Kim ne düşünür onun derdinde olmadan, hissettiklerini, düşüncelerini bir çırpıda söyleme yetisine sahip güvenilir bir kaynak. Söylediklerinin ardındakini görmek gerekli.
tanımlanması zor olandır bazen. ona bakarken veya onunla konuşurken karşınızda bir çocuk varmış gibi hissetmezsiniz. tarifi güç ama herkes yaşamıştır bu duyguyu. silkinip, kendine gelmiş ve aslında bir çocukla konuşmuş olduğunu farketmiştir herkes.
Ağla sen güzel çocuk Gözlerin şahit olsun Gözyaşınla ıslanan ellerin şahit olsun Ağla sen güzel çocuk Gözlerin şahit olsun Gözyaşınla ıslanan ellerin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Şahit olsun kainat Alemler şahit olsun Titreyen sesin ile yüreğin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Yürü sen güzel çocuk Sokaklar şahit olsun Seni mahzun bırakan bu tarih şahit olsun Yürü sen güzel çocuk Sokaklar şahit olsun Seni mahzun bırakan bu tarih şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Şahit olsun kainat Alemler şahit olsun Titreyen sesin ile yüreğin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Çok yakın güzel günler Bir kez daha ufka bak Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun Ağla sen güzel çocuk Gözlerin şahit olsun
Sanırım artık doğurabileceğime inandığım şey. Öyle korkularım vardı ki. Ama biliyorum, ben mükemmel bir anne olurum. Sonunda inandım buna yani. Ne şanslı çocuğum olurdu. Belki yani...
Çocuklarımızın, maddesel şeylerden çok daha önemli olduklarını anımsayalım. Bunu aklımızdan çıkarmadığımız zaman, çocuklarımız benlik saygısı kazanır ve yüreklerinde sevgi tomurcukları belirir. Dünyadaki en güzel çiçek tarhlarından daha güzel bir insan olurlar...
Üvey anaları istemediği için çocuklarını çalıştığı işyerinin mutfağına kilitliyor, sabahları gün ağarmadan çıkarıyordu onları o soğuk, o şefkatsiz yerden, karanlık yüzlü baba…
Kimsesi yok mu bu çocukların …
Babaları var dimi …hani bu baba sorumluluk sahibi ya..
Yine o sihirli camekandan öğreniyoruz….
Bir umutla yuvalara emanet edilen çocuklar…
Hani işkence kaldırılmıştı , hani yok tu ülkemizde
……………. cezaevlerinde dahi duymadığımız işkenceler…
Kimsesizlik bence bu olsa gerek…ne acı……
Ya bu sahneyi hiç yaşayamayacak olanlar… buz kesmiş bir işyerinde acımasız bir şefkatle terk edilenlerden ya da bir devlet yuvasında ruh sağlığı bozulanlardan farklı olanlar….
işte onlar … o minik yürekler…….
Neye muhtaçlar biliyor musunuz… Hissediyor musunuz onların çığlıklarını … Duyar gibi oluyor musunuz…
Evet tek eksikleri ne biliyor musunuz
İnsan ne ile yaşar diye bir kitap yazmış TOLSTOY Sıralıyor cümleleri tek tek, satır satır, hece hece… Ve diyor ki insan SEVGİ ile yaşar.
Çoğu zaman anlamını yitiren, günlük koşuşturmalarımızda , her gün hiç düşünmeden, umursamadan üstüne basa basa yürüdüğümüz bu topraklar bize gün gelecek bağrını açacak Bunu sizde bende çok iyi biliyoruz …
Mühürlenmiş kalplerimizin sevgiye, hoşgörüye açılması çevremize, çocuklarımıza, o minicik ellere biraz daha duyarlı olmamız dileğiyle………….
'kolay mı çocukla konuşmak. otur dersin, hayır der. çıra dersin çamur der. çiçek dersin yaprak der. bulut dersin yağmur der. ders dersin küstüm der. seni seni dersin yapma der. oysa kolay çocukla konuşmak. masal de bak evet der.'
Bir cocugun bir eriskine her zaman ögretecegi üc sey vardir: Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman mesgul olabilecek bir sey bulmak ve elde etmek istedigi seyi var gücüyle dayatmak.
çocuk,hayatta hep çocuk olarak kalabılseydık keskecocuklar dunyanın en masum varlıklarıdır dunyanın rıyakarlıklarından uzak sade saf kalplerındekı tum guzellıklerı yuzundekı o guzel gulumsemelerı cevresıne yansıtmayı en guzel sekılde basarabılen tek varlıklar ah keske çocuk olabılseydık yenıden yenıden masum gulucuklerımı dagıtabılseydık yenıden yalansız karsılıksız rıyasız sevebılseydık yenıden hayata umutla bakabılseydıkyenıden annemız oyuncak aldıgında sevınebılseydık.çocuk olmak guzel sey
yetişkinin minyatürü değildir! ! ! kendine özgüdür.cocukluk cağı insan hayatının en en cok sey oğrenıldığı donemdır.cocuklar anlamaz dıye duşunmeyın.karakterın %70 ı 3 yaşına kadar oluşur...yanı okul,eğıtm,okuduğumuz tum kıtaplar %30 luk kısım için...
çocuk yaşamın filizidir.çocuk sevgidir.çocuk severek ilham alarak yaşamaktır çocuk çiçektir hayatı onlarla sevmektir
'' Ben biber sevmem '' dediğinizde
'' Sen zaten neyi seversin ki '' diyecek kadar açık sözlü...
Kim ne düşünür onun derdinde olmadan, hissettiklerini, düşüncelerini bir çırpıda söyleme yetisine sahip güvenilir bir kaynak. Söylediklerinin ardındakini görmek gerekli.
tanımlanması zor olandır bazen. ona bakarken veya onunla konuşurken karşınızda bir çocuk varmış gibi hissetmezsiniz. tarifi güç ama herkes yaşamıştır bu duyguyu. silkinip, kendine gelmiş ve aslında bir çocukla konuşmuş olduğunu farketmiştir herkes.
nefes almasını henüz unutmamış olandır.
nefes almayı bilir, oksijeni saf alır, enerjiye dönüştürür.
bundandır bu bitmez oyun coşkusu!
benim için hayatımda ki en büyük mutluluk...
doğmalısın...!
Şahit Olsun
Ağla sen güzel çocuk
Gözlerin şahit olsun
Gözyaşınla ıslanan ellerin şahit olsun
Ağla sen güzel çocuk
Gözlerin şahit olsun
Gözyaşınla ıslanan ellerin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Şahit olsun kainat
Alemler şahit olsun
Titreyen sesin ile yüreğin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Yürü sen güzel çocuk
Sokaklar şahit olsun
Seni mahzun bırakan bu tarih şahit olsun
Yürü sen güzel çocuk
Sokaklar şahit olsun
Seni mahzun bırakan bu tarih şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Şahit olsun kainat
Alemler şahit olsun
Titreyen sesin ile yüreğin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Çok yakın güzel günler
Bir kez daha ufka bak
Hep semaya açtığın ellerin şahit olsun
Ağla sen güzel çocuk
Gözlerin şahit olsun
Sanırım artık doğurabileceğime inandığım şey. Öyle korkularım vardı ki. Ama biliyorum, ben mükemmel bir anne olurum. Sonunda inandım buna yani. Ne şanslı çocuğum olurdu. Belki yani...
Çocuklarımızın, maddesel şeylerden çok daha önemli olduklarını anımsayalım. Bunu aklımızdan çıkarmadığımız zaman, çocuklarımız benlik saygısı kazanır ve yüreklerinde sevgi tomurcukları belirir. Dünyadaki en güzel çiçek tarhlarından daha güzel bir insan olurlar...
çocuk-anneeee çişim koşuyooo! ! ! !
anne-koşturma tut! ! ! !
teyze-noluyo yaaaaa! ! ? ?
'Her akşamüstü oyuncakçı
camekanından
çocuk ellerinin
izlerini
siler' sunay akın
'Top oynayan arkadaşlarını
minareden gördüğü
için acelecidir
ezan okuyan
çocuğun sesi'
'İki çocuk
rahatlıkla oturduğumuz
kapının eşiğine
kendi başıma zor sığıyorum bugün
büyüdükçe insan
yalnız mı kalıyor ne? ' sunay akın
Hayatın anlamı..
Dizlerindeki yorgunluk yüreğindeki yorgunluktan büyük olan...
Muhterem büyüklerimizden birisi 'En az üç çocuk yapın' deyince, aşağıdaki dilekçeyi yazmak zorunda kaldım.
Muhterem büyüğüme arzuhal
‘Çocuk yap’ demişsin, emriniz olur,
Lakin avrat boyun bükmüyor inan.
İnsan bir iş etse cenabet kalır,
Başıma bir tas su dökmüyor inan.
Çünkü aş yok, iş yok, su da yok bizde,
Beraber yatacak oda yok bizde,
Erkeklik taslasak o da yok bizde,
Hanıma sesimiz çıkmıyor inan.
Doğumda, sünnette kalırız naçar,
Düğün yapak desek, ahbaplar kaçar.
Bir mevlüt okutsak sevabı uçar,
Parasız dindarlık sökmüyor inan.
İki çocuk yaptık, görmeyin hakir,
Gayri bundan sonra işimiz zikir.
Anamız, babamız, dostumuz fakir,
Çeyrek altın bile takmıyor inan.
Elbet bu ahvaller sizde çok kolay,
Bir şenlik yapsanız oluyor olay.
Krallar, prensler çekiyor halay,
Takı masrafına bakmıyor inan.
Muhterem büyüğüm gördün halimi,
Yoksulluk bağlıyor benim belimi.
Nevzat beleş yazdı arzuhalimi,
Yazıyor yazıyor bıkmıyor inan.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
kışın ortasında, birazcık güneş görünce:
__anne güneş çıktıkça bana dondurma alcan dimi?
diyendir... :)
AĞLAMA
Ağlama, gözleri kızarmış çocuk!
Tek damla yaşın düşmesin yere.
Bak, tek güzelliğimiz yokluk,
Sana bir öğüt; ağlama boş yere.
Ne olursa olsun hiçbir şey değmez,
Senin bir damla gözyaşına.
Ağlayana kimse boyun eğmez.
Kimse bakmaz kimsenin yaşına.
Ne kadar kötülük, pislik varsa;
Sen herşeyi tertemiz öğren.
Eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
Seni garip sanır her gören.
Ağlama sakın çocuk, ağlama!
Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
Sevgini hep söyle, sakın saklama.
Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
Ahmet HamdiTANPINAR
Hani varya o çoçuklar …
Bazen ışıklarda mendil satan…
Sıcak arabamızın camlarını açmaya üşenirken , hayatın acımasız yüzünü daha çok erken gören bu çocukları görmezden geliriz ya hani…
Neyse bi şeyler sıralamak o kadar kolay ki benim için bu konuda , edebiyat yapmak…
Dün sihirli ekranda izlemiştik, tüylerimiz ürpermişti hani…
Üvey anaları istemediği için çocuklarını çalıştığı işyerinin mutfağına kilitliyor, sabahları gün ağarmadan çıkarıyordu onları o soğuk, o şefkatsiz yerden, karanlık yüzlü baba…
Kimsesi yok mu bu çocukların …
Babaları var dimi …hani bu baba sorumluluk sahibi ya..
Yine o sihirli camekandan öğreniyoruz….
Bir umutla yuvalara emanet edilen çocuklar…
Hani işkence kaldırılmıştı , hani yok tu ülkemizde
……………. cezaevlerinde dahi duymadığımız işkenceler…
Kimsesizlik bence bu olsa gerek…ne acı……
Ya bu sahneyi hiç yaşayamayacak olanlar… buz kesmiş bir işyerinde acımasız bir şefkatle terk edilenlerden ya da bir devlet yuvasında ruh sağlığı bozulanlardan farklı olanlar….
işte onlar … o minik yürekler…….
Neye muhtaçlar biliyor musunuz…
Hissediyor musunuz onların çığlıklarını …
Duyar gibi oluyor musunuz…
Evet tek eksikleri ne biliyor musunuz
İnsan ne ile yaşar diye bir kitap yazmış TOLSTOY
Sıralıyor cümleleri tek tek, satır satır, hece hece…
Ve diyor ki insan SEVGİ ile yaşar.
Çoğu zaman anlamını yitiren, günlük koşuşturmalarımızda , her gün hiç düşünmeden, umursamadan üstüne basa basa yürüdüğümüz bu topraklar bize gün gelecek bağrını açacak
Bunu sizde bende çok iyi biliyoruz …
Mühürlenmiş kalplerimizin sevgiye,
hoşgörüye açılması çevremize, çocuklarımıza, o minicik ellere biraz daha duyarlı olmamız dileğiyle………….
Saygılar………..
mUyAr
'kolay mı
çocukla konuşmak.
otur dersin,
hayır der.
çıra dersin
çamur der.
çiçek dersin
yaprak der.
bulut dersin
yağmur der.
ders dersin
küstüm der.
seni seni dersin
yapma der.
oysa kolay
çocukla konuşmak.
masal de bak
evet der.'
C.Z
Bir cocugun bir eriskine her zaman ögretecegi üc sey vardir:
Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman mesgul olabilecek bir sey bulmak ve elde etmek istedigi seyi var gücüyle dayatmak.
(Besinci Dag, Paulo Coelho)
çocuk,hayatta hep çocuk olarak kalabılseydık keskecocuklar dunyanın en masum varlıklarıdır dunyanın rıyakarlıklarından uzak sade saf kalplerındekı tum guzellıklerı yuzundekı o guzel gulumsemelerı cevresıne yansıtmayı en guzel sekılde basarabılen tek varlıklar ah keske çocuk olabılseydık yenıden yenıden masum gulucuklerımı dagıtabılseydık yenıden yalansız karsılıksız rıyasız sevebılseydık yenıden hayata umutla bakabılseydıkyenıden annemız oyuncak aldıgında sevınebılseydık.çocuk olmak guzel sey
Çocuklar korkunç Allah´ım,
Elleri,yüzleri,saçları.
Uyurlar bütün gece
Yok sana ihtiyaçları.
Çocuklar korkunç Allah´ım,
Bebek yaparlar haçları.
Aşina değiller hatıramıza
Severken aynı ağaçları
f.h.d
boynuna o yeşil fuları takma çocuk, gece trenlerine binme! ! !
dünyanın en masum menfaatsiz hareket eden şirin mahlukatları.
Çocuklar bir güldür vatan bağında
Kurur yaprakları ağladığında.
Bugün bir küçücük pınardır belki,
Yarın bir şelale çağladığında.
Rıfkı Kaymaz
bence cocuk dunyadakı en saf temız varlık
cocuk hayat demek en buyuk mutluluk demek
benımde bır oglum var hayat kaynağım benım ıctığim su aldıgım nefes gıbı onun bır gluşu canıma can katar benım
yetişkinin minyatürü değildir! ! ! kendine özgüdür.cocukluk cağı insan hayatının en en cok sey oğrenıldığı donemdır.cocuklar anlamaz dıye duşunmeyın.karakterın %70 ı 3 yaşına kadar oluşur...yanı okul,eğıtm,okuduğumuz tum kıtaplar %30 luk kısım için...
Masum olan tek şeydir çocuklar...