Kendisinden çok Türkiye yi türk milletini düşünmüş ve bu uğurda sağliğini kaybetmiş herkesten daha vatansever bir türk evladıdır.Ona söyleyeceğimiz sözler arasında hain olmamalıdır.
ne haini yahu.türkler bunu nasıl diyebilirler.bunu diyebilecek kişi biz çerkesleriz.kaldıki biz demiyoruz sizlerin bunu demeye hiç hakkı yok.lütfen biri hakkında birşey söyleyecekseniz ve bu kelime de 'hain'se lisede kalmış o taşlaşmış tarih hocalarının söylediğiyle yetinmeyip biraz araştırın.bu sayede sebepleri ve sonuçları kendiniz bulmuş olacaksınız...
Günümüz politikacılarına göre namertliğini, yaptığı iyi şeylerle ile örtbas edemediği için beceriksiz olmakla suçlanır. Bizim şimdiki politikacılar o dönemde olsaydı bir mehdilik bile verilirdi herhalde..
Çerkez Ethem rus asıllı bir gürcüdür. Hazar denizinin kuzey kıyısının hırçın iklimde büyümüş bir aslan parçasıdır. Daha çokta aslanın ağzındaki salya parçasıdır.
Çerkez Ethem Kore savaşında Türk gazilerle yakınlaşmasından sonra Türklüğü kabul etmiş, karakoyunlular döneminde müslüman olmuş bir oğuz boyu olarak ün salmıştır.
Zamanında Bizanslılar arasında çok tanıdığı dostu olduğu için Justinyus'un yakın arkadaşıdır ki; Osmanlı kurulurken Orhan Gazi'ye Bizanslıların zayıf noktasını öğreten kutlu bir yardımcı da olmuştur.
Çerkez Ethem'in en büyük zayıflığı ise çerkez tavuğunun nasıl yapıldığıdır.
Tarih bundan ibarettir. Eğer sen tarihini bilmezsen tekkerrür ile zorla öğrenirsin.
Yalaka ve kuru kafacı tarihçilerin önce KAHRAMAN ETHEM BEY dedikleri.Sonra da HAİN ÇERKES ETHEM DİYE utanmadan kirlettikleri.Vatansever şahsiyet.(isteyenler MEB ve KEMAL KARA nın tarih kitaplarına bakabilir`,rasyonel görüşler edinmek içinde CEMAL KUTAY ın ÇERKEZ ETHEM DOSYASI 1-2 yi okuyabilirler
ALLAH mekanını cennet etsin,en büyük komutanlardan birisi savaşmayı bilen vatanını mileetini seven ancak pis siyasetten anlamayan VATAN KAHRAMANI.kardeşi kardeşe kırdırmamak için ORDUSUNU dağıtan bir kahraman.Eger ethem inönü ile savaşsaydı şu anda ne cumhuriyet olurdu nede bir ülkemiz.
Tarih 31 Aralık 1920. Türk kuvvetlerinin Garp Cephesi kumandanı İsmet, Kütahya’dan, telgrafla, Ethem Bey ve ordusuna “teslim ol” diyor. Telgrafı, “son selam” cümlesiyle bitiriyor.
Tarih 2 Ocak 1921. Umum Kuva-yı Seyyare Komutanı Ethem, Batı Cephesi kumandanı İsmet’e cevabi bir telgraf yolluyor. Telgrafı, şu sözlerle bitiriyor:
“Köprüyü geçinceye kadar öyle olsun diyorsunuz, ama biliyorsunuz ki köprünün binde birine ulaşmamışsınızdır. Ah içleri fesat dolu yurtseverler; zavallı Millet Meclisi sizin askeri sahte ünlerinizi anlamış değil. Bundan ötürü yurtseverlik duygularım şu sözleri söylememi emrediyor. Bana karşı güven verici bir durum alınız, aksi halde gerçek ve hak başarı kazanacaktır. Tarih bana az, size çok lanet edecektir.
varsın tarih hain yazsın.zaten tarihin kendisi hain değil mi? bu vatan için 1 kurşun atan bile sağolsun gerçek kahramanlar asıl alemlerinde hakettikleri payelere kavuşacaktır bu dünyayı terketme müjdesi verildiğinde.
1886 yılında Balıkesir'in mihaliç ve Bandırma ilçeleri arasında kalan emreköy'de doğmuştur. ailesi kafkasya'dan anadolu'ya göçen Çerkes boylarının sapsığ oymağındandır. babası ali bey ekonomik olarak iyi durumda olan bir ziraatçı/değirmencidir. Ethem 2 metreye yakın boyu olan sarışın bir gençti, babası ona çakır derdi. baba ali bey İttihat ve terakki cemiyeti ile bağları olan biridir. ethem'in dört ağabeyi vardır. iki ağabeyi balkan savaşları sırasında şehit düşer. hayatta kalan iki ağabeyi de askerdir. baba ali bey ethem'i yanında tutmak istese de o 19 yaşında istanbul'a kaçarak Bakırköy zabıta mektebini birincilikle bitirir. başçavuş olarak mezun olur, sonradan teğmenliğe yükselir. Ethem balkan savaşı sırasında Bulgar cephesinde savaşır ve yara alır. resmi askerlik serüveni de burada biter. 1. dünya savaşı sırasında ethem, ağabeyi emekli yüzbaşı reşit bey ile birlikte o dönem yeni kurlan osmanlı'nın ilk gizli haberalma örgütü Teşkilat-ı Mahsusa da çalışır. hamidiye komutanı rauf (orbay) bey'in komutasında iran-afgan üzerinden türk anavatanı'na yol açma seferinde bulunr. daha sonra yine teşkilat-ı mahsusa bünyesinde ırak seferine katılır. yaralanır ve hasta olarak baba ocağı bandırma'ya döner. mütareke ilan edildiğinde ethem bandırma'dadır. rauf (orbay) bey monddros mütarekesi'ni osmanlı adına imzaladıktan sonra anadolu'ya geçerek mustafa kemal'in yanında yer alır. bu arada eskiden tanıdığı bir çok dostuna da anadolu'da örgütlenmesini söyler. bunlar arasında çerkez ethem de vardır.kendisi şahsen ethem'i ziyaret eder. bu sırada ethem'in iki ağabey'i de bandırma'da bulunmaktadır. böylelikle ethem çevresindeki güçleri ile birlikte kurtuluş savaşına adım atmış olur. ethem salihli cephesini organize eder. bu sırada yunan kuvvetleri izmir'e çıkmıştır. anadolu'da huzursuzluk büyüktür. ayrıca savaştan gelmiş ve terhis olmuş bir çok işsiz güç vardır. ethem dağa çıkmış, ortada kalmış bir çok eski askeri biraraya getirerek salihli cephesinde belirli bir güç sağlar. yunan güçleri ile karşılaşmaları ve çatışmaları uzun sürmez. ethem'in güçleri yunan ordusunu denize dökemese de, elini kolunu sallayarak iç anadolu'ya doğru ilerlemelerine izin vermez. belirli noktalarda düzenli yunan ordusun durdurmayı ve sipere çekilmesini sağlar. çerkes ethem öncelikle ege bölgesinde, itihat ve terakki bağlantıları olan ve istanbul hükümeti ve ingilizlerle ortak hareket eden karşı çeteleri temizlemekle uğraşır. bu güçler çerkes ethem'i ortadan kaldırmaya çalışsa da ethem bunu sezer ve onları yokeder. sonrasında ise büyük anzavur ahmet ayaklanması baş gösterir. anzavur öncelikle biga ve çevresini kolaylıkla ele geçirir. bu sırada istanbul hükümeti çıkardığı fetvalarla kuvayı milliyecilerin dine karşı geldiklerini ve kitledilmelerinin vacip olduğunu anadolu'ya yayarlar çeşitli bildirilerle. anzavur ve sonrasında çıkacak bir çok yerel ayaklanma bundan etkilenir ve önemli güçler toplanarak kuvayı milliye'ye ve ankara'ya karşı ayaklanırlar. bu arada kuvayı inzibatiye denen istanbul hükümeti ordusu da ingilizlerin de desteğiyle anadolu'ya girerek bu ayaklanmalara destek olur. anzavur ahmet kuvvetleri üzerine defalarca bazı kuvvetler gönderilse de bir türlü başarılı olamazlar. bu durm anzavur'ur kendine güvenini iyice sağlamlaştırır. ankara'nın isteği üzerine gitgide büyüyen anzavur tehlikesine karşı ethem salihli'deki kuvvetlerinin bir bölümü ile yola çıkar ve balıkesir'e ulaşır. bu sırada anzavur karacabey de dahil olmak üzere batı anadolu'nun bir çok merkezini ele geçirmiş, balıkesir'e de girmek üzeredir. sonuçta susurluk'un kuzeydoğusunda iki kuvvet karşılaşır ve 9-10 saati bulan uzun bir çatışmanın ardından ethem kuvvetleri anzavur kuvvetlerini bozguna uğratarak dağıtır. dağılan güçlerin peşine düşen ethem bir çok esir alır. pişman olan bir çok asker ethem'in kuvvetlerine katılır. ethem amansız takibini sürdürerek parçalara ölünen anzavur kuvvetlerini tamamen yok eder. son olarak ayaklanmanın merkezi biga'ya da girerek genel af ilan eder ve anzavur olayı kapanır. tam bu sırarada ankara'dan ismet (inönü) bey telgrafla ethem'e ulaşır. ethem'e verilen bilgiye göre düzce ve çevresindeki gerici ayaklanma tamamen kontrolden çıkmış, ankara'dan gönderilen tüm seçkin kuvvetler başarısız olup dağılmış, büyük kayıplar verilmiştir. ethem doğruca düzce’ye geçer burada, geyve boğazında avantajlı cephe almış ayklanmacılara karşı önemli bir manevra ile başarı sağlar ve ayaklanmacılar dağıtılır. daha sonrasında ayaklanmanın başındaki bazı isimler istiklal mahkemesi’nde yargılanarak idam edilir. idam edilenler arasında yörenin çerkes kökenli ileri gelenleri de vardır. hata bu yüzden çerkes ethem’de soydaşları tarafından eleştirilir ancak çenkes bilmektedir ki bir ayaklanmayı bastırmanın en etkili yolu elebaşlarını yoketmektir. bu arada batı anadolu’daki bu ayaklanmalara yardım etmek amacıyla andolu’ya geçmiş bulunan istanbul hükümeti’nin ordusu kuvayı inzibatiye’nin de üzerine gidilir. bu kuvvetler de buzulur ve dağılarak izmit’e kaçarlar, ingiliz gemilerine sığınırlar. tüm bu karmaşaların sona erdiğini varsayan ethem, uzn süredir başsız bıraktığı salihli cephesi’ne gidip gerçekleşeceğini tahmin ettiği yunan ordusu saldırısına karşı hazırlanmayı istemektedir. ancak bu sıraa ankara’dan gelen telgraf, yozgat’taki çapanoğlu ayaklanmasının bir türlü kontrol altına alınamadığı şeklindedir. ankara bir kez daha ethem’den yardım talep etmektedir. oysa ethem’in sağlığı bozulmaya başlamış, kuvvetleri ise oldukça yorgun düşmüştür. ethem eskişehir üzerinden ankara’ya geçer ve batı cephesinde yunan saldırısı olasılığından bahseder. kendisi açıkça kendi cepnhesine geçmek istemektedir. ancak ankara’da karşılıklı görüşme fırsatı bulduğu ismet ve mustafa kemal paşalar, yozğat ayaklanmasının bastırılmasının daha önemli olduğunu söylerler. sonuçta ethem ikna edilir ve yozgat’a geçer. ancak yozgat’taki durm kendisine anlatılandan çok daha kötüdür. ankara’dan gönderilen hemen hemen tüm güçler büyük bozgular yaşamışlar ve geri çekilmişlerdir. ethem uzn süredir ankara’nın bir türlü güç toplayamamasına hem şaşırır hem de sinirlenir. bu görüşlerini de ankara’ya iletmekten geri durmaz. sonuç olarak yozgat’taki ayklanmayı da son bir gayret ile bastırmayı başırır ethem ve güçleri.
her bastırdığı ayaklanmada yaptığı gibi ayaklanmanın eebaşlarını istiklal mahkemesine verir ve idam edilmelerine sağlar. birinci dereceden sorumlu olmayan ahali ile ise iyi ilişkiler kurar ve kurtuluş mücadelesine desteklerini almaya çalışır. yozgat’ın alaca kasabası’na şansen gider ve buradaki güçlü alevi dedeleri ile görüşür. burada ‘alaca müfrezesi’ kurulur ve 600 kişilik bir kuvvet ethem saflarına katılır. bu alaca müfrezesi ileride gediz cephesi’nde yunan kuvvetlerine karşı büyük bir kahramanlık gösterecektir. ethem’in kuvayı seyyare’sinin en ünlü birliği ise ‘bolşevik müfrezesi’ adlı 700 mevcutlu piyade birliğidir. bu birlik eskişehir müdafa-i millet cemiyeti tarafından, daha çok karkeçeli aşiretinin gençleri arasından kurulmuştur. bolşevik ismiye anılmasının en önemli nedeni ise birliğin başında bulunan genç ‘ismail hakı efendi’dir. ismail hakkı efendi katı bir savaşçı ve komutan olmaktan öte gerçek anlamda bir bolşeviktir. özellikle savaş karşıtı söylemleri ile düşman yunan askerleri üzerinde büyük etkisi olmuş ve karşı ordu içinde ayaklanmalara varacak derecede başarılı propagandalar yapabilmiştir. bu nedenle ethem tarafından çok sevilmekte ve tutulmaktadır. etkhem’in bolşeviklerle ilişkisi ise, lenin’in ilk yıllarında hazırladığı ‘halkların özgürlüğü’ isimli bildirgeden çok etkilenmişş olmasının ötesine pek geçmez. kurtuluş savaşı yıllarında zaten bolşeviklere karşı yoğun bir sempati ve destek vardır. zira bolşevikler, yani sosyalist sovyetler kurtuluş savaşı sırasında ankara hükümeti’nin hem maddi, hem manevi hem de askeri olarak en büyük destekçisidir. ancak her halükarda bolşevikler ile resmi ve yoğun ilişkiler içinde bulunan ethem değil ankara hükümeti’dir.
ethem, yozgat çapanoğlu ayaklanmasını da batırdıktan sonra nihayet salihli cephesine, asıl düşmanın, yunan ordusunun karşısında yeri almak için hareket eder. ancak artık çok geçtir. ethem’in korkuları gerçekleşmiş ve kendisi yoken yunan ordusu batı cephesinde büyük yığınaklar yaptıktan sonra saldırıya geçmiştir. iç ayaklanmalarla ile uğraşırken batı cephesi zayıf düşmüş, yunan ordusu anadolu içlerine büyük ilerleyişini bu sayede yapabilmiştir. ethem derhal duruma müdahale eder ve gediz önlerinde yunan ordusun durdurur. durdurmanın ötesinde çok büyük kayıplar verilmesine neden olur. bu yenilgi yunan tarfı için o kadar büyüktür ki yunanistan’da hükümet krizi ortaya çıkar ve venizelos yurtdışına kaçarak yerini kral’a bırakır. bu sırada ethem’i hayatı boyunca rahatsız edecek hastalığı iyice ilerler. özellikle mide ağrıları ve kramları nedeniyle hareket edemeyecek durma gelir ve yatağa düşer. bu sırada batı cephesinden yunan kuvvetleri durdurulabilmiş, ankara da hem siyasi hem askeri olarak biraz daha güçlenmiştir. öyle ki fransızlar kendileri gelerek ankara hükümeti ile barış imzalamak istemişler. doğu cephesinde ermeni kuvvetlerine karşı verilen mücadele ise, özellikle sovyetlerin de desteği ile tam da ankara’nın istediği gibi sonuçlanmıştır. ethem bu arada biraz istirahat etmek ve iyileşmek için fırsat bulur. hemen sonrasında ise ankara’ya geçer. ankara’da büyük hürmet görmekte, herkes tarafından takdir edilmektedir. ancak ankara aynı zamanda karışıktır da. hala istanbul hükümeti’ne yakın duranlar olduğu gibi, mustafa kemal ve ismet paşa’dan rahatsızlık duyanlar, ethem’e karşı olanlar vardır. ethem bu ankara gezilerinden birinde bir krizi de çözer aslında. içişleri bakanlığı için yapılan seçimi mustafa kemal’in adayı refe (bele) bey değil de komünistlerin adayı tokat milletvekili nazım bey kazanmıştır. mustafa kemal ve ismet paşa, ethem’den ağırlığını koyarak nazım bey’i böyle bir dönemde bu görevi kabul etmekten vazgeçirmesini rica ederler. ethem nazım bey’e olağanüstü bir durum yaşandığını, bu dönemde hızlı kara verilmesi ve harekete geçilmesi gerektiği için refet bey’in içişleri bakanı olmasının daha faydalı olacağını söyleyerek istifa etmesini sağlar. ancak ileride kendi elleriyle içişleri bakanı yaptığı refet bey, ethem’in sonunu hazırlanmasında önemli bir rol oynayacaktır. kısa bir süre sonra, refet bey ile ethem’in arası açılır. neden ise ethem bey’in, refet bey’i bir hatası neticesinde istiklal mahkemesine vermesidir. bu hata ise şöyledir; ethem yozgat’taki çapanoğlu ayaklanmasını bastırdıktan sona ahalinin önde gelenleri ile görüşmüş ve özellikle alaca kasabasındaki alevilerin arasından 600 kişilik alaca müfrezesini kurdurup güçlerine katmıştı. ancak ethem’den sonra bölgeye gelen refet bey alaca kasabasındaki alevi dedelerine baskı yapmış, tehditler savurmuştur. bu durm gediz’de düşmanla çarpışan alaca bölüğü’ne ulaştığında, 150 kadr asker, ‘doğrudan ilgimiz olmayan bir ayaklanma yüzünden hala suçlanacaksak burada ne işimiz var? ’ diyerek cepheyi terk etmiş ve ahalilerini korumak maksadıyla alaca’ya dönmüşlerdir. bu durumun belgelerini ethem eskişehir istiklal mahkemesine iletir. mahkeme’de durumu haklı bularak refet bey’i mahkemeye çağırır. ancak bu arada devreye İsmet ve Mustafa Kemal paşalar girer. ethem’den suçlamasını bir süre için geri çekmesini isterler ve refet bey’in tarafını tutarlar. ethem ise bu durma sert bir şekilde karşılık verir. zaten ethem’in en büyük kusuru politika’yı da cephede savaşır gibi yapmasıdır. eski güzel günlere nazaran durumdaki en büyük fark ise batı cephesi komutanı olan ve ethem'e bir baba gibi yaklaşıp onu kontrol altında tutabilen ali fuat (cebesoy) paşa yerine, ismet (inönü) paşa'nın geçmesidir. bu aşamadan sonra ne ismet paşa ethem'i idare etmeye çalışacak, ne de ethem ismet paşa'nın komutasını kabul etmeye yanaşacaktır. sonuç olarak ankara ve ethem arasında soğukluk büyür. özellikle ege bölgesindeki halkave kuvayı seyyare askerlerine, ankara tarafından hazırlatılmış bildiriler dağıtılır, bazı subaylar askerleri arasına girerek ethem karşıtı propaganhda yapmaya başlarlar. bu durma en sert tepkiyi ise ethem’in ağabeyi tevfik bey verecektir. ‘eğer yakalarsam, bu propagandacı subaylarını idam ederim’ şeklinde yazdığı bir telgrafı ismet paşa’ya geçer. gerilim gitgide artmaktadır. ethem eskişehir’e geçip ismet paşa ile görüşmek ister. ancak ismetpaşa bir gün sonra görüşebilir deyince ethem silahlı adamlarıyla ismet paşa’nın kargahını basar ve kendisiye zorla görüşür. daha sonrasında ise Mustafa Kemal ile ankara’dan eskişehir’e uzanan bir tren yolculuğunda bir gerilim yaşanır. ethem, kendi anılarında mustafa kemal’in kendine bir komplo kurduğunu ve öldürmek istediğini iddia eder. resmi tarih ise aynı şekilde ethem’in eskişehir’de silahlı arkadşlarıyla treni basıp M. Kemal’i öldürmek itediğini söyler. ethem Eskişehir’deki bu olayı yine mustafa kemal ile karşılıklı görüşmek için trene silahlı adamalrımla gidiyordum diye açıklar. sonuçta artık ipler iyiden iyiye kopmuştur. ismet paşa uzun zamandır yaptığı hazırlıklar neticesinde gediz ve çevresindeki ethem güçleri üzerine yürümeye başlar. aynı şekilde konya yöresindeki refet bey de doğudan ethem’i sıkıştırmaya başlar. ethem de bu sırada devam etmekte olan yunan tarruzunu durdurmak için yunan komutanlara haber gönderir ve ateşkes ister. 4 günlük bir ateşkes yapılır. ismet paşa ve refet bey güçleri ile önemsiz çatışmalara girerek geri çekilir ethem bey ve kuvvetleri. ancak artık geri çekilecek bir yer yoktur. bunun üzerine güçlerini dağıtmaya karar verir ethem. isteyen türk taarfına, isteyen yunan tarfına geçebilir diye açıklama yapar. isteyen de dağa çıkabilecektir. ethem bey’in kardeşi teyfik bey yunan tarfına geçer. etham ise 50 kişilik bir grup ile dağa çıkmayı tercih eder. birkaç hafta dağlarda kaçtıktan sonra sağlığı da elvermediği için düze iner, bandırma’nın bir köyünde, bir ağanın evine sığınır. ancak burada uzun süre kalması da mümkün değildir. sonuçta kaldığı köydeki halka da zarar vermemek için yunan kuvvetlerine teslim olur. buradan izmir’e götürülür ve hollanda hastanesi’nde bir süre tedavi görür. sonra izmir’de bir otelde kalır bir süre. eski komutanlarından Halil bey ankaradakilerle görüştüğünü ve onlara katılacağını söyler. ancak ankara’ya gittikten sonra ethem aleyhine tanıklık yapmadığı için idam edilir. bu arda ethem’in ailesi de kayseri’ye sürgüne gönderilmiştir. ethem’in kurtuluş savaşına karşı yaptığı en açık hareket ise, izmir’de kendisine yunan subayları tarafından zorla imzalatılan bir bildiridir. Türkçe hazırlanan bildiride Türk ordusuna seslenilmiş ve Yunan güçlerinin telim olan Türklere ne kadar iyi davrandığından bahsedilmiştir. Ethem, bu bildiriyi, yunanların dağılan eski askerlerine karşı yaptığı baskıyı hafifletmek için imzaladığını söyler. daha sonra Ethem Atina’ya geçer ve tedavisine orada devam eder. bir süre sonra ailesi de Yunanistan’a geçere kralın yazlık sarayında kalmaya başlarlar. Ethem ise tedavisi için Almanya’ya geçer. savaşın bitiminden sonra Türk hükümeti Ethem ve ailesinin Türkiye’ye iade edilmesi konusunda baskı yapar. ancak yunan hükümeti hukuk kuralları çerçevesinde bunu yapamayacağını söyler. ancak aile Yunanistan’ı terk etmeye zorlanır. kabul eden ülkeler arasında ürdün’ü seçerler ve oraya yerleşirler. ürdün önemli bir çerkes nüfusu barındıran bir ülkedir ayrıca. daha sonraki yıllarda peşpeşe çıkan aflarla Ethem’in ailesi birer birer Türkiye’ye döner ve burada ölürler. Ancak Ethem, affedilmesin erağmen geri dönmez ve Ürdün’de ölür. kendisine bir anıt mezar yapılır.
Otoriter, emir altında olmayı kabullenmeyen, meclisteki abilerinin yönlendirdiği, siyasetin kirli oyunları arasında sıkışıp kalan, düzenli ordu kurulduğu aşamada da katılmayı reddeden, bir kuva-i milliye kahramanı... O'nun Yunana sığınışı dedikleri şey, oldukça hasta olduğu bir dönemde, yurtdışına çıkmak zorunda iken, Yunan birliklerinden izin alarak o güzergah üzerinden Avrupaya geçmesidir... Daha fazla ayrıntıya gerek yok. Bu kadarı yeterli olsun. Yunan ordusunda savaşmışmış, satılıkmış...bilmem ne! Bu nasıl bir tarih anlayışıdır? Hanımlar Beyler unutmayalım ki TARİH, İDEOLOJİMİZİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR ve OLAMAZ!
Çerkez EThem emrindek güçlerle milli mücadeleye destek olmuştur... Dönem valilerinden birinin yaptığı usulsüzlük ve bu usülsüzlüğe göstermiş olduğu tepki Ankara ile arasını bozmuştur....Ve bu olay üzerine Çerkez EThem gerekirse Ankara'ya yürüyeceğini ifade etmiştir. Çerkez Ethem düzenli ordunun kurulmasına hiçbir zaman karşı gelmemiştir. Onun karşı geldiği konu ordunun başına getirilmesi düşünülen İsmet İnönü'dür... Dİyeceksiniz ki sebep nedir? İsmet İnönü, İstanbul hükümeti ile Ankara hükümeti arasında yapılan görüşmelerde İstanbul hükümeti heyetinin başıdır. Kazım Karabekir hatıralarında O'nun o dönemde İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi olduğunu ve İngilizce öğrenmeye başladığını söyler. Çünkü İstanbulu işgal eden İngilizler devletin kademelerini ele alcaklardır ve siz o kademede kendinize yer bulabilmek için dil sahibi olmalısınız... daha sonra İnönü Ankara'ya gelmiştir. bunu da Atatürk hatıralarında İsmet'İ çuvalladıkta Ankara'ya getirdik der... İnönü'nün istenmemesinin en önemi sebebi Dr.Rıza Nur'un da ifade ettiği gibi, yaptığı savaşlardan başarısız çıkması ve Filistin, Hicaz cephelerinde orduyu bırkaıp kaçışıdır. O sırada karşı tarafta bulunan İngiliz komutan İsmet İnönü'nün orduyu bırakıp kaçtığını ifade eder. Ordu, direncine devam ederken güney cephesini koruyan bir komutan (adını anımsayamadım) yardıma gelip bozgunu önler. İsmet İnönü bu kaçıştan idamla yargılanmasına rağmen kurtulur. Bu kurtuluş hala soru işareti taşımaktadır. Evet Çerkez Ethem, hiçbir şekilde düzenli orduya karşı çıkmadı. O'nun karşı çıktığı komuta düzeni idi. Ve düzenli ordu kurulduğu zaman mal varlığını düzenli orduya devretmiştir (Bİr kısmını) Yunan tarafına da geçmesi hikayesi de herkesçe bilinmektedir. Birliklerini düzenli orduya gönderip kendisinin hasta yatağında kaldığı da bilinir. Ayrıca İsmet İnönü'nün ordu başına geçtiğinde yaptığı İnönü savaşlarının kazanılması da hak etmemesine rağmen İnönü'ye verilmektedir. Dr.Rıza Nur'un İnönü ile ve ö dönemdeki cephe heyetlerinin raporlarında açıkca görülmektedir. Çerkez Ethem, herhalde birileri haddinden fazla yargıladı kendisini...
İstanbulda yaşayan Ethem efendinin ırkçılar tarafından adının başına yerleştirilmiş tümceyle beraber anılan şekli 'Çerkez Ethem'. Başka biçimleride vardır: İnsan ethem, İyi yürekli Ethem, Kötü Ethem, Ethem topu tut...
Teşkilati mahsusa icerisinde agirligi olan cerkezlerden birisi idi. Anadolu isgale ugrradiginda olsuturdugú birliklerle uzun süre, yunan ordusunu ege kiyilarindan iceriye sokmamistir. Düzenli orduya gecilme calismalari esnasinda yine eski bir Teşkilati mahsusaci olan mustafa kemal ile aralarinin acilmasi saglanmistir. ardindan düzenli orduya katilmayi redd ettigi gibi onlarla mücadele de etmistir, neticede yunan ordusuna siginmaya kadar is varmistir..
türk evladımı! ! !
Kendisinden çok Türkiye yi türk milletini düşünmüş ve bu uğurda sağliğini kaybetmiş herkesten daha vatansever bir türk evladıdır.Ona söyleyeceğimiz sözler arasında hain olmamalıdır.
ne haini yahu.türkler bunu nasıl diyebilirler.bunu diyebilecek kişi biz çerkesleriz.kaldıki biz demiyoruz sizlerin bunu demeye hiç hakkı yok.lütfen biri hakkında birşey söyleyecekseniz ve bu kelime de 'hain'se lisede kalmış o taşlaşmış tarih hocalarının söylediğiyle yetinmeyip biraz araştırın.bu sayede sebepleri ve sonuçları kendiniz bulmuş olacaksınız...
Dağa çıkan kaplan.
ne haini yahu...
Bolca bulunan hainlerden biri
Anzavur ayaklanmasını bastıran Kuva-i Mliiye komutanı.
kahraman...
Bir kahraman, hain ilan edilmis...
Hain ilan edilen kahraman: 'Tarihi yeniden yazanlar utansin' diyerek bir daha kurtardigi ülkeye geri dönmemis...
Günümüz politikacılarına göre namertliğini, yaptığı iyi şeylerle ile örtbas edemediği için beceriksiz olmakla suçlanır. Bizim şimdiki politikacılar o dönemde olsaydı bir mehdilik bile verilirdi herhalde..
Kısacası; dostum dediğini arkadan vurabilen biridir, bu yüzden namert sınıfına girer ki Atatürk sevmez.
Çerkez Ethem rus asıllı bir gürcüdür. Hazar denizinin kuzey kıyısının hırçın iklimde büyümüş bir aslan parçasıdır. Daha çokta aslanın ağzındaki salya parçasıdır.
Çerkez Ethem Kore savaşında Türk gazilerle yakınlaşmasından sonra Türklüğü kabul etmiş, karakoyunlular döneminde müslüman olmuş bir oğuz boyu olarak ün salmıştır.
Zamanında Bizanslılar arasında çok tanıdığı dostu olduğu için Justinyus'un yakın arkadaşıdır ki; Osmanlı kurulurken Orhan Gazi'ye Bizanslıların zayıf noktasını öğreten kutlu bir yardımcı da olmuştur.
Çerkez Ethem'in en büyük zayıflığı ise çerkez tavuğunun nasıl yapıldığıdır.
Tarih bundan ibarettir. Eğer sen tarihini bilmezsen tekkerrür ile zorla öğrenirsin.
Yalaka ve kuru kafacı tarihçilerin önce KAHRAMAN ETHEM BEY dedikleri.Sonra da HAİN ÇERKES ETHEM DİYE utanmadan kirlettikleri.Vatansever şahsiyet.(isteyenler MEB ve KEMAL KARA nın tarih kitaplarına bakabilir`,rasyonel görüşler edinmek içinde CEMAL KUTAY ın ÇERKEZ ETHEM DOSYASI 1-2 yi okuyabilirler
ALLAH mekanını cennet etsin,en büyük komutanlardan birisi savaşmayı bilen vatanını mileetini seven ancak pis siyasetten anlamayan VATAN KAHRAMANI.kardeşi kardeşe kırdırmamak için ORDUSUNU dağıtan bir kahraman.Eger ethem inönü ile savaşsaydı şu anda ne cumhuriyet olurdu nede bir ülkemiz.
Tarih 31 Aralık 1920. Türk kuvvetlerinin Garp Cephesi kumandanı İsmet, Kütahya’dan, telgrafla, Ethem Bey ve ordusuna “teslim ol” diyor. Telgrafı, “son selam” cümlesiyle bitiriyor.
Tarih 2 Ocak 1921. Umum Kuva-yı Seyyare Komutanı Ethem, Batı Cephesi kumandanı İsmet’e cevabi bir telgraf yolluyor. Telgrafı, şu sözlerle bitiriyor:
“Köprüyü geçinceye kadar öyle olsun diyorsunuz, ama biliyorsunuz ki köprünün binde birine ulaşmamışsınızdır. Ah içleri fesat dolu yurtseverler; zavallı Millet Meclisi sizin askeri sahte ünlerinizi anlamış değil. Bundan ötürü yurtseverlik duygularım şu sözleri söylememi emrediyor. Bana karşı güven verici bir durum alınız, aksi halde gerçek ve hak başarı kazanacaktır. Tarih bana az, size çok lanet edecektir.
“Bâki ilk selam” (1)
Rahmetli dedem tanırmış. Onun ifadesi ile 'Çok iyi bir askerdi, ama politika bilmezdi. Bu yüzden hain damgası yedi.'
Ethem Bey delikanlı adammış... Allah rahmet etsin.
varsın tarih hain yazsın.zaten tarihin kendisi hain değil mi? bu vatan için 1 kurşun atan bile sağolsun gerçek kahramanlar asıl alemlerinde hakettikleri payelere kavuşacaktır bu dünyayı terketme müjdesi verildiğinde.
Tarih, siyasetin pençesinden kurtulduğu bir günde iade-i itibarda bulunacaktır.
1886 yılında Balıkesir'in mihaliç ve Bandırma ilçeleri arasında kalan emreköy'de doğmuştur. ailesi kafkasya'dan anadolu'ya göçen Çerkes boylarının sapsığ oymağındandır. babası ali bey ekonomik olarak iyi durumda olan bir ziraatçı/değirmencidir. Ethem 2 metreye yakın boyu olan sarışın bir gençti, babası ona çakır derdi.
baba ali bey İttihat ve terakki cemiyeti ile bağları olan biridir. ethem'in dört ağabeyi vardır. iki ağabeyi balkan savaşları sırasında şehit düşer. hayatta kalan iki ağabeyi de askerdir. baba ali bey ethem'i yanında tutmak istese de o 19 yaşında istanbul'a kaçarak Bakırköy zabıta mektebini birincilikle bitirir. başçavuş olarak mezun olur, sonradan teğmenliğe yükselir. Ethem balkan savaşı sırasında Bulgar cephesinde savaşır ve yara alır. resmi askerlik serüveni de burada biter. 1. dünya savaşı sırasında ethem, ağabeyi emekli yüzbaşı reşit bey ile birlikte o dönem yeni kurlan osmanlı'nın ilk gizli haberalma örgütü Teşkilat-ı Mahsusa da çalışır. hamidiye komutanı rauf (orbay) bey'in komutasında iran-afgan üzerinden türk anavatanı'na yol açma seferinde bulunr. daha sonra yine teşkilat-ı mahsusa bünyesinde ırak seferine katılır.
yaralanır ve hasta olarak baba ocağı bandırma'ya döner. mütareke ilan edildiğinde ethem bandırma'dadır.
rauf (orbay) bey monddros mütarekesi'ni osmanlı adına imzaladıktan sonra anadolu'ya geçerek mustafa kemal'in yanında yer alır. bu arada eskiden tanıdığı bir çok dostuna da anadolu'da örgütlenmesini söyler. bunlar arasında çerkez ethem de vardır.kendisi şahsen ethem'i ziyaret eder. bu sırada ethem'in iki ağabey'i de bandırma'da bulunmaktadır. böylelikle ethem çevresindeki güçleri ile birlikte kurtuluş savaşına adım atmış olur.
ethem salihli cephesini organize eder. bu sırada yunan kuvvetleri izmir'e çıkmıştır. anadolu'da huzursuzluk büyüktür. ayrıca savaştan gelmiş ve terhis olmuş bir çok işsiz güç vardır. ethem dağa çıkmış, ortada kalmış bir çok eski askeri biraraya getirerek salihli cephesinde belirli bir güç sağlar. yunan güçleri ile karşılaşmaları ve çatışmaları uzun sürmez. ethem'in güçleri yunan ordusunu denize dökemese de, elini kolunu sallayarak iç anadolu'ya doğru ilerlemelerine izin vermez. belirli noktalarda düzenli yunan ordusun durdurmayı ve sipere çekilmesini sağlar.
çerkes ethem öncelikle ege bölgesinde, itihat ve terakki bağlantıları olan ve istanbul hükümeti ve ingilizlerle ortak hareket eden karşı çeteleri temizlemekle uğraşır. bu güçler çerkes ethem'i ortadan kaldırmaya çalışsa da ethem bunu sezer ve onları yokeder.
sonrasında ise büyük anzavur ahmet ayaklanması baş gösterir. anzavur öncelikle biga ve çevresini kolaylıkla ele geçirir. bu sırada istanbul hükümeti çıkardığı fetvalarla kuvayı milliyecilerin dine karşı geldiklerini ve kitledilmelerinin vacip olduğunu anadolu'ya yayarlar çeşitli bildirilerle. anzavur ve sonrasında çıkacak bir çok yerel ayaklanma bundan etkilenir ve önemli güçler toplanarak kuvayı milliye'ye ve ankara'ya karşı ayaklanırlar. bu arada kuvayı inzibatiye denen istanbul hükümeti ordusu da ingilizlerin de desteğiyle anadolu'ya girerek bu ayaklanmalara destek olur.
anzavur ahmet kuvvetleri üzerine defalarca bazı kuvvetler gönderilse de bir türlü başarılı olamazlar. bu durm anzavur'ur kendine güvenini iyice sağlamlaştırır. ankara'nın isteği üzerine gitgide büyüyen anzavur tehlikesine karşı ethem salihli'deki kuvvetlerinin bir bölümü ile yola çıkar ve balıkesir'e ulaşır. bu sırada anzavur karacabey de dahil olmak üzere batı anadolu'nun bir çok merkezini ele geçirmiş, balıkesir'e de girmek üzeredir. sonuçta susurluk'un kuzeydoğusunda iki kuvvet karşılaşır ve 9-10 saati bulan uzun bir çatışmanın ardından ethem kuvvetleri anzavur kuvvetlerini bozguna uğratarak dağıtır.
dağılan güçlerin peşine düşen ethem bir çok esir alır. pişman olan bir çok asker ethem'in kuvvetlerine katılır. ethem amansız takibini sürdürerek parçalara ölünen anzavur kuvvetlerini tamamen yok eder. son olarak ayaklanmanın merkezi biga'ya da girerek genel af ilan eder ve anzavur olayı kapanır.
tam bu sırarada ankara'dan ismet (inönü) bey telgrafla ethem'e ulaşır. ethem'e verilen bilgiye göre düzce ve çevresindeki gerici ayaklanma tamamen kontrolden çıkmış, ankara'dan gönderilen tüm seçkin kuvvetler başarısız olup dağılmış, büyük kayıplar verilmiştir.
ethem doğruca düzce’ye geçer burada, geyve boğazında avantajlı cephe almış ayklanmacılara karşı önemli bir manevra ile başarı sağlar ve ayaklanmacılar dağıtılır. daha sonrasında ayaklanmanın başındaki bazı isimler istiklal mahkemesi’nde yargılanarak idam edilir. idam edilenler arasında yörenin çerkes kökenli ileri gelenleri de vardır. hata bu yüzden çerkes ethem’de soydaşları tarafından eleştirilir ancak çenkes bilmektedir ki bir ayaklanmayı bastırmanın en etkili yolu elebaşlarını yoketmektir.
bu arada batı anadolu’daki bu ayaklanmalara yardım etmek amacıyla andolu’ya geçmiş bulunan istanbul hükümeti’nin ordusu kuvayı inzibatiye’nin de üzerine gidilir. bu kuvvetler de buzulur ve dağılarak izmit’e kaçarlar, ingiliz gemilerine sığınırlar.
tüm bu karmaşaların sona erdiğini varsayan ethem, uzn süredir başsız bıraktığı salihli cephesi’ne gidip gerçekleşeceğini tahmin ettiği yunan ordusu saldırısına karşı hazırlanmayı istemektedir. ancak bu sıraa ankara’dan gelen telgraf, yozgat’taki çapanoğlu ayaklanmasının bir türlü kontrol altına alınamadığı şeklindedir. ankara bir kez daha ethem’den yardım talep etmektedir. oysa ethem’in sağlığı bozulmaya başlamış, kuvvetleri ise oldukça yorgun düşmüştür.
ethem eskişehir üzerinden ankara’ya geçer ve batı cephesinde yunan saldırısı olasılığından bahseder. kendisi açıkça kendi cepnhesine geçmek istemektedir. ancak ankara’da karşılıklı görüşme fırsatı bulduğu ismet ve mustafa kemal paşalar, yozğat ayaklanmasının bastırılmasının daha önemli olduğunu söylerler. sonuçta ethem ikna edilir ve yozgat’a geçer. ancak yozgat’taki durm kendisine anlatılandan çok daha kötüdür. ankara’dan gönderilen hemen hemen tüm güçler büyük bozgular yaşamışlar ve geri çekilmişlerdir. ethem uzn süredir ankara’nın bir türlü güç toplayamamasına hem şaşırır hem de sinirlenir. bu görüşlerini de ankara’ya iletmekten geri durmaz. sonuç olarak yozgat’taki ayklanmayı da son bir gayret ile bastırmayı başırır ethem ve güçleri.
her bastırdığı ayaklanmada yaptığı gibi ayaklanmanın eebaşlarını istiklal mahkemesine verir ve idam edilmelerine sağlar. birinci dereceden sorumlu olmayan ahali ile ise iyi ilişkiler kurar ve kurtuluş mücadelesine desteklerini almaya çalışır. yozgat’ın alaca kasabası’na şansen gider ve buradaki güçlü alevi dedeleri ile görüşür. burada ‘alaca müfrezesi’ kurulur ve 600 kişilik bir kuvvet ethem saflarına katılır. bu alaca müfrezesi ileride gediz cephesi’nde yunan kuvvetlerine karşı büyük bir kahramanlık gösterecektir.
ethem’in kuvayı seyyare’sinin en ünlü birliği ise ‘bolşevik müfrezesi’ adlı 700 mevcutlu piyade birliğidir. bu birlik eskişehir müdafa-i millet cemiyeti tarafından, daha çok karkeçeli aşiretinin gençleri arasından kurulmuştur. bolşevik ismiye anılmasının en önemli nedeni ise birliğin başında bulunan genç ‘ismail hakı efendi’dir. ismail hakkı efendi katı bir savaşçı ve komutan olmaktan öte gerçek anlamda bir bolşeviktir. özellikle savaş karşıtı söylemleri ile düşman yunan askerleri üzerinde büyük etkisi olmuş ve karşı ordu içinde ayaklanmalara varacak derecede başarılı propagandalar yapabilmiştir. bu nedenle ethem tarafından çok sevilmekte ve tutulmaktadır.
etkhem’in bolşeviklerle ilişkisi ise, lenin’in ilk yıllarında hazırladığı ‘halkların özgürlüğü’ isimli bildirgeden çok etkilenmişş olmasının ötesine pek geçmez. kurtuluş savaşı yıllarında zaten bolşeviklere karşı yoğun bir sempati ve destek vardır. zira bolşevikler, yani sosyalist sovyetler kurtuluş savaşı sırasında ankara hükümeti’nin hem maddi, hem manevi hem de askeri olarak en büyük destekçisidir.
ancak her halükarda bolşevikler ile resmi ve yoğun ilişkiler içinde bulunan ethem değil ankara hükümeti’dir.
ethem, yozgat çapanoğlu ayaklanmasını da batırdıktan sonra nihayet salihli cephesine, asıl düşmanın, yunan ordusunun karşısında yeri almak için hareket eder. ancak artık çok geçtir. ethem’in korkuları gerçekleşmiş ve kendisi yoken yunan ordusu batı cephesinde büyük yığınaklar yaptıktan sonra saldırıya geçmiştir. iç ayaklanmalarla ile uğraşırken batı cephesi zayıf düşmüş, yunan ordusu anadolu içlerine büyük ilerleyişini bu sayede yapabilmiştir. ethem derhal duruma müdahale eder ve gediz önlerinde yunan ordusun durdurur. durdurmanın ötesinde çok büyük kayıplar verilmesine neden olur. bu yenilgi yunan tarfı için o kadar büyüktür ki yunanistan’da hükümet krizi ortaya çıkar ve venizelos yurtdışına kaçarak yerini kral’a bırakır.
bu sırada ethem’i hayatı boyunca rahatsız edecek hastalığı iyice ilerler. özellikle mide ağrıları ve kramları nedeniyle hareket edemeyecek durma gelir ve yatağa düşer.
bu sırada batı cephesinden yunan kuvvetleri durdurulabilmiş, ankara da hem siyasi hem askeri olarak biraz daha güçlenmiştir. öyle ki fransızlar kendileri gelerek ankara hükümeti ile barış imzalamak istemişler. doğu cephesinde ermeni kuvvetlerine karşı verilen mücadele ise, özellikle sovyetlerin de desteği ile tam da ankara’nın istediği gibi sonuçlanmıştır.
ethem bu arada biraz istirahat etmek ve iyileşmek için fırsat bulur. hemen sonrasında ise ankara’ya geçer. ankara’da büyük hürmet görmekte, herkes tarafından takdir edilmektedir. ancak ankara aynı zamanda karışıktır da. hala istanbul hükümeti’ne yakın duranlar olduğu gibi, mustafa kemal ve ismet paşa’dan rahatsızlık duyanlar, ethem’e karşı olanlar vardır.
ethem bu ankara gezilerinden birinde bir krizi de çözer aslında. içişleri bakanlığı için yapılan seçimi mustafa kemal’in adayı refe (bele) bey değil de komünistlerin adayı tokat milletvekili nazım bey kazanmıştır. mustafa kemal ve ismet paşa, ethem’den ağırlığını koyarak nazım bey’i böyle bir dönemde bu görevi kabul etmekten vazgeçirmesini rica ederler. ethem nazım bey’e olağanüstü bir durum yaşandığını, bu dönemde hızlı kara verilmesi ve harekete geçilmesi gerektiği için refet bey’in içişleri bakanı olmasının daha faydalı olacağını söyleyerek istifa etmesini sağlar.
ancak ileride kendi elleriyle içişleri bakanı yaptığı refet bey, ethem’in sonunu hazırlanmasında önemli bir rol oynayacaktır.
kısa bir süre sonra, refet bey ile ethem’in arası açılır. neden ise ethem bey’in, refet bey’i bir hatası neticesinde istiklal mahkemesine vermesidir. bu hata ise şöyledir;
ethem yozgat’taki çapanoğlu ayaklanmasını bastırdıktan sona ahalinin önde gelenleri ile görüşmüş ve özellikle alaca kasabasındaki alevilerin arasından 600 kişilik alaca müfrezesini kurdurup güçlerine katmıştı. ancak ethem’den sonra bölgeye gelen refet bey alaca kasabasındaki alevi dedelerine baskı yapmış, tehditler savurmuştur. bu durm gediz’de düşmanla çarpışan alaca bölüğü’ne ulaştığında, 150 kadr asker, ‘doğrudan ilgimiz olmayan bir ayaklanma yüzünden hala suçlanacaksak burada ne işimiz var? ’ diyerek cepheyi terk etmiş ve ahalilerini korumak maksadıyla alaca’ya dönmüşlerdir.
bu durumun belgelerini ethem eskişehir istiklal mahkemesine iletir. mahkeme’de durumu haklı bularak refet bey’i mahkemeye çağırır. ancak bu arada devreye İsmet ve Mustafa Kemal paşalar girer. ethem’den suçlamasını bir süre için geri çekmesini isterler ve refet bey’in tarafını tutarlar. ethem ise bu durma sert bir şekilde karşılık verir. zaten ethem’in en büyük kusuru politika’yı da cephede savaşır gibi yapmasıdır.
eski güzel günlere nazaran durumdaki en büyük fark ise batı cephesi komutanı olan ve ethem'e bir baba gibi yaklaşıp onu kontrol altında tutabilen ali fuat (cebesoy) paşa yerine, ismet (inönü) paşa'nın geçmesidir. bu aşamadan sonra ne ismet paşa ethem'i idare etmeye çalışacak, ne de ethem ismet paşa'nın komutasını kabul etmeye yanaşacaktır.
sonuç olarak ankara ve ethem arasında soğukluk büyür. özellikle ege bölgesindeki halkave kuvayı seyyare askerlerine, ankara tarafından hazırlatılmış bildiriler dağıtılır, bazı subaylar askerleri arasına girerek ethem karşıtı propaganhda yapmaya başlarlar. bu durma en sert tepkiyi ise ethem’in ağabeyi tevfik bey verecektir. ‘eğer yakalarsam, bu propagandacı subaylarını idam ederim’ şeklinde yazdığı bir telgrafı ismet paşa’ya geçer.
gerilim gitgide artmaktadır. ethem eskişehir’e geçip ismet paşa ile görüşmek ister. ancak ismetpaşa bir gün sonra görüşebilir deyince ethem silahlı adamlarıyla ismet paşa’nın kargahını basar ve kendisiye zorla görüşür. daha sonrasında ise Mustafa Kemal ile ankara’dan eskişehir’e uzanan bir tren yolculuğunda bir gerilim yaşanır. ethem, kendi anılarında mustafa kemal’in kendine bir komplo kurduğunu ve öldürmek istediğini iddia eder. resmi tarih ise aynı şekilde ethem’in eskişehir’de silahlı arkadşlarıyla treni basıp M. Kemal’i öldürmek itediğini söyler. ethem Eskişehir’deki bu olayı yine mustafa kemal ile karşılıklı görüşmek için trene silahlı adamalrımla gidiyordum diye açıklar.
sonuçta artık ipler iyiden iyiye kopmuştur. ismet paşa uzun zamandır yaptığı hazırlıklar neticesinde gediz ve çevresindeki ethem güçleri üzerine yürümeye başlar. aynı şekilde konya yöresindeki refet bey de doğudan ethem’i sıkıştırmaya başlar. ethem de bu sırada devam etmekte olan yunan tarruzunu durdurmak için yunan komutanlara haber gönderir ve ateşkes ister. 4 günlük bir ateşkes yapılır.
ismet paşa ve refet bey güçleri ile önemsiz çatışmalara girerek geri çekilir ethem bey ve kuvvetleri. ancak artık geri çekilecek bir yer yoktur.
bunun üzerine güçlerini dağıtmaya karar verir ethem. isteyen türk taarfına, isteyen yunan tarfına geçebilir diye açıklama yapar. isteyen de dağa çıkabilecektir. ethem bey’in kardeşi teyfik bey yunan tarfına geçer. etham ise 50 kişilik bir grup ile dağa çıkmayı tercih eder. birkaç hafta dağlarda kaçtıktan sonra sağlığı da elvermediği için düze iner, bandırma’nın bir köyünde, bir ağanın evine sığınır. ancak burada uzun süre kalması da mümkün değildir. sonuçta kaldığı köydeki halka da zarar vermemek için yunan kuvvetlerine teslim olur. buradan izmir’e götürülür ve hollanda hastanesi’nde bir süre tedavi görür. sonra izmir’de bir otelde kalır bir süre. eski komutanlarından Halil bey ankaradakilerle görüştüğünü ve onlara katılacağını söyler. ancak ankara’ya gittikten sonra ethem aleyhine tanıklık yapmadığı için idam edilir.
bu arda ethem’in ailesi de kayseri’ye sürgüne gönderilmiştir. ethem’in kurtuluş savaşına karşı yaptığı en açık hareket ise, izmir’de kendisine yunan subayları tarafından zorla imzalatılan bir bildiridir. Türkçe hazırlanan bildiride Türk ordusuna seslenilmiş ve Yunan güçlerinin telim olan Türklere ne kadar iyi davrandığından bahsedilmiştir. Ethem, bu bildiriyi, yunanların dağılan eski askerlerine karşı yaptığı baskıyı hafifletmek için imzaladığını söyler.
daha sonra Ethem Atina’ya geçer ve tedavisine orada devam eder. bir süre sonra ailesi de Yunanistan’a geçere kralın yazlık sarayında kalmaya başlarlar.
Ethem ise tedavisi için Almanya’ya geçer.
savaşın bitiminden sonra Türk hükümeti Ethem ve ailesinin Türkiye’ye iade edilmesi konusunda baskı yapar. ancak yunan hükümeti hukuk kuralları çerçevesinde bunu yapamayacağını söyler. ancak aile Yunanistan’ı terk etmeye zorlanır. kabul eden ülkeler arasında ürdün’ü seçerler ve oraya yerleşirler. ürdün önemli bir çerkes nüfusu barındıran bir ülkedir ayrıca.
daha sonraki yıllarda peşpeşe çıkan aflarla Ethem’in ailesi birer birer Türkiye’ye döner ve burada ölürler. Ancak Ethem, affedilmesin erağmen geri dönmez ve Ürdün’de ölür. kendisine bir anıt mezar yapılır.
Otoriter, emir altında olmayı kabullenmeyen, meclisteki abilerinin yönlendirdiği, siyasetin kirli oyunları arasında sıkışıp kalan, düzenli ordu kurulduğu aşamada da katılmayı reddeden, bir kuva-i milliye kahramanı...
O'nun Yunana sığınışı dedikleri şey, oldukça hasta olduğu bir dönemde, yurtdışına çıkmak zorunda iken, Yunan birliklerinden izin alarak o güzergah üzerinden Avrupaya geçmesidir...
Daha fazla ayrıntıya gerek yok. Bu kadarı yeterli olsun.
Yunan ordusunda savaşmışmış, satılıkmış...bilmem ne! Bu nasıl bir tarih anlayışıdır?
Hanımlar Beyler unutmayalım ki TARİH, İDEOLOJİMİZİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR ve OLAMAZ!
tarih anlatanların doğrularından ibaret değildir
Önce Kuvvaci sonra yunan ordusu saflarinda Kurtulus Savasi'na karsi.
Çerkez EThem emrindek güçlerle milli mücadeleye destek olmuştur...
Dönem valilerinden birinin yaptığı usulsüzlük ve bu usülsüzlüğe göstermiş olduğu tepki Ankara ile arasını bozmuştur....Ve bu olay üzerine Çerkez EThem gerekirse Ankara'ya yürüyeceğini ifade etmiştir.
Çerkez Ethem düzenli ordunun kurulmasına hiçbir zaman karşı gelmemiştir. Onun karşı geldiği konu ordunun başına getirilmesi düşünülen İsmet İnönü'dür...
Dİyeceksiniz ki sebep nedir? İsmet İnönü, İstanbul hükümeti ile Ankara hükümeti arasında yapılan görüşmelerde İstanbul hükümeti heyetinin başıdır. Kazım Karabekir hatıralarında O'nun o dönemde İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi olduğunu ve İngilizce öğrenmeye başladığını söyler. Çünkü İstanbulu işgal eden İngilizler devletin kademelerini ele alcaklardır ve siz o kademede kendinize yer bulabilmek için dil sahibi olmalısınız...
daha sonra İnönü Ankara'ya gelmiştir. bunu da Atatürk hatıralarında İsmet'İ çuvalladıkta Ankara'ya getirdik der...
İnönü'nün istenmemesinin en önemi sebebi Dr.Rıza Nur'un da ifade ettiği gibi, yaptığı savaşlardan başarısız çıkması ve Filistin, Hicaz cephelerinde orduyu bırkaıp kaçışıdır. O sırada karşı tarafta bulunan İngiliz komutan İsmet İnönü'nün orduyu bırakıp kaçtığını ifade eder. Ordu, direncine devam ederken güney cephesini koruyan bir komutan (adını anımsayamadım) yardıma gelip bozgunu önler. İsmet İnönü bu kaçıştan idamla yargılanmasına rağmen kurtulur. Bu kurtuluş hala soru işareti taşımaktadır.
Evet Çerkez Ethem, hiçbir şekilde düzenli orduya karşı çıkmadı. O'nun karşı çıktığı komuta düzeni idi. Ve düzenli ordu kurulduğu zaman mal varlığını düzenli orduya devretmiştir (Bİr kısmını)
Yunan tarafına da geçmesi hikayesi de herkesçe bilinmektedir. Birliklerini düzenli orduya gönderip kendisinin hasta yatağında kaldığı da bilinir.
Ayrıca İsmet İnönü'nün ordu başına geçtiğinde yaptığı İnönü savaşlarının kazanılması da hak etmemesine rağmen İnönü'ye verilmektedir. Dr.Rıza Nur'un İnönü ile ve ö dönemdeki cephe heyetlerinin raporlarında açıkca görülmektedir.
Çerkez Ethem, herhalde birileri haddinden fazla yargıladı kendisini...
İstanbulda yaşayan Ethem efendinin ırkçılar tarafından adının başına yerleştirilmiş tümceyle beraber anılan şekli 'Çerkez Ethem'.
Başka biçimleride vardır:
İnsan ethem, İyi yürekli Ethem, Kötü Ethem, Ethem topu tut...
Teşkilati mahsusa icerisinde agirligi olan cerkezlerden birisi idi. Anadolu isgale ugrradiginda olsuturdugú birliklerle uzun süre, yunan ordusunu ege kiyilarindan iceriye sokmamistir.
Düzenli orduya gecilme calismalari esnasinda yine eski bir Teşkilati mahsusaci olan mustafa kemal ile aralarinin acilmasi saglanmistir.
ardindan düzenli orduya katilmayi redd ettigi gibi onlarla mücadele de etmistir, neticede yunan ordusuna siginmaya kadar is varmistir..
yazik olmstur yaniii..