Kültür Sanat Edebiyat Şiir

atatürkün sözleri sizce ne demek, atatürkün sözleri size neyi çağrıştırıyor?

atatürkün sözleri terimi Selçuk Akçaören tarafından tarihinde eklendi

  • Arke Arkhe
    Arke Arkhe

    İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu 'ben' kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

  • Pelin Çevik
    Pelin Çevik

    Köylü miletin efendisidir..

  • Eflatun İstanbul
    Eflatun İstanbul

    'Adalet mülkün temelidir.'
    Bunu yazan yok mu? Varsa söyleyeyim; Bu söz Atatürk'ün DEĞİL; HZ. ÖMER'in.

  • Öylesine Birisi
    Öylesine Birisi

    'Türk demek Türkçe demektir, ne mutlu Türküm diyene'
    Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene”
    Atatürk ölüm döşeğindeydi, üç gün komada kalmıştı. Kendine geldi, son nefesinde, “Arkadaşlara selam, dil çalışmalarını sakın gevşetmeyin” dedi ve kendinden geçti.

  • Korel Yılmaz
    Korel Yılmaz

    Sizlere saldırmanızı değil, ölmenizi emrediyorum.

  • Emel Yılmaz
    Emel Yılmaz

    'vatansız bir millet ezilmeye mahkumdur'
    M.Kemal Atatürk

    bu söz bir gerçek ezilmemek için....

  • Cgl Cgl
    Cgl Cgl

    TRT 1 / CUMHURİYET {şuan sürmekte}
    (bir çok söz var bu filmde...)

  • Yeşil Hazretleri ``
    Yeşil Hazretleri ``

    'Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.'

    M. Kemal ATATÜRK

  • Murat Demir
    Murat Demir

    burda ataturk diye siyaset yapmayın ya. bırakın su adamı ölmüs allah rahmet eylesin. yaptıkları içinde tesekkurler. ama yok siirler falan yok 6 ok mus bırakın bunları 6 ok uda gorduk o altı ok un nerelerde oldugunuda millet gosterdi

  • Kayhan Öztoprak
    Kayhan Öztoprak

    Atatürk'ün sözlerini yazan herkese teşekkürler...Ama sadece yazmakla oluyormu o meçhul...Aşağıya yapıştıracağım yazı Aziz Nesin'in yüzümüze tuttuğu aynadır...


    Aziz Nesin'in Atatürk'e Hitabı


    Atam, hala yaşıyorsak: edepsizlik sayesinde!
    Altı oku soruyorsan,politika dehlizinde!
    Hele partin senden sonra,devrimlerin tavizinde!
    Vasfedeyim halimizi, kalemime ver izin de!
    Yobazlarla gericiler,onlar bizden daha zinde!
    'Atam, Atam...' derler ama, bir adınız var sizin de...

    Halkçılıkla devletçilik: anlatamam, çok hazin de...
    Çoktan beri sahteciler, ağır çeker her vezinde!
    Tek umut var, o da yalnız, Amerikan dövizinde!
    Sorma Ata'm, halimizi, hal mi kaldı anlatacak...
    İşte geldik dizindeyiz! Yata yata çok yorulduk,tatil yaptık, izindeyiz!

    Sanayide henüz daha,Cafer için lazım diye,Amerikan bezindeyiz!
    Geçeceğiz avrupa'yı ama şimdi izindeyiz!
    Hocamız var, hacımız var, uçan kuşa borcumuz var, el oğlunun ağzındayız!
    Ama bizi zor bulurlar, bahar, yaz, kış izindeyiz!

    Evet, doğru söylemişsin:'Türk milleti çalışkandır! 'Biz de senin tezindeyiz!
    Dinlenmekten yorulduk da, onun için izindeyiz!
    Zinde kuvvet diye söz var, kimse bilmez adresini, ah izindeyiz, vah izindeyiz!
    Bugün değil, bu yıl değil, çoktan beri izindeyiz!

    İlerledik Ata'm öyle, şimdi görsen tanımazsın: Amerikan tarzındayız!
    Arasan da bulamazsın, otuz yıldır izindeyiz!
    Hani 'Türk, öğün, çalış, güven' demiştin ya... Biz ilkinde takılıp kaldık. O yüzden çalışmaya vakit kalmadı.

    Kimselere de (kendimiz dahil) güvenmiyoruz. Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz.
    Balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. Klipler, zamlar, işkenceler, darbeler...
    Öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip,
    senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu.... Ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini...

    Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize...
    Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.
    Hala 'izindeyiz' ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor.
    'İzinde' olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık.
    66 yılda... Belki kimseleri sana benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden...
    Adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşların... İntihar etmek için...

    Zorlu savaşlarla kurulan Türkiye cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var.
    Dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık
    Ata'm...! Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık.
    Adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık.

    Senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık.
    Kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar... Alkışladık... Çünkü biz izindeyiz ata'm...
    Her sabah güne 'Türküm, doğruyum, çalışkanım' diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik.
    Sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız yerde sürünüyor.

    Köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor... Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç..
    'Beni emanet ediniz' dediğin doktorların biliyorsun seni 'geç teşhisten' erken yolcu ettiler.
    Merak etme 'izindeyiz' ata'm... O dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında.
    Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar.

    O gün yazdıklarını, bugün ağza alamayacak haldeyiz.
    Seni asmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz ata'm... Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki,
    ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. Pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.
    Su 'izindekiler'in listesini bir görsen inanamazsın ata'm... Kendini tanıyamazsın.
    Özlü sözlerini paylaşamıyorlar.
    Yılgınlığa düşmememiz için söylediğin 'küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir' sözünü itfaiye kapısına asmışlar.
    Bağışla bizi... İzindeyiz Ata'm...!



    www.kemalinaskerleriyiz.com

  • Selçuk Akçaören
    Selçuk Akçaören

    siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmadığı sürece hep geçicidir...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Ben Sporcunun ZEKİ,ÇEVİK AYNI ZAMANDA AHLAKLISINI severim...
    M.K. ATATÜRK...
    Hiç yakışmadı bu akşamki oynanan FB- GS maçındaki görüntüler... Futfolcular centilmence oynadı... Seyirce ise sportmenlik dışı davranışlar sergiledi... Bu bir oyun... Başlar ve biter... Hafızada kalansa görüntüler olur...
    GAME OVER...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum... Batı senden, Türk’ten çok geriydi... Mânada, fikirde, tarihte bu, böyleydi... Eğer bugün, Batı nihayet teknikte bir yükselme gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat senin değil, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalinin bir neticesidir... Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin, bu belli! ...Fakat zekânı unut, daima çalışkan ol! ...
    Gençler! ...
    Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! ...Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mutluyum...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takip etmeye söz vermişsiniz... İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım... Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz... Fakat arkadaşlar yorulmadan ne demek? ... Yorulmamak olur mu? ... Elbette yorulacaksınız.... Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir... Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur... Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür... Sizler, yani, yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeğe karar verenler asla ve asla yorulmazlar... Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir...
    Birbirimize vereceğimiz işaret ileri! İleri daima ileridir...

  • Yusuf Davut
    Yusuf Davut

    O kadar sözü söylemiş midir yaw.. :)

    Her konuda bir söz çıkarıyorlar Atatürk'e atfedilen...
    İlginç.. :)

    .

  • Osman
    Osman

    ilahlaştırmak

  • Nakore
    Nakore

    uydurma

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    Büyük Türk Ordusu! Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir............

  • Gani Kapicigil
    Gani Kapicigil

    'Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir.Benim düşüncelerimi,benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız,bu yeterlidir.'

  • Yağmur Bulut
    Yağmur Bulut

    ^^Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir ^^

    Ulu önder Atatürk, bu ülkenin insanlarının ^^özgür ve bağımsız^^ olduğunu görmek isterdi.
    Bugün etrafıma baktığımda Atatürkçülük adına Atatürkçülüğün katledildiğini görüyorum. Atatürkçülüğü 3-5 oy uğruna katledenler gelecek nesillere bunun hesabını nasıl verecekler.

    Sözümü yine Atatürk'ün şu sözleriyle bitirmek istiyorum.

    ^^YURTTA SULH CİHANDA SULH^^^

    Ben de tüm insanlığa ^^barış, özgürlük ve bağımsızlık^^ dolu bir hayat dilerim.

  • Harun Bircan Cat
    Harun Bircan Cat

    Herlade atatürk burda olsa ve tek söz söylese söyleyeceği şu olurdu....
    ben atatürkçü değilim....

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    ATATÜRK DİYOR Kİ..


    1906 Hürriyeti olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
    1912 Ben askerliğin herşeyden ziyade sanatkarlığını severim.
    1914 Savaş için düşmanı ordugahımızda beklemektense, onu uzaktan karşılamak yeğdir.
    1919 Bütün ümidim gençliktedir.
    1919 Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez.
    1920 Bizim görüşümüz -ki halkçılık- tır- kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir., halkın elinde bulundurulmasıdır.
    1920 Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.
    1921 Büyük Türk Ordusu! Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir.
    1921 Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir.
    1921 Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.
    1921 Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.
    1922 Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.
    1922 Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.
    1922 Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır.
    1922 Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır.
    1922 Eğitim işlerinde behemahal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu surette olur.
    1922 Her çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka lazımdır. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastadır.
    1922 'Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkar olunamaz' kaidesi adalet sistemimizin temel taşıdır.
    1922 Türkiye'nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak olan köylüdür.
    1922 Okulun vereceği ilim ve irfan sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.
    1922 Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.
    1923 Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.
    1923 Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
    1923 Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.
    1923 Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.
    1923 Hiçbir medeni devlet yoktur ki, ordu ve donanmasından önce ekonomisini düşünmüş olmasın.
    1923 Memleket mutlaka modern, medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır.
    1923 Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
    1923 Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomiyle kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.
    1923 Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyler yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
    1923 Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımları boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.
    1923 Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.
    1923 Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.
    1923 Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak zorundadırlar.
    1923 Hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak.
    1923 Bizim dinimiz, ulusumuza, değersiz, miskin ve aşağı olmayı salık vermez. Tersine Allah da, Peygamber de insanların ve ulusların onur ve şerefini korumalarını buyuruyor.
    1923 Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima mağlup oldu.
    1923 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
    1924 Kesin sonuç her zaman taarruzla alınır.
    1924 İktisaden zayıf bir millet sefaletten kurtulamaz; kuvvetli bir medeniyete, refaha ve saadete kavuşamaz, sosyal ve siyasal illetlerden yakasını kurtaramaz.
    1924 Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olmak gerekir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır.
    1924 Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit bilimdir, fendir.
    1924 Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
    1924 Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.
    1924 Türk milletinin istidadı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.
    1924 Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
    1924 Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.
    1924 Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
    1924 En yüksek askerlik şudur; muhtelif ihtimalleri çok iyi hesap etmeli, en iyi görüneni cüret ve katiyetle tatbik etmelidir.
    1925 Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
    1925 Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım.
    1925 Zafer, 'ZAFER BENİMDİR' diyebilenindir. Başarı 'BAŞARACAĞIM' diye başlayanın ve 'BAŞARDIM' diyebilenindir.
    1925 Müziksiz hayat mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.
    1925 Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    1925 Biz dünya ailesi içinde uygarız. Her görüş noktasından uygarlığın gereklerini tatbik edeceğiz.
    1925 Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.
    1925 Bugünün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir.
    1925 Uygarlık öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder. İçinde bulunduğumuz uygarlık ailesinde layık olduğumuz yeri bulacak, onu koruyacak ve yükselteceğiz.
    1925 Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
    1925 İstikbal göklerdedir
    1925 Toplumsal hayatın başlangıcı aile hayatıdır.
    1925 Cumhuriyetin iç siyaseti, vatandaşın yaşayışını hiçbir baskı ve saldırının etkisinde bırakmaksızın temin etmektir.
    1925 Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkilapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.
    1925 Medeni ve beynelmilel kıyafet, bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu giyeceğiz.
    1925 Biz uygarlıktan, ilim ve fenden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz.
    1925 Memleket sağlam bir birliğe muhtaçtır. Alalade politikacılıkla milleti parçalamak hiyanettir.
    1925 Cumhuriyet döneminin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyet’in kendisi yetiştirir.
    1925 Medeniyim diyen Türkiye’nin hakikaten medeni olan halkı baştan aşağıya dış görünüşüyle dahi medeni ve olgun insanlar olduğunu fiilen göstermeye mecburdur.
    1925 Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
    1926 Cihanda spor hayatı, spor alemi çok önemlidir.Bu kadar önemli olan spor hayatı bizim için çok daha önemlidir, çünkü ırk meselesidir, ırkın düzelmesi ve gelişmesi meselesidir ve hatta biraz da uygarlık meselesidir!
    1926 Cumhuriyet Hükümeti’nin namuslu, vatansever, cumhuriyetçi işadamlarına daima yardımcı olacağına şüphe edilmemelidir.
    1926 Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
    1926 Giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu, başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur.
    1926 Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.
    1927 Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklale sembol olmuş bir milletiz.
    1927 Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.
    1928 Yaptığımız muazzam inkılaplarla medeni bir millet olduğumuzu cihana ispat ettik.
    1928 Dış siyasetimizde; ülkenin dokunulmazlığını, güvenliğini, yurttaşların haklarını herhangi bir saldırıya karşı bizzat savunabilmek kudreti de özellikle göz önünde tuttuğumuz noktadır.
    1929 Herkesin polisi kendi vicdanıdır, Fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.
    1930 Biz hepimiz milletvekili olabiliriz, bakan olabiliriz, hatta cumhurbaşkanı olabiliriz; ama sanatkar olamayız. Böyle olunca sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür.
    1930 Eğer cumhurbaşkanı olmasam, Eğitim Bakanlığı’nı almak isterdim.
    1930 Sinema öyle bir keşiftir ki, gün gelecek barutun, elektriğin ve kitapların keşfinden çok dünya medeniyetinin veçhesini değiştireceği görülecektir. Sinema, dünyanın en uzak uçlarında oturan insanların birbirlerini tanımalarını, sevmelerini temin edecektir.Sinema, insanlar arasındaki görüş, görünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır. Sinemaya layık olduğu önemi vermeliyiz.
    1930 Servetin meşru yolu, bilgiyle ve fedakarlıkla çalışmak ve tasarruf etmektir.
    1930 Bütün insanlar, bir toplumsal vücudun organlarıdır ve bu sebeple birbirlerine bağlıdır.
    1930 Öğrenci her ne yaşta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakılmalı ve öyle muamele edilmelidir.
    1930 Çağdaş uygarlığı anlayabilmek, kavrayabilmek, dünya yüzünde eski uygarlıkları, bütün insanlığın ilk uygarlıklarını tanıyabilmekle mümkündür.
    1930 Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir.
    1930 Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmektir.
    1930 Artık bugün, demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. 20. yüzyıl, birçok müstebit hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür.
    1930 Bizim gerçek müziğimiz Anadolu halkında işitilebilir.
    1930 Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
    1930 Dilin milli ve zengin olması milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin.
    1931 Milliyetin en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim diyen insan her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.
    1931 Ülkenin ve devrimin içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelerde korunması için, bütün ulusçu ve cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir.
    1931 Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha önemli güvenlik silahıdır. Demiryolları, Türk milletinin refah ve uygarlık yollarıdır.
    1931 Yurtta sulh, cihanda sulh.
    1931 Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu. Kendimi hiçbir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka ulusları öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım.
    1932 Sanatkar, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.
    1932 Tiyatro bir memleketin kültür seviyesinin aynasıdır.
    1932 Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz.
    1932 Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.
    1933 Milli kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracağız.
    1933 Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir.
    1933 Tayyareciler, şunu unutmayınız ki, yarının en büyük tehlikeleri semalardan gelecektir. Bu sebeple sizler ani gelebilecek tehlikelere karşı koymak için daima hazır bulunmaya ve o şekilde yetişmeye gayret edeceksiniz.
    1933 Milletlerin siyasetinde ancak menfaatleri vardır. Kimsenin kimseye dost olmayacağını bilelim.
    1933 Gençliğin çalışkan, hassas ve milliyetçi yetişmesi esas dileklerimizdendir. Gençlik her türlü faaliyetlerinde Cumhuriyet kanunlarına ve Cumhuriyet kuvvetlerinin usul ve kurallarına uymaya da dikkatli olmalıdır.
    1933 Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen gerçek, insanlığı şaşırtacak bir nitelik alır.
    1933 Ne mutlu Türküm diyene!
    1934 Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır.
    1934 Türk! Öğün, çalış, güven.
    1934 Bir ulusun değişikliğinde ölçü, müzikte değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.
    1935 Türk kadınının dünya kadınlığına elini vererek dünyanın barış ve güvenliği için çalışacağına emin olabilirsiniz.
    1935 Türk’e ev bark olan her yer sağlığın, temizliğin, güzelliğin, modern kültürün örneği olacaktır.
    1935 Eğer devamlı barış isteniyorsa, kitlelerin durumun iyileştirecek uluslar arası tedbirler alınmalıdır.
    1935 Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur.İşte parola budur.
    1935 Millet sevgisi kadar büyük mükafat yoktur.
    1935 Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi, bugün de en muhterem mevkide, herşeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.
    1936 Güzel sanatlarda başarı, büyük inkılapların başarıldığının en kesin delilidir. Bunda başarı kazanamayan milletlere ne yazıktır. Onlar, bütün başarılarına rağmen uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan daima mahrum kalacaklardır.
    1936 Türk ulusunun idaresinde ve korunmasında ulusal birlik, ulusal duygu, ulusal kültür en yüksekte göz diktiğimiz idealdir.
    1936 Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.
    1936 Kültür, tabiatın yüksek verimleriyle mesut olmaktır. Bu ifade içinde çok şey saklıdır. Temizlik, saflık, yükseklik, insanlık vs. bunların hepsi insanlık vasıflarındandır.
    1937 Gençler, benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum.
    1937 İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülecek bir sistemdir.
    1937 Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.
    1937 Tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır.
    1937 Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç çocukları! Yorulsanız bile beni izleyeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
    1937 Milli ekonominin temeli tarımdır.
    1937 Sanayileşmek, en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır.
    1937 Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir.
    1937 Esas olan, bütün her yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir.
    1937 Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.
    1938 Bizim milletimiz esasen demokrattır. Kültürünün, geleneklerinin en derin maziye ait evreleri bunu doğrular.
    1938 Dürüst ve açık olan dış politikamız bilhassa barış fikrine dayanır. Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve zihniyetimize uyan bir yoldur.
    1938 Muharebeyi insan yapar.

  • Yagmur Siren
    Yagmur Siren

    Ne mutlu Türküm diyene! ! ! ! !

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Atatürk, Bursa’da bir baloda dans eden iki genci yanına çağırıp soruyor: “Sakarya savaşı ne zaman oldu? Ulusal savaşım kaç evre sürdü? Türk devrimlerinin temeli nedir? ”
    Kız, “Efendim bize okulda yalnızca Fransız Devrimini okuttular, Türk Devrimini hiç okumadık” der demez, Atatürk’ün güleç yüzü birden değişiyor ve gençlere şu dersi veriyor:
    “Bütün bu şenlik ve bayram, ulusal savaş ve Türk devrimlerini yapanların, ya da bunlarda çaba ve özverisi bulunanların hakkıdır. Siz yaşınız gereği o eylemlere katılmamış olabilirsiniz. Ama o işi yapmış olanların arasına girebilmeniz için, o işlerin nasıl yapıldığını kesinlikle bilmelisiniz.”
    Atatürk bu sözlerden sonra emir subayına emir veriyor ve “Bayanla bayı evlerine götürsünler.. Derslerine çalışacaklarmış! ..” diyor.
    Dersimizi çalışmadan “marjinal” (!) olunmuyor...

  • Hakan Akbulak
    Hakan Akbulak

    “Vatan toprağı kutsaldır,kaderine terk edilemez.”

  • Sevim Gitar
    Sevim Gitar

    Efendiler,
    Avrupa’nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre uygun yapmak, yürümek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin?

    Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir

  • Hakan Akbulak
    Hakan Akbulak

    Atatürk’ü anlamaktan aciz insanlar,kendilerine Atatürk’çüyüm demezler mi?
    Bazı hakikatlere ermiş olanlar karşısında,ne gülünç duruma düşer bu insanlar!
    O insanlardır ki,ırkçı oldukları hâlde Atatürk’çüyüm diyebilme gafletinde bulunurlar ve o insanlardır ki,hiç bir halttan anlamazlar; konuşurlar.

  • Şamil Bahadır
    Şamil Bahadır

    benim nacis vücudum elbette bir gün çürüyüp kokacaktır ama türk cumhuriyeti ilelebet kokacaktır(mis gibi)

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    'Efendiler'

    14.11.2006
    Gecen hafta Cuma gecesi 'Bildiğin Gibi Değil”in konuğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'dı.

    10 Kasım’a denk gelen o Cuma sevgili ortağım Ali Saydam'la Sayın Saylan'ı ağırlamamız tesadüf değildi elbette.

    Türkan Saylan da gündeme göre bir hazırlıkla gelmişti yayınımıza. CYDD üyelerinden eğitimci Gülsün Kaya’nın hazırladığı Nutuk yorumunu anlattı önce. Gülsün Kaya I.U. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi bölümünde yüksek lisans çalışması yapmış bir Türkçe öğretmeni. Gülsün öğretmen tüm gençlerin kolaylıkla takip edebileceği bir Nutuk yayını hazırlarken bakin neyin peşine düşmüş. Onun yazdıklarından aktaralım:


    Öteden beri 'baylar' sözcüğünün, Nutuk'taki 'efendiler' sözcüğü yerine kullanılması doğru mudur diye düşünürdüm.

    Mustafa Kemal Atatürk 'efendiler' derken bu ülkenin erkek yurttaşlarına mı seslenmiş?

    Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin yarısını oluşturan kadın yurttaşları önemsememiş mi?

    Söylev’in sonundaki Gençliğe Seslenişte Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i koruma ve kollama görevini erkek gençlere mi vermiş, kız gençlere güvenmemiş mi?

    Gülsün Kaya iste bu soruyla başlamış araştırmaya. Yine kitaba dönelim:

    Atatürk 'efendiler' derken yalnızca 'baylar' demek istemiş olamaz!

    Peki, Türkçeye Yunancadan girmiş, 'kendi kendini yönetebilen' anlamına gelen, dilimizde 'öğrenim görmüş, saygıdeğer kişi' anlamlarının yanında 'erkekler için seslenme sözcüğü' olarak da kullanılmış 'efendi' sözcüğünün başka bir anlamı yok mu?

    Ne derinlikli bir anlam. 'Kendi kendini yönetebilen'. Tam da Atatürk’e yakışan bir seçim değil mi? Gülsün Kaya savını bizzat Atatürk’ün sözleriyle kanıtlıyor:

    Atatürk 'efendiler' sözcüğünü hangi anlamda kullandığını çeşitli zamanlarda çeşitli yerlerde dile getirmiş. Bunlardan biri Büyük Söylev’ini vermesinden kısa süre önce 25 Ağustos 1927'de İnebolu’da yaptığı bir konuşma.

    Bu konuşmada: 'Efendiler! Bu hitap münasebetiyle ufak bir noktayı tekrar edeyim. 'Efendiler' dediğim zaman başka bir yerde olduğu gibi burada da bunun medlulu (gösterdiği, anlattığı) hanımefendiler ve beyefendilerdir.' diyor.

    Atatürk 'efendiler' sözcüğüyle hem kadınlara hem erkeklere, hem kız hem erkek gençlere seslenmiştir. Atatürk’ün 'efendiler sözcüğünü, Türkçeye 'baylar' biçiminde çevirmek doğru değildir!

    Görüyorsunuz değil mi? Yıllardır 'baylar' olduğunu zannettiğimiz bu hitabın altında ne manalar gizliymiş meğer. Atatürk 'efendiler' derken 'kendi kendini yönetebilen, öğrenim görmüş erkekler ve kadınları' kastediyormuş. Yani aslında on yıllar önce hayalini kurduğu ve hedefini gösterdiği çağdaş Türkiye’nin kadınlarını ve erkeklerini tek manada bir kelimede birleştirmiş. Nedir o mana: 'kendi kendini yönetebilen'.

    Çetin Altan her gün yazıyor, olsun bir de ben yazayım. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin 2006 yılı 'İnsani Gelişme Endeksi'nde, yine Yunanistan'la, Kıbrıs Rum Devleti'nin 65 basamak altında. Endeksin oluşumunda kullanılan kriterleri de hatırlatalım: Çocuk ölümleri, ortalama yaşam süresi, eğitim ve kadın-erkek eşitliği..

    Görünen o ki Atatürk'ün'efendiler' diye hitap ettiği tüm vatandaşlar.
    'Kendi kendimizi yönetmek' konusundaki tercihimizin ne olduğunu görmek içinse 2007 Kasım’ını beklemek zorundayız.



    Not: Yazıda sözü geçen öğretmen Gülsün Kaya’nın 'Nutuk' çalışmasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden temin edebilirsiniz. Hem de 2 YTL’ ye 'Efendiler'

  • Eren Dündar
    Eren Dündar

    ' Dinlenmemek üzere yola çıkanlar, asla ve asla yorulmazlar. '