Gözlerin mi yüreğimde yer edinen? Yoksa sözlerin mi beni derinden etkileyen? Söylesene güzelliğiyle göz kamaştıran kadın, Nedir ruhumuzu bir birine kenetleyen?
Işıltının gecenin karanlığında ay gibi parlayışı, Belki de ondandır bende ki bu karanlığın Ay'a ihtiyacı. Söylesene gülüşüyle dertleri son bulduran kadın? Var mıdır ruhunu süsleyen çiçeklerin bir damla suya ihtiyacı?
Başın göğe erdi mi sevgili Başımı yere eğdin de Taze güller gibi yeniden açtın mı Soldurdun yüreğimi de İstediğin gibi oldumu şimdi Beni yaşarken öldürdün de
Aşk'ın sûretine kapılmış seyreylersin Kendini aşktan sanır, kelâm edersin Aslını görsen, mümkün değil - olmaz dersin Aşksız, et yaşar - toprak olur gidersin.
İmkanların dışında bir kent bu, yolunun taşları elmas baştan başa, Dört bir yanını ışık orduları kaplıyor, dağılıyor yüzünü örten bulutlar, gönül şenliği duyman yaklaştı, Haydi girelim artık.
Olgun insan ilk görüşte aşık olmaz.. iki insan, kendi geçmişleri ve siyaset, sanat bilim ve yemek üzerine düşüncelerini paylaştıktan sonra ancak birbirlerini sevmeye hazır hale gelir.
Yer gök dolu bu aşk olur, aşksız hiç nesne yok durur, bile oludur gösteren, ol aşka esir olan benim. Aşka bünyad uran benim.
Yunus, 13. Yüzyıl, Vahdeti Vücud, Kendi.
Türk kültürünü yabana atmak da, biraz ayıp olur. Allah aşkıyla, dünya aşkı arasında bir fark yoktur, çünkü birbirinin tamamlayıcısıdır, onun için Mevlana ölüme, - Düğün gecesi - der, artık hitamına erer, çünkü, - Ruhumdan üfledim - demişti, ve ondan - Hoşça bak zatına, Zübdei Alemsin - der Şeyh Galible, Yani gözbebeğimsin, ama, hakedersen, bu geçiş mekanında marifetlerin, belirleyecek o konumu, o da gayret ve katkıyla, yoksa, yolun açık olsun, güle güle.
Laleliden dünyaya giden bir tramvaydayız, nasıl oluyorsa oluyor, sen yüreğimi elliyorsun, ve sevişmek gündeme geliyor, dünyanın bütün kıtalarında, afrika dahil.
Hayal etmeyen insan olmaz, hayallerdir somutlaşarak eylemlere dönüşen işler. İnsan aslında eylemler hayal eder fiziksel özellikleri çok nadirdir. Fiziksel özellikler kişinin haz alma seviyesinde kendisine belirlediği kriterlerdir. Fakat zaman zaman o kriterlerdeki insanlara rastlar fakat aklıyla ya da karekter yapısıyla uyuşmadığından o kişiye sempati duymaz. Duygusal etkileşim, hayalleri ve kriterleri ile uyumlu olan biriyle karşılaştığında önce göz temasıyla başlayıp etkilenmenin devam etmesi halinde kişide hormonal yükselmeyle oluşan anlık duygu. Bu duygunun devam edebilmesi için karşısındaki insanın da aynı etki alanında olması gerekir. Olmazsa kişi platonik olarak ilgi duymaya devam eder. Bir süre sonra kendiliğinden geçer. Geçmeyen durumlar ise artık hastalık olarak nitelendirilir. Karşılıklı olduğunu düşünürsek o da çok uzun ömürlü değildir. Eğer devam ediyorsa kişiler birbirini tamamlayan unsurlardan dolayı birlikte olmaktan haz aldıkları ve alışkanlık olduğu içindir. İşte bu evreye geçilirse ilişkide karşılıklı sevgi gelişmiş ve devamlılığı oluşmuştur. Aslında aşk denilen şey anlık bir duygudur. Yukarıda anlatılanlar gerleşmediğinde bağımlılığa dönüşürse patolojik bir olgudur. A.B
Şuan da sitede normal çalışan tek şey reklamlar onun dışındakiler çok yavaş ???
“Biliyor musun? seni başkası için acı çekerken gördüm. Bu beni sevmiyor oluşundan daha çok acıttı..”
Neşet ERTAŞ
Karnımızda kelebekler uçuşuyor, neden gülüyorsun dediklerinde aklıma gelen o insan, hayata bakışın toz pembeee, mantığın seyahatte....
Gözlerin mi yüreğimde yer edinen?
Yoksa sözlerin mi beni derinden etkileyen?
Söylesene güzelliğiyle göz kamaştıran kadın,
Nedir ruhumuzu bir birine kenetleyen?
Işıltının gecenin karanlığında ay gibi parlayışı,
Belki de ondandır bende ki bu karanlığın Ay'a ihtiyacı.
Söylesene gülüşüyle dertleri son bulduran kadın?
Var mıdır ruhunu süsleyen çiçeklerin bir damla suya ihtiyacı?
Başın göğe erdi mi sevgili
Başımı yere eğdin de
Taze güller gibi yeniden açtın mı
Soldurdun yüreğimi de
İstediğin gibi oldumu şimdi
Beni yaşarken öldürdün de
Aşk'ın sûretine kapılmış seyreylersin
Kendini aşktan sanır, kelâm edersin
Aslını görsen, mümkün değil - olmaz dersin
Aşksız, et yaşar - toprak olur gidersin.
-Abdullah Artaç ARSLAN-
Aşk; der durursun ey beşer,
Karşında görsen aklın şaşar,
Elini uzat dersin, arkasına bakmadan kaçar..
-Abdullah Artaç ARSLAN-
(herkesin ahkam kestiği, ama yaşamaya cesareti olmadığıdır aşk)
İmkanların dışında bir kent bu, yolunun taşları elmas baştan başa,
Dört bir yanını ışık orduları kaplıyor, dağılıyor yüzünü örten bulutlar,
gönül şenliği duyman yaklaştı, Haydi girelim artık.
Şeyh GALİB, ŞAİR.
Hangi yaşta aşık olurdan ol
Artık bir çocuksun
Aşk bir hengamedir
Kor ateş üzerinde yürümektir ve ilaki edeptir
Hayat hep 3 noktalarla devam ederken hayatımız hep nokta ile son buldu tıpkı aşkımız gibi ):
Biliyorum,
Ne sen dönersin artık
Ne de ben, kapıyı açabilirim sana...
Yürekleri ateşlerde
Dağlamaktır aşk dediğin
Umutları bakışlarda
Bağlamaktır aşk dediğin
Yar aklına düştüğünde
Özlem seni aştığında
Göz pınarın taştığında
Çağlamaktır aşk dediğin
Aynı anda düşünmek...
Tanrı buyurur, sevdiklerimin aşkı, büyük sevgime işarettir,
bilge insanın iradesi, benim irademe, varolan herşey gibi,
ve gücüme.
Hallacı MANSUR.
Burda hesap kitapla mesafe alamazsın, gönüllülere, gerisi konumuz değil.
Aşk beni hiç bulamayacak mısın?
Olgun insan ilk görüşte aşık olmaz.. iki insan, kendi geçmişleri ve siyaset, sanat bilim ve yemek üzerine düşüncelerini paylaştıktan sonra ancak birbirlerini sevmeye hazır hale gelir.
Aşk Üzerine
,
Alain de Botton
Sayfa 57
Yer gök dolu bu aşk olur, aşksız hiç nesne yok durur,
bile oludur gösteren, ol aşka esir olan benim.
Aşka bünyad uran benim.
Yunus, 13. Yüzyıl, Vahdeti Vücud, Kendi.
Türk kültürünü yabana atmak da, biraz ayıp olur.
Allah aşkıyla, dünya aşkı arasında bir fark yoktur, çünkü birbirinin tamamlayıcısıdır, onun için Mevlana ölüme, - Düğün gecesi - der, artık hitamına erer, çünkü, - Ruhumdan üfledim - demişti, ve ondan - Hoşça bak zatına, Zübdei Alemsin - der Şeyh Galible, Yani gözbebeğimsin, ama, hakedersen, bu geçiş mekanında marifetlerin, belirleyecek o konumu, o da gayret ve katkıyla, yoksa, yolun açık olsun, güle güle.
Kaçmak. En azından benim için. Bu kadar yoğun bir duygu ağır geldiği için kaçmak, saklanmak ve görmezden gelmek.
Önce öp, sonra doğur beni. - Cemal SÜREYA, 1990,
Laleliden dünyaya giden bir tramvaydayız, nasıl
oluyorsa oluyor, sen yüreğimi elliyorsun, ve sevişmek
gündeme geliyor, dünyanın bütün kıtalarında, afrika dahil.
Cemal SÜREYA.
hem acı hem tatlı demişti ilber ortaylı... bana göre de öyle yeri geldiğinde merhamet yeri geldiğinde kin ve nefret..
Aşka esir olan benim. - Nesimi, 14. Yüzyıl, Kendi, Vahdeti Vücud.
Deniz kızlarının gözünden güneşe mavi taşıyan çocuklara şair demeyi gerektiriyordu cenab-ı aşk...
https://music.
Hayal etmeyen insan olmaz, hayallerdir somutlaşarak eylemlere dönüşen işler. İnsan aslında eylemler hayal eder fiziksel özellikleri çok nadirdir. Fiziksel özellikler kişinin haz alma seviyesinde kendisine belirlediği kriterlerdir. Fakat zaman zaman o kriterlerdeki insanlara rastlar fakat aklıyla ya da karekter yapısıyla uyuşmadığından o kişiye sempati duymaz. Duygusal etkileşim, hayalleri ve kriterleri ile uyumlu olan biriyle karşılaştığında önce göz temasıyla başlayıp etkilenmenin devam etmesi halinde kişide hormonal yükselmeyle oluşan anlık duygu. Bu duygunun devam edebilmesi için karşısındaki insanın da aynı etki alanında olması gerekir. Olmazsa kişi platonik olarak ilgi duymaya devam eder. Bir süre sonra kendiliğinden geçer. Geçmeyen durumlar ise artık hastalık olarak nitelendirilir. Karşılıklı olduğunu düşünürsek o da çok uzun ömürlü değildir. Eğer devam ediyorsa kişiler birbirini tamamlayan unsurlardan dolayı birlikte olmaktan haz aldıkları ve alışkanlık olduğu içindir. İşte bu evreye geçilirse ilişkide karşılıklı sevgi gelişmiş ve devamlılığı oluşmuştur. Aslında aşk denilen şey anlık bir duygudur. Yukarıda anlatılanlar gerleşmediğinde bağımlılığa dönüşürse patolojik bir olgudur.
A.B
aşk guzel bır duygunun yanı sıra geçen birşeydir,yanına sevgiyi getiremezsseniz uçup gider...
Denizinde girdaptır...