talebeydim yıllar önce
bakmayıp halime
bir güzele gönül verince
on iki mavi bocuk geldi
ilk sömestre tatilinde
KILDAN KÖPRÜ
Dur hele gitme
Aç kulağını şu fakiri bi dinle
Dönüp duruyorsun fırıldak gibi
Dönme
Avuçlarımın içinden kuş gibi
Uçup giden yıllar
Gözlerinin içi niçin gülüyor
Saçlarıma düşen ak
Seni böyle niye sevindiriyor
Ağrı dağından esen yeller
Tutak karayazı Pasinler
aziziye tabyasına gelince
dur
nene Hatun’a eğil de selamı ver
Erzurum Aşkale yol uzun
Kaldır başını, hep yere bakma!
Tut elimi tut, iki elinle bırakma!
Birlikte girelim zaman tüneline,
Gör geçmişi, kendi gözlerinle…
Bir rüzgâr bir bora her yer fırtına
Buruk acı söz endam nazar ekşi
Çatlar taş olsa kırılır granit kaya
Sis çöker çiğ düşer hayal Deniz’ine
Esme rüzgâr dur bora kar tipi bitsin
Geldin aramıza katıldın
Gönül bahçemize açtın
Pürüz yok kar gibi tenin
Beyaz bir güle benzersin
Bakınca ela gözlerinin içine
Hem baharım, hem de yazım,
Biri beyaz, biri kırmızı iki gülüm…
On sekiz kasım, bayram benim,
Biri ay, biri güneş, dünya benim…
Sineme yazılmış güzel iki isim,
Deniz’im parçalı bulutlu dalgalı
Hayalim için için yanıyor gamlı
Sıcak bir yaz günü
Gediz’e kartal bakışı bakan
Ulu Caminin gölgesinde
Dinliyorum kıyıya vuran dalgaları
Yeşil başlı ördek gibi
Üryan bedenini atmışsın
Serin suların kollarına
Çıplak tenini okşarken sular
Kıskanır gökyüzünde seni melekler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!