NE GÜZELDİ ÇOCUKLUĞUMUZ!
Ne güzeldi çocukluğumuz
Altın sarısıydı saçlarımız
Papuldu ayakkabılarımız
Kesme şekerdi çikolatımız
Bezden bebeklerdi oyuncaklarımız.
İpe öykülerimi dizdim baharı bekliyorum
Ah bu soğuk havalar
Ağaçta yaprak bırakmayan ayazlar
Güneşin muştusuna bileniyorum
Öykülerim ve kışlarım
Sevmek! eğrisiyle doğrusuyla sevebilmek! öteleyebilmek içteki sızıyı! ah sevebilmek! sadece sevdim ve sevebilmeyi sevdim ey cananım!
Sevdiğim sensin Allah'ım!
Tut yüreğimden!
Tut ki! sevgisiz şehirler yutmasın bedenimi.
Yorgun gözlerim veda eder eskimiş güne
Tut gözlerimden!
Tut ki! görmeyenlerin arasında kalmayayım.
Yine sabah oldu,gözümü kırpmadım yine
Düşündüm durdum ters giden herşeyi,
Yoksa herkes doğru ben mi yanlışım?
Biliyorum herkes kadar bende insanım...
Öğretmemişler bana duygularımı ifade etmeyi
UMARSIZ HOŞGÖRÜM
Ah benim umarsız hoşgörüm!
Camdan kalbini kırarlar böyle
Meğer başını yaslacağın bir omuzun hiç olmamış
Kanayan dizini hiç kimse sarmamış
Gündüz maviydi deniz
Gece kapkara bir sahra
Umuda yolculuk son çare
Baba umutlu anne biçare
Kudurmuş bir denizde
İltica etmiş ruhlar
SIZI
Doğduğum evin duvarlarında asılı kaldım.
Unutulduğum yerdeyim
Bir sahil kasabası değil.
Bir dağ evi değil.
Rüzgarların uluduğu bir tepedeyim.
Yüreğim göç ediyor
Kuşun kanadında
Savruluyor rüzgarlarda
Hüzün mevsiminde
Oturuyorum selvinin gölgesinde
Gidenlerin bir daha dönmediği
Gün geçtikçe giden yolcuların arttığı arafta sıramı bekliyorum...
Artık sevimli değil hiç bir yüz
Hayattaşın bile sana yabancıyken,
Ne demeli geçici uğraklara.
Kırıntılarla uğraşmak boşuna bir çaba




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!