Bir gezgin, doğduğundan beri mağarada yaşayan bir bilgeyle karşılaşır. Ve sorar; “Hocam, neden şuraya bir ev yapıp da rahat etmiyorsun?” Bilge cevap verir, ”Hayat o kadar kısa ki dostum, yerleşmeye değmez.”
ÇOCUKLAR, AH! "Ya hep küçük kalsanız ya da birden büyüseniz. Bu yavaş büyüme, yanımızda yetişen bir varlığın biz anlamadan büyümesi dayanılmaz bir şey..." (Oğuz Atay'dan değiştirerek)
RIFKI'ya notlar: Mademki hayvanlar arkadaşındır, neden süt kuzu fırında veya kuzu pirzolayı -üstelik ağzını şapırdatarak- maşşallah iştahla "götürüyorsun"?
Sevgiliye notlar: "Ben!Ben!" diye bencil naralar atarak birbirimizi diğerimizin yaşamına sürgün etmek yerine, "Biz" diyerek neden "ikimize bir dünya" kurmuyoruz ki?
İBB'nin ezici bir çoğunlukla seçilmiş Başkanı olmasının yanı sıra, ilk seçimlerde yine ezici bir çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilmesi garanti olan Sn.Ekrem İmamoğlu'na uygulanan baskı ve kuşatma tüm hızıyla sürerken, uygulayıcılar şunu unutmaktadırlar: KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR!
Bilge şair Edip Cansever; "İçki, sevgi, yalnızlık… Bunlardan başka tutunacak neyimiz var?.. Sevmeye bak." sözleriyle insan ruhunun derinliklerine dokunurken beni anlatmış adeta... Ve seni... Onu da tabii... Pardon, adeta'sız.
İddia: CİNSELLİK üzerine yazılmış bilimsel kitaplar ve araştırmalar ne kadar çok okunup yaşama geçirilirse, cinsel yaşam o kadar mekanikleşip monotonlaşacaktır.
Bir gezgin, doğduğundan beri mağarada yaşayan bir bilgeyle karşılaşır. Ve sorar; “Hocam, neden şuraya bir ev yapıp da rahat etmiyorsun?” Bilge cevap verir, ”Hayat o kadar kısa ki dostum, yerleşmeye değmez.”
"Hiç bir canlı, yavru bir kediden daha oyuncu, yaşlı bir kediden daha ciddi olamaz.” (Thomas Fuller)
"ben sana uyandım yine,
sen başkalarıyla uyurken..."
(Edip Cansever)
SABAHIN KÖRÜNDE kapı zili çalındı, yataktan zorbela kalkıp açtım. Hay Allah, Pazartesi Sendromu imiş. Her pazartesi yapıyo bunu. Babannemin bastonunu kaptım, düştüm peşine. Yakalayamadım. Sabah namazından dönen muhtar ve ihtiyar heyeti filan gördü beni, yatıştırıp eve gönderdiler.
Bazen de zil çaldığında,
aşk geldi sanıp da heyecana kapılırız...Kapılmayalım. Mahallenin çocukları çalıp kaçmış olabilir. Hele o Suleymanin oğlu var ya :(( Neyse, sustum.
Sabaha karşı ise, hele de muhalif parti belediye başkanı filan iseniz, gelen kesinlikle polis amcalardır.
Götürdüler merkeze... Neyse, uzatmaya gerek yok. Zaten tekerleme böyle değildi.
SEVGİLİ'ye notlar:
Ne demek "Abim de bizimle sinemaya gelse olur mu"? Biz sinemaya film seyretmeye mi gidiyoz kızım? Tövbe tövbe ;((
Sen'den sakınmak sana yönelmektedir.
ÇOCUKLAR, AH!
"Ya hep küçük kalsanız ya da birden büyüseniz. Bu yavaş büyüme, yanımızda yetişen bir varlığın biz anlamadan büyümesi dayanılmaz bir şey..."
(Oğuz Atay'dan değiştirerek)
RIFKI'ya notlar:
Mademki hayvanlar arkadaşındır, neden süt kuzu fırında veya kuzu pirzolayı -üstelik ağzını şapırdatarak- maşşallah iştahla "götürüyorsun"?
"AŞK, acımasız bir sarmaşık gibidir, kendisinden başka hiçbir duygunun yaşamasına izin vermez. O sebepten final genellikle trajiktir." (Ahmet Ümit)
Alman için seks, işkembe çorbasının üstüne yenen çikolatadır... Arap içinse, çikolatanın üstüne içilen işkembe çorbasıdır.
?si=6sMWwbD6PFXOzKiR
Baki Kemancı babadan kısacık ama derinlere işleyen bir Hüzzam'la yeni güne "Merhaba" :))
"Çocuklar gülmezse korkuyorum." (Şükrü Erbaş)
Pişmanlık, güçsüzlüğün göstergesidir.
Sevgiliye notlar:
"Ben!Ben!" diye bencil naralar atarak birbirimizi diğerimizin yaşamına sürgün etmek yerine, "Biz" diyerek neden "ikimize bir dünya" kurmuyoruz ki?
"söylemiş miydim,
sen yokken ben
kendimle yattım büyüdüm…”
(Soğuk Leke, Şükran Belen)
"Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür; bu bir papatya da olabilir umut da...” (Sabahattin Ali)
GİDERKEN
bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru ?
güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar...
beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur.
SUNAY AKIN
"İnsanlık, bir gülümsemeyle başlar."
İBB'nin ezici bir çoğunlukla seçilmiş Başkanı olmasının yanı sıra, ilk seçimlerde yine ezici bir çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilmesi garanti olan Sn.Ekrem İmamoğlu'na uygulanan baskı ve kuşatma tüm hızıyla sürerken, uygulayıcılar şunu unutmaktadırlar: KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR!
"SEVEN KADIN her şeyi feda eder ve başka her şey değersiz olur" demiş Friedrich Nietzsche; ve eklemiş, "bu nedenle erkek, seven kadından korkmalı!"
Brrr, ürperdim :((
Kendi hatalarını maskelemek için sürekli başkalarına eksikler uyduran insancıklar, uzaktan geçiniz.
"Bir zamanlar hüzün vardı,
şimdi yalnızca çığlık kaldı." (Arthur Rimbaud)
Bilge şair Edip Cansever;
"İçki, sevgi, yalnızlık… Bunlardan başka tutunacak neyimiz var?.. Sevmeye bak." sözleriyle insan ruhunun derinliklerine dokunurken beni anlatmış adeta... Ve seni... Onu da tabii... Pardon, adeta'sız.
Suzanne Collins demiş ki:
"Umut, korkudan daha güçlü olan tek duygudur.”
"Sevdiğinin gözyaşları ile ıslanan bir omuz , ömür boyu kurumaz." (Tarık Tufan)
İddia:
CİNSELLİK üzerine yazılmış bilimsel kitaplar ve araştırmalar ne kadar çok okunup yaşama geçirilirse, cinsel yaşam o kadar mekanikleşip monotonlaşacaktır.
"Kaos bir doğa kanunuydu,
düzen ise insanoğlunun hayali..." derken,
doğru bir saptamada bulunmamış mı Henry B. Adams?