Mehti Tanrıverdi'ye
eskimemiş gülümsemesiyle geldi yıllar önce
çok az konuşmasından dolayı sesinden bahsetmezdi kimse
kör bir kuyuydu sanırım
herkesin kendini attığı
sessizce ayrılmış aramızdan
elinin kiri gibi atıyor sadakasını
yüzüne dilencinin
çünkü veren elin...
handikabıdır bu.
Karşılaştığmızda ölü
etler yeriz açıktaki şaraplarla..
ayrıldığımızda
ekşi bir tat kalır ağzımızda.
tarifi en kısa yoldan geldim sana
O kadar gerginim ki
ağzına boşalabilirim bütün bildiklerimi
Senin bir evin var yalnız
akşamları oturursun taraçalarında
hep ikindilerinde uyuyor bir halin var
acıların ilk hali hüznü mü damıtıyorsun gölgende
kaç kişide saklanınca bitecek bu oyun
bir yürüyüşün var ki
bedenini hissetmediğinde
karanlıkta bekliyen
ruhunu gördü
ve azraill
dedi ona.
adam siyahlardan ayrı
beyazlardan ayrı resim yapıyordu
adam yürürken
gece ve gündüzleri sıralayarak
herkese selam veriyordu
adam tanrının ayakkabılarıyla
sevgili babama
Kaçışıyor kuş sesleri sazlıklardan
Gri bir korku doluyor ovalara
Derinlerden gelen esintiler gibi
Bakıyorsun ateşin göğsüne
Çengiler kuruyorsun çingenelerle
Bağıra çağıra geldiler
Bir köşeye çömdüler
Ufak ufak kırdılar
Uzun uzun sardılar
Derin derin çektiler
Güle güle gittiler
Al bu falçatayı
Bir imza at yüzüme
Aynalar bana bir daha yalan söylemesin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!