gittiğin ülkelerde deniz yok
kalabalığa sarmış tekneler arasında
yitip gitmiş yansımaları denizin.
Bak insanlar evlerini sandallara kurup
taşımışlar denize
deniz o eski deniz değil
Hava yağmur yüklenmiş
gebe binlerce damlaya
doğursa bulutlar
ortalık çıldıracak
damlaların çığlıklarıyla
yırtılsa gök
Karbondioksit kokuyordu caddeleri bu kentin
bahar solumaya başlamışken,
kırlangıçlar ötüşüyordu üzerinde dev binaların.
bunca araç gürültüsü içinde
ne güzel geliyordu sesleri,
sen uzakların türküsü
nihavent makamı notalarım
kimi zaman hicaz özlemi yangınlarımsın
kimi zaman
yüklü yüklü kürdilihicazkar nağmelerim
En hızlı düşünen rüzgarmış
oysa
rüzgar düşünmez
alır götürür önüne geleni
düşünceleri ona yetişemez
yetişseydi rüzgarla yıkılmazdı ağaçlar
herkese
seni seviyorum diyebilirim
ama
herkese
seni seviyorum diyemem
Nedir beni benden alıp götüren,
bir yanda zincilere dolayan
diğer yandan
kelebek kanatlarında uçuran
şey ne..
Saklanmaya çalışan
Kim çizmiş çirkinin resmini hayallere
kim çıkarmış meydana
gözlerinden akan yağmurun kaynağını
kim sehpalardan sarkmış halka karışarak
kim özrünü haykırmış darağaçlarına çıkmadan
hangi meyvadır kovduran cennetimden beni
Biliyor musun? Tüm yaşanmışlıkların en tehlikeli halidir AŞK. Bir kula aşık olunca insan herşeyi unutuyor.
Belki de Adem, Havva’ya aşık olunca ki Elma belki de AŞK idi, Tanrı’yı unuttu ve bu durum Tanrının hoşuna gitmedi.
O gün belki de sadece Cenneti yaratmıştı Tanrı ve bu durum karşısında Cehennemi yaratıp Adem ile Havva’yı oraya sürdü.
İnsana bir uçurum kenarında
bir sevgili verseler
denizin dalgalarını
ve rüzgarın okşayışlarını hatırlatan
kopup gidecek dallara aldırmadan asılır
durur kenarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!