Bu sevginin sonu hüsran deyip de
Yeşeren gönlümü çöle çevirme
Seninle çok farklı şeyler yaşadık
Bana ayrılıktan sakın söz etme
Gidersen setleri aşar gözlerim
Hüzün damarını çatlat tenimde
İnce bir kan sızsın avuçlarıma
Bir darağacı kur gitmeden önce
Rüzgârlar asılsın dal uçlarıma
Hadi git ne olur boşa bekleme
Güneşten bir parça düşer kalbime
İçimde inceden bir sızı başlar
Alevler kor olur kavurur beni
Sesini duymadan geçen zamanlar
Yokluğun cehennem can kafesimde
Henüz intihar edilmemiş uçurumlar var aramızda
Henüz tadılmamış hayaller
Ve yaşanmamış anılar
Ne tenin tende bulduğu tutsaklık var
Ne de Ağustos yangını sıcaklık
Biz her şeye daha yeni başladık
Ben imkansızın peşindeyim oysa
Oysa ne çok isterdim “ Seni Seviyorum ” demeni...
... ... ... ... ... ... ...
Bir gece yarısı güneş doğacak
silinecek gözlerimden uyku
Nasıl eritirim hiç düşündün mü
Yüreğime düşen beyaz çığları
Kopup da yanına gelmek istesem
Aşka yol vermiyor hasret dağları
Sen benden uzakta düşlere yakın
Her kaldırım taşına bir ihanet sakladık
Her sokağın başında bir siyahı akladık
Affet bizi İstanbul kadrini bilemedik
Taşından toprağından günahı silemedik
Yedisinde bir çocuk yetmişini yaşıyordu
Duaların boynu bükük
Yüreği kan ağlıyordu
Kollarında uçurum
Ellerinde pranga
Gözleri kirişlerde
Artık yoksun biliyorum…
Ne bakışların var kirpik uçlarımda ne o sımsıcak sesin kulaklarımda… zaman bütün iyi niyetlerini eledi kendi adıma ve hüzünler kaldı orta yerde “ölüm hak miras helal” misali…yenildim karanlıklara… yenildim bir kez daha…
Artık yoksun biliyorum…
Kaç kez alay ettim yüreğimdeki çocukla…kaç kez güldüm ağlanacak halime.gönül penceremden her baktığımda gözyaşı vardı odalarında ve ağlayan bir çocuk portresi asılıydı duvarlarında…ne çok alay etmiştim kendimle. ne çok hiçe saymıştım yaşanan anları.oysa anlarda gizliymiş dünyama renk veren ışıklar ve o ışıklarda saklıymış yüreğime yansıyan güneş…ne çok alay etmiştim yüreğimle hala onu seviyorum diye.
Kaç kâbus gecesi yaşadım
Kaç dolunay yalnızlığı
Dizlerimde buz vardı ellerimde kar
Hiçbir şey dokunmamıştı bana özüm kadar
Ben yarı çıplak bir çocuk masumluğunda
cam pervazına dizerdim bebeklerimi
Gönül isterki bu güzel şiirlerin her birine ayrı bir yorum yazmak. Ama zamanın azlığında güzelliklerini anlatmak için bir duyuruyu burayada asmak lazım diye düşünüyorum.Böyle şiirleri okumak güzel..Tebrikler.
Selamlar
Deneme yazılarınız muhteşem,şiirlerinizde öyle. Hep böyle kalın. Yalın,sessiz ancak anlatılması gerekeni çok renkli anlatabilen yüreğinizle. Sevgiyle..
Sevgili Nedim,
seni antolojide görmek ne kadar güzel. Tebrik ediyor ve şiirlerini takip ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
sabit ince