Padişahımız zamanında geçen şöyle bir olayı anlatayım sizlere...
Allah dostu mübarek bir zatın hamama gitmesi gerekmektedir, gün boyu çalışmış ve üstü ve başı kir içinde hamamın kapısına gelir.. Hamamcıya şöyle söyler...
-Evladım içeriye girebilirmiyim..? ? Hamamcıda şöyle bir cevap verir.. -Amca bugün vezirler gelecek, hamam gün boyu kapalı.. Uzun bir konuşma ve tartışmadan sonra, hamamcı, amcaya şöyle der.. -İçeriye gir ve şu odada banyonu yap, sakına vezirlere görükme.. der..! ! !
Vezirler gelir banyolarını yapmaya başlarlar,
Sarayda dördüncü Murat'ın aklına şöyle bir fikir gelir...Normal vatandaş gibi giyinir ve hamama gider..Tabi hamamcı yine bunuda içeriye kabul etmez,ama en sonunda yaşlı amcanın yanına banyosunu yapması için gönderir ve şöyle der..
-Geç şu odaya orda yaşlı bir amca var onunla beraber banyonuzu yapın ama sakına vezirlere görükmeyin..! !
-Dördüncü Murat amcanın yanına gelir ve banyosunu yapmaya başlar, Tabi dördüncü Murat tanınmadığını bildiği için gayet rahat bir şekilde amcanın yanına yaklaşır ve şöyle der..
-Amca isterseniz sırtınızı ben ovalayayım..
Amca gayet sakin bir şekilde Dördüncü Murat'ın teklifini kabul eder ve sırtını ovalatmaya başlar, tabi bu arada dördüncü Murat kendi hakkında amcanın ağzından laf almaya çalışır, bakalım bizim hakkımızda ne düşünüyor diye, ve amcaya şöyle söyler..
-Amca görüyormusun, vezirler orda güzel güzel hamamını yaparken biz burda hırsız gibi gizlice banyo yapıyoruz, padişahın dostu değiliz diye bize bu yapılırmı...
Yaşlı amcanın söylediği söz dördüncü Murat' ın kanını donduracak türdendir, ve amcanın verdiği cevaba bakın..
-Evladım sen onları bırak, sen gerçek padişaha yani ' Allah'a ' dost olmaya çalış, sen ALLAH' A dost olduktan sonra, Dördüncü Murat bile sarayından kalkıp sırtını keselemeye gelir...! ! ! :D.....:D:D:D
Dördüncü Murad Han ın Bağdat Seferi... Dördüncü Murat han Bağdat ın Safevilerin eline geçmesine çok üzülmüş şehri geri alması için sadrazamı Hafız Mehmet Paşa yı görevlendirmiştir ama paşada başarısızlıkla geri dönünce bu sefer öfkesi üzüntüsüyle birleşmiş ve sefer hazırlıklarına başlamıştır...kendisi bağdat ı çok seviyor bağdat a islam dünyasının başkenti gözüyle bakıyordu... konya diyarbakır ve kerkük yoluyla bağdat önlerine geldi...yapılan bütün hücumlar boşa çıkıyordu...sultan askerini şevke getirmek için hücumlara kendiside katılıyordu ama nafile şehir bir türlü ele geçirelemiyordu...artık sultan çadırında uyuyamaz olmuştu...günlerden birinde murat han azıcık olan uykusunda kısa bir hülya görür...rüyasında nur yüzlü bir adam kendisine şöyle der: Ey Murat Bağdat ı ne olursa olsun bugün fethet yoksa ordunun başına büyük felaketler gelecek.... Cihan hakanı bu rüyanın çok etkisinde kalır ve sadrazamını çağırır...sadrazamı Tayyar Mehmet Paşa sultanın huzuruna çıkar...sultan kalenin niye hala fethedilemediğini sorar mehmet paşaya...paşa şöyle oldu böyle oldu falan diyerek bahaneleri sıralar...derken o gök gürültüsü gibi sesiyle gürler cihan hakanı:YETER! ...Ey Tayyar ben seni yanlış mı tanımışım hani nerde senin o dillere destan yiğitliğin askerliğin...bak hala kurtaramadık bağdatı dinibozukların elinden... Tayyar Mehmet paşanın gözleri dolar ve padişahımızın yiğitliği yanında bizimki nedirki....Bu Tayyar kulunuz canınını padişahına feda eylemiş lakin karşı taraf çok dayanıklı der... Sultan ise ne olursa ama ne olursa olsun kale bugün fethedilecek paşa der... Derken Dördüncü Murat Han-ı Hazretleri geçer ordunun başına gürleyen sesiyle çok etkili bir konuşma yapar askerlerine.... bütün ordunun gözleri yaşlı:padişahımıza canımız feda diye bağırırlar... ve Tayyar Mehmet paşa en ön saftan atılır bağdat surlarının önüne ALLAH ALLAH diyerek...bütün orduda arkasından saldırır...paşa o kadar topun tüfeğin içine yalın kılıç saldırır ve ilk karşılıkda şehit düşer... ve ordu öyle bir hücuma geçmiştirki...askerler öyle bir tırmanmışlardırki surlara ikinci bir hücum gerekmez ve şehir o gün fethedilir... Şehre giren Cihan Hakanı tayyar mehmet paşanın ölüm haberini alır ve çok üzülür ve kendisini şu sözü söylemekten alamaz: On bağdat bir sen etmezdi be Tayyar... ve rüya gerçek olur...ertesi gün fırtına çıkar ardından seller ve toprak kaymaları birbirini kovalar...kale eğer o gün fethedilemeseydi ordunun başına gerçekten büyük felaketler gelecekti ve sefer başarısızlıkla sonuçlanacaktı...
En hayran olduğum osmanlı sultanlarından biridir.. Yaşasa Girit üzerine bir sefer yapacağı söyleniyordu. 28 yaşında ölmeside çok acı verici. Ona zalim diyorlar ama olayları zamanına göre değerlendirmek gerekir. O abisi Genç Osman ın öldürlüşünü gördü. Ona en sadık adamı Hafız Ahmet Paşanın zorbaların elinde parçalanışını gördü. Haliyle ruh sağlığı bozuldu.Devletin otoritesini yeniden sağladıktan sonra devletin eski haline dönmesinden çok korktuğu için artık en ufak cezaları bile affetmiyen bir psikopata dönüştü..
Cavidan kulaklarin cin cin yapsin :-) dersimi yaptim iste isbati:
4.Murat han'in haremi: diger padisahlar gibi kadinlara düskün olmayip tek kadinla evlendi; cok evlilik yapmasina belki annesi Kösem Sultan mani olarak ogluna layik bir es secti ki bu da Ayse Haseki-Sultan'dir. Malesef bu Haseki hakkinda hic bir bilgi bulunmadigi icin, arsivlerin en dipte kalmis evraklarina bakip malumat verilebilinir diye düsünüyorum.
4. murad genclik caglarinda annesi mahpeyker kösem sultan tarafindan hamam sefalarina 'mahkum' edilmisti... belirli yasa gelip, dirayet sahbii olmaya basladiginda da bu sefalardan kendini kurtardi.. Icki iptilasi onun icin söz konusu degil... EN azindan devlette dizginleri eline aldigi andan sonra... Memlekette en sedid icki hatta tütün yasagini uygulayan adam icki mübtelasi olacak? ? ?
Ne Fatih ne de Yavuz. 4. Murad'ı tek geçerim dirayette. Efendim rivayet edilirki hazret 200 okkalık gürzleri elma şekeri gibi kaldırırmış. dörtnala giden bir attan diğerine geçermiş, attığı ok mermiden uzağa düşermiş. İran sarayının başpehlivanının kurduğu yayı osmanlı sarayının içoğlanları (ne demekse) kurarken kırarmış. Bağdat seferine giderken Hint Elçisi'nin getirdiği kalkanı(ki fil kulağı üstüne gergedan postu geçirilerek yapıldığı söylenir) 200 adımdan tek mızrakla delmiş. Sonra 500 altın döküp geri göndermiş.Ama Nef'î'nin dediği gibi 'esir-i ba'de' bir şahsiyetmiş. Revan köşkünde sıham-ı kaza yı okurken yıldırım düşmüş. Bu sebepten Nef'î'ye hicvi yasaklamış.delikanlı adammış vesselam...
her kasli erkek gördügünde arka kisim kasinanlar, onu da oglancilikla suclasalar da, tarihi gerceklerle uyusmayan bir sacmalik...
cimaa kadir olmayan pir (sexe gücü yetmeyen ihtiyar) lafini cimaa kadir olmayan pire diye anlayip osmanlilar lüzumsuuz islerle ugrasiyormus diyen ciddi tarihcilerin tan gazetesinde foto muhabiri biri olamayacak ucuz versiyonlari atiyor hep bu camurlari.. camur, temizleyen temizlesin, temizleseler de izi cikmaz ayse teyze hikayesi...
mahpeyker kösem sultan, onun genclik caglarinda yönetimi avucuna almisti, 4. murati da hamam sefalarina mahkum etmek istemisti, ama o kendisi tek basina bu cemberikirmayi basardi ve osmanlinin en dirayetli padisahlarinda ibiri oldu.. ama mahpeyker yediyle erken göctü bu alemden.. tipki büyük dedesi yavuz gibi...
erkek adam, 150 kiloluk gürzüyle ortaya cikinca, gözlerininn önünde vezir parcalayan yeniceri zibidilerinden kimsecikler kalmadi ortalikta.. tek basina elindeki 150 kiloluk gürzün verdigi dehset ile tüm istanbulu ve osmanliyi düzeltti...
osmali iki halis erkek padisah gördü: biri yavuz, öbürü 4. murat... ikisi de bagdat fatihi...
Fitneyi önlemek için kahveyi yasaklamış... :)
...
IV Murat diyince aklıma 'İstanbul Kanatlarımın Altında' filmi geliyor,,,
CİHAN ÜNAL'dır.
I. Murat'tan sonra aradane II murat daha geçmiş, bu da sonuncusu olmuştur.
Meşhur Kösem Sultan’ın oğlu… Genç Osman’ın kardeşi…
İyi bir eğitim almıştır. Aynı zamanda şair ve hattattır. Padişahlığı bitmek bilmeyen isyanlarla ve kanlı savaşlarla geçmiştir…
Bağdat Fatihi olarak tanınır.
Derdim sizinle değildir padişahım, konunun anlaşılmasıdır...! ! !
Olay gerçek veya değil, zaten olayın özü gerçekliliğinden bahsetmiyor...
Dikkatlice hadiseyi incelerseniz ortaya ' Aziz Dördüncü Murat ' sonucuna varılmıyor, ' Dost istersen ' Allah ' yeter ' teması işleniyor...
Padişahımız zamanında geçen şöyle bir olayı anlatayım sizlere...
Allah dostu mübarek bir zatın hamama gitmesi gerekmektedir, gün boyu çalışmış ve üstü ve başı kir içinde hamamın kapısına gelir..
Hamamcıya şöyle söyler...
-Evladım içeriye girebilirmiyim..? ?
Hamamcıda şöyle bir cevap verir..
-Amca bugün vezirler gelecek, hamam gün boyu kapalı..
Uzun bir konuşma ve tartışmadan sonra, hamamcı, amcaya şöyle der..
-İçeriye gir ve şu odada banyonu yap, sakına vezirlere görükme.. der..! ! !
Vezirler gelir banyolarını yapmaya başlarlar,
Sarayda dördüncü Murat'ın aklına şöyle bir fikir gelir...Normal vatandaş gibi giyinir ve hamama gider..Tabi hamamcı yine bunuda içeriye kabul etmez,ama en sonunda yaşlı amcanın yanına banyosunu yapması için gönderir ve şöyle der..
-Geç şu odaya orda yaşlı bir amca var onunla beraber banyonuzu yapın ama sakına vezirlere görükmeyin..! !
-Dördüncü Murat amcanın yanına gelir ve banyosunu yapmaya başlar, Tabi dördüncü Murat tanınmadığını bildiği için gayet rahat bir şekilde amcanın yanına yaklaşır ve şöyle der..
-Amca isterseniz sırtınızı ben ovalayayım..
Amca gayet sakin bir şekilde Dördüncü Murat'ın teklifini kabul eder ve sırtını ovalatmaya başlar, tabi bu arada dördüncü Murat kendi hakkında amcanın ağzından laf almaya çalışır, bakalım bizim hakkımızda ne düşünüyor diye, ve amcaya şöyle söyler..
-Amca görüyormusun, vezirler orda güzel güzel hamamını yaparken biz burda hırsız gibi gizlice banyo yapıyoruz, padişahın dostu değiliz diye bize bu yapılırmı...
Yaşlı amcanın söylediği söz dördüncü Murat' ın kanını donduracak türdendir, ve amcanın verdiği cevaba bakın..
-Evladım sen onları bırak, sen gerçek padişaha yani ' Allah'a ' dost olmaya çalış, sen ALLAH' A dost olduktan sonra, Dördüncü Murat bile sarayından kalkıp sırtını keselemeye gelir...! ! ! :D.....:D:D:D
Dördüncü Murad Han ın Bağdat Seferi...
Dördüncü Murat han Bağdat ın Safevilerin eline geçmesine çok üzülmüş şehri geri alması için sadrazamı Hafız Mehmet Paşa yı görevlendirmiştir ama paşada başarısızlıkla geri dönünce bu sefer öfkesi üzüntüsüyle birleşmiş ve sefer hazırlıklarına başlamıştır...kendisi bağdat ı çok seviyor bağdat a islam dünyasının başkenti gözüyle bakıyordu...
konya diyarbakır ve kerkük yoluyla bağdat önlerine geldi...yapılan bütün hücumlar boşa çıkıyordu...sultan askerini şevke getirmek için hücumlara kendiside katılıyordu ama nafile şehir bir türlü ele geçirelemiyordu...artık sultan çadırında uyuyamaz olmuştu...günlerden birinde murat han azıcık olan uykusunda kısa bir hülya görür...rüyasında nur yüzlü bir adam kendisine şöyle der: Ey Murat Bağdat ı ne olursa olsun bugün fethet yoksa ordunun başına büyük felaketler gelecek....
Cihan hakanı bu rüyanın çok etkisinde kalır ve sadrazamını çağırır...sadrazamı Tayyar Mehmet Paşa sultanın huzuruna çıkar...sultan kalenin niye hala fethedilemediğini sorar mehmet paşaya...paşa şöyle oldu böyle oldu falan diyerek bahaneleri sıralar...derken o gök gürültüsü gibi sesiyle gürler cihan hakanı:YETER! ...Ey Tayyar ben seni yanlış mı tanımışım hani nerde senin o dillere destan yiğitliğin askerliğin...bak hala kurtaramadık bağdatı dinibozukların elinden...
Tayyar Mehmet paşanın gözleri dolar ve padişahımızın yiğitliği yanında bizimki nedirki....Bu Tayyar kulunuz canınını padişahına feda eylemiş lakin karşı taraf çok dayanıklı der...
Sultan ise ne olursa ama ne olursa olsun kale bugün fethedilecek paşa der...
Derken Dördüncü Murat Han-ı Hazretleri geçer ordunun başına gürleyen sesiyle çok etkili bir konuşma yapar askerlerine....
bütün ordunun gözleri yaşlı:padişahımıza canımız feda diye bağırırlar...
ve Tayyar Mehmet paşa en ön saftan atılır bağdat surlarının önüne ALLAH ALLAH diyerek...bütün orduda arkasından saldırır...paşa o kadar topun tüfeğin içine yalın kılıç saldırır ve ilk karşılıkda şehit düşer...
ve ordu öyle bir hücuma geçmiştirki...askerler öyle bir tırmanmışlardırki surlara ikinci bir hücum gerekmez ve şehir o gün fethedilir...
Şehre giren Cihan Hakanı tayyar mehmet paşanın ölüm haberini alır ve çok üzülür ve kendisini şu sözü söylemekten alamaz:
On bağdat bir sen etmezdi be Tayyar...
ve rüya gerçek olur...ertesi gün fırtına çıkar ardından seller ve toprak kaymaları birbirini kovalar...kale eğer o gün fethedilemeseydi ordunun başına gerçekten büyük felaketler gelecekti ve sefer başarısızlıkla sonuçlanacaktı...
En hayran olduğum osmanlı sultanlarından biridir..
Yaşasa Girit üzerine bir sefer yapacağı söyleniyordu.
28 yaşında ölmeside çok acı verici.
Ona zalim diyorlar ama olayları zamanına göre değerlendirmek gerekir.
O abisi Genç Osman ın öldürlüşünü gördü.
Ona en sadık adamı Hafız Ahmet Paşanın zorbaların elinde parçalanışını gördü.
Haliyle ruh sağlığı bozuldu.Devletin otoritesini yeniden sağladıktan sonra devletin eski haline dönmesinden çok korktuğu için artık en ufak cezaları bile affetmiyen bir psikopata dönüştü..
nefi dilinden;
sen bu diyara hükümdar olalı ey şah, zulüm muradi mahlasını kullanır oldu..
Enn önemli özelliği halkın karacahil olduğunu farketmesidir. 5 yaşında bir çocuğu koruyacak yasakları tüm halkına uygulayabilmiş tek padişahtır.
Gece sokağa çıkma yasağı, tütün yasağı, Koçi Bey ile birlikte Duraklamanın nedenlerini araştıran Osmanlı padişahı.
Devleti Ali Osmanın kanını içen menfaatçi hainlerle mücadelesine hayranım
Amma bu kadar da zalim olunmaz ki
Sultan Murad hanım dünya tarihinin gördüğü en dirayetli padişahtır biraz daha yaşasaydı küffarın başından eksik olmazdı osmanlı kılıcı
Cavidan kulaklarin cin cin yapsin :-) dersimi yaptim iste isbati:
4.Murat han'in haremi: diger padisahlar gibi kadinlara düskün olmayip tek kadinla evlendi; cok evlilik yapmasina belki annesi Kösem Sultan mani olarak ogluna layik bir es secti ki bu da Ayse Haseki-Sultan'dir. Malesef bu Haseki hakkinda hic bir bilgi bulunmadigi icin, arsivlerin en dipte kalmis evraklarina bakip malumat verilebilinir diye düsünüyorum.
4. murad genclik caglarinda annesi mahpeyker kösem sultan tarafindan hamam sefalarina 'mahkum' edilmisti...
belirli yasa gelip, dirayet sahbii olmaya basladiginda da bu sefalardan kendini kurtardi..
Icki iptilasi onun icin söz konusu degil... EN azindan devlette dizginleri eline aldigi andan sonra...
Memlekette en sedid icki hatta tütün yasagini uygulayan adam icki mübtelasi olacak? ? ?
Ne Fatih ne de Yavuz. 4. Murad'ı tek geçerim dirayette.
Efendim rivayet edilirki hazret 200 okkalık gürzleri elma şekeri gibi kaldırırmış. dörtnala giden bir attan diğerine geçermiş, attığı ok mermiden uzağa düşermiş. İran sarayının başpehlivanının kurduğu yayı osmanlı sarayının içoğlanları (ne demekse) kurarken kırarmış. Bağdat seferine giderken Hint Elçisi'nin getirdiği kalkanı(ki fil kulağı üstüne gergedan postu geçirilerek yapıldığı söylenir) 200 adımdan tek mızrakla delmiş. Sonra 500 altın döküp geri göndermiş.Ama Nef'î'nin dediği gibi 'esir-i ba'de' bir şahsiyetmiş. Revan köşkünde sıham-ı kaza yı okurken yıldırım düşmüş. Bu sebepten Nef'î'ye hicvi yasaklamış.delikanlı adammış vesselam...
erkekligin kitabini elindeki gürzle yazan adam...
her kasli erkek gördügünde arka kisim kasinanlar, onu da oglancilikla suclasalar da,
tarihi gerceklerle uyusmayan bir sacmalik...
cimaa kadir olmayan pir (sexe gücü yetmeyen ihtiyar)
lafini
cimaa kadir olmayan pire diye anlayip osmanlilar lüzumsuuz islerle ugrasiyormus diyen ciddi tarihcilerin tan gazetesinde foto muhabiri biri olamayacak ucuz versiyonlari atiyor hep bu camurlari.. camur, temizleyen temizlesin, temizleseler de izi cikmaz ayse teyze hikayesi...
mahpeyker kösem sultan,
onun genclik caglarinda yönetimi avucuna almisti, 4. murati da hamam sefalarina mahkum etmek istemisti,
ama o kendisi tek basina bu cemberikirmayi basardi ve osmanlinin en dirayetli padisahlarinda ibiri oldu..
ama mahpeyker yediyle erken göctü bu alemden..
tipki büyük dedesi yavuz gibi...
hizli yasa genc öl,
cesedin yakisikli olsun...
iranda namli pehliv nlarin kilicla delemedigi bir özel yapim kalkani mizragini uzaktan atarak deldigi rivayet edilir...
erkek adam,
150 kiloluk gürzüyle ortaya cikinca, gözlerininn önünde vezir parcalayan yeniceri zibidilerinden kimsecikler kalmadi ortalikta..
tek basina elindeki 150 kiloluk gürzün verdigi dehset ile tüm istanbulu ve osmanliyi düzeltti...
osmali iki halis erkek padisah gördü:
biri yavuz,
öbürü 4. murat...
ikisi de bagdat fatihi...