sıcak esintiler arasında
tozlu tarlaların erleri
omuzları çökük ama başları dik
sabahın kör şafağında
yağmurda toprağın kokusunu soluyarak
düşüverirler yollara
dudakta biriken söz çürüğüdür............
vakitlerden akşam üstü
birini bekliyor gözlerim
dört yanım dört aşılmaz duvar
içimde bir barut çizgisi
çoğalan yılların yorgunluğunda
kızıl bir gül ömründe zaman
umutlarla sulanmış güz çiçekleri
gurup renkli paçal hüzünlerle
yanlış yağmurlar yağıyor yalnızlıklarıma
seninle,
muzaffer izgü sokağında,
bella vista da tanıştık.
viktorya getirdi rakılarımızı,
nü resimleri yanı başımızdayken emine’nin,
kod adı mihriban’la mangala kül kattık sigaralarımızdan..
vakitlerden akşam üstü
birini bekliyor gözlerim
dört yanım dört aşılmaz umman
içimde bir barut çizgisi
ve meridyende saat yirmi
bekliyorum gelmiyor
vakitlerden akşam üstü
birini bekliyor gözlerim
dört yanım dört aşılmaz duvar
içimde bir barut çizgisi
ve meridyende saat yirmi
bekliyorum gelmiyor
hüzünlerin yorulduğu yerdeyim
sahipsiz sevdalara düştüm / iklimsiz yağmurlara
sınırın geri dönülmez kıyısında
bir gül çizdim düşümde sana
gözlerinin limanında bekliyorum
geceler aleni yalnızlığımın mor suretidir
biten bir umudun sürüklendiği sığınakta
belki de buz ve ateşe yolculuktur
hangi acı bıraktığımız yerde kaldı
benim tanığı / ömrümün
söz sözle boğuldu
kurşun ağırlığında suskular
akort edilemeyen
bir ses buldum bana doğru uzanan
tek düze ses sessizlikten farklıdır
birbirinin yollarında buluşan
kendi kalemlerimizin kalabalığı
Satır aralarından dünyaya bakarak
dizelerinden tanıdığımız
yakın bir dostu düşlemek / hiç görmediğimiz




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!