Tepedeyim,
Ayaklarımın altında yıldızlar,
Aklımda sen,
Avuçlarımda el izlerin..
Bu gece beni tutamazlar,
Yüreğimin ortasına bağdaş kurmuş gözlerin,
Fırtına gibi geçti ömrümüz,
Vefâlıyı, vefâsızı bilemedik.
Bir kadehlik meydi gönlümüz,
Bir yudumda içeni bilemedik!
Bir zalime kul olmuş bülbül,
İçine gece düştü,
Deniz şimdi koyu lâcivert...
İçindeki gurbet okyanusları aşkın,
Denizde dert, bende dert...
Yüreğim yalınayak,
Şah damarımdasın,
Bıçağı çekiversem
Dökülüp akacaksın...
Sana bulanacak üstüm-başım,
'Sen' olacak her yanım...
Aslında sen yoksun,
Çıkıp geldin,
Asırlarca beklemiştim seni..
Çıkıp geldin,
Kafdağlarında saklamıştım seni..
Bahardı,
Bu kadar hatıra, bu kadar fotoğraf
Zaman eskidi,
Yüzün aynada esir kaldı.
Fırtınayla çektiğin telgraf,
Bunca kahır, bunca dert bana kaldı.
Kırk yedi yıllık bu yürek
Fakir bir çoban
Sevda sürülerini çoktan kaybetti
Acıları doğrayıp katık eder aşına,
Koca çınarlar gibi yalnız başına
Kırık dökük ve yaban
Sen çekme,
Feleğin kahrını ben çekerim,
Gözyaşını rahmetin diye içerim...
Dudaklarından içer gibi,
İki kişilik yalnızlığımızı
Kadeh kadeh
Sana (Güzel yürekli insana) ..
Bayramlıklarımı giydim,
Zümrüd ü Anka'yı bekliyorum..
Beni merak etmeyin,
Yusuf Aleyhisselam ile yoldayım..
Haberin var mı,
Seni unuttum!
Sokak başlarında bekleyişlerini,
Kapılarda kucaklayışını,
Unuttum!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!