Kültür Sanat Edebiyat Şiir

dert sizce ne demek, dert size neyi çağrıştırıyor?

dert terimi Ali Veli tarafından tarihinde eklendi

  • Betül Kalkan
    Betül Kalkan

    'Allah'ın davasını dert edenlerin özel dertlerini alır Allah,
    Allah'ın davasını dert etmeyenleri ise özel dertlerine gark eder..'
    der hocam Sn.Mustafa İSLAMOĞLU..

  • Sevgi Sevgi
    Sevgi Sevgi

    Dertlerini gözyaşlarıyla boğmak isteyenlere dertlerin yüzme bildiğini söyleyin...

  • Zeynep
    Zeynep

    otobiyografimin tamamını

  • Zeynep Cakır
    Zeynep Cakır

    Dert bence en kısa şekilde kederdir.DERT=KEDER
    Anlatabildim mi?

  • Mustafa Yekta Uzun
    Mustafa Yekta Uzun

    DERTTEN DEVAYA
    ' Lehine olan duaların kabulü Mevla'nın hukuk bütünlüğüne riayet etmene, Reddi ise etmemene endekslidir.'
    Mustafa Uzun / S. Sırname
    Kıssadan hisse!
    ' Allah'ın hukuk bütünlüğüne riayet etmeyen bir aşık bir kızı sever. Onunla mutlu olacağını düşünerek Allah'a 'Allah'ım bu kızı çok seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum yalvarıyorum bu kızı bana yâr eyle..' diye dua eder. Kul ister de Allah vermememezlik eder mi? herkese hak ettiğini veren Allah o kula o kızı yar eyler. Bu kız ki ona karşı ihanetleri ve de hırçınlıkları ile dünyayı dar eder. Çünkü o kendisini cezalandırmayı diledi. Allah'ta ' Hay, hay kulum sen bu kızı (bu cezayı) Zaten Fazlası ile hak etmektesin Zaten istemsen bile ben sana bu kızı yar eyleyecektim.Ben seni ne diye engelleyecektim ki sen iyi olsaydın ben bu cezayı sana vermezdim. Yoluna setler çeker. O sevdayı da gönlünden silerdim' der ama onun ve de onun gibilerin gönlü Allah'ın bu sözlerini işitemez (düşünemez, hissedemez) ' Mustafa Uzun / S. Sırname Eseri
    KISSADAN HİSSE
    ' Bir bayana zalimler musallat olur ve bu bayan bu zalimlerden kurtulabilmek ümidi ile kör bir şeyhin kapısına vurur. Kör Şeyh bu bayanı okuyup üfler. Gaflet uykusunun sersemliği içersinde o zalimleri gitmişolarak düş eyler ve kendisine zalimlerin musallat olduğu bayana 'Tamamdır kızım ben az önce gördüm ki onların her biri benim okuyup üflemelerim ve de yazmış olduğum şu muska karşısında yerlebilrir oldu her biri gitti rahatsın değilmi şimdi der. O esnada Kızın yanı başında bulunan zalimler kıza şu emirlerinitelkin ederler bu hocaya bizim gittiğimiz yalanını söyle gülümseyerek ve içtenlikle Allah sizden razı olsun hocam de demezsen ve de bizden kurtulmuş gibi görünmezsen sevdiğin tüm insanlara da musallat oluruz. Ona Bizden kurtulduğun yalanını söyle de O kendisindeki gafleti keramet sansın. Bizden asıl kurtuluş yollarını öğrenme gereksinimini duymasın ve de duyuramasın. '
    Mustafa Uzun / S. Sırname www.vefakar.com

    ' 'Allah'ın sopası yoktur.' Derler. Sopa, musibetler ve kederlerdir.Gönül gözü kör olanlar bu gerçeği göremezler. Ey dertli biçare! ' Sopa atma artık ya rab' diye nidâ edeceğine sopalık hallerini üzerinden atmayı dene ve o temiz hal üzerine sabr eyle.
    Ayrıca Sabrederken kendini kandıranlardan olma! Düzeltmediğin onca hataları var omuzlarında..'
    Mustafa Uzun / S. Sır name
    KISSADAN HİSSE
    [[ Falanca diyarda zalimlerin esareti altında yaşayan bir tutsak varmış. Esaret altında zulme maruz kalmak artık canına tak etmiş olan bu tutsak bir yolunu bulup kendi ülkesinin hükümdarına içeriğinde ' Efendimiz ben falanca diyardaki falanca zalimlerin esareti altında zulme maruz kalmaktayım yalvarıyorum benim kurtarın ' yazılı haberini uçurmuş. Bu haberi evvela padişahın baş veziri okumuş ve her şeyi önceden bilen padişahına sunmuş. Padişah ise ' Onu ne diye kurtaracakmışım ki o benim ülkemin insanlarını hal ev hareketleri ile bana itaatsizliğe sürükleyen bir kimseydi.' demiş. Vezir ise gözyaşları içersinde Fakat efendim ben zamanında onun bir takım iyi hallerini de gördüm. Eğer onu kurtarma büyüklüğünü gösterirseniz söz veriyorum onu ıslah eyleyeceğim.' diye yalvarıp yakarmış. Ulu padişah ise Vezirine bir hakikati göstermek amacı ile ' Tamam madem ki onu ıslah edebileceğine inanıyorsun git o zalimlere benim fermanım ile esiri bırakmalarını söyle.' demiş. Vezir esirin bulunduğu yere gitmiş. Padişah'ın korkusu ile serbest bırakılan esiri vezir şu cümleleri ile karşılamış. ' Sana geçmiş olsun demek isterdim ama henüz hiçbir şey geçmiş değil. Ben yüce sultanımıza seni ıslah edeceğime dair bir söz verdim yani anlayacağın sen bir nevi şartlı olarak tahliye edilmiş bir kimsesin demiş. Esir vezirin bu sözleri karşılığında alaycı ve de küstahça bir tavırla ' Sen deli misin divane mi be adam. Görmez misin ki ben artık hür bir kimseyim. Bir esaretten kurtuldum. Defol haydi defol başımdan git' demiş Tam o esnada onu esir tutan zalimlerden daha zalim olan bir topluluk kurutulduğunu zanneden gafili de veziri de esir almış. Fakat çok geçmemiş ki zalimler vezirin Çok korktukları Padişahın sağ kolu olmasından ötürü serbest bırakmış. Gafili ise eskisinden daha beter bir yaşam tarzı kucaklamış.
    Padişahımız olan Allah peygamberine ve de peygamber yakınlarına dahi Bağışlamak hususunda ayrıcalık Tanımamıştır. Nitekim Hz. Muhammed S.a.v. e ' Ey Muhammed 'evvela yakınlarını uyar' emri celili ulaşır ulaşmaz peygamber efendimiz tüm akrabalarını bir araya toplamış ve sırasıyla her birine ey eşim. ey evladım, Ey amcam ben sizi (bana uymazsanız) kurtaramam.' Demiştir. Allah bu açık delillerine rağmen inanamayanlara kurandaki şu ayetlerini hatırlatmaktadır:
    Allah, inkar edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: 'Ateşe diğer girenlerle birlikte girin' denildi. Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: 'Rabbim bana Kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.' (Tahrim Suresi, 10-11)
    Allah bu ayetler ile insanoğluna şu mesajı vermek istemiştir. ' Nuh ve Lut Tüm peygamberlerim gibi merhamet sahibiydi. Onlara Eşlerini helak edeceğim haberini verdiğimde her iki peygamberde bana eşlerinni de kurtarmam için yalvarıp yakardılar. Lakin ben adaletimden asla ödün vermem Benim emirlerime uymayanlar peygamber hanımları olduğu halde ben onları kurtarmadım Peygamberler dahi bana uymayanlara Yardım edemezken İnsanları derlerinden kurtarmak için 'Allah'ın tüm emirlerine uyun kurtuluş ancak bu yolla mümkündür.' Demek yerine dinde olmayan şeyleri dindenmiş gibi sunarak şefaatçiliğe kalkışan Dış yüzleri Müslüman Özleri gavurdan daha da gavur olan kimselerde onlara uyanlarda elbetteki günü geldiğinde azbımızı tadacaklar. Biliniz ki tek kurtuluş benim hukuk bütünlüğüme riayet etmekte geçer ve Ben ' Allah'ın şu emrini yerine getiririm Ama şu emrini asla diyenlere de gerçek kurtuluşu nasib etmem' Demek istemiştir. ]] Mustafa Uzun S. Sırname
    Gerçek Allah dostları Şöyle derler:
    ' Eğer (sinsice veya açıktan açığa) düşmanın olan şeytanın başını ezmek dilersen gözünü aç da gör ki Şeytanın katili edeptir. Gözünü aç ta! baştan başa Allah kelamı olan Kuran-ı kerime bak. Kuranın bütün ayetleri edep talim eder. Edep öğretir '
    Mevlana C. Rumi / Mesnevi
    Edebe riayet etmek sureti ile şeytanı katledeceğine edepsizliklerin Allah'ın sevgisinden ve de rahmetinden kendini mahrum etme,
    ' Edep bir tac imiş nur-u hüdâdan giy o tacı emin ol her türlü beladan '
    Tasavvuf Anonimi
    KISSADAN HİSSE

    ' Birisi, kızgınlıkla anasını hançerleyerek, döverek öldürdü. Biri ona “ Huyunun kötülüğü yüzünden ana hakkını gözetmedin. Çirkin herif, ananı neden öldürdün! Niye söylemiyorsun, o sana be yaptı ki? ” dedi. Adam “ çok ayıp bir iş işledi,bende onu öldürdüm. Ayıbını toprak örtsün” diye cevap verdi. Kınayan “Be adam, ananı öldüreceğine o kişiyi öldürseydin”deyince dedi ki: “her gün başka birisini mi öldüreyim?
    Onu öldürdüm, halkın kanına girmekten kurtuldum, halkın boğazını boğazını keseceğime onu boğazladım, bu daha iyi! ” O kötü huylu ana, fesadı her tarafta zahir olan nefsindir. Her an onun için bir azize kastedip duruyorsun; kendine gel, onu öldür! Onun yüzünden bu güzel dünya sana dar geliyor. Onun yüzünden Allah ile de savaşıyorsun, halkla da.
    Nefsini öldürürsen özür serdetmeden kurtulursun, ülkede hiçbir düşmanın olmaz. '
    Mevlana C. Rumi / Mesnevi eseri
    ' 'Allah'ın sopası yoktur.' Dertler. Sopa, musibetler ve kederlerdir. Gönlül gözü kör olanlar bu gerçeği göremezler. Ey dertli biçare! 'Sopa atma artık ya rab' diye nidâ edeceğine sopalık hallerini üzerinden atmayı dene ve o temiz hal üzere sabr eyle. Ayrıca bu sabır esnasında kendini kandıranlardan olma! Düzeltmediğin onca hatalrın var omuzlarında... ' Mustafa Uzun / S. Sırname
    'Sopayla halıyı kilimi döven adam esasında halıyı kilimi dövmez sadece tozunu silkeler.' Mevlana C. Rumi / Mesnevi
    Sende günah kirleri olmadıktan sonra Allah ne diye sopa vursun ki sana...

    SORULAR VE CEVAPLAR
    Soru 1 :
    Biz ki Allah'ın Tesettürlü bayanlara da musibet vurduğunu gördük. Hani şeytanın katili edepti? İSMİ LAZIM DEĞİLMİŞ :)
    Cevap 1:
    Tesettür edebin şubelerinden sadece bir tanesidir. Altında 4 adet deliği bulunun plastik bir testiyi düşününüz o plastik testideki deliklerin birini tıkayayıp ta diğerlerini açıkta bırakmakla o testide su tutmanın mümkün olmadığını bildiğiniz gibi Edebin tüm şubelerini vücut çatımız altında düzgün bir şekilde yapılandırmadıkça dertlerden ve de musibetlerden kurtulamayacağımızı bilmemiz gerekmektedir. Ben bir tesettürlü bayan tanırım bütün gün msn de erkeklerle geyik muhabbeti yapar. Sevgilisini böylelikle hüzünlere boğar. Bu tesettürlü bayan sevgilisin olağanca ısrarlarına rağmen bu hatayı bırakmaz ve sevgilisine ' Ne var ki canım bunda medeni ol biraz der. Çocukta medeni olur. başka kızlarla msn de diyalog kurmak sureti ile medeni olur. Kız ise çocuğa bunu yaptığı için öfke duymaya başlar. Bu kız milletini anlamak birazcık zor. Hem medeni ol diyorlar hem de medeniyetin dikenlerine katlanmasını bilmiyorlar :) MUSTAFA UZUN
    Soru 2 :
    İyi diyorsunuz güzel diyorsunuz da ben benden daha edepsiz kimseler tanımaktayım hatta ben birçok insana nazaran oldukça edepli sayılırım. Neden onlar gülüp eğleniyorlar da benim içim kan ağlıyor?
    Cevap 2:
    Bu sorunun 3 ayrı cevabı var
     A: Çok sevdiğiniz bir bebeğinizin olduğunu düşününüz.O bebek ki laftan sözden anlamaz. dur desen durmaz koşar. bir gün o bebek kızgın sobaya doğru elini uzatsa siz onun elinin yanmaması için ani bir reaksiyonla derhal onun üstüne çullanırdınız. Bu çullanma onun canını azıcık yakmıştır. Bunu ondan nefret ettiğiniz için değil sevdiğiniz için yaptınız onun eli yanmasın daha büyük acı yaşamasın diye değil mi? Allah ta öyledir. Allah ta öyle!
    B : Kim demiş diğer günahkarlar acı çekmiyor diye... Onlarda farklı tecellilerde acı çekmektedirler. Siz içerim yanıyor dışarım serin sözü ne anlama gelir bilmez misiniz?
    C : Bizim edep ölçümüz o, şu, bu değil Allah'ın hukuk bütünlüğüdür.
    Mustafa Uzun
    UMUDUN KAYBEDİP PES ETMEK OLMAZ!
    ' Allah teala Muısa A.s'ma 'Falanca yerde bir kulum var kayanın üzerine ekin ekmekle uğraşıyor. git o kulumu uyar.' der, Musa A.s emri alır almaz o kulun olduğu bölgeye gider ve kayaya ekin eklmeye çalışan adama ' Sende hiç akıl mantık yok mu? Kayaya ekin ekildiği nerede görülmüş gel bu sevdadan vazgeç' der, Adam ise ' Ben bu uğurda çalışıp çabalayayım da Takdiri Mevla'ma kalmış.' der. Aradan aylar geçer. Allah teala Musa A.s 'Falanca kulum vardı ya git onu ziyaret et' der. Musa A.s. oraya gider. Gittiğinde ne gördü dersiniz? kayalar tohumları kabullenmiş Boy boy başaklar vermiş.'
    Eşrefoğlu Rumi /Müzekkin nüfus

    Bir adam sokak ortasında şarap içmekteymiş. Derken Halife ömer onu elindeki şişeyi fark etmiş ve onun yanına yaklaşıp söyle bakalım koynuna ne soktun' demiş. Adam içinden çok samimi olarak ' Allah'ım seni Halife Ömer'e karşı rezil rüsva etme and olsun ki seninde iznin ve inayetin ile bende bundan sonra değil şarap içmek en ufak bir günah işlemekten dahi kaçınacağım. Yalvarıyorum seni rezil rüsva etme' diye dua etmiş. Tam o esnada Halife ömer Adamın koynunu zorla açmış. O esnada Allah o kulun tövbesindeki samimiyetinden ötürü şarap şişesini sirkeye çevirmiş. Hz Ömer gülümsemiş ve ' Be adam bende bunu şarap şişesi zannetmiştim. Beni görünce neden çekindin. Ne diye sirkeyi benden gizledin demiş. Daha sonra bu gerçeği başka bir kimse ögrenmiş. bu şahıs nasıl olsa kimse görmüyor düşüncesi ile eşine ihanet edermiş. Nasıl olsa tövbe ederim Allah'ta örter düşüncesi ile Allah'ın merhametini su istimal etmiş. Ardan 3 gün gecmiş Allah 3.cü gün o adamı herkesin gözüne sokak ortasında günah ilerken getirmiş. Adam yemin etmiş 'Vallahi Billahi ben orda günah işlemedim ben o saatte evimdeydim demiş o esnada adama bir ses evet o esnada sen evindeydin peki 3 gün öncesi nerdeydin biz bu günahını günahlarına tövbe etmediğin için bugün aşikar ettik demiş. Adam ise 'Ama ben o günahıma tövbe ettim.' diyerek kendisini haklı çıkarmaya çalıstığında ise 'evet ettin ama tüm günahlarından vaz geçmedin. Diğer günahlarını halen devam ettirmektesin biz niye senin ayıbını örtelim' demiş

  • Hamza
    Hamza

    salla gitsin...

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    İçerilerde ekili dilsiz tohumlar;
    atsan bir dert, satsan yüz dert, çeksen bin!
    Sen onu boğmazsan o seni boğacak
    Boğsan izi kalır; kanar, acıtır
    Boğsa rezil eder; kanatır, acır..
    Kalk!
    konuş! desen kalkar konuşmaz; kendini bin ile çarpar artar, artar, artar..
    Otur!
    konuşma! desen.. oturur ağlar, ağlar, ağlar..

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    derdi olmayanın amacı da olmaz
    ve her amacı olanın bir derdi vardır.
    amacı var olanın derdi;
    var olmaya çalışmaktır!

  • Can Akta
    Can Akta

    Kapıyı vurdun ardımdan
    Ölecektim ben kahrımdan
    Beni vursalar alnımdan
    Yine senin dedindeyim

    Geçip karşımda dursan
    Hem bağırsan hemde kızsan
    Beni kaleş ile vursan
    Yine senin derdindeyim
    Kaleşnikof ile vursan
    Yine senin derdindeyim

    AHMET KAYA

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    vardır mutlaka bir sebebi...

    ve dertsiz kimse yok...

    herkesin önünde bir meselesi var uğraşıp kendini çözmesi gereken...

    çözüm insanın kendinde yine...

  • Hatice Yavuzdurmaz
    Hatice Yavuzdurmaz

    dermansızların yanında kendininkileri küçümsersin..hayata gülücük saçmaya çalışırken yine önemsiz dertler içine düşersin...:(

  • Selma Doğan
    Selma Doğan

    .........ler derya olmuş,
    ben de bir sandal....... :)))

  • Ses Sizlik
    Ses Sizlik

    Dert, huzur halinden uzaklaşmaktır, ama mesajı iyi “okunursa”, dönüş yolunu da gösterir kişiye...

  • Göçmen Kızı
    Göçmen Kızı

    Dertsinemi çürüttü kardes
    Dersinemi
    Felek felek felek
    Taktin tacini yikilsin ey
    Valla senin her isin tersinemi
    Garibin elinden bilmezin elinden
    Yetimin elinden yaraliyam ben
    Birgün burdasin birgün orada
    Birgün yanimdasin birgün uzakta
    Görür görmez hemen asik oldum sana
    Sen kalbimi aldin attin sevdaya

  • Nesrin Gelincik
    Nesrin Gelincik

    İstemediğin kadar var..görmek istersen elbet..

  • Med Cezir
    Med Cezir

    anlatmak da değil ki? sen nasıl olsa bildiğini okuyup durucan yine anlamak istemedikten sonra kim anlatırsa anlatsın boş...senin derdin başka zaten! ! ! insanların inançlarıyla alay edip onları uğraştırıp/uğraşarak dertlerini unutmaya çalışıyosun!

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    Ya ver bana mihnetimce tâkat
    Ya tâkatım olduğunca mihnet
    Fuzulî

  • Dilek Tarak
    Dilek Tarak

    hic kurtuldugum yok

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    milletinki bazılarını pek bi geriyor...de mi mansur kardeşim?

    anlamama ihtimaline karşın: SANA NEEE? !

  • Tuba Koçak
    Tuba Koçak

    tek derdimiz aşk demiştin....tek derdimiz aşk demiştin! !
    öyle dememiş miydin? ?
    yanlış yanlış duymuşum olabilir...
    duymuştum şehirdeydim!

  • Ani Baronyan
    Ani Baronyan

    dertleri zevk edindim bende neşe ne arar

  • Nihade Sıfır
    Nihade Sıfır

    Derdim nice bir sînede pinhân ederim ben.....Bir âh ile bu âlemi vîrân ederim ben

  • Didem Kahraman
    Didem Kahraman

    olmazsa olmaaaz....
    insan oldugumuzu en cok anladigimiz vakitler dertten kederden kara kara düsünmeye basladigimiz anlardir....
    öbür türlü pek calistirmiyoruz aklimizi.....

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    derdimiz daha da dertlenmek...