Tâze dökülen şerbet gibi; sımsıcak yapıştın dudaklarıma,
Ağdaların; Asır'lık bekleyişin, kesif tadını bırakıyor...
Yıllarca patlamamış volkan mîsâli,
Pervâsız ısırışlarından, kanıma lavlar akıyor
Avını görmüş tazıyı andıran, kan bürümüş gözlerin;
Ürkütücü şehvetinin, muazzâm iştâhıyla bakıyor
Vâkıâ urgun yemiş, heyhât sîne-i millet
İftirâs addi içre, münâfî, şedîd illet
İğdâb ile mücerreb, ba'di cûş ile zillet
Hakedilmiş âkibet, bu ahvâlin tâbiri...
Nerde müstemi' üznân; beliğ, âyân velvele
Acâib bir huzûr,
Acâib bir sevinç...
Sâdece Hamd etmenin çok yetersiz kalacağı bir hissiyât
Asl'a ric'ât, mükemmele doğru atılan adımın semeresi
Bütün bedeni ihtivâ eden bir mesrûriyyet
Dünyâ'daki tüm keder ve sıkıntıların görülmediği ân
Zamânın akışına, ayak uydurmak zormuş
Hebâ olan ömrümde, zihnimi, kalbim yormuş
Bir vicdân yoksununa, vicdânım neler sormuş? ..
Şimdi her şey nâfile, tahribâtlar onulmaz
Uymayan kalıplara, hür insâfım konulmaz
Bilsem ki, Dünyâ'da mekân var sensiz;
Hiç durmaz, oraya uçardım dilber!
Utanmak bilmeden, hemi de densiz;
Tereddüd etmeden kaçardım dilber!
Karşıma çıksaydı, dil-rubâ peri,
(M) elce-î'sin firâktaki gönlümün ey dilber-i necîbe!
(U) rûc etmek bu sevdâda üstümüze vecîbe!
(H) ilye, hilm, mütemâdiyyen vasfın bu mu hep canım?
(A) llah için arzedeyim, sana kaynıyor kanım
(D) ilim hep Zikr-i Mânevî'den sonra söyler ismini
(D) âimi nûrlar gark eylesin, o münevver cismini! ..
Alpler'in eteğinde, bir yağmur çiseliyor
Günün ilk ışıkları, şafaktan kesiliyor
Kuşların cıvıltısı, neyzen âheng saçıyor
Sabâhın bu vaktinde, içimi hoş açıyor
Gül bahçesi âdetâ, etrâfım çiçek dolu
Eflâtun Erguvanlar, kaplamış sağı-solu
Bir zamanlar sevgilim, bizim aşkımız vardı
Şimdi tükendi birden, güzel günlerin ardı
Aşk sâde bende kaldı, üstüme hüzün sardı
Her şeye rağmen yine, sana kızamıyorum...
Acılarla bezeyip, nasıl da çekip gittin?
İfşâ etmek züll gelir, Yâ Rabb sana hâlimi;
Sen benim her şeyimi, benden iyi bilirsin
Görürsün kederimi, her ân pür-melâlimi;
Bana, benden çok vâkıf, Yegânesin, Tek Bir´sin
İlticâ edilecek, sâde Sen´i tanırım
.....................(Hicaz ilâhi)
Deli gönül mâsivâdan
Çekmez misin sen elini?
Fayda yoktur bu Dünyâ'dan,
Azalt tûl-i emelini! ..
Hemşehri olmanın avantajını dün akşam fazlasıyla gördük. Gönül tabibi demişler size baktım da. Kendim gibi sizi dinlemenin tadına varmış olabilenlere ne mutlu. Dün gece unutulmazdı. Unutulmaz kalır. Her şey için tekrar teşekkürler. Abartı değil Sakarya sizinle iftihar ediyor. Sakaryanın bir ferdi ol ...
Ramazan-ı Şerif'iniz hayırlı olsun. Bu ilk sahur vaktinde inanın mest oldum şiirlerinizle ve şiirlerinize kattığınız hissiyatınızla. Bir kez daha ismimle iftihar ediyorum. İsmimin ise sizin şiirlerinizde ayrı bir anlam kazanmasından dolayı memnuniyetimi ifade edecek kelime bulamıyorum.
Teşekkü ...
Sizinle aynı okulun öğrencisi olmak gurur verici bir ayrıcalık. Aslında siz zaten Sakarya İmam Hatip'in yetiştirdiği değerlerden biri olmanız sebebiyle okulumuzun da gurur kaynağısınız. Bir de üstüne aynı mahallenin havasını teneffüs ediyor olmak, aynı mahallenin çocukları olabilmek benim açımdan ke ...