Kültür Sanat Edebiyat Şiir

çocukluk yaramazlıkları sizce ne demek, çocukluk yaramazlıkları size neyi çağrıştırıyor?

çocukluk yaramazlıkları terimi Ayca Şen tarafından tarihinde eklendi

  • Ters Tepki
    Ters Tepki

    Zile basıp kaçmak...

  • Nilüfer Aydemir
    Nilüfer Aydemir

    mekruh evlerde ruh un varlığını ispatlamaya çalışmak:D

  • Aliye
    Aliye

    bardak kırmak, kazayla falan değil mutfaktan bardak aşırıp kapı eşiğine bırakmak... özellikle niçin eşik? bilmirem.

    aslında bu yaramazlık sayılmaz; hobi:P

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    çakmağa yanarken bakmayı seviyordum...

    kirpiklerim pıtır pıtır dökülüverince bir baktım yamuk yumuk bir görüntü oldu(yaş 4) bir makasla hemen düzeltiyim dedim..

    akşam annenin dizinde uyuyakamamak lazım böylesi zamanlarda.. aynı boyda aynı soydaki kirpikleri farketmemesi namümkün :))))

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    abimin çayına tuz
    dökmek

  • Derya Kazozocu
    Derya Kazozocu

    ya kahretsin....
    abimden bana sıra kalmıyodu ki:(((((
    ben yaramazlıklara değilde sadece yaramazlık sonundaki cezalara ortak olabiliyordum:((((
    zira bizim evde 'çocuklara eşit davranmak ilkesi! ! ! ' vardı:.(((((
    doğru dürüst yaramazlık hatırlamıyorum

  • Sena Dereli
    Sena Dereli

    Ne acı aslında! Çocukluğumda hatırladığım hiç bi yaramazlığım yok.

  • Yasin Genç
    Yasin Genç

    Sokağa park eden ve eve girişimizi zorlaştıran arabaların lastiklerine çivi koymak.Böylece lastiği patlatmak,akşam babadan patlak yemek,ağlamak.Ama çok gülmek :))

  • Seu Kuyt
    Seu Kuyt

    bende tonla hikaye var...misal...bir keresinde bir inşatta oyun oynamay gittik..benim halaoğlu onun macasının oğlu ve ben... bir tane kireç kuyusu vardı inşaatin zemin katında.. biz de öyle bakıyorduk.. sonra benim halaoğlunun amca oğlu içine bir şey düşürdü, eğildi almaya çalışıyor..tam o sırada aklımdan bir şeytanlık geçti ve 'bekçi, bekçi' diye bağırmaya başladım.. tabii çocuk da heyecanlandı ve hop kireç kuyusuna düştü..ama kireç tam olarak sönmemiş kireçmiş; ordan bir çıkışı var çocuüğun..hem yanıyorum diye bağırıyor hem koşuyor;
    bembeyaz; hayalet gibi :)))

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    uzun uzadıya anlatılacak bir hikayem yok...doğum günümü bile hatırlamıyorum.kaldı ki çocukluğumda (hangi yaş grupları dahil buraya) yaptığım yaramzlığı hatırlayayım...

  • Ndk
    Ndk

    evdeki çorapları bir futbol topu haline getirip salon içinde maç yapmak... en güzel hobimdi...eh vazo kırmadım mı? kırdım... dayak yemedim mi? yedim.. ama tatlı bir anının etkisinde kalınca, bugünlerime lanet ediyorum doğrusu

  • Banu Cklr
    Banu Cklr

    Yer:İzmir\Karşıyaka'nın bir semti...
    Sene:1980...Henüz 5 yaşındayım...
    Görünüş itibariyle çok şirin bir kız çocuğuyum...Gözler ışıl ışıl,bele kadar saçlar falan...Aslında tam bir küçük cadıyım...Mahallenin benden 2-3 yaş büyük çocukları bile benden korkuyor.Çünkü; onları dövüyorum :) :)) O zamanlar da haksızlığa gelemezdim.Mızıkçılık yapan oldumu elimden kurtulamazdı.Benim bir de benden 1 yaş büyük bir abim vardı.Benim tam tersim sessiz,efendi,kavgadan nefret eden bir tip...Hele ona bir dokunan olsun yakardım dünyayı maazallah! :) :)) Diyelim ki ben mahallenin bir ucundayım,abimde diğer ucunda büyük çocuklar tarafından hıpalanıyor...Ben bunu görürde durur muyum hiç...Terlikler ayaktan fırlatılır,son sürat koşularak sokak bir solukta aşılır,abimi hırpalayanlara girişilirdi :) :))) Sonrası malum! ..Dövdüğüm çocukların anneleri anneme şikayete gelirlerdi.
    'Komşu sizin kız bizim oğlanı dövmüş' :) :)))
    Annem 'neden yaptın kızım'diye sorduğunda-ki bunu her defasında sorardı.Amaç; beni sorguya çekmek ya da azarlamak değil,komşu kadına,oğlunun ne halt edipde dayak yadiğini bana anlattırmaktır-
    Elimi belime koyarak ateşli bir şekilde kendimi savunurdum'o da mızıkçılık etmeseydi'ya da'abimi dövmeseydi' :) :)))
    Tabii ki bu durum12-13 yaşıma kadar sürdü.Zira ondan sonra abim beni korumak zorunda kaldı; benden büyük erkek çocuklarından :) :)))

    Bir gün yine mahallede oynuyoruz-o zamanlar gazoz kapaklarına delik açıp,ipe dizer sonra onlarıda uzunca bir iple ayak bileğimize bağlayıp; ayağımızda çevirerek mahalleyi bir baştan bir başa yalın ayak koşardık-Ne güzel günlerdi bee! :) :)
    Mahallede bir yerde zeminden biraz aşağıda kalan bir inşaat temeli vardı.Baktım bir ara o yöne doğru bir hareket oldu.Koşturan 2 adam,çocuklar falan...Bende koştum tabii...-bu arada unutmayın bu olaylar olurken 5 yaşındayım-Ortalık fena halde kalabalık..Arka mahallenin çocukları bile gelmişler...Herkes yüksekte durmuş aşağıya temele doğru bakıyor.Güç bela kalbalığı yarıp,öne geçtim.Aşağıya baktım ki ne göreyim; oldukça hırpalanmış ölmek üzere olan aşağı-yukarı 1,5 m uzunluğunda bir yılan ve yılanın orta bölgelerine doğru hareket etmekte olan bir yumru...
    'Heyy! Bu bir kurbağacık! Zavallıcık hala yaşıyor.Onu hemen kurtarmam lazım...'
    Atladığım gibi temele,elime geçirdiğim bir tuğlayla yılanın kafasına kafasına vuruyorum.- etraftaki çocuklar ismimi haykırıyor,çığlık atıyor-
    Bir yandan da söyleniyorum'Hain yılan kurbağacığı nasıl yersin'-Muppet Show'daki kurbağa kermit'ten çok etkilenmiş olmalıyım :) :)))
    Sonra ordan bir cam parçası bulup,kurbağanın olduğu yerden küçük bir delik açıyorum.Kurbağanın bacağı ordan dışarıya çıkıyor.Bacağı tutup asılıyorum...
    Yaşasııııın! Kurbağacık artık özgür! :) :)))
    Yaşıtlarım sevinçten çığlık atıp beni alkışlarken; büyük çocuklar dumura uğramış öylece duruyorlar :) :)))
    Bu arada birileri anneme haber vermiş...Annem geliyor yanıma soruyor yine-Bu kez anne şaşkın bir durumdadır-
    'Neden yaptın kızım? '
    'Ama annecim hain yılan zavallı kurbağacığı yemiş...' :) :))))))

  • Elif Topraksüren
    Elif Topraksüren

    Tahminen 3 yada 4 yaş civarındaymışım bir gün annemin arkadaşına oturmaya gitmişiz mevsimlerdende yaz eee yaz olurda erik olmazmı :)) neyse gittiğimiz evde beş aylık bir bebek varmış bende hangi akla hizmetse artık tabi o yaşta mantık nerde bebeğin ağzına doldurabildiğim kadar erik sokmuşum sonrada annemlerin yanına gidip bebeğinde benimle erik yediğini söylemişim ama inanın ben bunların hiçbirini hatırlamıyorum :))) sonanda allaha çok şükür ağzından hepsini çıkarmışlarda kurtulmuş yoksa bişey olsaydı vicdan azabından nasıl yaşardım kimbilir.Şimdi o bebek koca adam olduda amerikalara okumaya bile gitti heyyy gidi günler. :))))

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    kadınların kaşlarını aldıkları cımbızı bulamadığım ama illada kaş alımı nasıl oluyo öğrenmek istediğim bir gün kadrolu deneğim kardeşimi aldım karşıma.rivayet o ki uzay yoluculuk oynuycaz demişim geçmiş gün olabilir hatırlamıyom.denek tamam ama alet yok..neyseki akıllıyım.babamın banyoda unuttuğu boş jilet var...sakalla kaş arasındaki bağlantı kurldu ve işleme başlandı..tek kaş alındı ama beğenmedim kardeş ağlıyo ama takan kim ..takanın kim olduğunu ikinci kaşı alamadan acı bi şekilde öörendim...:((

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    bir keresinde çindeki ünlü toprak askerleri görmüştüm televizyonda ve köydeki bi höyüğün içinde onların olduğunu idda etmiştim, işin ilginci çocukların hepsini kandırdıım gibi bide idda ediyodum 'o heykelleri ben yönetebiliyom bütün misketlerini bana vercen' diye bunada inanmışlardı köydeki misket piyasasını alt üst etmiştim hepsi bana geçmişti isteyeni dövmüştüm sonra acıdıydımda geri verdiydim he he :))

  • Beyza
    Beyza

    Cocukluk yaramazliklarimin vazgecilmez kahramani pabucumu gelmesiyle asirlik selvinin en doruk noktasina attiran kardesimdir yaramazliklarimin olmazsa olmaz iftira yüklenicisi ahh kardesim ne cekmissindir benden hos simdide o cektiriyorya etme bulma dünyasi ne olcak.
    Hayatimin yaramazlikdaki slogonu birinci günah benden gitti sözüdür bir cok kez kendimi sonu gelmez azarlardan kurtarmisdir yani maharetli bir söz kimbilir cocukken cok dayak yiyen bir zat büyüynce efsunlamis olur yaramaz cocuklar yemesin diye dayak (burasida aynen acikli siirin acikli misrasina benzedi) ,
    Neyse efendim bizim evde kirik bir seylerin yatak aralarindan saksi altlarindan ve yahut hic olmayacak yerlerden cikmasi kacinilmazdir sanirim bütün anneler akilli bir sey kayboldugunda bir zaman sonra ilk ugrak yeri saydigim zula niteligi tasiyan yerler olurdu hic sormadan pat diye bir yerlerde bulurdu iste bir gün yine babamin yurt disindan getirdigi degerli bir vazoyu aldimmi elime resmini yapacam merakliyim o zamanlar götürürken kaderin sillesimidir nedir yoksa bir imtihanmi düsürü verdim ve tahmin edersinizki ilk halinden cok farkli bir hal cegiz ile yerde melun melun birazda suclar gibi kirdin beni ne olcak simdi diye bakiyor aa benim icin cocuk oyuncagiydi helede bir kardes varsa yakinlarda ahh saf kardesim hemen solugu yaninda aldim zira cabuk halletmeliydim cünkü mevzunun uzamasi hic isime gelmezdi neyse
    hadi dedim oyun oynayalim körebe ama bir sartla sen ebe olcan dedim kabul ederim dedi (onunla oyun oynamakdan nefret ederdim bu arada) bu sebeple sazan gibi atladi saf kardesim bagladim gözlerini vazonun kirildigi mahalle götürdüm bir iki dakika kacar gibi yaptim sonra acele etmeliyim ya oyunumu oynadim ve elime aldigim vazonun bir parcasini yere attim ve ihhh ne yaptin salak sey hani vazoyu kirdi ya o gözlerini acti ve zavalli basina gelecekleri ve üzerinde oynadigim oyundan habersiz ne yapcaz simdi dedi sonrasini yazamiyacagim zira vicdan azabina sebep olabilir :))

  • Beyza
    Beyza

    Aslinda bu terime ilk rastladigimda pek ehemmiyet vermemisdim ama iclerindeki bir kac yazi beni bile istahlandirdi yazmassam duramam dedim cünkü bende hikaye bol uzun bir cocukluk gecirdigim icin yazacak cok sey var ama korkmayin civitmayacagim
    Neyse efendim 8-9 yaslarindaydim aslinda bu tabire sinir oluyorum ya sekizsindir yada dokuz ama hikaye böyleya yani hep böyle baslanirya bizde gelenegi bozmayalim annem ve babam calistiklari icin cocuklugum sayisini bile unuttugum dadilarimla gecti yani emekleri coktur üzerimde neyse efendim bir gün yine basbasayiz ve ben muzurluk abidesi bir sey yapmadan duramiyorum halbuki oturup güzel güzel okusana kitablari tarih dersini severdim ve yaptiklarimla tarih yazmasinida tutrdum ben pasta yapicam önce pek kale almadi hanimefendi (ben karaliyim ama) neyse tutrdummu kadinin canina tak etti ben zafer cigliklarini icten ice atiyorum ictenya nerdeyse catliyacagim bir guru var düsmanini alt etmis biriyim ben yani ben kazandim savasi ikna zordur meziyet ister ve bu bende var sandigim o anda aslinda karsimdakinin benden akilli oldugunu hic hesaba katmamisim neyse tamam dedi tamam ama yaptigin seyi yiyeceksin hic kalmayacak atildim sazan gibi tamam canim yerim ne demek neyse istediklerimi verdi ee daha 7-8 yaslarinda biri ne anlar pasta yapmakdan un yumurta(kimisi kabuklariyla) nisasta farkli geldigi icin (her halde renk versin diye düsünmüsüm) nane sonra yag falan filan biraraya gelmesi mümkün vede muhtemel olmayan bir sürü malzemeyi harmanladim sonra bir güzel sürdümmü frina iste bu kadar dedim ama mutfak isinide benhalledecekdim öyleanlstik mutfak nazilerin terkinden sonraki almanyanin en berbat hali gibi neyse bu arada pasta yanmasin pisince cikarttik sekil olarak o zamanlar ad koyamamistim ama yas ilerleyince koyabiliyorum adi 'hic bir seydi'sonra icimden düsündüm aman ne kadar kötü olabilirki aldim agzima bir lokmacik yüzüm zombi görmüs gibi olmasi migdem ne görmüs onu hic ögrenemedim ve yemeye devam basimda gardiyan var yeme de gör neyse ikinci lokmamda guru murur ayaklar altindami hic düsünmeden dogru :)))

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    çocukken bakkaldan sakız çalmak hep hoşuma giderdi...ama ondanda sıkılmıştım artık...kendimi bi şekilde ispatlamam gerek kayde değer bişi çalmak lazım die düşünüyodum...yanlız o yaştaki şu düşünceye bakarmısın...nise zaten sakız çalmaktada yeterince profesyonel olduğum için heyecan vermiyodu artık...bizim mah.köşesinde bi manav vardı onu gözüme kestirmiştim...havalarda sıcak susamışımda canım nası karpuz istedi...tamam dedim tam benlik bi iş...hemen bi plan kurup adam bi müsteriye bakarken karpuzu seçermiş gibi yapcam sora ufak ufak yol alcamm....ben ve karpuz seçmek hala beceremediğim bişey bu arada...nise adam müsterinin biriyle ilgilenirken seri bi şekilde karpuz kucakladığım sanki severmiş gibi yapıyom okşuyom karpuzu dikkat cekmicem ya...nise baktım adam beni görmüyo...soktum karpuzu tişörtün içine tam manavdan köşeyi döncem o kaltak maviaycılık oynadığım kız ispiyonlamazmı...adam gel bakim dedi yanıma, karpuz bu arada tişörtün içinde adama döndüm...ver bakim o karpuzu dedi...cevabım kısa ve netti...ne karpuzu? :))) (bu arada karpuz hala tişörtümün içinde) nise yediğim bi tokatla şimşekleri saydım ama iyi geldi o takatta...bıraktım ogünden sora o mesleği yoksa profesyonel bi hırsız olcaktım valla...

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    yıllardan çok uzun yıllar önce, şu mavi ay dizisinin (bruce wills in ilk tv ye çıktığı dizi hani) reyting yaptığı dönemlerde (hani bizide öle doktorculuk evcilikçilik falan sarmıyo artık marjinal çocuğuz ya) maviaycılık oynardıkk...komşu kızınıda ikna etmesi zor oluyodu hani, gerçi ozamandada vardı bizimde bi yoğurt yiğişimiz :) hemen örtüyle bi çadır kurup içine girer dizide başka konu yokmuş gibi öpüşme sahnelerini oynardık...hani bende rolümü acaip iyi oynardım bildiniz gibi diil, zaten bende bi bruce wills öpüşme stili oluştu akıllara zarar...herneyse, yine bigün biz uslu uslu çadırda maviaycılık oynarken, artık ne kadar ateşli öpüşüyosak kızın annesinin örtüyü kaldırıp bizi izlediğinin bile farkında olmadan masum masum oyuna devam ediyoz taki zeynep teyzenin bizi kulaklardan tutup havada sallandırıncaya kadar...e tabi hemen savunmamı yaptım zeynep teyzeme...
    - zeynep teyze valla bişi yapmıyoduk mavi aycılık oynuyoduk sadece :))

  • Seu Kuyt
    Seu Kuyt

    efendim sene yine 1988-89 arasi...ben takriben 7-8 yaslarindayim..
    bir gun evde annemler yok, bir yere gittiler heralde..
    zaten butun bahce ve etraf benim emrime amade,bir nevi kralim orlarin..
    her cocuk gibi agaclara cikmayi ben de severdim..selvi agaclari yuksek olur ve onlara cikabilmek gercekten maharet ister..
    biizm bahcede de sira sira selviler var..
    ahdettim cikacagim, hirs yaptim yani..nasil olur da ben bu yasima kadar cikmadim diye hayiflaniyorum...
    ve bir kosu gittim yanina gozume kestirdigim bir selvinin, hemen cikma islemine koyuldum, iki ihindim, bir ofladim ama ciktim ta tepesine...
    gordum ta uzaklari, ama bir deinmesi vardi ordan..tam inme islemine koyulmusken birden ayagim kaydi ve ben paldir kuldur ucusa gectim; ama balli cocugumdur ki, sirtimdaki suveter bir dala takildi(saininirm annem bunu icin giydiriyordu :))) vay be anneme bak! :))) ve ben askiliga asilmis bir palto gibi kalakaldim..ne palto ama, olsa olsa kisa bir don olurdu bizden o zaman :)))
    sesimi de cikarimiyorum; cunku bagirsam dusecekmisim gibi geliyor..
    o sirada biizm yolun asagissindaki marangozda calisan ahmet abi gecmekte yoldan...ben 'ahmet abi', 'ahmet abi' die bagirirken en sonunda duydu beni..
    sonra komsunun da haberi oldu ve bir curcuna..'aman evladim, aman oglm dikkat et, marangozdaki insanlar geldi; kimi saskin saskin bakiyor, bu velet bunu nasil basarabilmis die, kimi guluyor..
    neyse sag salim indirdiler beni...
    eh eskiden balliymisiz...
    annem duyugunda buna inanmadi; ama sonra tabii ki...
    cunku beinm ne kadar yaramaz oldugumu biliyordu :))
    ah anacagim..
    bu arada saol be ahmet abi :)))

  • Seu Kuyt
    Seu Kuyt

    efendim yine seneleden bir gun...
    bu olayda cocuk oldugumun iyice anlasilmasi gerekmete; yoksa karizmayi sarsariz alimAllah...
    tabii cok film zileigimden o yaslarda,ozellikle kovboy fimleri, kizilderili fimleri, korsan, define....
    iste ben de birgun kendi definemi aramaya koyuldum..
    nerey saklayabilirlerdi, gezdim, dolastim, baktim, kazdim; ama ortalikta birkac bocek ve solucandan baska birsey yok..
    fakat bu durum pek uzun surmedi..o duvarin nerde oldugunu hatirlamiyorum; ama bir duvar buldum, baya tenha bir yerde..yania yaklastim, belki de hazinem oradaydi; zaten bir isret ariyordum, ne de olsa hazineyi gomenler tekrara onu bulabilmek ve ordan alabilmek icin isaret birakmis olmalilardi..ve isareti buldum..duvarin orta bolumunde beinm elimin girecegi buyuklukte bir delik vardi(tabii o zaman aklimda koca sandik hazine bulmak yok; tok gozluymusuz o zaman :))) ben bir iki kolye, yuzuge fit olcakmisim sanirim :)))
    neyse yavasca elimi delikten iceri soktum, soyle kepceyle corba karisitiri gibi karistirmaya basladim, o anda elimde bir aci hissettim ve bu acilarin giderek cogaldigini..elimi sobaya degmis gibi hizla geri cektim; ama cok gecti, cunku katil arilar tarafindan delik desik edilmisti, hem agliyorum hem kaciyorum; cunku hain arilar pesimi birakmiyorlar...eve zor geldim..
    tabii anneme; yani evin reisine, kralicemize durumu izah etmek gerekti,birkac birsey salladim, o da yaramazligimdan dem vurdu, sonra ananemin onerisiyle sisligini ve acisini almasi icin birsey sardilar...
    o gunden sonra hazien aramaya tovbe ettim; belki o arilar askimi ve sevkimi kirmasa simdi zengin bir adam olmustum :)))

  • Seu Kuyt
    Seu Kuyt

    eh madem lise...
    bu da son olsun..
    baya bir yoruldum..
    bizim bir cografyaci vardi, sole eni boyuna esit, tam bir kare...
    ben oldum olsi sevmedim cografyayi; ama universiteye hazirlanirken hastasi oldum...
    bu adam cok hasin bir adamdi, bize vukuatlarini anlatirdi, yoksa bir ogrencinin kolunu kirmis, yok baska birsey falan..
    neyse yine sinifta manayak bir gurultu var,, neden bilmiyorum...o esnada bu adam beni kaldirdi ve'oglum soyle bakayim antalya nerde ' dedi,,ben de ne sunuyordum acab o sirada bilmiyorum' karadeniz 'dedim, tum sinif bir nada sustu bana bakti ve kahkayi koyverdi, tabbi bizim gaddar cografyaci ogretim hayatimizdaki bilmeme kacinci tokatimiz ativerdi:srrrrraaaaaaakkkkkk...
    'simdi soyle'
    'akdeniz hocam'
    'aferin, zaten siz anca bundan anlarsiniz'.
    :))) ah hoca ah

  • Elif Ak
    Elif Ak

    :)) iyi kalpli monster..

  • Elif Ak
    Elif Ak

    Dahasi da var. Yine yer anneannemin bahcesi.. Bol bol ucan kacan hayvanat var.. bir nevi hayvanat bahcesi. Esek arilari, kelebekler, kurbagalar, sinek, solucan, ugur bocegi..

    Ben bahcenin muhtelif yerlerini dolasir vefat eden hayvanciklari bulur, ozenle kurutur beyaz dosya kagidina (cizgisiz) bant ile yapistirir olum tarihlerini yazardim. Son sayimlarda durum soyle idi: 3 adet iri ari, 12 kucuk ari, bir solucan, bir kucuk kurbaga, 7-8 ugur bocegi ve 3 sirin kelebek.