AŞ: Aşk kişinin kendini aşması, sevgiyle dolup taşmasıdır Sevgiliyle yenen yemek kuru ekmek bal börek gibidir Ama aşksız kişilerin aşı bal börek olsa bile yavan gelir. Aşk aşure ya da türlü tadında güle oynaya yenilen bir gönül aşıdır İçindeki dost kahkahası, düşmanın gözyaşıdır... şAŞKın: Aşk kayıtsız şartsız egemen olmak ister gönüllere. Dinlemez yasa, ferman. Asla kul köle değildir kimseye. Şaşkın! Hiç takılır mı aşka kın? AŞKın: Sakın deme işim başımdan aşkın; çalınırsa kapın. Zamansız geldin ya da benden geçti artık diye düşünme, hemen al içeriye. Yoksa ne yaparsan yap, istediğin kadar çağır bağır, bir daha gelmez geriye. Aşkın yoktur yaşı başı. Onu baş üstünde taşı. aŞIK: Aşık sevgilisine güzel görünmek için şık gezer. Zaten aşk da şık bir olaydır. Bencillere kendinden başkasını sevmek zor gelir ama özverili kişilere onun denizine dalmak, yakamozlu giysilere bürünmek çok kolaydır. AŞIk: Aşk bir aşıdır. Bu aşı yediveren gülüne dönüştürür gönlümüzü, mutluluğumuzu sevgiliyle bölüştürür. kAŞIK: Aşkın cennetinde herkes elindeki kaşığı karşısındaki sevgilisine uzatır, onu doyurur. İlgi ve sevgisini gül ile yoğurur, güzellikler doğurur, aşkın yüceliğini dünyaya duyurur.
Charles bukovskinin deyimiyle aşk. Tam şafak vakti güneş doğmadan hafif bir sis belirir havada bilirsiniz değilmi işte o aşk sır ve o sis güneşin ilk ışıklarıyla kaybolur. Aşk gerçekliğin ilk ışıklarıyla kaybolan bir sistir.
Aşk asla tek bir şey değildir ve ortaya çıkma vaadi kişinin eksik yanlarını tamama dönüştürmektir. aşkı anlama ve yorumlama becerimizle değişir yaşamlarımız aşk öğretir ,değiştirir ve bizim en saf halimizin istekleriyle yüzleştirir. Aslında aradığımız kendi eksik yanımızdır.
Aşk.. Yüreğinizin en derinliklerinde Hissettiğiniz en tutkulu en yoğun duygudur. Tarifi kelimelerle yetersiz kalır. Ve yaşadığınız her duygu beklentisizdir....
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Büsbütün bu kainat aşktan değil mi? Söyle, bir anne gözünden akan yaş Sevdiğinin önünde eğilen baş Bir diyardan, bir diyara göçen kuş Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Bu kavga, bu gürültü, bu telaş aşktan değil mi? Söyle, bir iş için bir yere giden biri Bal için çiçeğe konan arı Kışın yenmek için saklanan darı Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Her şeyiyle bu insan, aşktan değil mi? Söyle, yanmasın diye canı saklanan dil Canını Tanrıya adamış kul Henüz açığa çıkmamış her bir sır Aşktan değil mi?
Başka birisi nasıl sevilir bilmiyorum. Hangi şehre gidilir yalnız başına, Hangi şarkı dinlenir sen olmayınca. Kimle çay içilir? En güzel sözlerin altı kim için çizilir Kimin kokusu saklanır... Hangi hayal hediye edilir, Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine Nasıl anlatılır gülüşünün sesi Adının güzelliğine hangi alfabe de rastlanır Senin bakışın hangi şiire benzer Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp Hangi insan da rastlanır sana... Gel de anlat... Senden başkası nasıl sevilir ? Bilmiyorum ben...
Aşk ne bir menzil, nede bir durak. Aşkın nihayeti yok ki varılacak ili olsun. İçinde nefes için duraklar barındıran ve hiçlik makamında ebediyete giden bir yol... Alemin en saf hali. Ubudiyetin en duru hali. Ateşin en yalın zuhuratı... Bismi Hu, bismi Aşk.
AŞ: Aşk kişinin kendini aşması, sevgiyle dolup taşmasıdır
Sevgiliyle yenen yemek kuru ekmek bal börek gibidir
Ama aşksız kişilerin aşı bal börek olsa bile yavan gelir.
Aşk aşure ya da türlü tadında güle oynaya yenilen bir gönül aşıdır
İçindeki dost kahkahası, düşmanın gözyaşıdır...
şAŞKın: Aşk kayıtsız şartsız egemen olmak ister gönüllere.
Dinlemez yasa, ferman. Asla kul köle değildir kimseye.
Şaşkın! Hiç takılır mı aşka kın?
AŞKın: Sakın deme işim başımdan aşkın; çalınırsa kapın. Zamansız geldin ya da benden geçti artık diye düşünme, hemen al içeriye. Yoksa ne yaparsan yap, istediğin kadar çağır bağır, bir daha gelmez geriye. Aşkın yoktur yaşı başı. Onu baş üstünde taşı.
aŞIK: Aşık sevgilisine güzel görünmek için şık gezer. Zaten aşk da şık bir olaydır. Bencillere kendinden başkasını sevmek zor gelir ama özverili kişilere onun denizine dalmak, yakamozlu giysilere bürünmek çok kolaydır.
AŞIk: Aşk bir aşıdır. Bu aşı yediveren gülüne dönüştürür gönlümüzü, mutluluğumuzu sevgiliyle bölüştürür.
kAŞIK: Aşkın cennetinde herkes elindeki kaşığı karşısındaki sevgilisine uzatır, onu doyurur. İlgi ve sevgisini gül ile yoğurur, güzellikler doğurur, aşkın yüceliğini dünyaya duyurur.
Charles bukovskinin deyimiyle aşk. Tam şafak vakti güneş doğmadan hafif bir sis belirir havada bilirsiniz değilmi işte o aşk sır ve o sis güneşin ilk ışıklarıyla kaybolur.
Aşk gerçekliğin ilk ışıklarıyla kaybolan bir sistir.
Aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir ,
En sevdiğim tatlı kazandibidir (((:
Aşk asla tek bir şey değildir ve ortaya çıkma vaadi kişinin eksik yanlarını tamama dönüştürmektir. aşkı anlama ve yorumlama becerimizle değişir yaşamlarımız aşk öğretir ,değiştirir ve bizim en saf halimizin istekleriyle yüzleştirir. Aslında aradığımız kendi eksik yanımızdır.
Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Beni koyup koyup gitme, n'olursun
* Ağustos Çıkmazı, Attila İlhan
Aşkın evreleri vardır önce platonik sonra romantik ardından da kroniktir en sonunda ya deli eder yada veli..
Durup durup aklıma gelme; or'da işin yok...Yanıma gel, mevzu kalbimde!
* Alıntı
Aşk dört yapraklı yoncadır
bencilliğin olduğu yerde yetişmez
yetişse bile hemen kurur, gelişmez
Aşk hem gül hem dikendir
seven sevdiğinin gönlüne gül dikendir
AŞK VE RUH VECİZ SÖZLERİ............
.....Aşk ateşten bir kanattır. ruh bununla göklere yükselir.(Chamfort)
.....Aşk bir ideale ulaşmak için ruhun kanatlanmasıdır. (Guy de Mauppassant) )
.....Bir aşkı başka bir aşk söndürür. (Mevlana)
.....Aşk gözle değil ruhla görülür (Shakespeare)
....Güzelliğin beş para etmez bendeki bu aşk olmasa.(Aşık Veysel)
AŞK VE RUH VECİZ SÖZLERİ............
.....Aşk ateşten bir kanattır. ruh bununla göklere yükselir.(Chamfort)
.....Aşk bir ideale ulaşmak için ruhun kanatlanmasıdır. (Guy de Mauppassant) )
.....Bir aşkı başka bir aşk söndürür. (Mevlana)
.....Aşk gözle değil ruhla görülür (Shakespeare)
....Güzelliğin beş para etmez bendeki bu aşk olmasa.(Aşık Veysel)
Love Story
Çok fazla aşk romanı okuyan "esas kız" , hayatında hiç aşk romanı okumayan "esas oğlan"a dudaklarını büzerek demiş ki, "Aşk olsun!" demiş.
(Gökten 3 elma düşmüş; 3'ü de oğlanın kafasına...Oğlan acilde!)
Aşk öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilemediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilemeyiz.
* Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali
Aşk..
Yüreğinizin en derinliklerinde
Hissettiğiniz en tutkulu en yoğun duygudur.
Tarifi kelimelerle yetersiz kalır.
Ve yaşadığınız her duygu beklentisizdir....
Neden? Pasif misin sen?
Yaradılana aşık olunmaz
Ali Ayşe'yı seviyooo!
Ali topu al, Ayşe'ye at.
Tut Ayşe, topu tut.
Seni seviyorum; deli gibi değil, gayet aklı başında olarak...
* Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali
ne kadar yaşarsan yaşa,
sevdiğin kadardır ömrün..
* Her Şey Sende Gizli, Can Yücel
Ancak ölüm ayırır bizi demiştin; söyler misin hangimiz öldük?..
* Aşka Dair, İskender Pala
gözlerinde
açık kalmış rüya
eski bir aşktan...
fiyakası kadar eski ikilem:
kavuşmak için geç,
yalnızlık için erken...
* Timsah Sokak Şiirleri,
Murathan Mungan
Yalana gerek yok; katlandığım kadar seviyorum seni...
* Kahraman Tazeoğlu
Tek sözcükle aşk mı?.. İç kanama!
* Hilmi Yavuz
Aşk, aynı insana karşı farklı hayaller kurmaktır; şehvet ise farklı insanlara dair aynı hayali kurmak...
* Bir Fransız Romanı, Frederic Beigbeder
Bir tohum verdin
Çiçeğini al
Bir çekirdek verdin
Ağacını al
Bir dal verdin
Ormanını al
Dünyamı verdim sana
Bende kal
* Bende Kal, Aziz Nesin
AŞK'IN İZİ
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Büsbütün bu kainat aşktan değil mi?
Söyle, bir anne gözünden akan yaş
Sevdiğinin önünde eğilen baş
Bir diyardan, bir diyara göçen kuş
Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Bu kavga, bu gürültü, bu telaş aşktan değil mi?
Söyle, bir iş için bir yere giden biri
Bal için çiçeğe konan arı
Kışın yenmek için saklanan darı
Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Her şeyiyle bu insan, aşktan değil mi?
Söyle, yanmasın diye canı saklanan dil
Canını Tanrıya adamış kul
Henüz açığa çıkmamış her bir sır
Aşktan değil mi?
Aşk; Beni görmeyen kör, Beni duymayan sağır,
Sokağıma dahi uğramayan bir yabancı
Ben tanımıyorum kendisini belli ki o da beni tanımıyor.
Gittiğin her yerde ben varım...
Bana git.
* Aşk Şiirleri, Aziz Nesin
Başka birisi nasıl sevilir bilmiyorum.
Hangi şehre gidilir yalnız başına,
Hangi şarkı dinlenir sen olmayınca.
Kimle çay içilir?
En güzel sözlerin altı kim için çizilir
Kimin kokusu saklanır...
Hangi hayal hediye edilir,
Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine
Nasıl anlatılır gülüşünün sesi
Adının güzelliğine hangi alfabe de rastlanır
Senin bakışın hangi şiire benzer
Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp
Hangi insan da rastlanır sana...
Gel de anlat...
Senden başkası nasıl sevilir ?
Bilmiyorum ben...
Aşk ne bir menzil, nede bir durak. Aşkın nihayeti yok ki varılacak ili olsun. İçinde nefes için duraklar barındıran ve hiçlik makamında ebediyete giden bir yol... Alemin en saf hali. Ubudiyetin en duru hali. Ateşin en yalın zuhuratı... Bismi Hu, bismi Aşk.