Bilemiyorum
Bu akşam biten eylül ayımı
Yoksa ben miyim
başıma yastığa koyunca
Bir çaresizlik çöktü yüreğime
Bir bakışıyla süzerken bülbül gülü
Kan kırmızısı oldu gül
Kokusuyla cezbederken bülbülü
Yaktı bülbülün yüreğini , etti kül
Bülbül aşkından feryad ederken
Ben bir garip kul idim
Oldum olalı dert çektim
Derdimi dert belledim
Asıl dertsiz benmişim
Bir çift göze aldandım
Aşk bu muydu
.
Aşk bu muydu
İlk defa gözgöze gelirken
O gözlerde eriyeceğimi bilmemek miydi
Baharı andıran yüzündeki tebessüme
Artık yoksun yüreğimde
Sadece izlerin var
O da geçer zamanla
Geçmezse silerim
Şayet yazarsa kalemim seni
Yine silerim
Bir insan var içimde
Aynaya bakınca korkuyorum
Sanki bir karartı
Omuzlarımdan tutmuş
Beni uçuruma sürüklüyor
Geceleri yakamdan düşmez
Usul usul düşüyor yağmur damlaları
Açsam yüreğimi diyorum gökyüzüne
Yeşerir mi acep gülüşün yeniden
Yayılır mı saçlarının kokusu ciğerlerime
Alıp götürebilir mi diyorum acep
Bir eylül sabahı gittin benden
Susuz bıraktın yapraklarımı
Acımadan ölüme terkettin
Toprağa gömdün yüreğimi
Hani ilkbahardı bakışların
Neden şimdi ölüm gibi bakıyorsun
bir eylül sabahı duydum sesini
bir eylül sabahı titredikalbim
yüzündeki hicab duygusunu
bir eylül sabahı gördüm
aşkın o sabah işlendi kalbime
Hangi gözyaşı daha ağırdır?
Yüreğe dökülen mi
yoksa yanağa dökülen mi?
-Yanağa dökülen kuruyup gider.
Yüreğe dökülen gözyaşı kanlıdır artık.
Yayılır tüm bedene damar yoluyla. Bedenindeki bu gözyaşlarını atamazsın.
Hakikaten çok güzel bir şiir kutlarım saygı ve selamlar efendim esen kalın