Nalan Uzer Şiirleri - Şair Nalan Uzer

dönen dünyanın insanlarıyız biz
döneceğiz başımız dönene kadar
gün gelip bitecek sevgimiz
değişecek sevdiğimiz
gözyaşlarımıza güleceğiz
bu devran böyle biliyoruz hepimiz

Ilık bir ruzgar dokunacak saçlarıma
Ellerin sanıp, sarılacağım ona
Aşkı anlatacağım yıldızlara
Şiirler yazacağım ay ışığında
Ben mayısta aşık olacağım mutlaka

Şimdi biri çıkıp "nasılsın? " dese
yüz puanlık uzmanlık sorusu gibi
gelir bana…

"Kötüyüm" desem, değilim
"iyiyim" desem, emin değilim

Nerde kalmıştık?
Yanılmıyorsam, sen aşklarını anlatıyordun bana
ben de sana hayallerimi
Senin gündemin doluydu
aşklar içinde eriyip, dönmüştün muma

Henüz vakit var, o halde; umutta var demektir…

Şimdi bütün "ah! "ları
Bütün "vah! "ları
Keşkelerle bir güzel harmanlasam
Sallasam sallasam
Fırlatıp atsam
Bir sen kalsan...

Yeniliyorsun zamana zamanla
Yeniliyorsun...
Direnmek yaramıyor bir işe
Boşa...
Sonbahar bu, dinler mi?
Hatırlamaz oluyorsun gördüğün rüyaları

Değişeceğiz Elimiz Mahkum

Zamanla yarişamiyor insan, öyle bir değişiyor ki yabancılaşıyor kendine...Fiziksel değişimi geçtim beyinsel, yüreksel değişimler şaşırtıyor insanı.Dünkü fikirleri ve olguları iptidai, fasit ve keşmekeş bulmak; zamanın beyin üzerindeki, menfi müspet kaçınılmaz sonuçları oluyor..Bu duruma, çevre ve insan faktörü de çok önemli bir etken tabi..Etrafınızdaki insanların tutum ve davranışı düşüncelerinizden soğutabiliyor sizi....Ya da tam tersi olabiliyor...

Değişim, bir hayalet gibi tahakküm altına alıyor beyni...Fanatik bağlantılar tutkular umursamaz bir gülümsemeye bırakıyor yerini.. Sahiplendiginiz düşünceler, duygular yüreğinizden uçup gidiyor ve sizin umurunuz bile olmuyor...Rahatliyorsunuz, hatta bugüne kadar boşa zapt etmişim diyorsunuz...

Işıklar yansıyordu hareketsiz suya
kümeleşmiş ışık topunu andıran…
Evlerin gölgeleri toplanmıştı suda
Ağaçların hafif hafif esen dalları, küçük kıpırtılarla yansıyordu
Suya düşen bir küçük taş hafif titreşimler oluşturuyor
ama hemen kaybolup gidiyordu,

Cinlerim tepemde
Korkuyorum bozacağım kendimi
Gireceğim tavuk kumeslerine
Tüm tavukları bırakacağım özgürlüğüne
Ne kadar horoz varsa vuracağım bıçağı boynuna