gel gitme ey yâr!
gözler gözlerde ıslanmasa
nemlenmese dudaklar
ıslanır mı tenler
gel gitme ey yâr!
türkülere yanıyorsa yüreğin
yak bir türkü gece gündüz fark etmez
vur tezeneyi tellere tellere
aç yüreğini dostça muhabbete
kimi zaman türküler sevdaya çağırır bizi
YÜREĞİNİN RENGİ
Gök gürlerken
Gecenin bir vaktinde,
Yüreğinin korkmuşluğunda
Sen
Canım Anneme...
bir türkülü gecenin coşkusunda
ay dolunaydaydı yine
gecenin serinliği
sıcak yüreklere
rüzgar!
savurdu bizleri buralara
yasak seviştik kimi zaman
ay ışığı aydınlığında
kimi zaman
kaçamaklara göz kırptık
kapalı bir yerdeyim
sizinleyim an ve an
hissediyorum nefes alışınızı
yağmur ablamın gitarını
merih ağabeymin kocaman gülüşünü
türkü mırıldayışını babamın ara ara
her gün biraz daha
biraz daha soluyoruz
sonbahar yaprakları misali
bir bir döküleceğiz sarı sabahlarda
bir bir çürüyeceğiz toprak kokulu karanlıkta
baharda bir daha yeşereceğiz.
bir türkülü gecede buluştuk
demir kapının ardında
beyaz
soğuk duvarlar arasında
hepsi bir arada
yaşlar on beş yirmi beş arası
tutsaklığın buruk hüznü
üzerlerine sinmiş…
içeride de aynı dışarıda da
hırsız hırsızla
akıllı akıllı ile
masum yine etrafına
bakınmakta melûl melûl
ihtiyar!
behey ihtiyar!
ne durursun oralarda
yine coşmak yerine
türkülerin tınılarında
mavi düşlerde özgürce
beş yaşındaki çocuktan
körpecik yavrudan ne istedin
behey ihtiyar!
10 Mart 2006
Nebih Nafile
(Güneş Hepimiz İçin)
Kazım Koyuncu’ya saygıyla…
otuz üçünde soldu gülün
bir değil binlerce gülsün gülüm
akıp gitmek varken
karanlığın girdabına
duruldu bir anda yüreğim
ayın aksinde aradım
yıldızların parıltılarında
aradım aradığımı bilmeden
arıyorum arayacağımı
ben neyi arıyorum?
Nebih Nafile
(Güneş Hepimiz İçin)
Kalemlerimiz, hep böyle özgür ve coşkulu olsun. namluların ucunda çiçekler açtırsın hep...
şiir evrensel bir dildir çünkü.
aynı zamanda kişiye özel duygu yüklü tümcelerin, renklerin senfonik anlatım biçimidir.
birey şiirleriyle, bireysellikten çıkıp, bütün insanlarla aynı anda kalb ...