iyi zaman ötesi yaşamlar
ölüm yılım
bu yılbaşı isanın ölüm yıl dönümü
ne güzel çağrıştırıyor
insanın ölüm yıl dönümünü
bir insanlığın ölümünü
Kabahat Bende
Birisine bakıyorum
Oturduğu yerde dünyasına binmiş
Öyle doğal konuşuyor ki doğa yürüyor sanki
Dost oldum kız olsa âşık olurdum belki
Kabuk
Suyla karıştırdım hamur oldu on
Dokunsam bulaşır hamur
Un serptim yüzüne aslını
Yuvarladım açtım şekil verdim
Dünya gibi yer şekilleri
Kaçıncı kalp
Gönlümün kapısı yüreğimin penceresi
Eş anlamı yok
Ruhu var zihni var bedenim bir bütün
Kalbimin zihni yüreğim yüreğimin ruhu gönlüm
Kalbim duygusal zekâm
Kaçıncı mektup zamanı oldu.
Kâğıt mendil çıkalı çok oldu.
Biz ayrıldık her şey de ayrıldı.
Ağaçtan bak yaprak, yaprak kâğıt.
İçten kopuş sevmek, ayrılıkta
Kadersiz
Çirkinliğin olmuş yok
İmgesiz bir şiir gibi
Güzel kalmışsın çok
Sana şair olmaz
aramıza yazı girdi
kader yazı
aramızda şairler vardı
söz taşırlar
güzel sözler
Tenimin üstüne ruhumu kesip biçip elbise dikiyorum.
Bir sürü küçük ceplerle elbise.
Ruhumun zihnime birer yaprak dökümü.
Duyduğum üzüntüler aldığım özlemlerle hasretlerim.
Gülmem yok mu yakam bağrım açık, eteğim tutuşur yer.
Kadinlar var
Kadınlığı ile kadın
Ilk bir kız çocuğu oturmuştu kucağıma
Ben ergen i çocuk
Sonra bir abla karşılamıştı
Hayatımı karşılar gibi
Kadınlar hep önde
İnsanlığının önünde kadınlığı
Kadınlığından sonra insanlığı
Gelir ve
Arkasındaki, adam duramazsa
Dövülür de sövülür de
Ben bana kalırken dürüst olmak gerekirse sana ve senin gibilere kalmam ünlü olmam yok olmamla alakalıdır. Onda bunda şunda bende yok olmam onlarda var kalmam. Kim yaratır beni ve kim doğurur ikinci kez ve çok kez. hakkım var verirsem kendimi o kendiliğe o kendilik içinde kendimi tanırsam tanınırım.