bana uzatma korkunu
elinde kalsın
rüzgarlanıyor kalbim
bu gece
kayalar yuvarlanıyor
bu gökyüzünün dinginliği nedendir
birden çekilip gitti nereye gitti bulutlar
az ötemde bir sürü çocuk oynuyordu
sessizlik çöküverdi akşam serinliğine
arkama bakmaya kalmadan huzurumu çaldılar
Gölgene ezdirme beni
Uzak dallarında kuşlar
Süzülüyor yürek ağacının
Kurşun ağırlığında gölgem
Yürümelerinden sevdalı
biz bulutun üstünde yaşadık
kanardı her yerimiz batarken gün
bir şimşek parçaladı bizi
toprağa sürüldü yüzümüz
toprağı tanıdık
bir karartının ardına düşmüşüz
ağzımızda zafer çığlıkları
birazdan dağları yıkacağız
nerde bize kafa tutan gök
kimsenin karşı koyamadığı tanrı
aptallıklarımıza aldıran yok
buluta koştum
yağmur dilendim
bir damla vermedi
ateşe yürüdüm
yakmadı ayağımı
acının kutsallığını yaşıyoruz
kim bilmez yalnızlığın önemini
kök salıyor yoksulluk kalbimize
sahte kulluklara esir insan
tutup pencereleri kapatıyoruz.
çözüldü boğazipi
gökkubbenin
darmadağın
savruldu küller
zakkum ortasında
sarı benek
vurdumduymaz özlemlere koşanlar
çok uzaktalar bizden
yağmuru silkelemekten bıkmamış
yağmuru öpmekten kurumuş dudakları
açlığı nerde yüreğinin
al güneş’ini de git
dokunmasın toprağıma ayağın
artık başka bahara
yeşillenmesi gözlerimin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!