İnsanlığı dünden bu güne taşıyan, rüzgârın kanatlı çocuklarıdır atlar... Her hareketindeki sevda, anlatılmaz bir rüyadır...
Boşuna değil, bir çocuğun en sevdiği oyuncağının tahta at olması. Boşuna değil, Büyük İskender'in kendi gölgesinden korkan atı 'Bucephalus' yüzünden sürekli güneşe doğru koşması. Boşuna değil, IV. Murad'ın Dağlar Delisi ve Ağa Alacası için Kaside-i Rahşiyye'yi yazması...
Ve boşuna değil, Atatürk'ün Latife Hanım ile evlendiğinde ona ilk hediyesinin bir at olması...
Ben size atlar hakkında birkaç ilginç şeyden bahsedeyim.
Atlar ağlarlar, tıpkı insanlar gibi uykularında horlarlar, rüya görürler…
Yapılarından biraz bahsetmek gerekirse; kemikleri kesinlikle kaynama yapmayacağı için, ayağı kırılan atlar uyutulur veya vurulurlar. Acı çekmemeleri içindir bu.
Fakat diş ağrısı nedir bilmezler. İsterseniz kerpetenle dişini çekin, bana mısın demez. Saçları da acımaz sonra. İstediğiniz kadar çekiştirin, acımaz.
Değişik bir yapıya sahipler yani.
Hisleri çok kuvvetli ve mücadeleden asla yılmayan varlıklardır.
İnsanlık tarihine de bir baktığımızda, atların ne denli önemli canlılar olduğunu ve fazlasıyla saygıyı hak ettiklerini görüyoruzdur umarım.
At, huzur ve güven demektir. Hissetmek ve hissettirmek gerekir, at ile dostluğu geliştirmek için. Onlar, hep sahibine göre kişnerler. Binicisini hissederler ve onunla berebaer çoşar, onunla beraber hırslanırlar. Bir atın, nefes alışını hissettirebildiğin kadar dostu olursun. Ondan korkarsan onu çökertirsin. Onu seversen, coşturursun. Dağları aşar, ovaları geçer senden alacağı bir küçük çosku ile. Ritim demektir At ile dostluk. Senin rtimine göre koşar, atlar, durur... Yani özverili bir dosttur, sen ona dost olursan...
Onlara karşı hissettiğim duyguları,inanın bazı insanlara karşı hissetmiyorum. Aslında atlara “hayvan” bile demek içimden gelmiyor.Hiç sevmiyorum “hayvan” lâfını fakat,onun yerine geçecek daha kibar bir kelime olmadığı için,kullanmak zorunda kalıyorum.
Arkadaşlar atlar sıradan canlılar değildir.Buna inanın.Her şeyden evvel,onlar Kur’an’ı Kerim’de adı geçen,mukaddes varlıklardır. Bir atın ağlayabildiğini biliyor musunuz? (gözlerimle gördüm) Zaten ademoğluna,attan daha fazla fayda getiren bir canlı gösterebilir misiniz? Mümkün değil. Şimdi size onlar hakkında birkaç ilginç ve etkileyici bilgiler vereyim. Bazı atlar uyurken,tıpkı biz insanlar gibi –bazı insanlar gibi tabii- horlarlarmış. :)
Şimdi daha ilginç olanı; bir at,tıpkı biz insanlar gibi,rüya görebilirmiş.
Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı çok nankördür.
7. Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.
8. Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.
Birde Büyük İskender'in bir atı var ki,hakikaten efsane... Atın resmi,paraya bile basılmış. :) Bu atın adı,Boukephalos... Zaten İskender,çok sevdiği atı Boukephalos ölünce,kurduğu bir şehre Boukephalos ismini vermiştir. İskender'in doğu seferinden dönme kararı da,atın ölümünden sonradır.
Efsane olanları da vardır. Uçan at olarak bilinen,Pegasos. Hz.Ali'nin,Düldülü... Köroğlu'nun kır atı; Küheylan... Battal Gazi'nin benekli atı; Aşkar...
Atlar... Belkide en asil,en sadık hayvanlar... İnsanoğlunun geçmişten bu güne,her zaman yanında olan hayvanlar,atlar...
Sormama müsaade eder misiniz? İnsana atlar kadar yardım eden,kaç hayvan daha var acaba? Gerçekten de şöyle bir baktığımızda,insanlar yolculukta,yük çekmede, hatta savaşta bile atlara muhtaçlarmış.Şimdi önemi anlaşılmaz ya,hadi neyse.
Yaradılış özelliklerinden bahsedecek olursak; atlar midesi olmayan hayvanlardır.Sindirimi bağırsak gerçekleştirir.
Eskiler söylerdi,'At bakmak san'attır' diye,pek dikkat buyurmazdım.Şimdi şimdi anlıyorum...Bir kere zahmet,uğraş ister.Sonra bilgi ister.Mesela,bir ata ilk önce suyunu,sonra yemeğini vermelisiniz.Dedim ya,atların midesi yoktur,bağırsak sayesinde yediklerini sindirirler, diye.Tam tersini yaparsanız,yani ilk önce yemi,sonra suyu verirseniz,yem içerde şişer ve at için bu çok tehlikeldir.Ölebilir bile...
Sonra bir başka mühim mevzuu... Bilirsiniz,ayağı kırılan bir at,çabucak vurulur.İnsanlar bunu bir vahşet olarak görür.Bilmedikleri için tabii.Ama benim için öyle değil.Yaradılış meselesi bu.Atların kemikleri,insan kemiğinden farklıdır.Yani kırılan bir kemik,insanda kaynama yapar ve eskisi gibi olur.Oysa atlarda kaynama yapması,dolayisiyle iyileşmesi mümkün değildir. İşte bu yüzdendir ki, Ayağı kırılan bir at için,ölüm,kurtuluştur.
rüzgara karşı ata binebilmek.dört nala koşturabilmek...bir atımın olmasını çok isterdim.sıkıntılı hissettiğimde kendimi atlayım koşturabilmek düşünmesi bile güzel.duruşu asil bir hayvan.yapamadığım tek şey denizde atabilmek..... attan tekme yedim attan düştüm ama onları hala çok seviyorum.binmek için bütün fırsatları kolluyorum.
beni üzerinden attı ama ben yine ondan vazgeçmedim...sonunda dostluğunu kazandım (babamın yardımıyla) beni günlerce dolaştırdı...ne yazık kii bir yılan sokması sonunda öldü bir kaç yıl sonra...atlar benim en iyi dostlarımdır..kalbini kırdığınız zaman ağlarlar ama gururlu....
Tarih sizi insanoglu ile beraber tanidi..hep onun bir parcasi olarak gordu,destanlarinizi musterek yazdi..dunden bu gune butun muharebelerde her yigidin bir de yagiz at`i olmustu... zira makina senin yerinle beraber topyekun insani duygularida tesiri altina aldi..hersey yerini makina ve motorlara terkedince sen de eski arkadasina ebediyyen elveda deyip ayrildin..hos,ayrilmasaydin da seni sevecek gonul kalmamisti...
insana en yakın hayvan. yıllarca insana sadakatini isbat etmiş ama insan ona karşı sadık olamamış......... şuan hayatımızdan çıkardığımız değerli bir dosttur...
Rus asıllı bir arkadaşımla atlar hakkında konuşurken anlatmıştı.Rusya'da,sirklerde gösteri yapanların söylediğine göre atlar kendilerine saygı duyulmasını istermiş.Eğiticinin istediği hareketi yaptırması için ata saygılı davranması gerekirmiş,yoksa istediği hareketi yaptıramazmış.
Hz.Peygamber,'Hayır,atların alınlarına işlenmiştir.' buyuruyor.Etini yemenin mekruh olması bile kendisinin kerametinden,kıymetinden diyor İslam alimleri.Ayrıca,at diğer hayvanlardan şu yönüyle de ayrılır.Aynı insan gibi rüya görür ve ona mahsus bir manevi hayatı vardır.Atları sevmeyen insanları hiç sevmem.
dünyadaki en güzel yaratık.benim için canlılar üçe ayrılır:hayvanlar,atlar,insanlar.o kadar güzel ki,aklım almıyor.güzelliğin,asaletin,zerafetin ve özgürlüğün timsali.Allah'ın istediğini,istediği şekilde yaratabileceğinin,sonsuz kudretinin delili.harikulade yaratık.
..yılkı atları vardır.yazın çalıştırılan ancak kışın gelmesiyle doğaya bırakılan başıboş dolaşan atlara denir, yılkı atları seyredince insanın at olası geliyor..
İnsanlığı dünden bu güne taşıyan, rüzgârın kanatlı çocuklarıdır atlar... Her hareketindeki sevda, anlatılmaz bir rüyadır...
Boşuna değil, bir çocuğun en sevdiği oyuncağının tahta at olması. Boşuna değil, Büyük İskender'in kendi gölgesinden korkan atı 'Bucephalus' yüzünden sürekli güneşe doğru koşması. Boşuna değil, IV. Murad'ın Dağlar Delisi ve Ağa Alacası için Kaside-i Rahşiyye'yi yazması...
Ve boşuna değil, Atatürk'ün Latife Hanım ile evlendiğinde ona ilk hediyesinin bir at olması...
...
Yavrusuna tay, dişisine kısrak, erkeğine ise beygir denilir. İyi de at nedir? .. :)
'Bir çivi bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan bir vatanı mahvedebilir…'
CENGİZ HAN.
...
Atlar…
Onlar olmadan asla yaşayamam ben…
Bunu anlamak için arkadaş olmak gerek onlarla.
Tıpkı insanlar gibi bin bir türlü huyları var.
Ben size atlar hakkında birkaç ilginç şeyden bahsedeyim.
Atlar ağlarlar, tıpkı insanlar gibi uykularında horlarlar, rüya görürler…
Yapılarından biraz bahsetmek gerekirse; kemikleri kesinlikle kaynama yapmayacağı için, ayağı kırılan atlar uyutulur veya vurulurlar. Acı çekmemeleri içindir bu.
Fakat diş ağrısı nedir bilmezler. İsterseniz kerpetenle dişini çekin, bana mısın demez. Saçları da acımaz sonra. İstediğiniz kadar çekiştirin, acımaz.
Değişik bir yapıya sahipler yani.
Hisleri çok kuvvetli ve mücadeleden asla yılmayan varlıklardır.
İnsanlık tarihine de bir baktığımızda, atların ne denli önemli canlılar olduğunu ve fazlasıyla saygıyı hak ettiklerini görüyoruzdur umarım.
özgürlüktür....
messenger da var hatta 2 tane yanyana....biri siyah,biri beyas....
İnsanlardan daha zeki olan atlar tanıdım. Ciddiyim.
At, huzur ve güven demektir. Hissetmek ve hissettirmek gerekir, at ile dostluğu geliştirmek için.
Onlar, hep sahibine göre kişnerler. Binicisini hissederler ve onunla berebaer çoşar, onunla beraber hırslanırlar.
Bir atın, nefes alışını hissettirebildiğin kadar dostu olursun. Ondan korkarsan onu çökertirsin. Onu seversen, coşturursun. Dağları aşar, ovaları geçer senden alacağı bir küçük çosku ile.
Ritim demektir At ile dostluk. Senin rtimine göre koşar, atlar, durur...
Yani özverili bir dosttur, sen ona dost olursan...
Bin tane siyah kır atın kişnemesini işitmeden özgürlük öğretilemez!
Onlara karşı hissettiğim duyguları,inanın bazı insanlara karşı hissetmiyorum.
Aslında atlara “hayvan” bile demek içimden gelmiyor.Hiç sevmiyorum “hayvan” lâfını fakat,onun yerine geçecek daha kibar bir kelime olmadığı için,kullanmak zorunda kalıyorum.
Arkadaşlar atlar sıradan canlılar değildir.Buna inanın.Her şeyden evvel,onlar Kur’an’ı Kerim’de adı geçen,mukaddes varlıklardır.
Bir atın ağlayabildiğini biliyor musunuz? (gözlerimle gördüm)
Zaten ademoğluna,attan daha fazla fayda getiren bir canlı gösterebilir misiniz?
Mümkün değil.
Şimdi size onlar hakkında birkaç ilginç ve etkileyici bilgiler vereyim.
Bazı atlar uyurken,tıpkı biz insanlar gibi –bazı insanlar gibi tabii- horlarlarmış. :)
Şimdi daha ilginç olanı; bir at,tıpkı biz insanlar gibi,rüya görebilirmiş.
Adiyat Suresi
Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı çok nankördür.
7. Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.
8. Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.
hidalgo.......
Birde Büyük İskender'in bir atı var ki,hakikaten efsane...
Atın resmi,paraya bile basılmış. :)
Bu atın adı,Boukephalos...
Zaten İskender,çok sevdiği atı Boukephalos ölünce,kurduğu bir şehre Boukephalos ismini vermiştir.
İskender'in doğu seferinden dönme kararı da,atın ölümünden sonradır.
Efsane olanları da vardır.
Uçan at olarak bilinen,Pegasos.
Hz.Ali'nin,Düldülü...
Köroğlu'nun kır atı; Küheylan...
Battal Gazi'nin benekli atı; Aşkar...
Atlar...
Belkide en asil,en sadık hayvanlar...
İnsanoğlunun geçmişten bu güne,her zaman yanında olan hayvanlar,atlar...
Sormama müsaade eder misiniz?
İnsana atlar kadar yardım eden,kaç hayvan daha var acaba?
Gerçekten de şöyle bir baktığımızda,insanlar yolculukta,yük çekmede, hatta savaşta bile atlara muhtaçlarmış.Şimdi önemi anlaşılmaz ya,hadi neyse.
Yaradılış özelliklerinden bahsedecek olursak; atlar midesi olmayan hayvanlardır.Sindirimi bağırsak gerçekleştirir.
Eskiler söylerdi,'At bakmak san'attır' diye,pek dikkat buyurmazdım.Şimdi şimdi anlıyorum...Bir kere zahmet,uğraş ister.Sonra bilgi ister.Mesela,bir ata ilk önce suyunu,sonra yemeğini vermelisiniz.Dedim ya,atların midesi yoktur,bağırsak sayesinde yediklerini sindirirler, diye.Tam tersini yaparsanız,yani ilk önce yemi,sonra suyu verirseniz,yem içerde şişer ve at için bu çok tehlikeldir.Ölebilir bile...
Sonra bir başka mühim mevzuu...
Bilirsiniz,ayağı kırılan bir at,çabucak vurulur.İnsanlar bunu bir vahşet olarak görür.Bilmedikleri için tabii.Ama benim için öyle değil.Yaradılış meselesi bu.Atların kemikleri,insan kemiğinden farklıdır.Yani kırılan bir kemik,insanda kaynama yapar ve eskisi gibi olur.Oysa atlarda kaynama yapması,dolayisiyle iyileşmesi mümkün değildir.
İşte bu yüzdendir ki,
Ayağı kırılan bir at için,ölüm,kurtuluştur.
Not:Veteriner değilim. ;)
Aslında atları severim. Siyah ve Beyaz...
Gece ve gündüz gibi...
Kadın ve Erkek gibi...
ufak at.
'midilli' atıda denilir. 'ufak at' lardır bunlar.
bknz.
%85,%95
ayağı kırık bir at var kalbimde
kim vuracak? .
dünyadaki tüm atları ALLAH CERKESLER İÇİN YARATMIŞTIR
rüzgara karşı ata binebilmek.dört nala koşturabilmek...bir atımın olmasını çok isterdim.sıkıntılı hissettiğimde kendimi atlayım koşturabilmek düşünmesi bile güzel.duruşu asil bir hayvan.yapamadığım tek şey denizde atabilmek.....
attan tekme yedim attan düştüm ama onları hala çok seviyorum.binmek için bütün fırsatları kolluyorum.
Bence insandan sonra en mükemmel yaratık...
beni üzerinden attı ama ben yine ondan vazgeçmedim...sonunda dostluğunu kazandım (babamın yardımıyla) beni günlerce dolaştırdı...ne yazık kii bir yılan sokması sonunda öldü bir kaç yıl sonra...atlar benim en iyi dostlarımdır..kalbini kırdığınız zaman ağlarlar ama gururlu....
Tarih sizi insanoglu ile beraber tanidi..hep onun bir parcasi olarak gordu,destanlarinizi musterek yazdi..dunden bu gune butun muharebelerde her yigidin bir de yagiz at`i olmustu...
zira makina senin yerinle beraber topyekun insani duygularida tesiri altina aldi..hersey yerini makina ve motorlara terkedince sen de eski arkadasina ebediyyen elveda deyip ayrildin..hos,ayrilmasaydin da seni sevecek gonul kalmamisti...
insana en yakın hayvan.
yıllarca insana sadakatini isbat etmiş ama insan ona karşı sadık olamamış......... şuan hayatımızdan çıkardığımız değerli bir dosttur...
Rus asıllı bir arkadaşımla atlar hakkında konuşurken anlatmıştı.Rusya'da,sirklerde gösteri yapanların söylediğine göre atlar kendilerine saygı duyulmasını istermiş.Eğiticinin istediği hareketi yaptırması için ata saygılı davranması gerekirmiş,yoksa istediği hareketi yaptıramazmış.
Hz.Peygamber,'Hayır,atların alınlarına işlenmiştir.' buyuruyor.Etini yemenin mekruh olması bile kendisinin kerametinden,kıymetinden diyor İslam alimleri.Ayrıca,at diğer hayvanlardan şu yönüyle de ayrılır.Aynı insan gibi rüya görür ve ona mahsus bir manevi hayatı vardır.Atları sevmeyen insanları hiç sevmem.
dünyadaki en güzel yaratık.benim için canlılar üçe ayrılır:hayvanlar,atlar,insanlar.o kadar güzel ki,aklım almıyor.güzelliğin,asaletin,zerafetin ve özgürlüğün timsali.Allah'ın istediğini,istediği şekilde yaratabileceğinin,sonsuz kudretinin delili.harikulade yaratık.
Babamın gizli sevdası
bizim lisedeki okulun bahçesindeki atlarsa
oldukça sapıktılar
onların yüzünden üzerimize yapışan sıfatta cabası... ;)
..yılkı atları vardır.yazın çalıştırılan ancak kışın gelmesiyle doğaya bırakılan başıboş dolaşan atlara denir, yılkı atları seyredince insanın at olası geliyor..
Bilmeduğun atun kerisina keçma
rize atasözü