derler ki; veyselin önünde ayağa kalkıp ceket iliklediği tek kişi mahsuni şerifmiş.ama olmasına rağmen sorulduğunda:'pir sultan abdal geldi sandım' a benzer bişeyler söylemiştir.
Şiiri bir amaç değil araç olarak kullanabilen nadir insanlardandı bence, ne yazıkki göremedim, yetişemedim, 100 yılda bir gelirmiş böyleleri bende ucu ucuna kaçırdım ne yazıkki.
Aşık Veysel yıl 1894 yılını gösterir. O dönemlerde bizim edebiyatımızda batının etkisinin Servet-i Fünun Edebiyatının da olduğu dönemlerdir. Aşık Veysel bu dönemlerde yaşamıştır.... Ahmet Haşim ile aynı yıl içinde doğmuştur Aşık Veysel.... Aşık Veysel saz ile sözü birleştiren halk ozanlarımızdandır. O sözünü sazına katmış ve sırrını sazına vermiştir. Bunda yaşamış olduğu hayat serüveninin etkisi vardır. Tasavvufi etkilerde vardır Aşık Veysel de. Bazen aşk ile yanöış bazen de Güzelliğin on pare etmez bu bendeki aşk olmasa diyerek sevgiliye rest çekerek ona tam teslim olmadığını gösteriri. Her ne kadar Karacaoğlan kadar ince üslubu olmasa da Cumhriyet devrindeki nadide ozanlarımızdandır Aşık Veysel.
Aşık Veyselde hayat uzun ince bir yoldur. Yolun uzunluğu ve ünceliği hiçbir zaman bir dengeye oturmamasından kaynaklanır. Şiirinde dediğimi 'uykuda bile yürüyom' sözü onun uyku anında dahi zamanın işlediğinin bilincinde olduğunu gösterir. 'İki kapılı han ' dünyanın halini anlatmak için kullanılabilecek en güzel sözlerden biridir. Aşık Veysel 1930 yıllara kadar hep diğer ozanların şiirlerini dillendirmiştir. Bu yıldan sonra kendine ait olanları söyler....
Yıllar yılı aradım kendi kedimi Hiç bir türlü bulamadım ben beni Hayal miyim ürüyamı bilinmez Hiç bir türlü bulamadım ben beni
İnsan mıyım mahluk muyum ot muyum Ekilir biçilir bir nebat mıyım Yoksa görünüşte bir sıfat mıyım Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Leyla mıyım Mecnun muyum çöl müyüm Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım Köle miyim bir güzele kul muyum Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Varlığım yokluğum bir Veysel adım Gökkubbede kalacaktır ses kadim Elli üç yıl kendi kendim aradım Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Bu şiirinde Veysel 'in hayatta kendine bir yer edinemediğini ve bu arayışın sonunun olmadığını görebiliriz.
Asik Veysel'in Son Siiri
Selam saygi hepinize
Gelmez yola gidiyorum
Ne sehire ne de koye
Gelmez yola gidiyorum
Gemi bekliyor limanda
Gidecegim bir ummanda
Gozum kalmadi cihanda
Gelmez yola gidiyorum
Esim dostum yavrularim
Iste benim sonbaharim
Veysel karanlik yollarim
Gelmez yola gidiyorum
_Olumunden kisa bir sure once oglu Ahmet Satiroglu'na yazdirmistir_
ASIK VEYSEL
Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
Diyerek kendini ölüm yıldönümünde hatırlatan güzel insan, nadide halk ozanı.
Sivasın Şarkışla ilçesi Sivrialan Köyünde doğmuştur...Allah rahmet eylesin...Halk ozanımız..
halk ozanı ! ! ! !
iii şiir yazıyo ama ben bu adamın ideolojisini anlamadım karmakarışık bi
ri aslında
anlatıldığı gibi değil
İNSANIN YAŞAMIVE ÖMRÜ İÇİN EN GÜZEL VE EN YERİNDE TANIMI YAPAN BÜYÜK OZAN
'UZUN İNCE BİR YOLDAYIM
GİDİYORUM GÜNDÜZ GECE'
RUHU ŞÂD OLSUN
Türkülerinin, popçu ve rakçılarca içine edilmeye başlandığı büyük ozan...
derler ki; veyselin önünde ayağa kalkıp ceket iliklediği tek kişi mahsuni şerifmiş.ama olmasına rağmen sorulduğunda:'pir sultan abdal geldi sandım' a benzer bişeyler söylemiştir.
Anadolu'nun kendisi.
Şiiri bir amaç değil araç olarak kullanabilen nadir insanlardandı bence, ne yazıkki göremedim, yetişemedim, 100 yılda bir gelirmiş böyleleri bende ucu ucuna kaçırdım ne yazıkki.
Ozan...
Türk Halk edebiyatında bir Ekol
Uzun İnce bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
deip hayatı insanlara birkeç dizeyle özetlemiştir...
duruluk ve dostlugun ne oldugunu
Aşık Veysel yıl 1894 yılını gösterir. O dönemlerde bizim edebiyatımızda batının etkisinin Servet-i Fünun Edebiyatının da olduğu dönemlerdir. Aşık Veysel bu dönemlerde yaşamıştır.... Ahmet Haşim ile aynı yıl içinde doğmuştur Aşık Veysel....
Aşık Veysel saz ile sözü birleştiren halk ozanlarımızdandır. O sözünü sazına katmış ve sırrını sazına vermiştir. Bunda yaşamış olduğu hayat serüveninin etkisi vardır. Tasavvufi etkilerde vardır Aşık Veysel de. Bazen aşk ile yanöış bazen de Güzelliğin on pare etmez bu bendeki aşk olmasa diyerek sevgiliye rest çekerek ona tam teslim olmadığını gösteriri. Her ne kadar Karacaoğlan kadar ince üslubu olmasa da Cumhriyet devrindeki nadide ozanlarımızdandır Aşık Veysel.
Aşık Veyselde hayat uzun ince bir yoldur. Yolun uzunluğu ve ünceliği hiçbir zaman bir dengeye oturmamasından kaynaklanır. Şiirinde dediğimi 'uykuda bile yürüyom' sözü onun uyku anında dahi zamanın işlediğinin bilincinde olduğunu gösterir. 'İki kapılı han ' dünyanın halini anlatmak için kullanılabilecek en güzel sözlerden biridir. Aşık Veysel 1930 yıllara kadar hep diğer ozanların şiirlerini dillendirmiştir. Bu yıldan sonra kendine ait olanları söyler....
Yıllar yılı aradım kendi kedimi
Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Hayal miyim ürüyamı bilinmez
Hiç bir türlü bulamadım ben beni
İnsan mıyım mahluk muyum ot muyum
Ekilir biçilir bir nebat mıyım
Yoksa görünüşte bir sıfat mıyım
Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Leyla mıyım Mecnun muyum çöl müyüm
Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım
Köle miyim bir güzele kul muyum
Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Varlığım yokluğum bir Veysel adım
Gökkubbede kalacaktır ses kadim
Elli üç yıl kendi kendim aradım
Hiç bir türlü bulamadım ben beni
Bu şiirinde Veysel 'in hayatta kendine bir yer edinemediğini ve bu arayışın sonunun olmadığını görebiliriz.
gönül gözü açık, sen gitsen bile adın kalır AŞIK
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi akşam olur
Görki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın.
benim toprağım! !
ayrıca tıklayınız senlik benlik nedir bırak şiiri.
senlik-benlik