Gündüz güneş değil hasretin yakar
Gece soğuk değil sen üşütürsün
Peşimde yine bir ayak sesi var
Hayalin mi yoksa sen mi yürürsün
Şu dünyadan kervanı daha yüklemeden ben
Ruhumu avucuna bırakıp tut demişim
Çok şey beklediğimi sanmayasın ha senden
Sen mutlu ol ve artık beni unut demişim
Bir gün eline alda yerlere çala, çala
Şu duvarlar,şu tavan ve bu oda bir rüya
Odada ben yalnızım cam arkasında dünya
Ve duvarlar ve tavan kesişti bir köşede
Ey kapı,açıl kapı dön paslı menteşede
Bak herkes gidiyor bak yalnız ikimiz kaldık
Çektiğim yeter senden,yolumu biçme artık
Tüm güzelliklerden bir demet olmuş
Sonrada başıma konmuş çiçeksin
Rengini görsem de birazcık solmuş
Sen her çiçek gibi ölmeyeceksin
Bir dipsiz kuyu ki düştüğüm bu yer
Allah’ım sen bana akıl izan ver
Yırtınır çabalar çırpınırım da
Hiç kimse elimden tutamaz burda
Hasret aşılmayan bir tabu oldu
Mekânın zamanı aştığı yer bu
İçimde tarifsiz bir heyecan kıvılcımı
Sevgilim her saniye seni dileniyorum
Vakit dolmak üzere ben çekerken sancımı
Nasıl karşılarsın yar inan bilemiyorum
Sevgilim her saniye seni dileniyorum
Bir esrar perdesini kaldırır gibi elim
Sonsuza dalmış gözler;
seni düşünüyorum…
Bir fısıltı…
ismine beste yapıyor dilim
Aşka can veren sözler;
Ben gökle yer arasında
Sen,
Ayında,
Güneşinde
Yıldızlarında maverasında
Aramızda;
Dün seni düşünürken sahilde güneş battı
Ayrıldım kaybolurken gölgesi ağaçların
Dalgalar gözyaşından üç beş damla fırlattı
Işıl, ışıl parlarken hayalimde saçların
Bu gün etrafımda tüm âlem sustu
Yine hayalini yaşamaktayım
Kalbim öz ağzımdan geçmişi kustu
Her şeye yeniden başlamaktayım
Yeni olan tek şey sensin içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!