c. için
esmerliğim kalbimin beyazlığındandır
ben daha yoktum alemde, sen kalkıp gökyüzünü öptün
bir gezegenin gölgesine takılarak düşüverdim toprağa
erken yaşlananlar
erken mi ölürler anne
burada,
kuruyan nehirleri,
ağaç olmayan sokakları,
sana bu hikayeyi kim anlatmıştı selen
maviliğe avuçlarımı açmış,
bulutların altında tünüyordum o gün.
yağmur duası mırıldanan şıhların arkasında
çaresiz et yığınları olur, onları düşün.
terk edersin
bir savaş filmi vizyona girer
pas tutar çürür kalbim
parçalarım toplanır jeneriklerde
kaldırımlardan kare kare, tek tek
günbegün sarar yalan kuvvetleri
her şeyi tükettik ömrüm,
her şeyin sonuna geldik
ve hiçbir şeyiz artık.
yağmur damlasında
üzüm yaprağında payımız yok
bir gülüşte, öpüşte, özlenmekte yokuz.
bana ellerini tarif et thais
ellerini, gökyüzünü okşayan
yoksa nereden bulurum
taşın altına iliştirdiğin bulutu
kağıttan gemileri kundaklayıp
üç kutsalımız var
güneşle kızaran bu toprak üzerinde;
emek,
ekmek,
sevmek.
yanıldım,
masadan kahvesini aldı
ve kırk yıllık hatırıyla yeknesak
kalktı gitti doğru bildiklerim,
durdurmadım.
boğuldukça daha da açılıyorum
otogar siyah,
yol siyah,
gittiğin şehir simsiyah.
ardında el sallanan,
mendil sallanan,
yağmur mevsimi bitti
avuçlarımda gün yüzü görmemiş bir sabah
merhaba sabah günaydın sabah
türküler tütüyor bilincimin açık camından
gözlerimi kapayıp tanrı oluyorum bazen
gözlerimi açınca sen, ben hep sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!