Dünya bu. İçinde öyle kayboluşlarım, neyin göçüşüne kapılışlarım, beni getirdi sana, söyle
Bir ses kadar değerim yok olsa gerek duruyorum, binlerce çizgiyi geçirmişim boynumdan, nokta kadar olana bir nokta kadarda
Akı kızıla dönüşsüz boyanmadan söyle gözlerimin
Neleri yine göstereceğini bana
Fazlasını değil, istediğimi, zaten gücüm yok ve düşüncelerim kof
Tek ayağımın ucuyla tutunduğum doğumlarımın sancısı giriyor birer birer göğsümden içeriye
Bağ ıraklar içinde, gökyüzümden akıp bitinceden, susup seni görünceye,
Elleri altına eksik inceden, yaralı yangınlar içinde
Bu ne sevi şanına ne doğuş bağrına sorulur
Bu gizin anahtarını bilme için belli olur altın düşünce
Hava soğukluğu anlamsız
Başka kollar var neticesinde sana
Bense parçalanmış sinir sistemim
Donmuş bıyıklarımla
Bana da anlamsız
Hadi kim bu sefer kalacak altında
Selam sana ey arkadaş
Gel paylaşalım bir daha biraz daha
Soruşalım değer dediğimiz ne kadar diye
Küçük çocuk kollarını açar
İşte bu kadar diye
Ben de bakar açarım kollarımı
Bir kez daha ismimi söylesen sevgili karanlıklarda nurlansam
Her kilidi açma kabiliyeti bahşedilmiş sıfatınla kurumuş yüzüme baksan
Uçsam
Her türlü ayrımdan arınmış basitlikteki prangalarımdan kurtarsan
Ve ben o anda
Sen aydınlattıkça güneşi kendi hasetiyle boğarcasına
Büyük okyanuslar içinde görüyorum seni
Yırtılan çarşaf çarşaf Atlantik’te
Misalen, durulmuş sular; en dibine doğru serilmiş varlığına tanık olmam için
Yavaşlayan dalgaların alıp gayesini kollarıma
Yani ben anlatamıyorum diyorum ki
Nehir taşkınında biten yaban meyveler üzerinde görüyorum seni
Kaydını tutalım, bu bir özür mektubu yazdığım sana
Feribotlarca yakın, ihmal adını koyduğum bir sınav kadar uzağım da
Ah bilirsin insan deneni, neden anlattığımı
Eğilmez bükülmez, su değildir ki bulanıp durulmaz
Tek tok karnı varsa bile kavramazken açı,
Yar dostu nasıl olsun da anlasın başı
Al kendine bir pay ömür verirse ölenlerden, düşünsün deniz
Ömür dediğimize çok düşeriz, içinde bittiğinde bile uyandırır düş dediğimiz
Görmediğimiz ama pay pay ömür, ötede yırıda düşürmediğimiz
Bizi güçlü kılsın verilip, bucak bucak aksak kılalım gücünle diye düşlediğimiz
Ömür dediğimi aldıkça kendimize, hepimiz İskender'iz
Bir yan kanardı, benlik diye çıkılan yolu bile unutmuş, yazık
Gönlü dünya dağına değdi değince yiğidim ona tek yerin kaldığını sanardı
Bugün suçum batık gemilerin dilinde konuşan tenimde, ölümün cilvesine kanmayan iki erkekten anladım.
Boyumdan ipler geçmiş, bileklerim hazırlanmış, tüm kurşunlar teğet geçecekmiş gibi tüfekler kaldırılmış
Kollarım bağlanıp yürüyünce yaşım gerisin geriye sarmaya başladı. O an bana dediler ki "Henüz değil, hemen sonra."
Bir insan ölür bir yıldız kayar
Sen yani parmaklarla çevrilen o rüzgar gülü
Tepelerden aktı esintileri matem havası
Kirlendi nefesimiz
Taran kesildi ortalık diye yakındı acar
Ne ben önemsedim o korkağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!