Bir yürek olmalı bedende
Yandı mı cehennem gibi sıcak
Söndü mü buz gibi soğuk
İki “defa”sı olmalı dilin
Bir keresinde sürçerse
Bir kere düştün mü ayrılığa!
Kâğıda müptela,
Kaleme sımsıkı sarılırsın.,
Karanlık geceler artık dostun olur.
Hangi türküyü dinlersen dinle,
Dilinde aynı ayrılık türküsünün mısraları bulunur.
Bir an sustu
Üzgün gözlerle
Gözlerime baktı.
Sanki,
"Senin de benden kalır
Yanın yok diyordu."
İnsan bir kere tatmalı ayrılığın acısını!
Bilmeli zalimin kime dendiğini.
Bir kere yazmalı kalbine bir aşkı,
Geçicide olsa sevebilmeli birini.
Hele birde hissettiyse ta derinden,
Mutlaka ondan bir darbe yemeli.
“İyi günlerde kullan” denir hep,
Belki nedensiz alınan bir kol saati için.
Ve hep iyi günlerde kalır mazisi.
Ama onsuz iyi günlerde kullanacağın,
Bir bedenin yoktur…
Seviliyormuşum gibisinden yaşıyorum bazen;
Hani hiç tatmadığım bir durum ya!
Öyle hayal ediyorum işte…
Sanki sürekli birinin aklındaymışım gibi mesela,
Her an her saniye beni düşünüyor.
Aklına ben gelince şöyle içi titreyiveriyor.
Seni, göz üstünden izlemek gibi bir şeydi;
Doğan güneşin dağ üstünden sabahı izlemesi...
Ha... Bir de utangaçlık vardı bakışlarda;
Elimi yüzüme alıp da, yüzümü sende unuttuğum...
Vardı da vardı işte...
Beynimde üreyen onca cümlenin,
Oysa gelişinle birlikte
Gitmiştim kendimden.
Şimdi gidişini izliyorum
Kendime bir türlü gelemeden
Ve kimseyi sevemeden.
Ne çok özlermiş insan
Kıvrımlı, bazen düz saçların
Tane tane tellerini
Ellerin birbirine kenetlenip
Gözlerin şiirleşmesini…
Ne de özlermiş insan
Neticeye itibar ederek şöyle ki:
‘Öylesinedir’lerle boğuşarak günlerdir,
Gaiplerden gaip beğendim.
Girdiğim girdapta âdapta olmalıydı,
Biliyorum ama…
Ne tarafa sussam bağırıyor içim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!