İstaklâl Marşımızı söylerken aslında bir yaramazlık yapacağı belliydi. O an bunu hissetmiştim. Çok geçmedi +6 sn. ve mağlesef yaptı. Onun yüzünden dünya kupasına gidemedik. Ki bunun acısını Haziran'da TV başında daha iyi anlayacağız.
İşte Türkiye nin yetiştirdiği en önemli futbulcolardan biri ve işte Tükiye nin unutup bi köşeye attığı biri... Onun suçu neydi peki beckham ın milli formamıza tükürdügü için üstüne yürümesimi yoksa takımından kovulması mı yoksa Türkiye deki 4 büyük takımın sırt çevirmesi mi.Hiç biri onunsuçu deil bizim suçumuz.Bir Galatasaray lı olarak Petre deil Alpay ı istiyorumm..
29 Mayıs 1973'de İzmir doğdu. 2.ligde Soma Linyitspor'da oynadıktan sonra 1992'de Altay'a geçti ve o sezon sergilediği performans sonrasında Fatih Terim tarafından Ümit Milli Takım'a alındı. Ümit Milli Takım'ın değişmez oyuncusu olduktan sonra büyük takımların dikkatini çekti. 1993 transfer ayında Altay'dan koptuktan sonra, Süleyman Seba tarafından Beşiktaş'a transfer edildi.
Daha henüz 20 yaşında Beşiktaş’a adım atarken ilk sezonunda Gordon Milne, sezon ortasında Milne'nin ayrılmasıyla Daum ile çalıştı. Milne ve Daum’lu 1993-94 sezonunda 11 maçta görev aldıktan sonra Daum'un değişmez oyuncularında birisi oldu. Daum döneminde lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları yaşadı. Her transfer döneminde takımında en kilit isimlerden birisi olarak dikkat çekti.
1993-1999 yılları arasında Beşiktaş'ta tam 6 yıl çok önemli başarılar yaşarken Siyah-Beyazlı taraftarın en çok sevdiği isimlerden birisi oldu. Ancak 1999 Haziran ayında yönetim ile anlaşamadı ve sonra satışa konuldu. O dönemde 2.6 trilyonluk rekor bonservis bedeli ile satışa çıkartıldığında Alpay’a ilk olarak Siirt Jet-Pa Kulübü Başkanı Fadıl Akgündüz talip oldu. 2 trilyon 600 milyarlık rekor transfer ücretini ödeyen Akgündüz, Özalan’ı 3.5 trilyona Siirt Jet - Pa renklerine bağladı. Bu transeferin hemen ardından Fenerbahçe'ye kiralandı.
Fenerbahçe'de Rıdvan Dilmen, Zeman, Turhan Sofuoğlulu dönemde takımın değişmez oyuncusu oldu. Alpay, Fenerbahçe’den sonra İngiltere’nin Aston Villa takımına transfer oldu. Burada da başarılı futboluyla dikkatleri çekti. Milli Takımın da değişmez oyuncusu olan Alpay Özalan evli ve bir çocuk babası.
Euro 96 da Hırvatistanla oydanığımız maçta kaleye fucumak gibi giden Vlaoviç' i düşürmedi- o an ne düşündü acaba? - ve kalemizde bir gol görmemiz hasebiyle yenildik, zaten o turnuvada milli takım hiç puan alamamıştı(Hırvatistan1-0 Türkiye, Portekiz 1-0 Türkiye, Danimarka 3-0 Türkiye) Ve Alpay'a bu davranışından ötürü Fair-Play ödülü layık görülmüştü ... Bir maçta, şu anda hatırlıyamıyorum, bir oyuncuyu düşürmüş ve kırmızı kart görmüştü-mühim bir maçtı(hafızamda bu şekilde kalmış) - Yani bizi yine yakmıştı.. .. Bir makedonya maçı: Makedonlar atıyor, Alpay cevap veriyor; Makedonlar atıyor Alpay cevap veriyor ve Alpay bu maçta hat-trick yapmış ve Türkiye kendi sahasında zar zor 1 puanı koparabilmişti ... Sözün kısası: Bizi bir yakıyor, bir söndürüyor :))
İngiliz basınının Alpay'a karşı başlattığı ırkçı ve çirkin kampanyaya rağmen bazı gazeteciler sağduyulu davranıp, meslektaşlarına insanlık dersi veriyor. Daily Mirror spor yazarı Oliver Holt köşesinde, Alpay'ın maketinin asıldığı resmi yayınlayıp 'Bunu yapanlar kendinizden utanın. Siz insan olamazsınız. Alpay'a sahip çıkılmalı' diye yazdı.
8 gol yemeye aliskin necip türk hafizasindan bol gollü günlerin silinmesini saglayan son 10 yilin milli kahramanlarindan. kalemizde az gol görmemizi saglayan defansin en istikrarlilarindan... arada bir gol bile atiyor...
ama türkiye hakli oldugu bir olayda bile onun yaninda yer alamadi.. alpay türkiye icin yapabilecegini 10 yidir en iyi sekilde yapiyor. türkiye ise ona dis gecirebilmek icin firsat kollayanlarla dolu.. akrepler ülkesi türkiyeye faydali olmak icin ugrasmak gibi bir beyhude cabanin futboldaki adi: alpay özalan...
david beckham modern avrupa'da üretilmis bir imajdi... Efendi, mütevazi, yakisikli, metrosexüel, golcü... Tüm dünyada lady diana'dan daha fazla popülariteye ulasmis bir ingiliz... Alpay böyle bir futbolcuyu ajite etmeyi basardi. Güres vs. gibi futbol da sahada fizik oldugu kadar psikolojik mücadeledir. rakibin sogukkanliligini kayb etmesini saglamak da bir futbol taktigidir. sogukkanliligi ile bilinen ingilizler yillarca sahalarda bu yönlerini kullandilar. Ilk defa, ajite olmaya aliskin türk takimindan biri, bir ingilizi hem de dünya capindaki en fosforlu markayi ajite etmeyi basardi. Ingilizler icin psikolojik bir maglubiyet oldu bu. Beckham yumrugu alpay'a degil kendi markasina sallamis oldu. idollerinin imajinin tuz buz olmasini hazm edemeyen ingiltere ve türkiyedeki hayran kitlesi (ve alpaya gicigi olan fenerbahçeliler) beckham imajina cizik atan alpay'a futbol tarihinde az rastlanan bir tepki verdiler. ortadoguda israil bayragi yakan, bush puppesi yakan politik protestocular gibi alpay formasi giydirilmis kuklayi astilar ve yaktilar. kendisinin ve ailesinin resimleri bulunan listenin altina 'wanted' yazip her yere astilar. Ingiliz basini resmen hedef gösterdi. baska bir ülkede olsa herhalde hedef göstermekten hüküm giyerlerdi ama ingilterede hukuk ile rassism anlasilan yanyana yasiyor... türkiye'de tüm basin ingiliz basini ile ortak calisti. fenerbahceli taraftarlar da alpay aleyhine internet sitelerinde görüs belirttiler. metrosexüel beckhamin cazibesine kapilan lumpen ve levanten ahali de alpay aleyhine yer aldi. can cobanoglu ile şenol güneş arka cikmasalardi belki bizimkiler de ucak kiralayip ingiltereye alpayi protesto eylemlerine katilacaklardi.. ahalimizin psikolojik dengesi hakkinda baya fikir verdi bu olay.. herkesin maskesini düsürdü alpay...
milli maclardan birinde gole giden rakip futbolcuyu faulle durdurmadigi icin uluslarasi arenada centilmenlik ödülü alsa da, yerli futbol esnafindan yetkili yetkisiz herkes yüklendi... bir baska milli macta bu defa dersini iyi calismis oldugu icin, gole gidne rakibi faulle durdurdu ve kirmiziyi yedi.. yine herkes yüklendi...
Kendini bir türlü kontrol edemeyen bir arkadaştı.
Şimdi nerede, ne yapıyor bilmiyorum..
İstaklâl Marşımızı söylerken aslında bir yaramazlık yapacağı belliydi. O an bunu hissetmiştim. Çok geçmedi +6 sn. ve mağlesef yaptı. Onun yüzünden dünya kupasına gidemedik. Ki bunun acısını Haziran'da TV başında daha iyi anlayacağız.
artist,kavgacı,centilmenlikten sportmenlikten cok uzak,2.lige gitmeli.
Adamın avradına küfür et, bi de üste çıkmaya çalış.Beşiktaş taraftarına yakıştıramadım.(ben de BJK liyim) .
Bir değerimizi daha yitirdik...
İşte Türkiye nin yetiştirdiği en önemli futbulcolardan biri ve işte Tükiye nin unutup bi köşeye attığı biri... Onun suçu neydi peki beckham ın milli formamıza tükürdügü için üstüne yürümesimi yoksa takımından kovulması mı yoksa Türkiye deki 4 büyük takımın sırt çevirmesi mi.Hiç biri onunsuçu deil bizim suçumuz.Bir Galatasaray lı olarak Petre deil Alpay ı istiyorumm..
Futbol hayatını Japonya'nın Urawa Reds Diamonds takımında sürdüren ve bu sene Japonyada en basarili yabancı futbolcu secilen eski milli futbolcumuz.
29 Mayıs 1973'de İzmir doğdu. 2.ligde Soma Linyitspor'da oynadıktan sonra 1992'de Altay'a geçti ve o sezon sergilediği performans sonrasında Fatih Terim tarafından Ümit Milli Takım'a alındı. Ümit Milli Takım'ın değişmez oyuncusu olduktan sonra büyük takımların dikkatini çekti. 1993 transfer ayında Altay'dan koptuktan sonra, Süleyman Seba tarafından Beşiktaş'a transfer edildi.
Daha henüz 20 yaşında Beşiktaş’a adım atarken ilk sezonunda Gordon Milne, sezon ortasında Milne'nin ayrılmasıyla Daum ile çalıştı. Milne ve Daum’lu 1993-94 sezonunda 11 maçta görev aldıktan sonra Daum'un değişmez oyuncularında birisi oldu. Daum döneminde lig şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları yaşadı. Her transfer döneminde takımında en kilit isimlerden birisi olarak dikkat çekti.
1993-1999 yılları arasında Beşiktaş'ta tam 6 yıl çok önemli başarılar yaşarken Siyah-Beyazlı taraftarın en çok sevdiği isimlerden birisi oldu. Ancak 1999 Haziran ayında yönetim ile anlaşamadı ve sonra satışa konuldu. O dönemde 2.6 trilyonluk rekor bonservis bedeli ile satışa çıkartıldığında Alpay’a ilk olarak Siirt Jet-Pa Kulübü Başkanı Fadıl Akgündüz talip oldu. 2 trilyon 600 milyarlık rekor transfer ücretini ödeyen Akgündüz, Özalan’ı 3.5 trilyona Siirt Jet - Pa renklerine bağladı. Bu transeferin hemen ardından Fenerbahçe'ye kiralandı.
Fenerbahçe'de Rıdvan Dilmen, Zeman, Turhan Sofuoğlulu dönemde takımın değişmez oyuncusu oldu. Alpay, Fenerbahçe’den sonra İngiltere’nin Aston Villa takımına transfer oldu. Burada da başarılı futboluyla dikkatleri çekti. Milli Takımın da değişmez oyuncusu olan Alpay Özalan evli ve bir çocuk babası.
Futbol becerileri tükenmeye başlayınca başka olaylarla gündeme gemeye çalışan futbolcumuz.
olayların bu noktaya geleceğini biliyodu ve zaten bu amaçla yaptı
Euro 96 da Hırvatistanla oydanığımız maçta kaleye fucumak gibi giden Vlaoviç' i düşürmedi- o an ne düşündü acaba? - ve kalemizde bir gol görmemiz hasebiyle yenildik, zaten o turnuvada milli takım hiç puan alamamıştı(Hırvatistan1-0 Türkiye, Portekiz 1-0 Türkiye, Danimarka 3-0 Türkiye)
Ve Alpay'a bu davranışından ötürü Fair-Play ödülü layık görülmüştü
...
Bir maçta, şu anda hatırlıyamıyorum, bir oyuncuyu düşürmüş ve kırmızı kart görmüştü-mühim bir maçtı(hafızamda bu şekilde kalmış) -
Yani bizi yine yakmıştı..
..
Bir makedonya maçı: Makedonlar atıyor, Alpay cevap veriyor; Makedonlar atıyor Alpay cevap veriyor ve Alpay bu maçta hat-trick yapmış ve Türkiye kendi sahasında zar zor 1 puanı koparabilmişti
...
Sözün kısası:
Bizi bir yakıyor, bir söndürüyor :))
erkegin kitabindan firlamis delikanli...
seni kiskananlar utansin heyy...
Daily Mirror yazarı: Siz insan olamazsınız!
İngiliz basınının Alpay'a karşı başlattığı ırkçı ve çirkin kampanyaya rağmen bazı gazeteciler sağduyulu davranıp, meslektaşlarına insanlık dersi veriyor. Daily Mirror spor yazarı Oliver Holt köşesinde, Alpay'ın maketinin asıldığı resmi yayınlayıp 'Bunu yapanlar kendinizden utanın. Siz insan olamazsınız. Alpay'a sahip çıkılmalı' diye yazdı.
8 gol yemeye aliskin necip türk hafizasindan bol gollü günlerin silinmesini saglayan son 10 yilin milli kahramanlarindan. kalemizde az gol görmemizi saglayan defansin en istikrarlilarindan...
arada bir gol bile atiyor...
ama türkiye hakli oldugu bir olayda bile onun yaninda yer alamadi..
alpay türkiye icin yapabilecegini 10 yidir en iyi sekilde yapiyor.
türkiye ise ona dis gecirebilmek icin firsat kollayanlarla dolu..
akrepler ülkesi türkiyeye faydali olmak icin ugrasmak gibi bir beyhude cabanin futboldaki adi:
alpay özalan...
david beckham modern avrupa'da üretilmis bir imajdi... Efendi, mütevazi, yakisikli, metrosexüel, golcü... Tüm dünyada lady diana'dan daha fazla popülariteye ulasmis bir ingiliz...
Alpay böyle bir futbolcuyu ajite etmeyi basardi. Güres vs. gibi futbol da sahada fizik oldugu kadar psikolojik mücadeledir. rakibin sogukkanliligini kayb etmesini saglamak da bir futbol taktigidir. sogukkanliligi ile bilinen ingilizler yillarca sahalarda bu yönlerini kullandilar. Ilk defa, ajite olmaya aliskin türk takimindan biri, bir ingilizi hem de dünya capindaki en fosforlu markayi ajite etmeyi basardi.
Ingilizler icin psikolojik bir maglubiyet oldu bu.
Beckham yumrugu alpay'a degil kendi markasina sallamis oldu.
idollerinin imajinin tuz buz olmasini hazm edemeyen ingiltere ve türkiyedeki hayran kitlesi (ve alpaya gicigi olan fenerbahçeliler) beckham imajina cizik atan alpay'a futbol tarihinde az rastlanan bir tepki verdiler.
ortadoguda israil bayragi yakan, bush puppesi yakan politik protestocular gibi alpay formasi giydirilmis kuklayi astilar ve yaktilar. kendisinin ve ailesinin resimleri bulunan listenin altina 'wanted' yazip her yere astilar. Ingiliz basini resmen hedef gösterdi. baska bir ülkede olsa herhalde hedef göstermekten hüküm giyerlerdi ama ingilterede hukuk ile rassism anlasilan yanyana yasiyor...
türkiye'de tüm basin ingiliz basini ile ortak calisti. fenerbahceli taraftarlar da alpay aleyhine internet sitelerinde görüs belirttiler. metrosexüel beckhamin cazibesine kapilan lumpen ve levanten ahali de alpay aleyhine yer aldi.
can cobanoglu ile şenol güneş arka cikmasalardi belki bizimkiler de ucak kiralayip ingiltereye alpayi protesto eylemlerine katilacaklardi..
ahalimizin psikolojik dengesi hakkinda baya fikir verdi bu olay..
herkesin maskesini düsürdü alpay...
milli maclardan birinde gole giden rakip futbolcuyu faulle durdurmadigi icin uluslarasi arenada centilmenlik ödülü alsa da, yerli futbol esnafindan yetkili yetkisiz herkes yüklendi...
bir baska milli macta bu defa dersini iyi calismis oldugu icin, gole gidne rakibi faulle durdurdu ve kirmiziyi yedi.. yine herkes yüklendi...