bu davanın bir doktoru yok mu
kendi menfaatinde bir ziyan
kalbi vaziyet sevdayı aşk
bilmezsin bugünüm nasıl da dün
nefes nefese
merak ettim tabi
Karanlıkta şarkı söylemek
Sönmüş bir lambayı açıp açıp kapamak
Sana dair olanların hep kapısında kalmak
Müthiş gururlu yollar aşmak
Yine de eşiğinden çıkamamak
Kaderim kadar siyah ve mutsuzum.
ne acayipti ilişkisiz ilişkiler
çocukluktan kalma bedduaların lezzeti,
ölüm gelmezdi aklıma bileklerimden lanet akarken
cesedimizi de alsaydı azrail canımızı aldığında.
her şeyin üstüne uyanmak,
bırakılmış bedenler üstünde cesetler taşımak,
Issız bir gece, karanlık yollar,
Kaybolan benliğimi arıyorum.
Tünemiş bir kuş sesinde,
Debelenen bir ışık süzmesinde,
Uçamayan bir pervanede,
Bunca insan içinde,
Karanlıkta şarkı söylemek
Sönmüş bir lambayı açıp açıp kapamak
Katatonik sevdaların hep kapısında kalmak
Müthiş gururlu martlar yaşamak
Xanax kadar siyah ve mutlu olmak.
Kanıma giren sen misin,
Beni bekleme artık
Çok boyutlu şerler yüklemişim zihnime.
Şeytan kulağıma ezan fısıldarken,
Emrolunmuş, üstüme yağmurun yağması,
Lanetli anların bana günah fısıldaması!
mabette çay kaynıyor
bekleyen de içiyor beklemeyen de.
ortasına geldikten sonra
dönsen ne dönmesen ne.
ilk değil bu son dediklerin!
Haklının hakkı da neymiş?
Evet dedi ben de makyevelistim.
Hiç anlamam düşüncelerde buhran yaşayanları.
Her işin bir kolayı varmış.
Arapçadan gelen bu caiz kelimesi de neyin nesiymiş?
Yazık olurmuş çok düşünenlere,
Raks ediyor yalnızlığım
İhtiyarlamış düşlerimin tam ortasında
Kireçli bir umut tarlası bedenim
Toprağında sen ve ben
Tütün koktuğunda ellerim.
Pencerenden ben görünürüm
Yüzünü gördüğümde fabrika atığını andırıyor ellerim,
Bir şiiri düzeltmeye benziyor kederim
Ne yapsam olmuyor,
Ahh, bu iri bedenimden
Narin bir söz çıkmıyor sevgilim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!