“Rahmetli Muharrem MUTLU Ağabey’ime...”
Sen gidince
Bir hüzün çöktü Kelkit üstüne.
Yüreğime bin ağrı indi.
Ecel girdi düşüme.
Dün senindim, şimdi artık değiştim.
Çok sevinme sevdamı da değiştim.
Seher yeline kapıl da şöyle
Benim şehrime getirsin seni.
Betonlar arasından cennet haneme
Uçursun gökyüzünden bir kuş misali.
Ilık ılık ırmağa katıl da şöyle
Neler vermezdim yâri görmeye
Melek gibi sima, yay misali kaşlar.
Bakmak isterdim, ceylan gözlerine
Sımsıkı sarılmak bütün hayallere.
Bu günlerde
Mevsim karakış,
Karlı dağlar gelin olmuş.
Başını sevda dumanları bürümüş,
Yalnızlığım çıkmış dağlara
Kara geceler gibi matem çökmüş üstüme,
Baktım da yine bugün melekler gibisin.
Gözlerin gözlerimde gezer
Gel bana n’olur, gel der gibisin.
Dün çok bekledim yolunu.
Gözlerim yollarda kaldı.
Ellerin vardı ellerimde.
Günler oldu
Bir beladır dolaşıyor üstümde.
Oysa koca bir hayat var zihnimde
Yaşanmamış...
Yaşanamamış bir yığın tutku.
Benimse aklım ölümde...
Neydi o günler gelip geçerdi.
Neşe, sevinç, coşku içinde
Annemin sevinci, babamın sesi
Delerdi içimi bir mermi gibi...
Ah! Köyümün akan pınarı
Bırakmadı sevdan beni.
Günlerce aç, susuz
Kahreden gecelerim oldu.
Ben üzgün, sen neşeli
Duygularım paramparça.
Ruhum tutsak.
An olur da bir gün severse kalbin
Aşk ateşi bu gönlümü yakan
Bir sükûnet ki korkular salan,
An olur da bir gün severse kalbin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!