Ağrısını duydum serçenin,
su da çırpınırken
düşüyordu.
Yıkanmak istiyordu gölette
yüreği yetmiyordu.
Ah
o zamanlar size
diller döktümdüde
sus pus olmuştunuz.
Kuşaktaşınız,
ağ kızım benim
akçıl aydınlıklara çıkasın
saçının tek teline değemesin karanlıklar
hep Güneş’in önünde
hep erkli
hep özgür ol
Sevgilim,
gece kapımıza dayandığında
ellerimizle diktiğimiz asmalar
balkonumuza erişmiş olacak.
Sana belki üzümleri yemekte kısmet olur.
Üzünç,kaygı,çekişmeler
Yorulursun,yorulursun.
Günler gelir,geçer günler,
Sitem manyağı olursun.
Uzaklarda,uzaklarda
Yastıklarım taşıyamaz başımı
Acımla,sızımla çeker giderim.
Geride bırakıp can yoldaşımı
Zamana isyanlar eker giderim.
Bu cennetten,cehennemden,kederden
Al Sancak da, körfezin kıyısında
şiirler söyledim sana, şarkılar yaptım.
Ülkemin 81 şehri içinde
en çok seni sevdim İzmir şehri
sana taptım.
Sabahla
bir gemi yanaşacak
taş iskeleye,
bizi kaçıracak çocuğum
barışın olduğu yere.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!