çığlığınız olsam
çocuklar
inatla yüreklerine sızıp
haykırışınız olsam
iz bıraksam
yuvalar yıkılırken
çatır çatır
kırk katır
kırk satır ikileminde
yüzlere kapılar kapanırken
birer birer
sen benim alışkanlığım
sığınağım
sırdaşım
arkadaşım
dostum
yoldaşım
bir gün
gideceksem eğer
boğazım düğümlenerek,
gitmiş olmak için değil
gitmem gerektiğinden giderim
Yüksekler
Fransız zabitinin adıyla ünlü Piyerloti’ de
kahvesi ile meşhur tepeden
özgür, kuş bakışı, paha biçilemez keyifle
muhteşem manzara, tarifsiz
Ege’de
botta mülteci çocuk olmak
Suriye’de anne
Silvan’da baba
oturup ağlamak
bağıra bağıra
kuş ürkekliğinde
masum ve çocuksu
tanıdım seni
tertemiz bakışlı, çekingen
boğuşurken
Tutsaklığımın Kışlası
kapkaranlık ülkemin
dokuz yüz seksen ikisinin
son çeyreğinde
özgürlüğümü kaybettiğim
biraz utanıp
biraz da çekinerek
kimse görmeden
sabahın kör olası soğuğunda
akşamın karanlığında
çöp konteynırında
bilimi geliştirmek
yaşamı kolaylaştırmak
insanlığın yararına
ve kullanımına sunmak
zararlarını ortadan kaldırmak
aya ulaşmak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!