağı varmıdır. Canlı değlse emeğe sağlık dilenebilirmi? Canlı ise nerede yaşar ne yer ne içer? Emek ölü doğabilirmi? Bunlara cevap vermeye kalktığınızda (emeğin tanımının insan ile tanımlı olabileceği şekliyle) insandan bağımsız ayrı bir mahluk değil olduğu kabul edilirse yani insanın elinin, ayağının, gözünün, dilinin, beyninin üretimi olan ve harcanmış zaman ve enerji bütününü fikir düzeyinde tanımlayan şey olduğunu kabul edersek sizce emek sağ olabilecek bir varlık mıdır? Yani emeğe sağlık dilenebilirmi? Dilenemez se bu ne menem bir Türkçe kullanımıdır ki bazı ağızlar sırf farklı olduklarını zannettirsinler diye insanların ellerine, ayaklarına, gözlerine, beynine veya bütününe sağlık dilemezler de emeğinize sağlık derler. Bu insanlar hangi okullarda hangi Türkçe derslerini görmüşler ve hangi edebiyat dersinde edebi sanat ustası olmuşlardır da emeğinize sağlık diye teşbih yapmaktadırlar? Demirci ustasının yaralanmış eline bakarak, eline sağlık diyeceğine yaptığı ferforjeye bakarak, emeğine sağlık demek, nasıl bir angutluk örneğidir ve usta üstünde nasıl bir etki bırakır acaba; aaaa ne kültürlü adam mı der bunu diyene, yoksa sagol beyim deyip anlamadığı bir şeye kafa mı sallamış olur. Bir insana EMEĞİNİZE SAĞLIK demek nasıl bir TÜRKÇE'dir. Emeğinize sağlık diyene Embesil desem hakaret etmiş olurmuyum? ? .Bilen üstadlardan evirip çevirmeden kıvırıp büzmeden dosdoğru bir cevap ve nedenini istiyorum..Saygıyla..

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    En kutsal değer.

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    “Emek yaşayan biçimlendirici ateştir”. Karın altında tohum,meyveye duran ağaç.,karanlığı aydınlatan ışık,örste dövülen demirdir.Özgürlük örülü barışı taşıyan,ak kanatlı güvercindir.Emek insana özgüdür.Beni ben yapan,emekten yana olmak,özgürlükten ve insandan yana olmaktır.

    Alıntı.M.Sait Üçlü

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Yeryüzündeki en kutsal değer olmalıydı,
    ama gerçekte öyle değil,
    dünyada geçerli değer maalesef kapital.
    Paran varsa değerlisin.

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Emekçinin alın teri.

  • ´¯` Lavinya ´¯`
    ´¯` Lavinya ´¯`

    Arttıkça karşılığı azalan şey.

  • Laika Sultanın Gözdesi
    Laika Sultanın Gözdesi

    emek olmadan yemek olmuyor.. emek karşılığı yemekde ne tatlı oluyor...

  • Mehmet Çakan
    Mehmet Çakan

    slm cümieten diyerekten siteye başlıyoruz

  • Mehmet Ali Mutluhan
    Mehmet Ali Mutluhan

    25.00TL etmeyen şey..
    'Beş dakikada hallettin 25.00TL çok fazla! ! '

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    En yuce deger...

  • Nusret Orhan
    Nusret Orhan

    Kul hakkı.
    İnsanın kendisi için, çevresindekiler için, dünya için gösterdiği saygı duyulacak çabası.

  • Yakup Çakmak
    Yakup Çakmak

    BENİM İÇİN EMEK PAHA BİÇİLMEZ BİR DEĞER DİR..
    ÖYLE BİŞEY Kİ, DUYGU DÜŞÜN CELERDE BU HİS EMEK İLE İFADE EDİLEBİLİR....

  • Ali Aksoy
    Ali Aksoy

    emek evrenin işlenmesi için gerekli olan beyin,vucut,çaba,kuvet kısacası bütün lük içinde enerjidir bunun maddi karşılığı yoktur ancak kapitalizm bir karşılık biçiyo hemde az bir değer ve satıyo farkı burjuvazi ve rantçıların sermayesi oluyo

    veya uyanığın kandırıp sömürdüğü şeydir

  • Feyza Akbulut
    Feyza Akbulut

    Bir işi yaparken harcadığımız güç..O güçü harcamadan hiç bir şey elde edilmiyor..Çalıştığın yerde emek vermessen aynı yede sayıklar durursun..Sevgi de emek vermessen sonu hüsran olur..Emek verilen herşey güseldir.