Harcandı bu aşka dair tüm umutlar
Sarardı sinemde seninle yeşeren goncalar
Hissiz artık tüm sevişmeler
Zulam da sana dair sarılmalar kaldı
Güneş fersiz şimdi sabahlarımda
Kuşlar öksüz açmadığım penceremde
Senli düşlediğim sabahlar bembeyaz
Bembeyaz duygular yerler kaldırımlar
Yüreğime astığım sevdan bembeyaz
Gök yüzü bembeyaz dağlar ovalar bembeyaz
Beynime kazıdığım aşkın bembeyaz
Sevgim bembeyaz
Gidiyorsun!
Ayrılacaksın şehrimden.
Giderken, bir valizin olacak elinde
Kim bilir ben olacak mıyım, yüreğinde
Oysa yağmur vardı, şehrimde
Güneş doğmazdı belki de, bu sabah
Kelimelerin bittiği yerdeyim
Hani sırtını gördüğüm adımlarının
Seni benden uzaklaştırdığı yerde! !
Yutkunsam içime damlayacak gibi
Dilimden o an çıkamayan sözler
Senin kalabalığın sesine karışıp
Haydi kalk gidelim eylülden sevgili
Ekim de dalından kopan yaprak daha çok
Ve renkleri daha da sarı biz gibi...
Seni bir annen birde
Azrail benim kadar sevebilirdi;
Sen sadece anneni sev
Ben Azrail seviyorum sayende
Bir bahar akşamında yolda yürürken el ele;
Dekolte-ne gizlenmiş şiirleri
Benden başkası okuduğunda
Öfkelenip kıskandığım olsan sevdiğim...
Kapaklan-sam ön yüzüne
Gizlesem mısraları,
Dilsiz dudaklardan çıkan sözler
Bir çift gözün süslediği
Bazen derin yaraların seheri
Alevsiz yangınların kül ettiği sözler
Duymazsın dokunsa da hisler
Şu kalemi kıskanıyorum! ! !
Hep seni, yüceltiyorlar diyorum.
Oysa benim yüreğim olmasa
Hangi mürekkep ile yazarsın?
Bu renk tonlarını.
Şimdi, mevsim kış
Notasını bilmediğim şarkılarımdasın
Dilimin dönmediği kelimelerde
Bazen yürürken dalgın zihin
Çoğunlukta dalmış gözlerle kısık bir mırıldanma
Fark etmez gece veya gündüz olması
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!