before sunrise / gün doğmadan sizce ne demek, before sunrise / gün doğmadan size neyi çağrıştırıyor?
before sunrise / gün doğmadan terimi Hülya Şengel tarafından tarihinde eklendi
before sunrise / gün doğmadan terimi Hülya Şengel tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Vedat Çetinkaya - 'Şiir Gibi Bir Aşktı O Aklında Mı? '
Zeki Müren - Hatıra...
Alison Kraus - 'Let Me Touch You For Awhile'
Banu - 'Bir Başka Şarkı'
Emel Sayın - Gidenler Dönmez...
...
2. Perdenin ilk sahnesinde bir mağarada Dido'dan nefret eden büyücü ile iki cadı iki sevgiliyi ayırmak için tuzak hazırlar: Jüpiter şeklinde görünüp onları ülkeden uzaklaştıracaklardır... Bir av kornosu Aeneas'ın ormanda ava çıktığını duyurur... Büyücüler şeytanî gülüşlerle Eko dansını yaparlar... 2. Sahne bir koruda geçer... Aeneas arkadaşları ve Dido ile, Av Tanrıçası Diana'nın çeşmesinde eğlenirken fırtına çıkar... Koro zorlu bir kontrpuanlı 'Haste, haste to town - Çabuk, çabuk kente' şarkısıyla fırtınadan kaçışı anlatır... Hizmetçi Belinda, Kraliçe Dido'yu korunacak bir yere götürür... O arada büyücü, Merkür kılığında görünerek, Aeneas'a Kartaca'yı terk etmesini, yıkılmış Troya kentini imara gitmesi gerektiğini Jüpiter'in emri olarak bildirir... Aeneas istemeyerek emre uyacağına söz verir: 'Jove's commands shall be obey'd - Jüpiter'in emirlerine uyulacaktır.' Büyücü ve cadılar başarılarını şarkı ve fantastik bir dansla kutlar...
...
Ethan Havke' ın artık iyiden iyiye olgunlaştığını farkettiğiniz, derinlikli filmi. Before Sunset ile devam eder..kızla erkeğin arasındaki uzun sohbetler oldukça keyiflidir..
Gecenin matemini aşkıma örtüp sarayım
Gittin artık seni ben nerde bulup yalvarayım
Şimdi ben tıpkı şifasız kanayan bir yarayım
Gittin artık seni ben nerde bulup yalvarayım...
Bir göz aşinalığı var aramızda
Sanki seninle kırk yıllık dost gibiyiz ikimiz
İsterim ki seninle birleşsin kaderimiz
Sanki seninle kırk yıllık dost gibiyiz ikimiz...
Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına
Ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına
Ayrılık görünmüşken yar tutmuyor elimden
Misafirim bu gün ben gurbet akşamlarına...
Günaydınım,nar çiçeğim,sevdiğim
Günaydınım,nar çiçeğim,sevdiğim...
Geçmesin günümüz sevgilim yasla
O güzel başını göğsüme yasla
Birleşebilir mi ah aşk ihtirasla
O güzel başını göğsüme yasla
Ela gözlerinde menevişler var
Kor gibi dudaklar ve kızıl saçlar
Okşasam doyamam ah ta fecre kadar
O güzel başını göğsüme yasla...
Hayat sevince güzel
Sen sevilirsen eğer
Yoksa hasretle biter
Tatlı geçen o günler...
Fikrimin ince gülü
Kalbimin şen bülbülü
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Ateşli dudakların
Gamzeli yanakların
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Ellerim ellerinde
Gözlerim gözlerinde
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni...
Aşkım bahardı ümitler vardı
Sen gittin diye gönlüm karardı
Geçti o günler
Unutuldu yeminler
Bir kırık kalp kaldı
Aşkım bahardı ümitler vardı
Sen gittin diye gönlüm karardı...
Aşıka Bağdat sorulmaz, ufukları aşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider
Sevdaya karşı durulmaz, gönüllerde yaşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider...
Elbet gönüllerde sabah olacak
Bir gün ağlayanlar ferah bulacak
Unutma ki benimsin,biricik sevgilimsin
Sensiz bil ki tadı yok baharın da kışın da
Ümidim şimdi pek çok o tatlı bakışında
Unutma ki benimsin,biricik sevgilimsin...
Hayat bazen tatlıdır sevenler kanatlıdır
Bir gün acı bir rüzgar kırar aşk dallarını
Bazen bir nefes söyler sevda masallarını
Hayat bazen tatlıdır sevenler kanatlıdır
Bazen kopar fırtına gönüllerde ısdırap
Bazen bir meltem eser hakikat olur rüya
Hayat bazen tatlıdır sevenler kanatlıdır
Bir gün yeni bir rüya ürpertir gönülleri
Elveda der acıya açar aşkın gülleri
Hayat bazen tatlıdır sevenler kanatlıdır...
Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni
Bir daha seyredeyim ne olur dur da seni
Ayrılan belki döner belki de dönmez geri
Bir daha seyredeyim ne olur dur da seni...
Bir şarkı ki yalnız sana yalnız sana ait
Birlikte geçen günlere ağyar bile şahit
Sevdim seni kafi bu sözüm fazlası zait
Saklan güzelim kalbime saklan kapacaklar...
Thy hand, Belinda; darkness shades me,
On thy bosom let me rest,
More I would, but Death invades me;
Death is now a welcome guest.
When I am laid in earth,
May my wrongs create
No trouble in thy breast;
Remember me, but ah! forget my fate...
Birlikte bu akşam çıkalım seyre civanım
Mehtabı içip mest olalım ruh-i revanım...
I haven't really ever found a place that I call home
I never stick around quite long enough to make it
I apologize that once again I'm not in love
But it's not as if I mind
that your heart ain't exactly breaking
It's just a thought, only a thought
But if my life is for rent and I don't lean to buy
Well I deserve nothing more than I get
Cos nothing I have is truly mine
I've always thought
that I would love to live by the sea
To travel the world alone
and live my life more simply
I have no idea what's happened to that dream
Cos there's really nothing left here to stop me
It's just a thought, only a thought
But if my life is for rent and I don't learn to buy
Well I deserve nothing more than I get
Cos nothing I have is truly mine
While my heart is a shield and I won't let it down
While I am so afraid to fail so I won't even try
Well how can I say I'm alive
If my life is for rent...
Beni yalnız koyup mahzun hallerde
Sen nasılsın acep gurbet ellerde
Geleceksin diye gözüm yollarda
Uzaklara böyle dalışım ondan
Şurası göz göze geldiğimiz yer
Şurası söyleşip güldüğümüz yer
Şurası baş başa kaldığımız yer
Buralara sık sık gelişim ondan...
Gün doğmayacak belli bu aşkın gecesinden
Hicran okunur gençliğimin dertli sesinden
Kalbim acıyor günleri sensiz yaşadıkça
Hicran okunur gençliğimin dertli sesinden...
Richard Linklater'in yönetmenliğini yaptığı bi filmdir.
Orhan Veli'Nin Gün Doğmadan şiiri bu terime yazılacak en güzel şeydir!
GÜN DOĞMADAN
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında
İçinde bir iş görmenin saadeti
Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında
Balıklar çıkacak yoluna karşıcı
Sevineceksin
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul
Ruhları sustuğu vakit martıların
Kayalıklarındaki mezarlarında
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin
Bayramlık seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi
Gelin alayı, teller, duvaklar, donanmalar mı
Heeeey
Ne duruyorsun be at kendini denize
Geride bekleyenin varmış aldırma
Görmüyor musun her yanda hürriyet
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol
Git gidebildiğin yere..
Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak
İkimizin de saçları ak
Öyle durup bakışacağız...
Francis Picabia...
Peysaj...
bknz: when I am laid in earth
başında ingilizcesi olduğuna göre fil mi yoksa yabancı yazar tarafında vücuda getirilmiş bir eser mi bilmiyrm, araştırmıyorum.
bildiğim budur: sezai karakoç'un- üstâdın- 'gün doğmadan' diye bir kitabı var.
ne zaman şehzadebaşında dolaşsam yanıma alırım şiirindeki duyguyu, gün doğsa da yarına doğmasa da.
tak tak...