Hayat sana sen hayata gülümse
Aşk şarkını doya doya çal kızım
Mutluluğun örnek olsun her kese
Dertlerini denizlere sal kızım
Yürek sesim can nefesim gül kızım
kolay sanırdım…
hayatımdan silip atmayı… aşkı yaşanmamış saymayı… her gece dolunay yalnızlığında çıkartıp pabuçlarımı soğuk kumlar üstünde yalınayak yürümeyi…
kolay sanırdım…
Yıllarca gönlümde tüneller kazdım
Çıktığım her ışık başka uçurum
Ne yapsam ben senden kurtulamadım
Ben sana esirim ben sana mahkum
Ay güneşe mahkum yıldızlar aya
“var”sın ve yoksun. yazmak ne kadar kolay değil mi? “var” olmak, içinde milyonlarca “var” barındırır aslında. tek “var” da neleri paylaşır insan yüreğiyle bilir misin? sen kendi “var”ında nerdesin şimdi, hangi hayal denizinin hangi rotasına kilitlenmiş düşüncelerin, hangi tutsak rüyaya ortak düş yorgunu gözlerin. seven, sızlayan bazen en olmadık zamanda, en olmadık insanın tek sözüyle yıkılan yüreğin. kim için ne adına atıyor şu an.
Ben dağların ötesi bir İstanbul macerası. sen soğuk ve ayaz bir iklimin en sarhoş aymazı. sen gurbet yolcusu,sen yasak aşkın hancısı hangi anı paylaşmak istersin benimle veya hangi “var”ı.hadi anlat bana, “var”ını anlat bana. bırak bütün yoklar yerde kalsın. tut ellerinden kaldır göklere, ayakların kaldırım taşlarını sökercesine vursun yere ve gel gönlümün gözü, neye hasretsen ve ne kaldıysa içinde keşke adına paylaş benimle.
Umut duvarımdan bir tuğlada sen sök ve hadi dök hasretin en koyu gözyaşlarını avuçlarıma bırak ellerimle sileyim camların buğusuna çizdiğin oklanmış bu boş kalbi. artık ben “var”ım yanında ve benim “var”larım.
Bütün yoklar yerde kalsın, “var”ını anlat bana. gecelerin ayazından, gündüzlerin alazından şarkıların hicazından,duyguların çıkmazından ve içindeki en büyük yalnızlıktan, sıyrıl. en güzel rüyanı dizimde gör diye buradayım. artık-artık ben “var”ım.
Üzülme ve yakınma hayata karşı “var”say sen bir alıcısın, hayatsa çarşı. beğenmediğini geç, dilediğini seç ve kuşan mutluluğun zırhını. deli bir tay yarat hayal aleminde ve koş. gideceğin ülkenin adı bahar, tayının adı “var” olsun. dünü düşünme ve endişe duyma yarından çünkü “var”sın.
Kendini bir uçurumdan atmak için önce “var” olman gerekir bilirsin.
Rüya bitti vakit artık
Geç diyorsun geç öyle mi
Şimdi sana geri dönmem
Güç diyorsun güç öyle mi
Dünde kaldı güzel anlar
Senin gökyüzünde hangi kuş uçar
Senin yüreğinde hangi gül açar
Nasıl bir iklimsin çözemedim yar
Hep bahar hep taze çağla mevsimi
Ben hüzün ben hazan ben hep gözyaşı
Kaynanalar aldanmasın
Şimdiki gelinler çıkma
Koç gibi oğlan yanmasın
Şimdi ki gelinler çakma
Çok düşkündür imajına
Hangi desen hangi iz
Hangi cümle hangi söz
Hangi bakış hangi göz
Aşkla dolu bakarmış
Hangi tipi hangi kar
Bu şehirde ten kokun
Bu şehirde sen varsın
Aralık ayazında
Sen hep sevda açarsın
Bu bedende ten kokun
Söyle bana sevgili
Gül yüzün neden soldu
Gözlerinden kalbine
Akalı kaç gün oldu
Uzak durup telaştan
Gönül isterki bu güzel şiirlerin her birine ayrı bir yorum yazmak. Ama zamanın azlığında güzelliklerini anlatmak için bir duyuruyu burayada asmak lazım diye düşünüyorum.Böyle şiirleri okumak güzel..Tebrikler.
Selamlar
Deneme yazılarınız muhteşem,şiirlerinizde öyle. Hep böyle kalın. Yalın,sessiz ancak anlatılması gerekeni çok renkli anlatabilen yüreğinizle. Sevgiyle..
Sevgili Nedim,
seni antolojide görmek ne kadar güzel. Tebrik ediyor ve şiirlerini takip ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
sabit ince