Senin Yeni bir sayfada Yepyeni bir hikaye yazacağına… Küçük bir pencere değil Sonuna dek Sonsuza dek Bütün kapıları açacağına Şefkatin kadar Merhametin kadar eminim !
Zaten düşmüş kalelerim Bir gelinin ilk gecesi gibi zaten bırakmışım kendimi kollarına... Aylar öncesinden ulaştı mektuplarım... Anahtarlarım sende Beni teslim al, gel de...
Kimbilir Geceler neler besler koynunda Ne rüyalar görülür Ne kabuslar çöker üstüne Sabahlar senin olmaktan çıkar Aynalar küs Kahveler soğuk gelir bazı vakitlerde . Gülümsemeyi bırakma yinede
Bir sanat eseri karşısında hayranlığını gizleyemeyip Büyüyen göz bebeklerin, ısırdığın dudağın Hatta Vücudunun bilimum yerlerine dağılan serotonin gibi İstiyorum seni…
Geçmişten elem ve gelecekten endişe duyan tek varlık insandır bu yüzden nihayetsiz acziyetiyle beraber nihayetsiz Kudret sahibine muhatap ve kul olmak gibi büyük bir şerefe haizdir
Bir insanın sevdiği insana verebileceği en güzel hediye dürüstlüğüdür.
Yürüyebilirsin
Sonuna kadar da gidebilirsin
Ama
Asıl mesele
Gönlünün gitmediği bir çizgide
Gönlünün istediğini elde edebilir misin?
Belki vardır tek tük
Gitmeyebilirsin
Ama
Yine de
Elde edemeyebilirsin.
İnanmıyorsun ki
Sorun orada
İnansan muradın karşında !
Derler ki
Gitmeyeceksin
Ve
İstemeyeceksin
Asla doymayacaksın,
Gönül de koymayacaksın !
Yazmak, pratik edilerek geliştirilebilen bir eylem…
Yapacak çok şey var çok şey var da seninle
Yoksun, yoksun işte…
Sana doldum
Sende kayboldum
Ben bir göl idim
Damlaya damlaya çöl oldum !
Bir boynu tasmalınım
Alındım ve satıldım
Gözlerine götüren
Kafileye katıldım…
Ben, inançla, bekleyişle…
Gel de
Bir yangının fitilini ateşle !
Ne ben seninim
Ne de sen benim ol
Her gece gel de
Şiirimde kaybol…
Senden az bi şey, çok fazla…
İlkbaharda gelecektin
Sonbaharda bile gelmedin !
Aslında çok kolay...
Sen, merhaba diyeceksin,
Ben de merhaba diyeceğim...
Henüz vakit varken İstanbul ol
İzmir, Ankara ol bana
Gide gide
Sakın ha
Bir diyar-ı gurbet olma !
Beni
Hayata bağlayan şeylerden en önemlisi
Belki seninle bir yerlerde karşılaşabilme ihtimali...
İçirsem ruhuma
İncecik ellerinin
Bembeyaz ırmağından
Saçlarına güller saçsam
Öpsem yüzük parmağından !
Tabîbim,
Ya bana kendini ver
Ya da beni gönder !
Yazık değil mi?
Harap,
Sensiz geçen hergün ziyan…
Seni istiyorum ben
Sana çıldırıyorum şimdi, şu an !
E miydi, ü müydü…
Ufak detaylara takılma,
Ben takılayım senin bütün detaylarına !
Her yazılanın, herkese hitap etmediğini bilememek, ne acınacak gaflettir..
Çoktan ulaştı sana, göklere sıktığım ok
Beni ümit doğurmuş
Seni sevmekten, seni beklemekten başka çarem yok !
Sen ki,
Dağ yamacı…
Yemyeşil çimen…
Bir yağmur sonrası
Çıkıp gelirsin istersen…
Gel de bitir hasreti,
Firkatin azap
Ben bana yakışanı yaptım
Sen de sana yakışanı yap !
Senin
Yeni bir sayfada
Yepyeni bir hikaye yazacağına…
Küçük bir pencere değil
Sonuna dek
Sonsuza dek
Bütün kapıları açacağına
Şefkatin kadar
Merhametin kadar eminim !
Bugün seni düşledim
Sımsıcak yüreğimde
Yumuşacık uzanmıştı
Ellerin
Yalnızlık çok uzaktaydı
Sen buradayken.
Bulduğun çakıldan kalp
Benim mi acep dön bı bak
Şayet benim değilse
Götür yerine bırak.........:))))
Zaten düşmüş kalelerim
Bir gelinin ilk gecesi gibi zaten bırakmışım kendimi kollarına...
Aylar öncesinden ulaştı mektuplarım...
Anahtarlarım sende
Beni teslim al, gel de...
Kimbilir
Geceler neler besler koynunda
Ne rüyalar görülür
Ne kabuslar çöker üstüne
Sabahlar senin olmaktan çıkar
Aynalar küs
Kahveler soğuk gelir bazı vakitlerde .
Gülümsemeyi bırakma yinede
Gök maviye dönünce
Gülümsediğini bilirim
Vaha görünür çünkü
Kum taneleri halaya durur
Su berrak akar pınardan
Saçlarım savruk, hafif esintilerden
Rüzgarın yüzümde durur
Sevinirim....
Çok sevinirim .... #tu
21. yüzyılın en büyük gereksinimi, dürüst insan…
Bir sanat eseri karşısında hayranlığını gizleyemeyip
Büyüyen göz bebeklerin,
ısırdığın dudağın
Hatta
Vücudunun bilimum yerlerine dağılan serotonin gibi
İstiyorum seni…
Geçmişten elem ve gelecekten endişe duyan tek varlık insandır bu yüzden nihayetsiz acziyetiyle beraber nihayetsiz Kudret sahibine muhatap ve kul olmak gibi büyük bir şerefe haizdir