Hani incir çekirdeğini doldurmayacak bir meseleydi,
oysa ölümsüzlüğe yakın koca bir ağaç o küçücük çekirdekten çıkıyordu,
inanç duvarını dahi sarsacak kadar saçak veriyordu, o küçücük çekirdek.
şair burada ne demek istemiş
en küçük meseleyi bile
hafife almamak gerekmiş
Bir umudun mu var?
Çıldırtan bekleyiş,
Var elbet çok yıpratan
Sabah küs akşam yorumsuz
Kaderi değiştiren şey
Dua her şeye çare
Ellerim el değildi bana
Seni sevmeden önce
Elleri el sanırdım
Senin elin elime değmeden önce.
Ellerim kalem tutarsa geceler boyu,
Gözlerim okursa durmadan,
Gizliden gizliye, hızlıdan hızlıya,
Kılcal damarlarımda yol alınca kan,
Bir gün kapanacak kapılar diye hep korkan,
Her fırsatta ölümüne açmayı zorlayan
yaşamak mı?
bir bedduanın çemberine takılmış,
döner durur başım durmaktan,
derdime düştüm kimi düşüneyim,
dileğim çok düşüm çok
gözüm görür söze gerek yok.
Ey mustapha
mabette çay kaynıyor
bekleyen de içiyor beklemeyen de.
ortasına geldikten sonra
dönsen ne dönmesen ne.
ilk değil bu son dediklerin!
ne acayipti ilişkisiz ilişkiler
çocukluktan kalma bedduaların lezzeti
ölüm gelmezdi aklıma bileklerimden lanet akarken
bu bir dilek,
cesedimizi de alsaydı azrail canımızı aldığında.
her şeyin üstüne uyanmak!
rüzgarın üstünde gördüklerim
ağlayan tebessüm,
ayetlere aykırı topuklar
ve
toprak rengi bir pişmanlık
gaipler,
yaşamak mı?
bir bedduanın çemberine takılmış,
döner durur başım durmaktan,
derdime düştüm kimi düşüneyim,
dileğim çok düşüm çok
gözüm görür söze gerek yok.
Eşsiz hayali dünyalar
Alev su içerken dereden
Ellerimi tutuyorsun bir durakta
Alıp götürüyor bizi bir menzil
Güneş doğmuyor ayaklarıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!